Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/673 E. 2021/412 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/673 Esas
KARAR NO:2021/412

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/07/2018
KARAR TARİHİ:01/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile alınan hizmetin ayıplı olması sebebiyle ödenen bedelin iadesi, ayıplı hizmet nedeniyle müvekkili şirkete kesilen nesafet cezası, ayıplı mal ve hizmet nedeniyle hizmetin üçüncü bir şirkete yaptırılmasından doğan ödenmek zorunda kalınan ücret farkı ve ayıplı mal ve hizmetin sökülüp yeniden yapılması nedeniyle üçüncü şahıs şirkete ödenmek zorunda kalınan işçilik bedellerine dayalı ilamsız takip yapıldığını, davalının bu takibe şirketin işletme merkezinin …’da olduğundan dolayı yetki ve borç yönünden itiraz ettiğini, iddianın hukuktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin dava dışı asıl işveren olan … Yapı İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’den 19/10/2016 tarihli sözleşme ile … ili … ilçesi … mahallesi, … ada 131 parselde yer alan … Apartmanı inşaatının elektrik – tesisat sistemini kurma işleri ve işçiliği işini üstlenmiş olup asıl işin bir parçası olan binanın yangın algılama ve ihbar sistemi ve ekipmanlarını kurma işi ise müvekkili şirket tarafından asıl işverenin onayı ve bilgisi dahilinde davalı şirkete devredildiğini, 19/06/2016 tarihli sözleşme ile dava dışı şirket ile aralarında sözleşme akdedildiğini, davalı şirketçe yangın algılama ve ihbar sisteminin kurulup teslim edildiği 27/09/2017 tarihinden 20/11/2017 tarihine kadar geçen süreçte sistem tam 32 kez arıza verdiğini, sistem her arıza verdiğinde yangın basınçlandırma fanlarının devreye girdiğini, bu nedenle binadaki tüm asansörlerin güvenlik tedbiri amacıyla otomatik olarak kilitlendiğini, davalı şirket tarafından kurulan bu sistemde meydana gelen tüm hatalı alarm durumları, müvekkil şirketçe ivedi olarak davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirket tarafından kurulan sistemin ayıplı olması nedeniyle apartman sakinlerinin mağdur olduğunu ve sistemin düzenli ve güvenilir şekilde çalışmadığından dolayı dava dışı asıl iş veren şirketin sözleşme uyarınca müvekkili şirkete 25.000-TL nesafet kesintisi yaptığını, daha sonra bu mağduriyetin giderilmesi amacıyla davalı şirketin kurduğu sistem sökülüp yeni bir sistem kurulması için üçüncü bir şahsa yaptırılması zarureti doğduğunu, bu nedenle …. Güv. Sis. Tic. Ltd Şti’ne yaptırıldığını, sistem bedeli olarak 86.511,28-TL ve eski sistemin sökülüp yeni sistemin kurulması için 7.500-TL işçilik bedeli ödendiğini, davalı şirkete keşide edilen faturaların iade edildiğini ve kurulan sistemin sökülen parçalarının ise sevk irsaliyeli olarak davalıya teslim edildiğini, bu kesilen iade faturalarına ilişkin olarak T.C. …. Noterliği’nin 04/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek haksız ve gerçeği yansıtmayan beyanlarla iade faturalarını kabul etmediğini bildirdiğini, işin başında Yapı Kredi bankası maslak şubesi … çek numaralı 30/11/2017 vade tarihli 48.292,35-TL tutarlı çekin keşide edildiğini, ayıplı hizmet verilmesi sebebiyle sistemin sökülerek 3. Bir şahsa kurdurulmuş olmasına rağmen çekin vadesi gelmesi sebebi ile çek bedelinin davalı şirkete ödenmek zorunda kalındığını, davalı şirkete iade faturası düzenlenmesine rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir bedel iade etmediğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile açmış oldukları davanın kabulü ile davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini, davalı borçlu hakkında takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl işveren ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin tarafı olmadıklarını, yetkili mahkemenin … İcra Müdürlükleri ve … Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket teknik servis ekibi tarafından 24/08/2019 tarihinde davacı şirketin kablolama ve altyapı çalışmalarını yaptığı … ili … ilçesi 1284 ada 131 parselde yer alan … Apartmanına gelinerek yangın algılama sistemlerinin devreye alma çalışmalarının başlatıldığını, devreye alma işlemlerine başlanıldığında kablolamalarda hatalar olduğu, … hatalarının döngülerinin sağlanmadığı, … hatlarının toplam hattına kaçaklar yaptığı görüldüğünü ve davacı şirket çalışanlarına bu konuda bilgi verildiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen ve davacı şirket yetkililerinin imzalamış olduğu 26/08/2017 tarihli Teknik Servis Formu’nda sistemin kablo hatlarındaki arızalar dolayısı ile devreye alınamadığı ve bu arızların giderilmesi gerektiği, teknik hataların giderilmesi halinde ise sistemin devreye alınacağının davacı şirket yetkililerine bildirildiğini ve aynı zamanda tutanak altına alındığını, müvekkil şirket tarafından malzemelerin eksiksiz teslim edildiğini ve devreye alma ve montaj işlemlerinin yapılarak yangın algılama ve ihbar sisteminin çalışır vaziyette davacı şirkete tesliminin sağlandığını, bu hususun tutanaklar ile sabit olduğunu, işin tesliminden sonraki süreçte de bahsi geçen sistem hakkında gerek sistemsel gerekse de kullanıcı hatalarından dolayı meydana gelen arızaların giderilmesi için davacı şirketin kendisine bildirmiş olduğu her arıza için zamanında ve mağduriyet yaratmayacak şekilde teknik servis hizmeti verdiklerini, 27/09/2017 tarihli servis formunda halen … hattında arıza olduğunun davacı şirketin teknik elemanlarınca onaylandığını, davacı şirket tarafından dava dilekçesinde 27/09/2017 ile 20/11/2017 tarihleri arasında sistemin 32 kez arıza verdiği belirtilmiş ise de bahsi geçen arızalar ile ilgili davacı şirketin müvekkili şirkete herhangi bir bildirimde bulunmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava; ayıplı ifadan kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine ayıplı ifa nedeniyle toplam 120.663,44 TL üzerinden takip başlatıldığı davalı/borçlunun takibe süresinde itiraz ettiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan 27.09.2017 tarihli Taahhütname başlıklı sözleşme incelendiğinde; Dava konusu yangın algılama ve alarm sisteminin davalı şirkete yaptırıldığının yazıldı, garanti kapsamı hakları saklı kalmak kaydıyla sistemde yaşanabilecek arıza, hatalı alarm, sistemin çalışmaması vb durumlar karşısında bedelsiz olarak sisteme her türlü malzeme ve teknik destek vermeyi davalının taahhüt ettiğinin, ayrıca arıza ve sıkıntıların artması ve apartman yönetiminden gelen şikayetler durumunda sistemin tamamen başka bir marka ile değiştirilmesinin ve doğacak tüm maddi manevi zararları davalının taahhüt ettiğinin, yine apartmanda yangın algılama ve alarm sisteminden kaynaklı oluşabilecek maddi ve manevi zarar ile hukuki durumlarda davacı şirkete gelebilecek yükümlülükleri 5 yıl süre ile davalının üstlendiğinin yazıldığı ve sözleşmenin davalı tarafından imzalandığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; ”davacı şirketin 2017 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri 6102 sayılı yeni ticaret kanunun 64 ve 213 sayılı VUK ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulduğu, davacı şirketin 2017 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri ticari defterler TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216. Md gereğince açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, davacı şirketin 2017 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterleri ticari defterler YTTK 64/3 fıkraları gereğince kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85md ve HMK 222. Maddesi gereğince delili niteliğinde haiz olabileceği, davalı taraf, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediğinden, davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespitin yapılamadığı, davacı tarafça detaylıca incelenen cari hesap ve ticari defter kayıtlarının en son kayıt tarihi 27/11/2017 tarihi dikkate alınarak ve icra takip tarihi olan 04/01/2019 tarihi itibariyle, davacı ticari defterlerine göre davacı ile davalı arasında başka bir hizmet vb. alışverişi olmadığı gibi davacı tarafın davalı tarafa 27/11/2017 tarihinde … numaralı iade faturası kestiği ve 27/11/2017 tarihi itibariyle davacının defterlerine göre davacının davalıdan kaydi olarak 48.292,35-TL alacaklı olduğu görülmüş ise de;
Sonuç 1;
Ödenen çek bedeli 48.292,35-TL
İşlemiş Faiz 1.161-TL
3. Kişiden alınan hiz. 38.128,93-TL
İşlemiş Faiz 265,44-TL
Ayıplı Ürün Sökme Tak İşi 7.500-TL
İşlemiş Faiz 52,09-TL
Üst işv. Taf. Kse. Ceph. 25.000-TL
İşlemiş Faiz 173,63-TL
Olmak üzere toplamda 120.663,44-TL alacaklı olmadığı asıl kanaatimiz.
İşe başlama ve yürütme MADDE 473- yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, iş sahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir. Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirilebileceği açıkça görülüyorsa, iş sahibi bunu önlemek üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir. 4. Ayıp sebebiyle sorumluluk a. Ayıbın belirlenmesi MADDE 474- İş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.
Sonuç 2;
Mahkemenizce aksi karar hasıl olacak olur ise davacının davalı taraftan 120.663,44-TL alacaklı olduğu” mütalaa edildiği anlaşıldı.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında alınan 16/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda;
1)Davalı tarafın ticari defter kayıtları ile ilgili olarak; ”2017 yılına ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin zorunlu olduğu, açılış tasdiklerinin TTK. Mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, Yevmiye Defteri kapanış tasdikinin zorunlu olduğu, kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, Defter-i Kebir ile Envanter Defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki zorunlu olmadığı için kapanış tasdiki yaptırılmadığı, davalının incelenen 2017 yılına ait defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri sayın mahkemenize aittir.”
2)Davalı tarafın hesap incelemesi ile ilgili olarak; ”2017 yılında davacıya düzenlemiş olduğu 4 adet fatura toplamı 56.120,43-TL alacağından, davacı tarafından iade edilen 2 adet iade faturası ve 1 adet çek girişi toplamı 56.120,43-TL borcunu düşmek suretiyle 31/12/2017 tarihi itibariyle defter kayıtlarında davacıya herhangi bir borç / alacak bakiyesinin mevcut olmadığının” mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 24/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; ”davacı tarafın detaylıca incelenen ticari defter ve cari hesap kayıtlarının en son kayıt tarihi olan 27/11/2017 tarihi dikkate alınarak ve icra takip tarihi olan 04/01/2019 tarihi itibari ile davacı ticari defterlerine göre davacı ile davalı arasında başka hizmet alışverişi olmadığı gibi davacı tarafın davalı tarafa 27/11/2017 tarihinde … nolu iade faturası düzenlediği ve 27/11/2017 tarihi itibariyle davacının defterlerine göre; davalıdan kaydi olarak 48.292,35-TL alacaklı olduğu görülmüş ise de; davalının teknik servis formu ile kablo hatlarındaki arızayı davacıya bildirdiği, buna karşın davacının eksik ve hatalı işlerine karşılık davalı tarafa ihtarname göndermediği, ayrıca sistemin ayıplı olup olmadığının tespiti için sistemde bir inceleme yapılmadan, davacının sistemi söktürdüğü bu durumda sistemin tümüyle sorunlu olduğu ya da hiç çalışmadığına yönelik bir sonucun çıkarılamayacağı, dolayısıyla davacının 6098 sayılı TBK madde 473/3’de açıklanan hükümleri yerine getirmeden, sistemi söktürerek (3). Bir firmaya yeniden kurdurduğu, sonuç olarak davalı tarafa atfedilecek bir kusur ya da ayıbın dosyasındaki bilgi ve belgelere göre oluşmadığı” yönünde mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 20/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; ”19/03/2021 tarihinde davaya konu … mah … cd … sk no:16 adresinde bulunan … sitesine ait dava dışı … Sistemleri Şirketi tarafından kurulumu yapılan yangın algılama ve ihbar sisteminin incelenmesi neticesinde, sistemin aktif ve sorunsuz olarak çalıştığı, davalı şirket tarafından kurulumu yapılan … marka yangın algılama ve ihbar sisteminin sökülmüş olması ve tarafımızca inceleme yapılamamış olması sebebi ile sistemin tümüyle ayıplı olduğu veya sorunlu çalıştığına ilişkin doğru bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, dosyada bulunan bilgi ve belgeler kapsamında davalı tarafından kurulumu yapılmış … marka yangın algılama ve ihbar sisteminin istenilen şekilde işlevini yerine getirmediğinin belirlendiği ancak, bu şekildeki sistemlerde hataların oluşabileceği ve teknik çalışmalarla bu hataların giderilmesinin mümkün olabileceği, dava dışı … Sistemleri Şirketi tarafından kurulumun aynı kablo alt yapısı kullanılarak devreye alındığı dikkate alındığında tesisatın kablolama alt yapısında sorun olmadığının anlaşıldığı, davacının yangın algılama ve ihbar sistemindeki hataları ve eksiklikleri yazılı olarak davalı tarafa bildirmeden sistemi söktürdüğü ve davalının sistem hataları ile ilgili gerekli kontrolleri yapamadığı dikkate alındığında sistemin tümüyle sorumlu olup olmadığı ya da hiç çalışmadığına veya ürünlerin ayıplı olup olmadığına ilişkin bir sonuç çıkarılamayacağı dolayısıyla bu hususlara ilişkin davalı tarafa atfedilecek bir kusur ve ayıbın dosyadaki bilgi ve belgelere göre bulunmadığı,11/09/2019 ve 24/03/2020 tarihli bilirkişi raporlarında belirtilen, davalının teknik servis formu ile kablo hatlarındaki arızaları davacıya bildirdiği, buna ilişkin davacının eksik ve hatalı işlere karşılık davalı tarafa ihtarname göndermediği ve sistemi söktürdüğü, bu durumda sistemin tümüyle sorunlu olup olmadığı, ya da hiç çalışmadığına ilişkin bir sonuç çıkarılamayacağı görüşlerine katıldığımızı, davalı tarafından davalı yana ait sökülen ürünlerin davalıya iade edildiği ve davacı tarafından sökülen ürünlere zarar verildiğine ilişkin herhangi bir somut belgenin dosya münderecatında bulunmadığı , taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal süresinde yerine getirildiği, davacı tarafın yasal defterlerinde davacı taraf davalıdan 48.292,35-TL tutarında alacaklı olarak görünüyorken davalının yasal defterlerinde ise davalı tarafın davacıya borç veya alacak bakiyesi görünmemektedir. Tarafların yasal defterleri arasında 48.282,35-TL tutarında örtüşmeme farkının bulunduğu, örtüşmeme farkları analiz edildiğinde örtüşmemenin davalı tarafça davacı adına kesilen aşağıdaki 27/11/2017 tarih … nolu 48.292,35-TL tutarlı faturanın davacının yasal defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığının anlaşıldığı, örtüşmeme konusu iade faturasına davalı tarafından …. Noterliğinin 04/12/2017 tarih ve … e sayılı ihtarnamesi ile itiraz etmiş ve kabul etmemiştir. Davalı tarafın davacıya gönderdiği …. Noterliği’nin 04/12/2017 tarih ve … e sayılı ihtarnamesinde taraflarına hiçbir bilgi verilmeden 28/11/2017 tarihinde faturalar düzenlendiğini, davacı tarafı davalı tarafı ayıplı mal teslimi ve 3. Kişilere yaptırdığı işlemlerden dolayı ödenen fatura tutarlarından ve davacının asıl işverenden aldığı ceza yönünden temerrüde düşürecek ihtarname göndermediği, sistemi teknik bilirkişilerce ayıp oranı belirlemeden söküp davalı tarafa iade ettiği bu nedenle takip tutarı olan 120.663,44-TL alacaklı durumda olamayacağı, davalının takip tarihine kadar temerrüde düşmemesi nedeniyle davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği” yönünde mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından alınan hizmetin ayıplı olması sebebiyle ödenen bedelin iadesi, ayıplı hizmet nedeniyle dava dışı şirkete tarafından kendisine kesilen nesafet cezası, ayıplı mal ve hizmet nedeniyle hizmetin üçüncü bir şirkete yaptırılmasından doğan ödenmek zorunda kalınan ücret farkı ve ayıplı mal ve hizmetin sökülüp yeniden yapılması nedeniyle üçüncü şahıs şirkete ödenmek zorunda kalınan işçilik bedellerine ilişkin açtığı takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiş ise de; dosyada alınan bilirkişi raporlarında davacının süresinde ayıp ihbarı ve bilirkişi incelemesi yaptırmadığı, davalı defterlerinde borç gözükmediği, davacının defterlerinde ise iade edilen faturadan kaynaklı alacaklı gözüktüğü rapor edilmiştir. Dosyaya sunulan 26.08.2017 tarihli iş teslim tutanağında hataların giderilerek çalıştırıldığı, tesisat hatasının bildirildiği yazılıdır. 14.11.2017 tarihli iş teslim tutanağında inşaat halinde olunmasından tozlanma vs nedeniyle alarm çaldığının tespit edildiği yazılmıştır. Dosya kapsamındaki taahhüt belgesine bakıldığında işin 27.09.2017 tarihinde yaptırıldığı yazılıdır. Bilirkişiler tarafından temin edilen ve rapor ekinde sunulan yeniden yangın ve alarm sistemi kuran … Tic Ltd.Şti imzası bulanan 23.09.2019 tarihli belgede; 28.10.2017 tarihinde yapılan incelemede … marka yangın algılama ve ihbar sisteminin çalışmadığı ve sürekli hata verdiğinin yazılı olduğu görülmekle birlikte incelemenin 28.10.2017 tarihinde olduğu buna rağmen 14.11.2017 tarihli iş teslim tutanağından da anlaşılacağı üzere davalıdan servis hizmeti alınmaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalıya usulüne uygun olarak yapılmış bir ayıp ihbarı dosya kapsamında mevcut olmadığı gibi doğrudan doğruya 3.şahısla anlaşma yapılarak davalının yaptığı yangın algılama ve alarm sistemini söktürdüğü ve yeniden yangın algılama ve alarm sistemi kurdurduğu, davalı tarafından yapılan yangın algılama ve alarm sistemi üzerinde ayıbın işin yapılmasından mı kaynaklı yaksa kullanımdan mı kaynaklı olduğuna dair bir tespit ve bilirkişi raporu olmadığı gibi dava tarihi itibariyle söz konusu cihazların sökülüp gönderilmesi nedeniyle ve davalının da gönderilen ürünlerin söküm ve nakliyesi nedeniyle ürünlere zarar verildiğini bildirmesi karşısında artık işin yapımından kaynaklı bir ayıbın var olup olmadığının tespitinin mümkün olmayacağı değerlendirilmiş, bilirkişi raporuna ekli alarm sistemini tekrardan yapan şirketçe sonradan düzenlenen ( yazı içeriğine göre inceleme tarihi 28.10.2017 olup belge tarihi 23.09.2019’dir) belgenin ayıbın varlığı ve nedeni bakımdan yeterli olmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.455,78-TL harçtan fazlaca alınan 1.396,48-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 15.400,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır