Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/550 E. 2019/355 K. 11.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/550 Esas
KARAR NO : 2019/355
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/06/2018
KARAR TARİHİ: 11/03/2019
Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili, … AŞ’nin … AŞ’nin grup şirketi olduğunu, TSE kararıyla en ince olduğu tespit edilmiş “… ()’* markalı prezervatif ürünün marka sahibi … A.Ş. olup, bu ürün marka sahibinin izni ile yine … grup şirketlerinden … AŞ ürünlerin de kullanılmakta olduğunu, marka sahibi ve markayı ürünlerinde kullanan, her iki şirkette; dünyanın birçok ülkesinde yüzlerce marka ile faaliyet yürüten bir dünya şirketi olarak faaliyetleri, tanınmışlığı ve ekonomik gücü çerçevesinde uluslararası alanda tanınmış ve Türkiye’nin sayılı itibarlı şirketlerinden … AŞ’nin grup şirketlerinden olduğunu, sektördeki faaliyetlerinin büyüklüğünü ve tanınmışlığını gösterdiğini, … ürününün hakkında …Müdürlüğün’de gerçekleştirilen test sonuçları raporuna göre; Ekim 2017 tarihinde piyasaya sunulan … ürünü ile …, …, …, …, …, … …,… ürünlerinin TS EN… standardı doğrultusunda kalınlık değerinin ölçülmediği ve … ürününün … ötesi ürün varyantlarının tamamı başta olmak üzere tüm rakip ürünlerden daha ince olduğunun tespit edildiğini, müvekkilin markası gerek SMK, 556 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname hükümleri ile Türk Ticaret Kanunu hükümleri ve Ceza Kanunu Hükümleri, gerekse Uluslararası yasal düzenlemeler ve anlaşmalar ( Paris Sözleşmesi vd, ) kapsamında da yasal koruma altında olduğunu, hal böyle iken; davalının gerçeklere aykırı olarak, Türkiye’nin en incesi”, “maksimum incelik”, ibarelerini haksız ve hukuka aykırı şekilde, kendi ürünlerde kullanarak tüketiciyi yanıltmakta olduğunun tespit edildiğini, müvekkili Şirket tarafından; aynı sektörde faaliyette bulunan rakip davalının ‘…*’ ürünü için “Türkiye ’nin En İncesi” iddiasını ve …” iddiasını reklam ve tanıtımlarda kullandığı tespit edilmesi üzerine RÖK’e aşağıda yer alan şikâyetler yapıldığını, Reklam Özdenetim Kurulu 22.11,2017 tarih ve … sayılı kararında; … ürünün en İnce kondom olduğunun ispatlanabildiğineden … “…” ürünü için hazırlanan tanıtımlarda “…” iddiasına yer verilmesinin Özdenetim Esaslarının “Kanıtlama” başlıklı 8 İnci maddesine aykırı nitelikte olduğu sonucuna varıldığından, … “…” ürünü için hazırlanan tanıtımlarda gerekli düzeltmeler yapılmadıkça bu hali ile yayınlanmanın istendiğini. … ürünü için hazırlanan ve dijital mecralarda yayınlanan tanıtımlarda “ Maksimum incelik” iddiasına yer verilmesi Özdenetim Esaslarının “Destekleme” başlıklı 8 inci maddesine aykırı nitelikte olduğu sonucuna varıldığından, … ürünü için dijital mecralarda ve sosyal medyada yayınlanan tanıtımlarda gerekli düzenlemeler yapılmadıkça bu hali ile yayınlanmasının istendiğini, davalı şirketin, maalesef aşağıda belirtilen tarafımızdan tespit edilebilen satış mecralarında, “Türkiye’nin En İncesi” ve “Maksimum incelik” iddiasına satış tanıtımında reklamlarda devam etmekte olduğunun tespit edildiğini, davalının bu şekilde maddi ve manevi zarar verdiğini ve itibar kaybına neden olduğunu, tüm bu gerçekler karşısında; davalı tarafın; müvekkil şirketi maddi ve manevi zarara uğratarak tüketiciyi de yanıltarak haksiz kazanç sağladığını haksız, hukuka aykırı fiillerine devam etmekte ısrarlı olduğunu gösterdiğinden, dava yoluna başvurmaktan başka çare kalmadığını, gelinen aşamada, davalı tarafın müvekkiline ait “Türkiye’nin en incesi” olma iddiasını hukuka gerçeklere aykırı şekilde kullanmakta bilerek ısrarlı olduğu vc bu şekilde müvekkilin emek ve yatırımlarının ürünü olan gerçek inceliği kendisine ait gibi göstermek suretiyle kendi menfaatine haksız kazanç temin ettiğini, Bu durumu RÖK kararlarıyla bilmesine rağmen, bile bile kötü niyetle haksız rekabet teşkil eden fiillerinde ısrarlı olduğunu, davalının satış yerlerinde haksız ve hukuka aykırı olarak halen kullanılmakta olduğunun bilirkişi marifetiyle keşif ve tespitine, yapılacak tespitin karşı yana dava dilekçemiz tebliğ edilmeden önce ve acilen yapılmasına, davalı ürünleri üzerinde veya katalog, fiyat listeleri, satış mahallerinde internet sitesi vb, gibi görsel veya basılı her çeşit mecralarda her çeşit kullanımının durdurulması için TEDBİR KARARI verilmesini, davalı yanın 14 …Yok ötesi ürünü için Türkiye’nin En İncesi” iddiasını ve … ürünü için “Maksimum incelik” iddiasını taşıyan ürünlere görsel sesli veya basılı her çeşit satış mecralarındaki katalog, fiyat veya basılı katalog, fiyat listeleri, tanıtım afişleri, internet sitesi, stantlar, mağazalar vb. gibi görsel veya basılı her çeşit mecralarda her çeşit kullanımına ilişkin, sonuçların ortadan kaldırılmasını, bu ibareleri taşıyan piyasada mevcut ürünlerin toplatılmasına ve basılı evrakın imha edilmesine, haksız rekabetin men’ine ve tecavüzün durdurulmasına, bunlar için gereken tüm masrafların davalı yanca karşılanmasını, davalının haksız rekabet teşkil eden gerçeğe aykırı eylemleri için davalı aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz edenden karşılanarak , en fazla satış bulunan 2 ayrı gazetede kamuya yayın yoluyla duyurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın müvekkilinin hangi fiilinin veya markasının kendisine ait hangi markaya tecavüz yarattığına ait bir açıklama getirmediğini, davacı yanın dilekçesinde kendisine ait markaların sayıldığını oysa bu markaların ne şekilde tecavüz edilmiş olduğunun ortaya koyulmadığını, ürünlerin marka adlarının en azından birbirlerine fonetik olarak benzemeleri, birbirlerine çağrıştırmalar ve bu nedenle tüketici nezdinde bir algı karışıklığı yaratmaları gerektiğini, uyuşmazlık konusunun haksız rekabetin tespiti olduğundan TTK hükümleri gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, tedbir kararı verilmesinin şartlarının oluşmadığını bu nedenle tedbir talebinin reddi gerektiğini, yaklaşık hakkaniyet kriterinin sağlanmadığını, davacının ortada marka tecavüzü olmadığı halde davasının bu şekilde sınıflandırarak davasının Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açması ve burada ihtiyati tedbir talebinde bulunması SMK’daki daha esnek tedbir şartlarından kötü niyet amacı güdüldüğünü, huzurdaki davanın kötü niyetli, marka tecavüzü davası olmadığını bilmesine rağmen hatalı sınıflama ve görev kurallarına aykırı olarak açmak suretiyle müvekkili şirkete zarar vermeyi amaçlayan davacının HMK329 maddesi gereğince vekalet ücretini karşılaması gerektiğini, ayrıca 5000 TL disiplin para cezasına çarptırılmasını, marka tecavüzüne ilişkin olmayan dava hakkında görevsizlik kararı verilmesini, ihtiyati tedbir kararının reddini, HMK 329 uyarınca kötü niyet tazminatı ve disiplin para cezasına hükmedilmesini, davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
İstanbul … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 30/03/2018 tarih …Es. … K. Sayılı ilamında “6769 sayılı SMK’nın 156.maddesinde Sınai Mülkiyet İhtilaflarında görevli mahkemenin ihtisas mahkemesi olduğu düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta marka, tasarım, patent yahut coğrafi işaretlere ilişkin herhangi bir ihtilaf olmayıp TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabete ilişkin ihtilaf bulunmaktadır. Davalı yanın savunmasında mahkemenin görevli olmadığına ilişkin savunması karşısında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” kararı verildiği,
Görevsizlik kararı veren İstanbul … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … Es. Sayılı dosyasından alınan 06/03/2018 tarihli Doç. Dr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; davalı şirket tarafından …Yok Ötesi ürünü için hazırlanan tanıtımlarda kullanılan “Türkiye’nin en incesi” ibaresinin Özdenetim Esaslarının “Kanıtlama/Destekleme” başlıklı 8. Maddesine aykırı olduğu, davaya konu ürünlerin satışının yapıldığı 6 mağazanın birinde “Türkiyenin en incesi, Maximum İncelik” ibarelerinin yer aldığı tanıtım afişine rastlandığı, diğer mağazalarda ise sadece dava konusu ürünlerin satışının gerçekleştiği” tespiti yapılmıştır. Yargılama devam ederken dava açıldıktan sonraki bir tarihte davalı şirketin dava konusu ibarelerin kullanımına son verdiği anlaşılmıştır. Yapılan keşif, düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davalı yanın …prezervatif ürünlerinde kullandığı “Türkiye’nin en incesi” ve “Maximum incelik” ibarelerini taşıyan ürünlerin görsel, sesli ve/veya basılı her çeşit satış mecralarındaki katalog, fiyat ve/veya basılı katalog, fiyat listeleri, tanıtım afişleri, internet sitesi, stantlar, mağazalar gibi görsel ve/veya basılı her çeşit mecralarda her çeşit kullanımına ilişkin sonuçların ortadan kaldırılmasına, yargılama sırasında ürünlerin stantlardan ve ibareleri taşıyan afiş ve tanıtımların kaldırıldığı ve tecavüzün son bulduğu anlaşıldığından kullanımının durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine, yine davadan beklenen faydanın sağlanmış olması, haksız rekabete ilişkin eylemler ile hüküm arasında geçen süre dikkate alındığında hükmün gazetede ilanından umulan yararın ortadan kalktığı sonucuna ulaşılmış, ilan talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalı yanın …prezervatif ürünlerinde kullandığı “Türkiye’nin en incesi” ve “Maximum incelik” ibarelerini taşıyan ürünlerin görsel, sesli ve/veya basılı her çeşit satış mecralarındaki katalog, fiyat ve/veya basılı katalog, fiyat listeleri, tanıtım afişleri, internet sitesi, stantlar, mağazalar gibi görsel ve/veya basılı her çeşit mecralarda her çeşit kullanımına ilişkin SONUÇLARIN ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davacının tedbir talebinin REDDİNE,
3-Hükmün gazetede ilanı talebinin REDDİNE,
4-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 13TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı taraf lehine av. asg üc tarifesi gereğince taktir ve hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 31,40 TL başvurma harcı + 31,40 TL peşin harç +9,20 vekalet harcı, toplamı olan 72 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.300,00 TL bilirkişi ücreti + 193,00 TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.493,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.