Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/632 E. 2022/529 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADIN
ESAS NO:2018/632 Esas
KARAR NO:2022/529

DAVA:Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/07/2018
KARAR TARİHİ:05/07/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı 01.12.2015-19,05.2018 tarihleri arasında davalı şirketin … Acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, faaliyet süresinin özellikle son senesi içinde davacının müşteriler ile imzalamış olduğu birçok sözleşme, ücret düşüklüğü gerekçesiyle davalı şirketin baskıları sonucu feshedildiğini, davalının bizzat işlettiği şubelerde çok daha düşük ücretlerle kargo taşıması yapıldığını, ücret düşüklüğü sebebiyle feshedilen sözleşmelerdeki ücretler davalının onayıyla belirlendiğini, davacı davalı şirketin yaptığı baskılara dayanamayarak müşteri sözleşmelerini fesketmek durumunda kaldığını, davacı hem müşterileri nezdinde itibar kaybettiği hem de ciddi gelir kaybı yaşadığını, davalı tarafından senelik olarak belirlenen ciro hedetleri, önceki senelerdeki cirolara bakılmaksızın tahiş şekilde arttırıldığını, bu hedeflere ulaşılamaması sonucunda davalı tarafından “…” isimli sistem adı altında yüksek tutarlı cezalar kesildiğini, davalının tek taraflı olarak belirlediği bu hedeflerin ulaşılması mümkün olmayan, dayanaksız hedefler olduğu kendilerince de bilindiğini, defaatle talep edilmesine karşın bu hususta da davalı geri adım atmayarak davacı ve diğer bir çok acenteye gelir kaybı yaşattığını, davacının çalışmakta olduğunu, davalı tarafından da bilinen müşterilerden birinin şirketini aniden kapatıp gitmesi sonucunda davacı bu müşterinin teslim alınmayan 118 adet kargosunu kendisine iade edememiş, hemen sonrasında da davalıya bunu bildirerek müşterinin kapıda ödeme alacakları üzerine bloke koyulmasını talep ettiğini, davalı bu talebi dikkate almamakla davacının zarara uğramasına sebep olduğunu, ayrıca kargoların müşteriye iade edilememesini adeta davacının kusuru gibi nitelendirerek davacıya yüksek tutarlı cezalar kestiğini, davalı müşterilerden tahsil edemediği alacakları herhangi bir fatura dahi kesmeden senelerce davacının hakkedişlerinden kestiğini, “virman” adı altında usulsüz işlem yapıldığını, yapılan usulsüz işlemlerden dolayı davacının uğradığı tüm zararların giderilmesi için davah şirkete gönderilen … 14.Noterliği’nin 15.02.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi 19.02.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı davalının tüm haksız ve usulsüz işlemlerinden dolayı acentelik sözleşmesini feshetmeyekarar verdiğini, bu yöndeki bildirimini defalarca iletmesine ve davalı şirketçe sözlü olarak defaatle verilen taahhütlere rağmen accnte davalı tarafından uzun süre devralınmadığını, bu husus da davacıyı maddi olarak zor duruma düşürdüğünü, gönderilen ihtarname ile şubenin devir alınması için son kez süre tanınmış, davalı sürenin son gününde nihayet acenteyi devir aldığını, Davanın kabulü ve fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 2.000,00 TL alacağın, temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz oranı uygulanarak davalı şirketten tahsili ve davacıya ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … davalı şirketin … acentesi olarak 01.12.2015 tarihli Acentelik Sözleşmesi ve Acentelik Sözleşmesi Ek Sözleşmesi” ne istinaden 19.05.2018 tarihine kadar davalı şirket ile çalıştığını, davacı tarafından 15.02.2018 tarihli … yevmiye nolu … 14.Noterliği ihtarnamesi ile işbu cevap dilekçemiz ekinde sunduğumuz sözleşme ve ek sözleşmesi haksız bir şekilde sona erdirildiğini, davalı acentesi olarak faaliyet gösteren davacı kendi imzasının bulunduğu sözleşmelere aykırı davrandığını, … 21.Neterliği 04.12.2015 tarih … yevmiye numaralı Acentelik Sözleşmesinin 5.Maddesinde mali konuların düzenlendiğini, Acentelik Sözleşmesinin Ek Sözleşmesinin 7.maddesinde özel hükümler düzenlendiğini, özel hükümlerin 7.fıkrasında “Accnte her ayın sonunda C/H larını kapatmak zorundadır. Kapatılamayan C/H ları faturaların acenteye temlikiyle acentenin hak edişinden kesilir.” Düzenlemesiyle davacının haksız olarak hak edişten kesinti yapılıyor iddiasını karşıladığını, Davacı yanın bir diğer asılsız iddiası da davalı şirketin baskı uygulayarak ücret düşüklüğü nedeniyle müşteri sözleşmelerinin feshedildiğini, Acentelik Sözleşmesinin Ek Sözleşmesinin 7.maddesi maddesinde düzenlenen özel hükümler 39.fikrasında bu konu düzenlendiğini, Acentelik Sözleşmesinin Ek Sözleşmesinin 11.maddesinde “Stratejik Hedef” düzenlendiğini, davacının davalı şirketten alacağı olduğu iddiası hakkaniyete aykırı olup, davacıya ait cari hesap ekstresinde davalı şirketin davacı yandan 30.585,62 TL alacağı bulunduğunu, Acentelik Sözleşmesinin Ek Sözleşmesinin 8.maddesinin delil sözleşmesi maddesi olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklı haksız kesintiler ve fesih nedeniyle uğranılan zararların tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arsasında akdedilen … 25.Noterliğinin 04.12.2015 tarih ve … yevmiye numaralı acentelik sözleşmesi incelendiğinde; davacının acenta olarak tayin edildiği, sözleşmenin 5. Maddesinde acentelik hizmetleri karşılığında acentenin cirosunun %27’si oranında, dağıtım hizmetleri bakımından ise %11 hakedeş hesaplamasının yapılacağı ve ödeneceği düzenlendiği, sözleşmenin 8 .maddesinde sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.12.2015 olarak belirlendiği, sözleşmenin süresinin taşımacının yetki belgesi süresince olduğu, sözleşmenin feshedilene kadar aynı sürelerle yenileneceği, tarafların tek taraflı fesih hakkının olduğu, süreden önce usulüne uygun bildirimle sözleşmenin feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Taraflar arsında imzalanan Acente Sözleşmesinin Ek Protokolü-Ek Sözleşmesi olarak imzalanan sözleşme incelendiğinde;
Sözleşmenin 3. maddesinde başlangıç tarihinin 01.12.2015 tarihi olduğu, sözleşmenin süresinin imza tarihinden itibaren 5 yıl olduğu,
Sözleşmenin 5.1 maddesinde Sürat kargonun hakediş oranlarında değişiklik yapabileceği, acentenin buna itiraz hakkının olmadığı,
Sözleşmenin 5.3 maddesinde faturaya dönüştürülmeyen tesellümlere ödeme yapılmayacağı,
Sözleşmenin 5.4 maddesinde bürüt ödenen hakedişlere acentenin KDV dahil fatura keseceği, hakediş fatura tarihinin hakediş ayı içerisinde olması gerektiği,
Sözleşmenin 7.7. Maddesinde Acentenin her ayın sonunda C / H lerini kapatmak zorunda olduğu, kapatılmayan C / H ‘ler faturaların acenteye temliki ile acentenin hakedişinden kesileceği,
Sözleşmenin 7.28 maddesinde Acentede, … tarafından görevlendirilmiş denetçiler tarafından yapılacak denetlemelerde kasa açığı tespit edildiğinde, kasa açığı miktarının %20 ‘ si oranında cezai müeyyide uygulanıp ve acente hak edişinden kesileceği,
Sözleşmenin 7.39 Maddesinde acentenin müşterilere uygulayacağı ücret indirim oran ve dilimlerini Sürat kargonun belirleyeceği, … izini olmadan indirim yapılamayacağı, belirlenen ücretin altında yapılan taşımalar için farkın acenteden kesileceği,
Stratejik Hedef başlıklı 11. Maddede;yıllık ve aylık stratejik hedef belirleneceği, acenteye yıllık ve aylık satış ve birim fiyat hedefleri verileceği, acentenin kendisine verilen yıllık ve aylık satış ve birim fiyat hedeflerini gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği, avcentenin kar ettiği gerekçesiyle hedefleri gerçekleştiremeyeceği itirazın bulunamayacağı, Sürat kargonun acente için belirlediği yıllık ve aylık satış ve birim fiyat hedefleri tutmaz ise ciro için %2, birim fiyat için %2 oranında olmak üzere toplam %4 cezai şartın hakedişten kesileceği, acenteye yıllık ve aylık satış ve birim fiyat hedefleri gerçekleşirse acenteye %3 prim verileceği,
Düzenlemelerine yer verilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf acentelik ilişkisinde, davalı tarafından cari hesaptan yapılan kesintilerin haksız olup olmadığı, davacının davalıdan bir alacağının olup olmadığı varsa miktarı noktalarında toplanmakta olup mahkememizce bilirkişi heyetlerinden rapor ve itirazlar üzerine yeniden raporlar ve ek raporlar alınmıştır.
Mahkememizce alınan 16.10.2019 bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının cari hesap ekstrasına göre 01.12.2015-19.05.2018 tarihleri arasında 20.160,98 TL alacaklı olduğu, davalının 21.12.2015-30.08.2018 tarihleri arası cari hesap ekstrasına göre davacıya 10.594,38 TL borçlu olduğu, toplam 16.660,00 TL olan ciro ve performans kesintilerine ilişkin ciro ve performans hedeflerinin ne olduğuna dair dosyada bilgi olmadığı, yapılan inceleme ve değerlendirmelerde 6100 sayılı HMK’nun 266/C ve 6754 sayılı yasanın 3/3 hükmüne göre bütün takdir ve yorumlar münhasıran yüce mahkemenize ait olmak üzere yapılan tespitlere göre Davalının Davacı Acenteyi zarar uğratması ile ilgili her hangi bir belge görülmediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 15.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin (Envanter Defteri tasdik edilmediğinden) TTK. Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği, davacı şirketin 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK, Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği, Davalı şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği, Davacının tarafımıza muavin defter kayıtları ve 11.800,00 TL kesilen ceza ile ilgilide herhangi bir bilgi ve belgede sunulmadığı, davalı … A.Ş.nin davalı …’ e 16.07.2018 DAVA tarihi itibariyle 24.280,52 TL alacaklı olduğu, fakat dava tarihinden sonra da taratlar arasında işlemlerin devam ettiği, 31.07.2018 tarihi itibariyle yine davalının davacıdan 31.765,62 TL alacaklı olduğunun gözüktüğü, 17.08.2018 tarihinde 40.000,00 TL tutarlı Banka Teminat Mektubunun bozulması sonucu davacının davalıdan 8.234,38 TL ALACAKLI olduğu, 30.08.2018 tarihinde … nolu faturaların iadesidir açıklaması ile son işlem olan 2.360,00 TL ile davacının davalıdan 10.594,38 TL ALACAKLI olduğu, dolayışıyla 30.08.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 10.594,38 TL ALACAKLI olduğu, İhtarnamede geçen konularla ilgili dava dosyasında herhangi bir bilgi ya da belgeye rastlanılmadığı, dava dosyasında mevcut olan bilirkişi raporunun 14.maddesinde “Davalı … (taşıyıcı) firmasının davacı acenteyi zarara uğrattığının ispata muhtaç olduğunu, bu konular ile ilgili dava dosyasında herhangi bir tespit görülmemiştir.” Geçen dava dosyasında herhangi bir tespit görülmemiştir görüşüne katıldığımızı şeklinde mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 17.11.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davalı ticari defterlerine göre yapılan hesaplama ile davacının davalıdan 10.594,38 TL miktarında alacaklı olduğunun KÖK raporda belirlendiği, Tarafların karşılıklı ticari defterleri birlikte incelendiğinde ve davalının ticari faaliyet süreci ile içinde bulunduğu süreçler değerlendirildiğinde; davalı yanca 31.05.2018 tarihine kadar … kesintisi adı altında 25.762,00 TL, CİRO hedefi tutturamama kaynaklı 6.503,00 TL ve PERFORMANS hedefi ulaşamama kaynaklı 10.156,00 TL olmak üzer TOPLAM 42.421,00 TL hesaplara yansıyan ödemelerin davacı alacağına sayılmasının sayın mahkemenin takdiri olacağı, Haksız kesintiler olduğu gözetilerek böyle bir hesaplama halinde, davacı alacağının 53.,015,38 TL hesaplanabileceği, Davalı yan kesintilerinin dayanağının davalı yanca sözleşmeye dayandırılmasına karşın; … şube performans ve ciro düşüklüğü veya … hesap kesintisi için davacının kusur ve sorumluluğunun dosyada sabit olmadığı mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 25.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Taraflar arasında 01.12.2015 Tarihli bir Acentelik Sözleşmesi ve Ek özleşme imzalandığı, Usulüne uygun tutulan davacı defterlerine göre davalı şirketin 16.07.2018 dava tarihi itibariyle 82.091,51 TL borç bakiyesinin bulunduğu, usulüne uygun tutulan davalı şirket defterlerine göre ise, davacı acentenin 16.07.2018 dava tarihi itibariyle 24.280,52 TL borç bakiyesinin bulunduğu, ticari ilişkinin dava tarihinden sonra da devam ettiği, 17.08.2018 tarihinde teminat mektubunun nakde çevrilmesi ve yapılan diğer işlemler neticesinde 01.11.2019 tarihi itibariyle davacı acentenin 10.914,58 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, Taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında; davalı şirket tarafından belirlenecek hedeflerin davacı acente tarafından gerçekleştirileceği, aksi takdirde ciro için %2, birim fiyat için %2 olmak üzere toplam %4 cezai şartın hak edişinden kesileceğinin kararlaştırıldığı, ilgili sözleşme maddesi gereği davalı şirketçe, davacı acenteden 25.762,00 TL’lık kesinti yapıldığı, hedeflerin gerçekleştirildiği aylar için ise %3 ilave prim ödemesinin yapıldığı, Yapılan kesintinin iptali doğrultusundaki davacı talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Taraflar arasında imzalanan Ek Sözleşme’nin 7-Özel Hükümler kısmının 28.maddesi kapsamında; davalı şirket tarafından … Acente Kasa Açığına İstinaden Hak Edişe Virman” açıklaması ile yapılan toplam 118.623,96 TL’lık kesintiyle ilgili dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, Bu hususta davacının alacağı bulunup bulunmadığının takdirinin Sayın Mahkemenizin takdirinde olacağı, Davacı tarafından, davalı şirketçe yapılmış olduğu ileri sürülen 11.800,00 TL ceza kesintisi ile ilgili herhangi bir belge ve bilgi ibraz edilmediği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 08.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015-2016-2018 yılı yasal defterlerinin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal sürelerinde yerine getirildiği, 2017 yılına ait envanter defterinin tastik edilmediği. 2015-2016-2018 yılı yasal defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, 2017 yılının ise kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015-2016-2017-2018 yılı yasal defterlerinin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal sürelerinde yerine getirildiği ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davacının dava dilekçesindeki iddialarının, önceki raporlardaki kabullere paralel olarak ispata muhtaç olduğu ve dosya içindeki incelemeye konu edilen mevcut deliller nazarında ispata yarar delil bulunmadığı, Her dava açıldığı tarihteki hukuki ve fiili duruma göre karara bağlanır temel ilkesinden hareketle ve diğer raporlardaki aksi yöndeki görüşlerden ayrılınarak, dava tarihi 16.07.2018 tarihi baz alınıp, bu tarih itibarı ile taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu olarak uyuşmazlığın kayıt farklarından kaynaklandığı, Yukarıda raporun genelinde ve özellikle (3.e.1) başlığı altında yapılan ara sonuç değerlendirmeleri nazarında davalı defterlerinde olan kayıtların taraflar arasında ki sözleşme maddelerine uygun olduğu ve bu sebeple davacının defter ve kayıtlarının buna göre düzeltilmesi gerektiği, (3.e.2) başlığı altında yapılan düzeltmeler sonucu olarak davacının dava tarihi itibarı ile davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı, kayıtlar arasında ki sair uyuşmazlıkların da miktarları itibarı ile sonuca etkili olmadığı ve davacı lehine yorumlansa bile, davacıyı dava tarihi itibarı ile alacaklı duruma geçirmediği, Sayın Mahkemece dava tarihinden sonra, taraf kayıtları üzerinde gerçekleşen işlemlerinde hükme esas teşkil edeceği yönünden görüş ve kanaat edinilmesi ve sonuca bu şekilde gidilmesi halinde de, bizzat davalının kendi defter ve kayıtlarına göre, 01.11.2019 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 10.914,58 TL alacaklı olduğu mütalaa edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 10.05.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015-2016-2018 yılı yasal defterlerinin tasdikle ilgili yükümlülüklerinin yasal sürelerinde yerine getirildiği, 2017 yılına ait envanter defterinin tasdik edilmediği, tasdik bilgisi ve belgesinin heyetimize sunulmadığı, 2015-2016-2018 yılı yasal defterlerinin ticari davada delil olma özelliğine sahip olduğu, 2017 yılının ise delil olma özelliğine sahip olmadığı, taraf ticari defterlerinde ki kayıtlar birbirini tutmadığından HMK m.222/3 fıkra nazarında defterlerin tek başına sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olmadığı, Sair itirazlar yönünden yukarıda yapılan açıklamalar ışığında heyetimizce kök raporda ulaşılan sonuçlarda değişiklik yapılmasına dayanak teşkil edecek itirazlar olmaması sebebiyle işbu ek raporda da aynı sonuçların tekrar edildiği mütalaa edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında acentelik sözleşmesi ve ek sözleşmenin yapıldığı, usulüne uygun açılış ve kapanış tasdikleri yapılan taraf defterlerinin birbirini tutamadığı, taraflar arsındaki uyuşmazlığın davalı tarafından yapılan kesintilerden ve davacının fesih nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararlardan kaynaklandığı, müşterilerden tahsil edilmeyen davalının carisine aktarılan vadesi geçen cari tutarının 08.10.2021 tarihli bilirkişi raporu ile 31.657- TL olarak hesaplandığı, sözleşmenin 7.7. Maddesinde Acentenin her ayın sonunda C / H lerini kapatmak zorunda olduğu, kapatılmayan C / H ‘ler faturaların acenteye temliki ile acentenin hakedişinden kesileceğinin düzenlendiği, sözleşmenin bu maddesi gereğince davalının bu tutarı davalı carisine işleme hakkının bulunduğu zira davacı tarafından bu tutarın tahsil edildiğine ilişkin bir kanıtın dosyaya sunulmadığı, davalı tarafından kesilen ciro ve performans hedefinin tutmaması nedeniyle yapılan toplam kesintinin 16.660,00 TL olduğu ve bu kesintilerin 2016 yılı 7. Ayından itibaren hemen her ay kesildiği, bunun davacı tarafından da bilindiği ve bir itirazda bulunulmayarak sözleşmenin de devam ettirildiği, sözleşmenin 11 maddesinde yıllık ve aylık satış ve birim fiyat hedefleri tutmaz ise ciro için %2, birim fiyat için %2 oranında olmak üzere toplam %4 cezai şartın kesileceğinin kararlaştırıldığı sözleşme gereğince davacının kesinti yapabileceği, davacı tarafından davalı tarafça belirlenen hedeflere ulaşıldığı yönünde bir itirazının olmadığı, hedeflerin belirlenmesi sırasında da bir itirazının olduğuna dair bir kanıtın dosyada olmadığı, yine davacının hedeflere ulaşması halinde %3 prim ödemesinin de kararlaştırıldığı ve cezai müeyyidenin tek taraflı da olmadığı, davacının haksız olarak sözleşmesi fesih ettirilen müşteriler nedeniyle zarara uğradı iddiası yönünden de bu müşterilere ilişkin bir bir bilgi ve belgenin dosyada olmadığı, yine ücret belirleme ve indirim yetkisinin sözleşme gereği davalıda olduğu, kasa açığı toplamı olarak davalı carisine işlenen 118.623,96 TL bakımından davalının davacıdan talep ve muvakakat yazısı olduğu ve indirim yapılması talebinin olduğu yine bu bu bakımdan sözleşmenin 7.28 maddesinde kasa açığı tespit edildiğinde, kasa açığı miktarının %20 ‘ si oranında cezai müeyyide uygulanacağının kararlaştırıldığı, ve yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğu, davacı tarafından 08.2021 tarihli bilirkişi raporundaki … Şube kasa açığına ilişkin davacı tarafın talep yazılarının dosyada mevcut olmadığı, beyan edilmiş ise de 10.05.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda defterlere dayanak belgelerin taraflardan istenildiği belirtilmiş, davacı taraf kendisinden belge istenilmediğini ileri sürmüş ise de aksine bir belge de sunmamış, bilirkişinin raporda yer verdiği talep ve muvafakat yazısının defter ve cari ek belgeleri niteliğinde olduğu, mahkememizce alınan 08.10.2021 tarihli kök rapor ile 10.05.2022 tarihli ek raporun yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm kurmaya yeterli denetime elverişli olduğu, davacının haksız olduğunu iddia ettiği kesintilerin tamamının sözleşmede dayanağının olduğu, davacının tacir olduğu, fesih nedeniyle uğranılan zarar konusunda somut bir delil olmadığı gibi davacının sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiğini ispat edemediği kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, her davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanacağı, dava tarihinden sonra taraflar arasında yapılan ve carilere yansıyan işlemlerin dikkate alınmayacağı hususları hep birlikte gözetilerek davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 3.429,46-TL harcın mahsubu ile fazlaca alınan 3.393,56-TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 22.500,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/07/2022

Katip …

Hakim …