Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/675 E. 2021/103 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/675 Esas
KARAR NO:2021/103

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/07/2018
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı …’taki hesabından 30.10.2017 tarihinde, internet bankacılığı sistemindeki zafiyetten kaynaklı olarak dava dışı …’e ait hesaba 48.000 TL EFT yapıldığını, bunun 10.000 TL’sinin hesap sahibi tarafından çekildiğini, kalan kısmı için başvurulan üzerine sulh ceza hakimliğinin el koyma kararının davalı bankaya tebliğ edildiğini, bankanın internet sistemindeki zafiyetten kaynaklı davacı şirket zararının giderilmesi amacıyla bankaya ihtar gönderildiğini, Yargıtay’ın içtihatlarına göre internet bankacılığı ile uygulamalar yönünden, bankanın hafif kusurundan dahi sorumlu olduğunu, banka tarafından davacının zararı karşılanmadığı için …. İcra Md. … E dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, bankanın kötüniyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu iddia ederek itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada husumetin İddia konusu dolandırıcılık eylemini gerçekleştiren şahsa yöneltilmesi gerektiğini, davacının 30.10.2017 tarihinde internet bankacılığı kullanımında olan telefonuna dolandırıcılar tarafından gönderilen SMS’de bulunan linke giriş yaparak, …’a ait olmayan internet sayfasına giriş yaptığını, böylece dolandırıcılara sadece kendisinin bilmesi gereken kişisel bilgileri ve şifresini kendi eliyle dolandırıcılara verdiğini ikrar ettiğini, banka tarafından güvenlik önlemlerinin alındığını, banka personelinin dahi erişemeyeceği şekilde koruma sağlandığını, dava konusu para transferi işleminin müşteriye ait şifrenin doğru şekilde girilmesiyle yapıldığını, müşteri tarafından belirlenen ve tek kullanımlık şifreyi koruma başkalarına bildirmeme yükümlülük ve sorumluluğunun müşteriye ait olduğunu, davalı bankanın İnternet Bankacılığı sistem ve hizmetlerinin uluslararası alanda kabul edilen güvenlik standartlarında olduğunu, müşterinin banka ile imzaladığı Bireysel internet şubesi taahhütnamesi ne göre, bankanın farklı birimleri tarafından tanımlanan ve banka personelinin dahi tümünü bilmesi mümkün olmayan kullanıcı kodu, şifre ve ona kodunun müşteriye tefelim edilmesiyle artık bunların korunması ve kimseye bildirilmemesi sorumluluğunun müşteriye ait olduğunu, bankanın bilgisayar sisteminin dünyada bilinen en geniş güvenlik sistemi ile korunduğunu ve bugüne kadar herhangi bir izinsiz giriş olayına rastlanmadığını, bankanın internet bankacılığı sisteminin BTTK tarafından çıkarılan Bankalardaki Bilgi Sistemleri Yönetiminde Esas Alınacak İlkelere İlişkin Tebliğ hükümlerine uygun olarak oluşturulduğunu ve çalıştırıldığını, davacının maruz kaldığı dolandırıcılık eyleminin uluslararası literatürde Phishing adı verilen bir yöntem olduğunu, bu yöntemde bilgisayar kullanıcısına sanki kendi bankasından geliyor muş gibi eposta veya SMS gönderilerek sahte veya taklit bir sayfaya yönlendirildiğini, kullanıcının da e posta veya SMS içindeki linki tıklayarak dolandırıcılık eyleminin başlamasına zemin hazırladığını, dolandırıcıların kullanıcıdan doğrudan bilgi istemediğini, bunun yerine virüs veya … yerleştirerek kullanıcının yaptığı işlemlerin kullanıcının bilgisayarından dolandırıcıların sistemine otomatik olarak veri aktarıldığını böylece parola ve şifre gibi bilgilerin ele geçirildiğini, böyle olunca davalı banka tarafından kullanılan internet sisteminin şifre ve bilgilerin güvenliği konusunda bir zayıflıktan söz edilemeyeceğini, dolayısıyla 3.kişilerin banka sistemine sızarak davacıya ait kişisel bilgileri ele geçirme ve çözme ihtimalinin ihtimal dışı olduğunu, davacıya internet bankacılığı kullanım esasları ve güvenliğine ilişkin gerekli uyanların yapıldığı, internet bankacılığında mevduatın sadece bankanın kontrolünde olmadığını, banka görevlisi olmadan hesap sahibinin mevduata ulaşarak onu kendi kararlarıyla yönettiğini, müşterinin tüm bunları yaparken kendisine verilen parola ve şifre gibi bilgileri gizli tutmak durumunda olduğunu, nitekim internet şifresi kullanımı konusunda Bireysel Müşterilere imzalatılan Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi’nde bankaca verilen şifrelerin gizli kalması için gerekli dikkat ve özeni gösterecekleri, kendilerine özel bu bilgileri 3. Kişilerle paylaşmayacaktan, aksi taktirde bunun sonuçlanndan kendilerinin sorumlu olacaklanna dair beyan kabul ve taahhütlerinin bulunduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri görüldü.
Dava İ.İ.K.nun 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 10.000,00-TL asıl alacak, 26,71-TL faiz + 187,89-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 10.214,60-TL için ilamsız icra takibi yapıldığı, itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı şirketin hem internet bankacılığı şifresinin hem de SMS bilgilerinin, … veya … diye bilinen korsan yazılım yöntemleriyle kötüniyetli kişiler tarafından ele geçirilerek dava konusu para transferinin gerçekleştirildiği, davacının banka hesabından bu şekilde para transferi yapılmasında, casus yazılım kurbanı olan müşterinin dikkatsizliği ile birlikte kullanılan bilgisayardaki koruma ve güvenlik programlarının/yazılımlarının eksikliği veya yetersizliğinin etkili olduğu, bununla birlikte dolandırıcılık yoluyla müşterinin banka hesabından başka hesaba para transferinin, esasen bankaya ve bankanın internet bankacılığı sistemine yönelik eylemler olduğu, aslında sistemin güvenlik açığından istifade deilerek bankanın parasının transfer edildiği, TBK.m.ll5/3’e göre hafif kusurundan dahi sorumlu tutulan bankanın kurup işlettiği internet bankacılığı sisteminin bütün güvenlik açıklarını kapatmak ve kendisine tevdi edilen müşteri paralarını korumakla yükümlü olduğu gözetilerek, oluşan müşteri zararından müşterinin ve bankanın %50’şer oranında kusurlu ve bu oranda birlikte sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilmektedir. Takdir tamamen mahkemeye aittir. Mahkemenin nihai takdirinin, davacının zararının oluşmasında müşterinin ve bankanın eşit kusurlu olduğu yönünde olması halinde, dosyadaki iddia, savunma, şüpheli ve tanık beyanları çerçevesinde, takip tarihi itibariyle davacı şirket davalı bankadan 10.000 TL ana para, 26,71 TL faiz, 187,89 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 10.214,60 TL’nin yarısı olan 5.107,30 TL alacaklıdır. Diğer ifadeyle, davalı bankanın bu miktar için takibe itirazı haklı değildir. Davacının maddi zararının oluşmasında, yukarıda atıf yapılan Yargıtay kararlarında olduğu gibi tamamen bankanın kusurlu olduğu sonucuna ulaşılması halinde, itirazın iptaline takibin aynen devamına karar verilmesi veya hem internet bankacılığı şifresinin hem de SMS bilgisinin ele geçirilmesinde tamamen müşterinin kusurlu olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; internet bankacılığı sisteminin kullanımından kaynaklı zararın tazmini sebebiyle açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, tacir olan davacı tüzel kişiliğin, davalı bankaya ait internet bankacılığı sistemi kullanıcısı olduğu, 30.10.2017 tarihinde, bu sistem üzerinden, dava dışı üçüncü kişi olan …’e ait hesaba rıza dışı para transferi yapıldığı iddiasıyla oluşan zararın tazmini yolunda, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, 26.02.2018 tarihli takip talebi ile ilamsız hacciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı tarafa 27.02.2018 tarihinde tebliğ edilip 02.03.2018 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve ferilerine Yasal süresi içerisinde itiraz edildiği, 28.07.2018 tarihinde de Mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık Yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf teşkili sağlanarak taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava dosyamız konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilmiş ve 21.09.2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı tüzel kişiliğin, davalı bankanın internet bankacılığı sisteminin kullanıcısı olduğu, uyuşmazlık konusu olan, rıza hilafına, 3. Kişiye yapılan para transferinin sebebinin, davacı şirketin internet bankacılığı şifre, sms bilgilerinin, … olarak bilinen korsan yazılım yoluyla üçüncü kişiler tarafından ele geçirildiği, casus yazılım mağduru olan davacı şirketin, internet bankacılığı sistemini kullandığı bilgisayarında, koruma ve güvenlik yazılımı eksikliğinden kaynaklı olarak bu zarara uğradığı, davalı bankanın ise TBK Md:115/3’e göre hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu belirtilerek, somut olayda tarafların eşit oranda kusurlu oldukları yolunda rapor tanzim edilmiş olması, raporun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli oluşu, somut olayda hem internet bankacılığı kullanıcısı olan gerçek/tüzel kişilerin, korsan yazılımlara karşı gerekli önlemleri almaları hem de bu sistemi kurup işleten bankaların, bu sistemin güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak ve bunu sürekli kontrol etmekle yükümlü oldukları hususları nazara alındığında, bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranları üzerinden icra takibinin devamıyla birlikte alacağın likit olmayıp tarafların kusur oranlarının bilirkişi raporuyla belirlenmesi sebebiyle de davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmeyerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davaya konu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, davalı-borçlunun yaptığı itirazların KISMEN İPTALİNE, icra takibinin; 5.000,00-TL asıl alacak, 13,35-TL işlemiş faiz, 93,99-TL ihtar masrafı ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında faiz işletilerek icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacak tutarı likit olmayıp tarafların kusur durumunun, yargılama neticesinde ve bilirkişi aracılığıyla belirlendiğinden, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 348,88-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 178,10-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90-TL başvurma harcı + 170,78-TL peşin harç toplamı olan 206,68‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 700,00-TL bilirkişi ücreti + 172,90-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 872,90-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre % 50,00 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, kullanılmayan gider avansının, ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı