Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/595 E. 2021/405 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/595 Esas
KARAR NO:2021/405

DAVA:Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:04/07/2018
KARAR TARİHİ:27/05/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili …’ın …nde şahsi olarak %1,64 ve % 46,74 pay sahibi olduğu … Servis A.Ş.’ nin 11,46 payı kapsamında dolaylı olarak pay sahibi olduğunu, geçmişte şirketteki sermaye artırımları sonucunda müvekkilinin payının indirildiğini ve sonrasında da davalı şirket yönetimi pay sahibi müvekkilini çoğunluk gücünü kullanarak haksız bir şekilde şirket yönetiminden çıkardığını, akabinde müvekkilini azlık pay sahipliği haklarından mahrum ettiğini ve haklarını zail eylemeye devam ettiğini, şirket yönetiminde bulunmayan müvekkilini, davalı şirketin 04.04.2018 tarihli olağan genel kurul öncesinde kanuna uygun olarak şirketin işleyişi, faaliyeti, mali ve finansal tabloları hakkında TTK. m. 437 uyarınca bilgi alma ve inceleme talebinde bulunduğunu, şirket merkezine gelinerek tüm muavin kayıt ve defterlerin, tüm verilerin de ibraz edilmesi hususu, şirkete genel kurul öncesinde …. Noterliğinin 22.03.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi aracılığıyla ihtar ve tebliğ edildiğini, bu ihtarda belirtilen şekilde tarafları ve konusunda uzman mali müşavir ile birlikte 26.03.2018 tarihinde saat 09:00’ da şirket merkezinde ihtarnamedeki taleplerinin sıralandığını ancak, taleplerinin çoğunluğunun yapılacak olan Genel Kurul ile ilgisi olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, davalının ortağı … ve Servis A.Ş. yönünden de müvekkilinin bilgi alma hakkı, gereği gibi karşılanmadığını ve inceleme haklarının tamamen reddedilmiş olması hususları da davalı şirket tarafından keşide edilen …. Noterliğinin 26.03.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile açıkça ifade edildiğini, bu soruların bilgi alma ve inceleme kapsamında açıklanması zorunluluğunun bulunduğundan; açtıkları bilgi edinme davalarının, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, şirket yönetiminin kötü niyetli yaklaşımlarının genel kurul toplantısının yapıldığı gün olan 04.04.2018 tarihinde de devam ettiğini, öncelikli olarak müvekkilinin dilekçenin başında da belirttiği şekilde %46,72 oranında pay sahibi olduğu … Servis A.Ş.’nin olağan genel kurulunun bakanlık temsilcisinin gözetiminde gerçekleştiğini ve bu genel kurul esnasında öncelikle müvekkilinin vekalet verdiği Av. …’in vekaletnamesinin geçersiz kılındığını ve katılımının engellendiğini, tüm bu kötü niyetli tutum içinde genel kurula katılımın engellendiği anlaşılınca derhal müvekkili şirket ortağının bizzat hazır edildiğini ve şirket merkezinde bulunmasına karşın toplantı, diğer şirket ortakları tarafından şirket merkezinde bulunan şifreli, kilitli odaya alındığını ve müvekkilinin genel kurula taraflarının katılımı tamamen kötü niyetli ve haksız bir biçimde engellendiğini, bu şekilde müvekkilinin katılımı engellenerek gerçekleşen … Servis A.Ş. genel kurulunun iptali için Mahkememizde … Esas sayılı iptal davası açıldığını, müvekkilinin katılımı olmamasına karşın gerçeğe aykırı bir şekilde genel kurul tutanağı ve hazır bulunanlar listesinin düzenlendiğini, bu şekilde müvekkilinin katılmamasına karşın …. Noterliğinden 05.04.2018 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylı Genel Kurul Tutanağı ve Hazır Bulunlar Listesi tescil için 05.04.2018 tarihinde … Ticaret Sicil Müdürlüğüne teslim edildiğini ve ilgili kararların tescil ve ilan edildiğini, ancak ilgili ticaret bölge müdürlüğü ve ticaret sicil müdürlüğü aracılığıyla edinilen genel kurul tutanağı ve hazır bulunanlar listesi incelendiğinde gerçeklere tamamen aykırı, sahte ve yoklukla sakat bir genel kurul yapıldığını, toplantı tutanağının 3. paragrafında hazır bulunanlar listesine atıfta bulunularak, 1.000.000 paydan, 885.389 payın asaleten ve 114.611 adet payın temsilen hazır bulunduğu ve tüm ortakların temsil edildiğinin belirtildiğini, hazır bulunanlar listesine bakıldığında, müvekkilinin isminin karşısına gerçeğe aykırı ve sahte bir şekilde imzadan imtina etmiştir, şeklinde ibare yazıldığı, yönetmeliğin 26. Maddesinde sayılan toplantı tutanağında bulunması gereken zorunlu unsurlardan toplantıda kararlar alınırken kullanılan olumlu oy, olumsuz oy sayılarının yanlış belirtildiğini, gündemin 2. Maddesinde “söz alan olmadı ve yapılan oylama sonucunda finansal raporlar onaylandı” şeklinde oy birliği veya oy çokluğu ile alınıp alınmadığının belirtilmediğini, 3. Maddesinde “yönetim kurulu üyelerine yetki verilmesine oy birliği ile/oy çokluğu ile karar verildi.” şeklinde onaylandığının belirtilmesi yine 5. Maddede alınan kararların oy çokluğu ile mi, oy birliği ile mi alındığının anlaşılamadığını, 6. Maddesinde müvekkilinin olumlu oy kullanmış gibi gösterilerek karar alındığının belirtildiğini, toplantı tutanağının gerçekle bağdaşmadığını ve yapılan hatalar nedeniyle alınan kararların butlanının tespitini talep ettiklerini belirterek, davalı şirketin 04.04.2018 tarihli genel kurulunun tutulan tutanak ve hazır bulunanlar listesinde katılmış ve imzadan imtina etmiş şeklinde belirtilmiş olduğundan 04.04.2018 tarihli genel kurulun ve alınan kararların butlan niteliğinde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin 2017 mali yılına ait olağan genel kurul toplantısının, 2018/01 sayılı yönetim kurulu kararı doğrultusunda 04/04/2018 tarihinde yapıldığını, Genel kurul toplantısı öncesinde tüm hissedarlara toplantı gündemi ve davetin 12/03/2018 tarihinde taahhütlü mektupla iletildiğini ve davacıya 13/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, Genel kurul gündem ve davetinin ayrıca Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 14/03/2018 tarih ve … sayılı nüshasında ve … Gazetesinin … tarihli nüshasında ilan edildiğini, Genel kurul davetini tebellüğ eden davacının, …. Noterliğinden keşide ettiği 22/03/2018 tarih ve 6426 sayılı ihtarname ile genel kurul toplantısı öncesinde bilgi edinme talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin TTK.nın 437 maddesi ile hesap verme ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak 2017 yılı finansal tabloları ve konsolide finansal tablolarını, yönetim kurulu faaliyet raporu ve kar dağıtım teklifinin birer onaylı suretini davacıya teslim ettiğini, 04/04/2018 tarihinde, saat 11:00’de ortakları aynı olan ve Mahkememizin … Esas sayılı davasının konusunu oluşturan … A.Ş. genel kurul toplantısının hemen akabinde huzurdaki davaya konu müvekkili şirket genel kurul toplantısının yapıldığını, davacı vekilinin usulüne uygun vekaletname ibraz etmediği için bakanlık komiserinin talimatıyla … A.Ş. genel kurul toplantısına alınmadığını ve bunun üzerine arbede çıktığını, huzurdaki dava konusu genel kurul toplantısı ise bu arbedenin ardından toplandığını, davacı asilin vekilinin katılımı olmaksızın tamamlanan … A.Ş. genel kurul toplantısı bittikten sonra … … A.Ş. genel kurul toplantısının yapıldığı salona gelerek toplantıya katıldığını, toplantı gündemi görüşülürken herhangi bir muhalefette bulunmadığını, ancak toplantı bitiminde hazirun cetvelini imzadan imtina ederek şirket merkezini terk ettiğini, bu durumun hazirun cetveline geçirildiğini ve genel kurul evrakının bu şekilde …. Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edildiğini, davacının bu defa şirket merkezine gelmesine rağmen genel kurul toplantısına katılmadan ayrıldığını, halbuki genel kurul tutanağında toplantıya katılmış gibi gösterildiğini ve hazirun cetveline imzadan imtina ettiği şeklinde kayıt düşüldüğünü iddia ettiğini, davacının dava hakkı bulunmadığını, davaya konu olayda davacı toplantıda olumsuz oy kullanmadığını, davacının çağrının usulüne uygun yapıldığını ve gündemin ilan edildiğini, keşide ettiği ihtarnamesi ile kabul ettiğini, Genel kurul toplantısında, katılma yetkisi olmayan kimsenin bulunmadığı gibi davacının genel kurul toplantısına katıldığını, ancak hazirun cetvelini imzalamaktan imtina ettiğini, bu sebeple davacının, TTK.nın 446. maddesi kapsamında iptal davası açma ehliyetini taşımadığını, Genel Kurul toplantısında toplantı ve karar nisaplarının sağlandığını, davacının usulüne uygun olarak çağrılmasına rağmen toplantıya hiç katılmamış olduğu düşünülse dahi TTK.nın 418 ve Genel Kurul Yönetmeliğinin 22. Maddesi gereğince toplantı ve karar nisaplarının sağlandığını, bu yönüyle davacının genel kurul toplantısına katılmamasının TTK.nın 446. maddesi hükmünde yer alan, “genel kurul kararının alınmasında etkili olması” koşulunu taşımadığını, toplantıda hazır bulunarak oy kullanan davacı dışındaki pay sahiplerinin pay ve oy adedinin, genel kurul kararlarının alınması için gereken çoğunluğunu sağladığını, Genel Kurul kararlarının butlan şartlarını taşımadığını, Davacının pay sahibi sıfatıyla bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarının sınırlanmadığının Mahkeme kararlarıyla da kesin olarak tespit edildiğini, davaya konu genel kurul kararlarının TTK.nın 447. maddesinin (a) ve (c) bendlerine aykırı olmadığının da açık olduğunu, bu nedenle huzurdaki olayda butlan şartlarının bulunmadığını, davacının bilgi edinme hakkının engellendiği iddiası gerçek olmadığını, davacının bilgi edinmesine izin verilmediği iddiasıyla ve aynı gerekçelerle …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayısıyla açtığı davanın reddine karar verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı şirketin 04/04/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan kararların butlan niteliğinde olduğunun tespiti davasıdır.
Davalı şirketin ticaret sicil dosya sureti, olağan genel kurul toplantı tutanağı ve ekleri celp edilmiş, tanıklar dinlenmiş, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
Davalı şirketin güvenlik kamera görüntülerine ilişkin DVD çözümü yaptırılmıştır, bu DVD çözümü ve taraf vekillerinin yazılı beyanları ile, tüm dosya kapsamına göre DVD çözümünü yapan bilirkişi tarafından 11 numaralı şahıs (kadın) olarak belirtilen kişinin davacı olduğu ve şifreli kapıdan toplantının yapıldığı odaya alındığı, bir müddet kaldıktan sonra odadan çıktığı, dışarıda diğer şahıslarla görüştüğü, daha sonra yine şifreli kapıdan içeri girdiği ve bir müddet içeride kaldığı ve daha sonra yine odadan çıktığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiler … ve … Mahkememize sundukları 26/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ile, davalı şirketin 04/04/2018 tarihli genel kurulunda alınan kararlardan 2., 3. ve 5. nolu gündem maddelerinin TTK.nın 422/1 maddesinde aranılan şekil şartlarını taşımadığı için yok hükmünde olduğunu, diğer gündem maddeleri açısından iş bu davaya konu edilen uyuşmazlık bakımından TTK m.447 kapsamında butlan sonucunu doğuracak bir aykırılık bulunmadığı, söz konusu genel kurul toplantısında alınan kararların iptale konu olmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … ve Tamer Duran Mahkememize sundukları 19/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının genel kurul toplantısına alınmadığı yönündeki iddiasının doğru olduğu kabul edilse dahi davacının bu durumda ancak genel kurul kararlarının iptalini talep edebileceği, bu bakımdan davacının butlan iddiasının yerinde olmadığı, davacının genel kurul toplantısına alınmadığı yönündeki iddiasının doğru olduğu kabul edilse dahi alınan kararların iptalinin sağlanabilmesi için davacının sahip olduğu oy oranının kararların alınmasında etkili olduğunun kanıtlanması gerektiği, somut olayda bu şartın bulunmadığı bu bakımdan davacının alınan kararların iptalini talep edemeyeceği, bir an için davacının oy oranının kararlarının alınmasında etkili olabileceği kabul edilse dahi bu durumun tek başına kararların iptali için yeterli olmadığı, alınan kararların iptalinin sağlanabilmesi için bu kararların kanun, ana sözleşme veya afaki iyiniyete aykırı olması da gerektiği, somut olayda davacı tarafından bu yönlerden herhangi bir delil sunulmadığı, dolayısıyla alınan kararların bu nedenle de iptali şartlarının oluşmadığının kabulü gerekeceğini belirtmiştir.
Bilirkişiler … ve … Mahkememize sundukları 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; Dava konusu genel kurulda alınan 2, 3 ve 5 nolu kararların, TTK m. 422/1’in aradığı şartları taşımadığından ve kararların hangi çoğunlukla alındığı anlaşılamadığından batıl olduğunu, Genel kurulda alınan 1, 6 ve 7 nolu kararlar TTK m. 422/I’in aradığı şartları taşımadığından ve kararların hangi çoğunlukla alındığı anlaşılamadığından batıl olduğunu, Genel kurulda alınan bu kararların batıl olmasından hareketle iptal edilebilirlik incelemesi yapılmasına gerek olmasa da Mahkemece aksi kanaate varılırsa; Mahkemece davacının toplantıya katıldığı, ancak hazır bulunanlar listesini imzalamaktan imtina edip ve oy kullanmadığı kanaatine varılırsa, artık oy kullanımının haksız engellenmesinden bahsedilemeyeceğinden TTK m. 446/1-a kuralına geri dönüleceği ve iptal davası için olumsuz oy ve muhalefeti şerh ettirmenin dava şartı olarak aranacağı; davacının tutanakta olumsuz oyu ve muhalefet şerhi bulunmadığı; Mahkemece davacı asilin veya vekilinin genel kurula katılmasına haksız şekilde izin verilmediği kanaatine varılırsa bu sefer, katılımın engellenmesinin kararın alınmasına etkili olup olmadığının tespitinin önem taşıyacağı, Etki prensibinin tetkikinde nicelik bakımından davalı şirkette davacının pay oranının çok düşük olması (%1.64) karşısında katılımının engellenmesinin kararın alınmasına etkili olacağına ilişkin dosyada bir delil bulunmadığını, Etki prensibinin tetkikinde nitelik bakımından yani davacının katılımının diğer pay sahiplerinin kararlar üzerindeki düşüncelerini etkileyebilmesi açısından inceleme yapıldığında ise somut olayda, davacı ile davalı şirket ve diğer pay sahipleri arasında çeşitli uyuşmazlıklar olduğu; bu sebeple, davacının toplantıya katılsa ve oy kullansaydı dahi, diğer hâkim ortakların, karar alma noktasında fikrini değiştirebileceği kanaatine varılamadığı; böylece TTK m. 446/1-b’deki etki prensibinin gereğinin yerine gelmediği; bu halde davacının TTK m. 445 uyarınca kararın içerik olarak kanun, esas sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırılığı ispat etmesi gerekeceği; oysa davacının bu yönde bir iddia ve ispat faaliyetinde bulunmadığı, Mahkemece katılımın engellenmesinin kararın alınmasına da etkili olduğu kanaatine varılırsa bu hususun, tek başına iptal sebebi olarak yeterli olup, artık kararın TTK m. 445 uyarınca kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ispata gerek bulunmayacağını belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı şirketin 04/04/2018 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulunda alınan kararların butlan niteliğinde olduğunun tespitini talep ettiği, davalının davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davalı şirketin 04/04/2018 tarihinde yapılan 2017 yılına ait Olağan Genel Kurulunda, 1 nolu kararında, toplantı başkanlığına, katipliğine, oy toplayıcılığına seçimlerin yapıldığı genel kurul toplantı tutanağının imzalanması için toplantı başkanlığına yetki verildiği ve kararın oy birliği ile alındığı, 6 nolu kararında yönetim kurulu üyelerinden …’a 01/01/2018 tarihinden itibaren aylık 44.000 TL huzur hakkı ödenmesine ve diğer yönetim kurulu üyelerine herhangi bir ücret ödenmemesine karar verildiği, 7 nolu kararda yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. Maddelerine giren hususlardan dolayı izin verilmesine oy birliği ile karar verildiği, buna göre bu 3 gündem maddesindeki kararların oy birliği ile alındığı, 2 nolu kararda, 2017 yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporları (bilanço ve gelir tablosu) yönetim kurulu başkanı tarafından okunduğu, müzakereye açıldığı, söz alan olmadığı ve yapılan oylama sonucunda finansal raporların onaylandığı, 3 nolu kararda dönem karından kanun ve sözleşme gereği ayrılması gereken yasal yedekler ayrıldıktan sonra 7.052.081 TL brüt kar dağıtımının yapılmasına, bu konuda yönetim kurulu üyelerine yetki verilmesine, oy birliği/oy çokluğu ile karar verildiği, 5 nolu karar ile yönetim kurulu üyeliklerine 3 yıl süre ile görev yapmak üzere …, …, …’in seçilmesine, oy birliği/oy çokluğu ile karar verildiği, 4 nolu kararda yönetim kurulu üyelerinin ibrasına geçildiği, yönetim kurulu üyelerinin haricinde katılan olmadığından, ibra oylaması yapılmadığından geçildiği, 8 nolu karar ile toplantıya son verildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 04/04/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısı hazır bulunanlar listesine göre …’ın ve …’ın asaleten ortak … Servis A.Ş.’yi temsilen, davacının asaleten toplantıya katıldığı, davacı dışındakilerin toplantı tutanağını imzaladıkları, davacının isminin bulunduğu sütuna imzadan imtina edildiğinin yazıldığı görülmüştür.
Davalı şirketin güvenlik kamerasına ilişkin DVD çözümü, tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre Mahkememizce davacının Genel Kurul toplantısına katıldığı, Genel Kurul Hazirun Cetvelini imzalamadığı kabul edilmiştir.
Davalı şirketin Genel Kurulunda; 1. nolu, 6. nolu ve 7. nolu kararlarının oy birliği ile alındığı ve davacının Genel Kurul toplantısına katıldığı, olumsuz oy kullanmadığı ve muhalefet şerhini tutanağa geçirmediği ve bu nedenle bu maddelere ilişkin butlan ve iptal taleplerinin yerinde olmadığı, 4. nolu kararda ibra oylaması yapılmadığından, davacının bu maddeyle ilgili butlan ve iptal talebinin yerinde olmadığı, 8. nolu madde ile herhangi bir karar alınmadığından, davacının bu madde ile talebinin yerinde olmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı şirketin Genel Kurulunda 2., 3. ve 5. nolu kararlar ile ilgili olarak yapılan incelemede, 2 nolu kararda ‘onaylandı’, şeklinde yazıldığı, 3. ve 5. nolu kararlarda “oy birliği/oy çokluğu” şeklinde yazıldığı görülmüştür.
TTK.nın 422/I. maddesinde ” tutanak, pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibari değerlerini, Genel Kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içerir tutanak, toplantı başkanlığı ve bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır, aksi halde geçersizdir. ” hükmü mevcuttur.
Bu kanun maddesine göre, Genel Kurul toplantı tutanağında kararın ne şekilde alındığı, karar ile ilgili ne kadar olumlu, ne kadar olumsuz oy kullanıldığının içermesi, emredici bir ifadeyle hüküm altına alınmıştır. Aynı doğrultudaki düzenleme Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile bu toplantıda bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı temsilcileri hakkında yönetmeliğin 26. maddesinde de düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin 26. maddenin 2. fıkrasında; “Tutanakta, Ek-4’teki örnekte olduğu gibi; şirketin unvanının, toplantı tarihinin ve yerinin, şirketin toplam sermayesinin ve pay adedinin, toplantıda hazır bulunan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin sahip oldukları pay sayılarının toplamı ve grupları ile paylarının itibari değerlerinin toplamı gösterilmek suretiyle toplantı nisabı, genel kurulda sorulan soruların ve verilen cevapların, alınan her karar için kullanılmış olumlu ve olumsuz oy sayılarının, Bakanlık temsilcisi bulunmakta ise bunların ad ve soyadları ile görevlendirme yazısının tarih ve sayısının, çağrıya dayalı toplantı yapılıyorsa çağrının ne surette yapıldığının; çağrısız toplantı yapılıyorsa bu durumun belirtilmesi zorunludur.”
3. fıkrasında; “Toplantıda alınan kararlar, hiçbir tereddütte yer vermeyecek şekilde, olumlu ve olumsuz oyların toplamları da gösterilmek suretiyle tutanakta belirtilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Davalı şirketin Genel Kurulunda alınan 2, 3 ve 5 nolu kararların kanun ve yönetmeliğe aykırı şekilde olduğu, bu kararların hangi nisapla, ne kadar olumlu ve ne kadar olumsuz oyla alındığının belirtilmediği, 3 ve 5 nolu kararlarda “oy birliği/oy çokluğu” şeklinde yazıldığı, kararların oybirliğiyle mi yoksa oy çokluğuyla mı alındığının belli olmadığı bu nedenlerle davalı şirketin 04/04/2018 tarihinde alınan 2, 3 ve 5 nolu kararların butlan ile batıl olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davalı şirketin 2017 yılına ait 04.04.2018 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan 2, 3 ve 5 nolu kararların Butlan ile Batıl olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile kalan 23,40 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 71,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.206 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 1/2 si olan 1.103 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 4.520 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 1/2 si olan 2.260 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır