Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/585 E. 2019/461 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/585 Esas
KARAR NO : 2019/461
DAVA : İtirazın İptali (Alacağın Temliki Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/07/2018
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil 02/02/2018 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Davalı şirket ile taraflarınca 13/10/2011 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmece vadelerinde ödenmeyen 9.019.00 USD için İstanbul …İcra Müdürlüğü’ün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, yapılan icra takibine davalı borçlu şirket vekili tarafından mevcut sözleşme karşısında haksız, yersiz ve usulsüz olarak yetkiye ve borca itiraz edilerek edildiğini ve icra takibinin durduğunu, sözleşmede, yetki yerinin İstanbul ili olarak belirtildiğini, bu nedenle davalının yetkiye ve alacağa dair vaki itirazının iptalini, 9.019.00 USD’nin karara bağlanmasını, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili 03/12/2018 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Davacı ile müvekkil şirket arasında tanzim olunan “Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi ile takip alacaklısının Tasfiye halinde bulunan …A.Ş nezdindeki Kar ve Zarar Katılım Hesap Bakiyesinin temliki” hususunda mutabakata varıldığını, söz konusu takip dayanağının Alacağın Temliki Sözleşmesine istinaden Tasfiye halinde… A.Ş nezdinde henüz vadesinin gelmediğini, mutlak ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen Kar ve Zarar Katılım bakiyesini temlik aldığını, müvekkil şirket işbu temlik sözleşmesinden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini ve bu sebeple davacıya takip ve dava miktarı kadar günü geçmiş bir borcunun bulunmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davaya esas takip konusu “ilamsız takip” olduğundan yetkili icra daireleri ve mahkemelerin Düzce olmasının gerektiğini, oysa icra takibinin yetkisiz olan İstanbul İcra dairesinde açıldığını ve yetki sebebiyle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri gibi vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde;Davacı tarafın 11/09/2018 tarihinde 575,09 TL asıl alacak yönünden davalı/borçluya ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin usulüne uygun olarak davalı/borçluya tebliğ edildiği görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
“‘ Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda; davacı ile davalı …Şti. arasında 13/10/2011 tarihli alacağın temliki,sulh,ibra ve feragat sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşme hükümlerine göre28/01/2013 tarihinden 28/12/2016 tarihine kadar davalının her ay 188,00 USD olmak üzere toplam 9.019,00 USD ödeme yapması gerektiğinden bahisle dava açıldığı, davacının alacak talebinin taraflar arasındaki sözleşmeye dayandığı, davanın niteliği itibari ile mutlak ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, davacının tacir olmadığı, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki…A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi davanın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmamış olması nedeni ile davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği, davanın 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı(Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181 Karar; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar sayılı ilamları ile aynı mahiyette İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesinin 2018/3635 Esas-2018/2649 Karar sayılı ilamı) kanaatiyle Mahkememizin görevsizliğine, Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.