Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/587 E. 2018/647 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/587 Esas
KARAR NO : 2018/647
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/09/2017 tarihli sinema, dekorasyon ve tamirat işleki sözleşmesi uyarınca müvekkili sözleşme doğrultusunda…A.Ş’nin taahhüdü altında bulunan … Projesinde sinema, dekorasyon ve taminat işlerinin yapılması sorumluluğunu üstlendiğini, ….A.Ş arasında var olan sözleşmeye göre ise yüklenici aracılığıyla kurulan her yeni iş akdinde geciken ödemelerden …A.Ş sorumlu tutulduğunu, müvekkili ödemelerinde gecikme yaşaması üzerine …A.Ş sözleşmeler uyarınca …A.Ş adına …A.Ş ye 6.000 TL tutarında ödemede bulunduğunu, borçlu firma aynı geciken alacağı müvekkilinden tahsil etmiş ve adımıza ödeme yapıldığına dair tarafımıza herhangi bir bilgilendirmede bulunmadığını, bu durumda borçlu firmaya 6.000 TL tutarında mükerrer ödeme yapıldığını ve bunun iadesi gerektiğini, iade edilmesi gerektiğine dair cari hesaplar ve fatura dökümleri bulunmasına rağmen borçlu taraf iadeye yanaşmayarak sebepsiz zenginleştiğini, bu nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile tasibin devamını, haksız ve dayanaksız olarak yaıplmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı sözleşme dışı taraf olarak Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi uygulamaları sözleşmesinden doğan sorumluluk neticesinde hareket ettiğini, davacı süresinde ödeme yapmamakla kendi kusundan kendi lehine yarar sağlama çabasına girdiğini, müvekkilinin hakettiği bedeli davacı sözleşme uyarınca belirlenen sürelerde ödemediğini, bu nedenle müvekkili şirket sözleşmesinin 5.maddesi gereğince ana yükleniciye başvurarak hizmet bedelini tahsil ettiğini, müvekkili davacı şirketin bedeli ödemesinden sonra ana yüklenici ödemesini ana yükleniciye iade ettiğini, bu nedenlerle davanın reddini, dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesi ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (HMK.m.123)
Uygulamada davacı “davayı atiye bırakıyorum”, demekte mahkeme bunun bazen feragat bazen davanın takip edilmemesi olarak dosyanın işlemden kaldırılması, bazen sulh bazen de davanın geri alınması olarak yorumlamaktadırlar. Hukukumuzda davanın atiye bırakılması diye bir kurum olmadığından Böyle bir durumda, hakim davacıya iradesini açıklaması için süre verilmeli; davanın geri alması niteliğinde ise zımnen muvafakat mümkün olmadığından davalının açık muvafakati aranmalıdır.
Davacının vekilinin davayı geri alabilmesi için özel bir davayı geri alma yetkisi bulunmasına gerek yoktur.
Dava davalının yokluğunda devam ediyorsa, davacının davayı geri almasının imkanı yoktur. (Kuru- Hukuk Muhakemeleri Usulü- II.CİLT sh.1685, 6. Baskı)
Davayı geri alma talebi ve buna muvafakatin mahkemeye karşı yazılmış dilekçe ya da duruşma tutanağı yazdırmak ve taraflara imzalatmak suretiyle yapılması gerekir.
Davanın geri alması durumunda mahkeme karar verilmesi yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekir.
Davalının rızası ile davanın geri alınması halinde, davalı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilir. (Yılmaz- Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi. Sh. 809. )
Davalı davacının davayı geri almasına muvafakat etmezse, davaya devam olunur ancak davacı isterse, davayı takip etmeyerek dosyayı işlemden kaldırtır.
Davacı vekili 01/08/2018 havale tarihli dilekçesi ile davanın geri alınmasını talep ettiği, davalı vekili 14/08/2018 tarihli dilekçesi ile “karşı tarafça davanın geri çekilmesine muvafakat ettiğini” bildirmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, işbu davamızda HMK.nun 123.maddesinde belirtilen şartlar gerçekleşmiş olup, davanın geri alınması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.nun 123.maddesi gereğince; davanın geri alınması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA.
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 35,90 TL harcın davacıdan peşin alındığından 102,47 harçtan fazla yatan 66,57 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf talep etmediğinden lehine avukatlık ücreti verilmesine ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına ,
4- Davacı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, tarafların üzerinde bırakılmasına.
5 – istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır