Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/617 E. 2020/115 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/617 Esas
KARAR NO : 2020/115

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememize açılan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine 15/05/2018 tanzim tarihli, 202.000,00-TL bedelli senet dayanak gösterilerek önce İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosya ile ihtiyati haciz kararı alındığını, ihtiyati haciz ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, müvekkilinin davalı tarafa hiçbir borcu olmadığını, aralarında hiçbir ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin oğlu …’ın davalı tarafın muhasebe işlerinden sorumlu işçi olarak çalıştığını, oğlu hakkında bir takım asılsız iddialar ile müvekkilinin görüşmeye çağrıldığını, görüşmede müvekkilinin oğluna isnat edilen iddialar ile baskı altına alınarak tutanak imzalatılmaya çalışıldığını, müvekkili imzalamak istememesi üzerine kendisine 10/05/2018 tanzim tarihli 202.000,00-TL bedelli senet imzalatıldığını, zorla imzalatılan senedin hukuken geçerli olmadığını, icra takibinin haksız, kötü niyetli ve dayanaksız olması nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesini ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili derneğin ortak kamu yararı amaçlarına ulaşması için kurulmuş iktisadi bir işletme olduğunu, işletme bünyesinde muhasebe işlemlerini takip eden davacının oğlu dava dışı …’ın bağımsız … firmasının muhtelif raporlarına göre toplam 749.229,08-TL, 140,00-EUR ve 185,00-USD parayı usulsüz bir şekilde zimmetine geçirdiğini, bu paralardan dolayı … Birliği’nin 98.076,33-TL ve 185,00-USD, 40,00-EUR, … Derneği’nin 206.887,50-TL, müvekkilinin ise 444.265,25-TL ve 100,00-EUR zararı mevcut olduğunu, davalı iktisadi işletmece yapılan suç duyurusu neticesinde İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile hakkında “hırsızlık ve sahtecilik” iddiası ile dava açıldığını, davacının 10/05/2018 tarihinde iktisadi işletmeye gelerek …tarafından bir denetim yapılmadan tespit edilebilen 227.000,00-TL’lik miktarın 25.000,00-TL’sini nakit olarak ödediğini, kalan kısım için ise 202.000,00-TL bedelli senedi müvekkil şirkete verdiğini, iddia edildiği gibi herhangi bir zorlama ya da tehdit söz konusu olmadığını, bononun usulüne uygun olarak tanzim edildiğini beyan ederek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda;…Vergi Dairesi’nin … vergi kimlik numaralı mükellefi olan …’nin müdürler kurulu tarafından talep edilmesi üzerine yapılan çalışmalar sonucunda; iktisadi işletmenin internet aracılığıyla yapılan banka transferi işlemlerinin … tarafından yapıldığı, iktisadi işletmeye ait olan banka kartları aracılığıyla bankamatikten para çekme işlemlerinin … tarafından yapıldığı, iktisadi işletmeye ait tüm muhasebe kayıtlarının tutulması, fatura, fiş gibi yasal belgelerin ve banka işlemlerinin muhasebeye intikal kaydedilmesinin … tarafından yapıldığı, … tarafından bankamatikten para çekilmesi suretiyle toplam 2.000,00-TL’lik tutarın … numaralı … cari hesabına borç kaydı yapılmak suretiyle muhasebeleştirildiği ve söz konusu tutarlar karşılığında düzenlenen gider pusulasının 3 nüshasının da iktisadi işletmede bulunduğu ve belge üzerinde herhangi bir imzanın yer almadığı, yapılan işlemin bir amaca yönelik olması, kasten yapılması, yapılan kayıt ve muhasebe işlemlerinin mavzuata ve muhasebe standartlarına açıkça aykırı olması, muhasebe işlemlerinin veya hesap kaydının aldatma kabiliyeti olması ve muhasebe usul ve standartlarına aykırı işlemlerin tekrarlanma sıklığı göz önünde bulundurulduğunda yapılan işlemlerin muhasebe hatası olarak değil, muhasebe hilesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, …’ın söz konusu 2.000,00-TL tutarında zimmetine para geçirdiğinin alenen ortada olduğu ve muhasebe hilesi yaparak bu tutarı denetlemekle sorumlu olan kişilerden gizlediği sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo yoluna mahsus yol ile yapılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, borçlusu davacı …, alacaklısı davalı … Derneği olan, 10.05.2018 tanzim ve 10.05.2018 vade tarihli, 202.000,00-TL bedelli bonoya istinaden, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 04.07.2018 tarihli takip talebi ile birlikte kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi başlatıldığı, takip öncesinde de İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.06.2018 tarih, … Değişik İş ve …Karar sayılı ihtiyati haciz kararı alınarak icra takip işlemlerinin başlatıldığı, 11.07.2018 tarihinde de Mahkememizdeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraflarca usulüne uygun olarak bildirilen deliller toplanılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça, dava konusu edilen bononun, davacı asilin oğlu olan …’ın, davalıya ait işletmede çalışması esnasında, üzerine atılı zimmet suçlamasıyla ilgili ve baskı-tehdit altında imzalandığı, yine bonodaki birtakım kayıtların davacı asilin kendi el yazısı ile doldurulmadığı iddiasıyla birlikte Mahkememizde açılan bu davada, davacı tarafın, dava konusu edilen bonoyla ilgili olarak borçlu kısmındaki imza ile ilgili olarak açıkça imza inkarında bulunmaması, bonodaki tanzim ve vade tarihlerinin aynı olmasının bononun geçerliliğini etkilemeyeceği, aksi durumda bile bononun yazılı belge vasfının aynen devam edeceği, dosyada dinlenen tanık beyanlarıyla da dava konusu edilen bononun imzalanması sırasında, davacı asilin şiddet, baskı veya tehdit altında bononun imzalandığı hususunun ispatlanamaması, bononun imza edildiği mekanın, bir iş yeri olması, olaydan sonra bu konuyla ilgili olarak müşteki sıfatıyla davacı asilin bir suç duyurusunda bulunmaması, tarafların ortak kabulüne göre de bononun tanzim edilme amacının, davacının oğlu olan ve davalıya ait işletmede çalışan …’ın, yaptığı iddia edilen usulsüzlüklere ilişkin teminat olarak verildiği, fakat bono üzerinde, bononun, teminat senedi olduğuna dair bir kaydın da olmadığı, bu haliyle Yasal ve zorunlu şartları taşıyan bononun geçersizliğinin maddi kanıtlarla ispatlanamadığı gibi şekil yönünden de bononun geçersizliğinin ispatlanamadığı, aynı şekilde bono bedelinin ödendiğine dair bir belgenin de dava dosyamıza ibraz edilemediği anlaşılmakla açılan menfi tespit davasının reddiyle birlikte, Mahkememizin 13.07.2018 tarihli ara kararı ile 2004 Sayılı Yasanın 72/3. Maddesi gereğince icra veznesine ödenen paranın, alacaklıya ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi de nazara alınarak davacı aleyhine alacak tutarının %20’si tutarında tazminata hükmedilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alacak tutarı olan 202.000,00-TL’nin %20’si olan 40.404,00-TL tazminatın, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL’nin peşin alınan 3.449,66-TL harçtan mahsubu ile artan 3.395,26-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 22.590,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.