Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/666 E. 2019/1316 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/666 Esas
KARAR NO: 2019/1316

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 25/07/2018
KARAR TARİHİ: 23/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 27/02/2013 tarihinde davalı şirket bünyesindeki temizlik işlerinin teminini sağlamak maksadıyla hizmet sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşme uyarınca muaccel olan ve sözleşme dönemlerine ilişkin işgücü hizmet bedelinin ise dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğunu ve müvekkili şirketi tarafından düzenlendiğini ve belgelendirildiğini, müvekkili şirketin davalı taraf ile aralarındaki sözleşme gereği ifa etmekle yükümlü bulunduğu tüm hizmetleri eksiksiz ve kusursuz bir biçimde yerine getirmiş olmasına rağmen davalı yanın, üzerine düşen ifa borcunu yerine getirmemiş olduğunu, davalı şirketin güvenlik hizmetlerini temin amacı ile düzenlenen hizmet sözleşmesi uyarınca muaccel borcunu ifa etmediğini, işbu borcunu ifa etmemesi üzerine müvekkili şirket tarafından, davalı yan hakkında 19/04/2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak 03/05/2016 tarihinde söz konusu takibe haksız ve hukuka olarak borçlu yan tarafından itiraz edildiğini, bu itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, borçlu şirket tarafından yapılan bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde icra dosyasına sunmuş oldukları makbuzun davalı borçlunun muaccel borcunu kanıtlar nitelikte bir belge olduğunu, taraflar arasında akdedilen işbu sözleşme ve bahsi geçen borca istinaden düzenlendiğini, makbuz nedeniyle 01/01/2016 – 31.12.2016 sözleşme dönemi içinde davalı tarafın müvekkili şirkete ödemesi gereken 20.490,00-TL borcu bulunmakta olduğunu, borçlu şirketin imzayı ikrar etmiş olduğunu, borçlu şirketin icra takibine, dosya borcuna, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilere itiraz ettiğini, açıkça sözleşmedeki imzaya itiraz etmemiş olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle; davanın kabulünü ve davalı tarafın yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile icra takibinin devamını, kötü niyetli olarak yapılan itiraz nedeniyle borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmadığını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. Maddesinde İtirazın İptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğinin düzenlendiğini, davaya konu İstanbul … icra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına 03/05/2016 tarihinde sistem üzerinden itiraz edildiğini, ancak huzurdaki davanın 25/07/2018 tarihinde açıldığını, bu nedenle hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı için huzurdaki davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacı firma ile müvekkili firma arasındaki ticari ilişkinin davacının iddia ettiği gibi 27/02/2013 tarihinde başlamamış olduğunu, davacı firma ile davalı firma arasındaki ilişkinin 2015/Aralık ayı itibariyle başlamış olduğunu, davacı firmanın bu tarihten önce müvekkili firmadan herhangi bir temizlik hizmeti satın almamış olduğunu, davacının davaya dayanak olarak ileri sürmüş olduğu 01/01/2016-31/12/2016 dönemine ilişkin cari hesap ekstresinde görülen borcu kabul etmemekle birlikte taraflarınca davacı şirkete gönderilen … Noterliği 13 Nisan 2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname ile iade olunan 6.116,03-TL + KDV bedelli iade faturası ile … Noterliğinin 25 Mart 2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade olunan 11.189,19-TL + KDV bedelli iade faturasının bu hesaba yansıtılmamış olduğunu, davalının davaya dayanak olarak ileri sürdüğü cari hesabı kabul etmemekle birlikte öncelikli olarak bu iade faturalarının hesaptan düşülmesi gerekmekte olduğunu, faturalar hesaptan düşürüldüğü takdirde de davalı müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığının görüleceğini, bahse konu kısmi iade faturalarının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda düzenlenen %5’lik teşvik primine ilişkin olduğunu, davacı şirketin TTK m. 20/2 kaynaklı basiretli tacir gibi davranma borcuna riayet etmediğinin görüleceğini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle; davanın reddini, takibinde haksız ve kötüniyetli olan alacaklı için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun m. 67/2 maddesi gereğince reddolunan miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM Konk. Koms. … tarafından hazırlanan 28/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda, “…davacının sözleşme gereği 5510 sayılı yasa gereği %5 indirimden yararlanması gerektiği, süresinde 5510 sayılı yasadan %5 indirimden yararlanmamasının sorumluluğunun davacıya ait olacağı konusunda hukuki boyutunun yüce Mahkemenizin takdirinde olduğu hususlarını içeren bilirkişi raporumuzu yüce Mahkemenizin takdirlerine Saygılamızla arz ederiz…”sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekilinin itirazlarını değerlendirir yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi … tarafından hazırlanan 28/08/2019 tarihli raporda sonuç olarak:”…”dava konusunun davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2015,2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; davacının takip tarihi (26/04/2016) itibariyle davalı yandan 20.491,13-TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalının 2015,2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının incelenen ticari defterlerine göre; davalının takip tarihi (26/04/2016) itibariyle davacı yana borcunun bulunmadığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki ihtilafın; davalının düzenlemiş olduğu; 29/02/2016 tarihli… nolu “Ocak-Şubat ayı 5510 sayılı kanundan doğan indirim” açıklamalı 13.203,24-TL tutarlı iade faturası, 31/03/2016 tarihli 422416 nolu “Mart ayı 5510 sayılı kanundan doğan indirim ” açıklamalı 7.216,91-TL tutarlı iade faturası, yine davalı defterlerinde kayıtlı olan 18/04/2016 tarihli 18/04/2016 tarihli 70,00-TL tutarlı Halbank ödemesi açıklamalı kaydın, (13.203,24-TL + 7.216,91-TL + 70,00-TL = 20.490,15-TL) davacı yan defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı yan tarafından dava konusu 29.09.2016 tarihli … nolu fatura …Noterliğinin 31/03/2016 tairhli … yevmiye sayılı ihtarı ile, 31/03/2016 tarihli … nolu fatura ise … Noterliğinin 22/04/2016 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı yana iade edildiği, ihtilaf konusu teşvik primi uygulamasının işverenlerin sigorta primlerini düzenli olarak ödemesinin sağlanması için yapılan bir uygulama olduğu, işverenlerin teşvik piriminden yararlanma gibi bir zorunluluğu bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede alt işverenin işçi alacaklı ve çalışan personelleri SSK, yıllık izin, kıdem, ihbar benzeri yasal zorunluluklarını karşılamak zorunda olduğunun belirtildiği, teşvikten yararlanma ile ilgili herhangi bir açıklama bulunmadığı, davacının dava konusu sözleşme ediminin zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle oluşan bu zararın davalı tarafından karşılanma yükümlülüğü olup olmadığı ile ilgili olup bu husus tamamen hukuki bir konu olup Sayın Mahkemenin takdir ve kararına tabi olduğu, neticeden; Sayın Mahkeme davalının sorumlu olduğu kanaattinde ise davacının (26/04/2016) itibariyle davalı yandan 20.490,00-TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülme ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 20.490,00-TL asıl alacağına takip tarihinden (26/04/2016) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği…”sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraflar arasında 15/12/2015 tarihli Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır. Hizmet Sözleşmesi gereğince davalı tarafa verilen temizlik hizmeti nedeniyle bakiye cari hesap alacağı için davacı tarafça davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalı yanın icra takibine itiraz ettiği, süresinde işbu itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf cari hesap borcu nedeniyle davacı tarafın kullanması gereken teşvik primini kullanmadığını, bu nedenle iade faturası kestiğini, davacının alacak talebinin %5lik işveren teşvik pirimini davacının kullanmaması nedeniyle oluştuğunu, davanın reddini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı, alınan ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişli 28/08/2019 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında; teşvik primi uygulamasının işverenlerin sigorta primlerini düzenli olarak ödemesinin sağlanması için yapılan bir uygulama olduğu, işverenlerin teşvik priminden yararlanma zorunluluklarının bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede alt işverenin işçi alacakları ve çalışan personellerin SSK, yıllık izin, kıdem, ihbar benzeri yasal sorumluluklarını karşılamak zorunda olduğunun kararlaştırıldığı, davalının takip tarihi itibariyle davacıya 20.490TL ödemekle sorumlu bulunduğu, davacının alacağının taraf defter ve kayıtları ile sabit olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile icra takibine itirazın iptaline, alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın kabulüne; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
2-)Kabul edilen alacağın %20’si olan 4.098TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 1.399,67-TL harçtan, peşin alınan 247,47-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.152,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-)Davacı taraf lehine A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı + 247,47-TL peşin harç + 101,50-TL tebligat-müzekkere + 1.500,00-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 1.884,87-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır