Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/53 E. 2022/66 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/53 Esas
KARAR NO:2022/66

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/01/2018
KARAR TARİHİ:08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 02/06/2014 tarihinde imzalanan sözleşmeye ve bu sözleşmeye ek protokollere istinaden …’ın sahipliğinde bulunan … ili, … İlçesi, … mah., 46 Pafta, 874 Ada ve 203 Parseldeki arsa üzerine inşa edilecek yapıların ince yapı işlerinin müvekkili tarafından yüklenici sıfatı ile üstlenilmiş olduğunu, sözleşmeye konu ve müvekkili yüklenici tarafından üstlenilen işlerin tamamının sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun olarak ifa edilmiş olduğunu, daire içi duvar boyaları işi kapsamında toplam 261 dairenin boyaları yüklenici müvekkili tarafından işverenin talimatı doğrultusunda ”… …” boya ürünü ile tamamlanmış olduğunu, ancak davalı işveren … tarafından; tedarikçi …. A.Ş. tarafından temin edilen ürünlerin beklenen kalitede olmadığı iddia ve gerekçesi ile teslim alınmamış ve müvekkili yüklenici tarafından boya işinin tamamının (261 daire) tüm masraflarının karşılanmak üzere yeniden yapılmasının talep edilmiş olduğunu, müvekkilinin yüklenici olarak iş verenin yazılı talimatı doğrultusunda temin edilen ürünlerle boya işçiliğini sözleşmeye ve standartlara uygun olarak tamamladığını, buna rağmen iş verenin boya kalitesinden kaynaklanan şikayet ve itirazlarından yüklenici olarak kendisinin sorumlu olmayacağını işverene beyan ettiğini, ayrıca işverenin yetkilileri hemen her gün iş yerine/şantiyeye gelip yapılan boya işini görmüş ve denetlemiş olmasına rağmen hiçbir itirazda bulunmamış olduklarını, davalı işverenin; sözleşmeye uygun bir şekilde tamamlanan boya işinin yeniden yapılması talebi ve yeni boya işi sebebiyle yüklenici lehine doğacak olan malzeme ve işçilik ücretinin işveren olarak kendileri tarafından ödeneceği beyanı üzerine müvekkilinin, iş verenle uzun süredir birlikte çalışıyor olmanın vermiş olduğu güven ilişkisine istinaden ve iyi niyetli olarak boya işini yeniden yapmaya başlamış olduğunu, bu süreçte müvekkilinin toplam 261 dairesinin 181 ini yeniden boyamış olduğunu, ancak aradan geçen uzun süre ve dairelerin yarıdan fazlasının tamamlanmış olmasına rağmen davalı işveren tarafından yeniden yapılan boyanın malzeme ve işçilik ücretinin hiçbir şekilde ödenmemiş olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin, malzeme ve işçilik ücreti ödenmediği sürece kalan 80 daireyi yeniden boyamayacağını iş verene beyan etmiş olduğunu, müvekkili tarafından yeniden boyanan 181 dairenin malzeme ve işçilik ücreti iş veren tarafından ödenmediği gibi, boyası yapılmayan 80 daire için müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan diğer hak edişlerinden 109.000-TL kesinti yapılmış olduğunu, daire içi duvar boyaları işi için kullanılacak olan ürünlerin tamamının işveren … tarafından tespit edilmiş olduğunu ve sözleşmeye konu işin tespit edilen bu ürünlerle yapılması için müvekkili yükleniciye talimat verilmiş olduğunu, ilgili ürünlerin tercih edilmesi konusunda müvekkili yüklenicinin herhangi bir dahili ya da tercihi söz konusu olmamış olduğunu, davalı İşveren tarafından tercih edilen ürünün …. A.Ş. tarafından üretilen ”… …” marka ve model ürünü olduğunu, yüklenici müvekkili ve davalı arasında yapılan görüşmelere istinaden, beklenen kalitede olmadığı iddia edilen duvar boyası işinin yarıdan fazlasının (181 daire) müvekkili tarafından ek malzeme ve işçilik hizmeti ile yeniden yapılmış olduğunu, ancak ek malzeme ve işçilik hizmeti karşılığında ödenmesi gereken ücret konusunda yapılan görüşmelerden olumlu bir netice alınamamış olduğunu, müvekkili tarafından yeniden yapılan boya işine karşılık ödenmesi gereken malzeme ve işçilik ücretleri ile hak edişten kesilen 109.000-TL bu güne kadar ödenmemiş olduğunu, yukarıda beyan edilen sebeplerle; daire içi duvar boyaları işinin yeniden yapılan kısımlarıyla ilgili malzeme/işçilik ücretleri ve hak edişlerden kesilen ücretin tazmini için, iş bu kısmi davanın açılması zaruretinin hasıl olmuş olduğunu, yukarıda arz ve izah ettikleri gerekçelerle; fazlaya dair tüm haklarının baki kalmak üzere, davalarının kabulü ile daire içi duvar boyaları işinin yeniden yapılan kısımlarıyla ilgili (181 daire) malzeme/işçilik ücretleri ve hak edişlerden kesilen ücretin tazmini için şimdilik 50.000-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; tarafların işlerdeki alçı ve boya hatasına ilişkin ilave maliyetleri birlikte hesap etmiş olduklarını, davacının hakkedişinden yapılacak kesintinin 109.152-TL olarak belirlenmiş olduğunu, bu tutanağın davacı tarafından da imzalanarak kabul edilmiş olduğunu, davacının ayıplı imalatın giderilmesine ilişkin yapmış olduğu harcamalara ilişkin kesinti yapılacağına bizzat onay vermesine rağmen mahkemeyi ve taraflarını meşgul edecek nitelikte olduğunu, tutulacak hiçbir tarafı bulunmayan eksik ve ayıp giderimine ilişkin yapmış olduğu ilave harcamalar için işbu davayı açmakta hiçbir beis ve çekince duymamış olduğunu, davacının dava dilekçesindeki beyanlarının gerçek dışı ve tutarsız olduğunu, davacının talebinin sözleşmelerinin açık maddelerine aykırılık teşkil etmekte olduğunu, imalatçı …. A.Ş.’nin davacının kullanmakta olduğu boyada imalat hatası olmadığının bildirmesine rağmen, davacıya 40.000-TL tutarında işçilik ve boya bedeli ödemesi yapmış olduğunu, aynı marka boyanın B blokta başka bir taşeronları tarafından kullanılmış olduğunu, yapılan işte hata ve kusurun oluşmamış olduğunu, kısaca yukarıda izah edildiği üzere, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan 01/06/2015 tarihli sözleşme ve ek protokoller, 01/06/2017 tarihli Tespit Tutanağı,22/11/2017 tarihli Hakediş raporu, ihtarname, ticari defter ve belgeler, dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan keşfen inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı olarak, davacının sözleşmeye konu dairelerin iç duvarlarının yeniden yapılan boya işinin malzeme işçilik ücreti ile hak edişlerden kesilen ücretin davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklı olarak davacının yapmış olduğu daire içi alçı ve boya işindeki, ayıp ve eksiklikler nedeni ile davalının davacıdan hak ediş alacağından yapılan kesintinin haklı olarak yapılıp yapılmadığı, davacı yanca yeniden yapılan boya işinin yeni bir iş mi yoksa önceden yapılan alçı ve boya işindeki ayıp ve eksikliklerin giderilmesi için yapılmış bir iş niteliğinde olup olmadığı ve davacının bu işin bedelini davalıdan talebe hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmakta olup, dava konusu belgelerin incelenmesi, hususları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, mahkememizce mahallinde keşif yapılarak bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Yüksek İnşaat Mühendisi … ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 29/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…
-Davacı tarafın 2014, 2015, 2016. 2017 ve 2018 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmaması nedeniyle TTK 64. maddesine uygun olarak tutulmadığı ve bu nedenle HMK 222. madde uyarınca sahibi aleyhine delil kudretine haiz olduğu,
-Davalı tarafın usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu,
-Sahibi lehine delil kudretine haiz davalı şirket ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacının … nolu hesaptan kaynaklanan 3.805,81-TL ve … nolu hesaptan kaynaklanan 28.119,98-TL alacaklı olduğu,
-… nolu hesaba 10/12/2018 tarihinde “29 nolu hakediş cezalar ve nefasetler kesintisi” açıklamasıyla … nolu ve 109.152,41-TL tutarlı faturanın kaydedildiği,
-Davacı ile davalı arasında 02/06/2014 tarihli adi şekilde düzenlenmiş İnce Yapı İşleri Sözleşmesi, 01/06/2015 tarihli adi şekilde düzenlenmiş davacı … davalı ile imzalı Ek Protokol- 2 Sözleşmesi düzenlendiği,
-Sözleşmede “Kesin Kabule ve işverenin bu konuda: talep ettiği her türlü tamir, tâdilat yeniden inşaat ve kusurların kadar ve Kesin Kabul esnasında tespit edilen eksik ve kusurlu İşleri veya diğer hatalı işlerin düzeltilmesi ve tamiri işlerini yüklenici kendi sorumluluğu altında yapar. Tüm bu işlerin masrafları yüklenici tarafından ödenir.” Maddesi bulunduğu,
-İki tarafın imzaladığı 01/06/2017 tarihli “Alçı-Boya Tamirat ve Eksikleri tamamlanması” konulu tutanağın davalı tarafından tespit edilip davacıya bildirilen dairelerdeki duvar ve tavanlardaki alçı yüzey bozuklarının giderilerek ilgili duvarların gerekirse dairenin yeniden 2 kat boyanıp tek tek daire teslim edilmesinin belirtildiği,
-Davacı beyanına göre davalının seçtiği boyadan kaynaklanan kusur nedeni ile 261 daireden 181 yeniden boyadığı, 80 adedinin ise hakkedişinden kesintisi yapıldığı: Davalı beyanına göre ise davacının kusurundan kaynaklanan ayıplar nedeni ile tekrar boyandığı,
-Keşif tarihinde kusurlar giderilmiş olması nedeniyle kusur kaynağının görerek tespit edilmesinin mümkün olmadığı,
-Dava dosyasındaki davacının da imzası bulunan kesinti tutanağında Zımpara Dönüştürücü Astar kullanılması için alçı yüzeyde tamirat yapılmış olması gerekmesi nedeni ile alçı yüzeydeki hata nedeniyle boya imalatının tekrarlandığı kanaati oluştuğu,
-Boya testi yapmadan başlanın imalatlar için her iki tarafın kusurlu olduğu, Alçı yüzey kusurları içinse davacı üstlendiği işi fen ve sanat kurallarına uygun yapmaması nedeni ile kusurlu olup, davalı ise ana sözleşmenin “12.işlerin kontrolü” maddesi uyarınca kontrollük görevini zamanında yerine getirmediği 261 adet daire imalatı tamamlandıktan sonra bildirim yapması nedeni ile kusurlu olduğu, davacı kusurunun %90 oranında, davalı kusurunun %10 oranında olduğu,
-Davacı hakkedişten yeniden yapılmayan 80 adet dairenin alçı yüzey ve boya tamiratı için 92.502,04-TL (109.152,41-TL KDV DAHİL) kesinti yapıldığı,
-Sayın mahkemenizin davacının tekrar boyadığı 181 dairenin tekrar boya işleri bedeli alacağı bulunduğu kanaatine varılması durumunda sözleşme fiyatları ile 122.398,34-TL(144.430,04-TL KDV DAHİL), dava tarihi itibari ile rayiç değerinin 163.197,78-TL(192.573,38 KDV DAHİL) olarak hesaplandığı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 07/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; ” …kök raporumuzdaki inceleme ve tespit sonucumuzun korunduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte, mahkememizin 10/07/2020 tarihli ara kararı ile yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişiler Mali Müşavir …, Sözleşme Hukuku Uzmanı Dr. … ve İnşaat Mühendisi Dr…. tarafından hazırlanan 06/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…
-Davacının talebinin, 3. kat boyasının yapılması talep edilen ve 3. kat boyanan 181 dairelerin işçilik ve malzeme bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğu,
-İspat kuralına ilişkin hükümler uyarınca, davalının, davacının boya işini ayıplı ifa ettiğini, ayıplı ifa bildiriminin zamanında yapıldığını, bu nedenle de dava konusu 3. kat boya işleminden dolayı herhangi bir ücret almamayı taahhüt ettiğini geçerli delillerle ispat etmesi gerektiği,
-Davalı tarafından bu yönde herhangi bir somut delil sunulmadığı, tam aksine, mail yazışmaları dikkate alındığında, davacının dava konusu 3. kat boyayı ücreti karşılığında ve bağımsız olarak üstlenmeyi taahhüt ettiğinin ayıplı ifayla bir bağlanlısının bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davacının 3. kat boya işleminden kaynaklanan işçilik ve malzeme bedelinin tahsiline ilişkin talebinin yerinde olduğu,
-Davacının hakkedişinden, yapması zorunlu olmayan 80 dairenin 3. Kat- tek kat- boya işini yapmadığı için nefaset kesintisinin yapılamayacağı,
-Kat- tek kat- işçilik bedelinin 1,78 TL/m2 + KDV olduğu, 180 daire duvarının tek kat boya işçilik bedelinin 58.075,22-TL + KDV olduğu, eğer 40.000-TL’ nin dava dışı Betek firması tarafından karşılandı ise davacının davalıdan 18.075,22-TL+ KDV alacağının bulunduğu…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davalı vekilinin itirazları ve tüm dosya kapsamı ile birlikte, mahkememizin 08/12/2020 tarihli ara kararı ile yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir Prof.Dr…., Sözleşme Hukuku Uzmanı Prof. Dr. … ve İnşaat Mühendisi Prof.Dr. … tarafından hazırlanan 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…
3)Davacının yapmış olduğu “alçı ve boya işindeki” ayıp / eksiklikleri nedeniyle davalının davacıdan hak edişinden 109.152-TL tutarında kesintiyi haklı olarak yapıp yapmadığı hususunun değerlendirilmesi:
-Davacı, “alçı ve oya işindeki” ayıp / eksikliklerin davalının talimatı ile kullanılmış olan “boya markasında” var olan hatalardan dolayı meydana geldiğini iddia etmektedir. Davacının kullanmış olduğu “boya markasının” davalının talimatı ile kullanılmış olduğu hususu dava dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Nitekim davalı da bu hususu kabul etmektedir. Ancak davacının yaptığı “alçı ve boya işindeki” ayıp / eksikliklerin boyadaki hatadan dolayı meydana geldiği hususu dava dosyası içeriğinden anlaşılmamaktadır. Bu hususu ispat etme yükümlülüğü davacı / yükleniciye aittir. Fakat davacı / yüklenici bu hususu ispat edebilmiş değildir. Kaldı ki, davacının da imzasını içeren 01.06.2017 tarihli Tespit Tutanağında yer alan tespitler, davacının da imzasının içeren Kesinti Tutanağında yer alan tespitler, davacının da imzasını içeren 22.11.2017 tarihli Hakediş Raporunda yer alan tespitler, her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olan 109.152,47-TL bedelli kesinti tutarını içeren fatura ve raporumuzun Teknik Kısmındaki tespitler dikkate alındığında; davacının yaptığı “alçı ve boya işlerinde” ayıp ve eksiklikler olduğu, bu ayıp ve eksikliklerden dolayı, tarafların karşılıklı anlaşması ile, davacının hakediş alacağından davalı tarafından haklı olarak 109.152,47-TL tutarında kesinti (ayıp/ eksiklikli kesintisi) yapıldığı kanaatine varılmaktadır. Bu nedenle de davacının, işbu 109.152,47-TL’lik kesintinin iadesini (ödenmesini) davalıdan talebe hak kazanamadığı kanaatine varılmaktadır. Takdiri tamamen Mahkemeye aittir.
4)Davacının yapmış olduğu “tekrardan boyama işinin”, davacıdan talep edilmiş olan yeni bir iş niteliğinde mi, yoksa önceden yapılmış olan boyama ve alçı işindeki ayıp / eksikliklerin giderilmesi için yapılmış bir iş niteliğinde de mi olduğu; davacının bu işin bedelinin ödenmesini davalıdan talebe hak kazanıp kazanıp kazanmadığı hususunun değerlendirilmesi;
-Bizzat davacının kendisi, “tekrardan yaptığı boya işinin” daha önce yapmış olduğu ” boya ve alçı işinde” ortaya çıktığı iddia edilen ayıp ve eksikliklerin giderilmesi için yapıldığını beyan etmiştir. Fakat, daha önce yapmış olduğu “boya ve alçı işinde” ortaya çıktığı iddia edilen ayıp ve eksikliklerin, davalının talimatı ile kullanılmış olan ” boya markası” ndaki hatadan dolayı ortaya çıktığını ( meydana geldiğini ) iddia etmiştir. Ancak bu söz konusu boya markasının hatalı olduğunu ispat edebilmiş değildir.
-Yukarıda açıkladığımız üzere; davacının da imzasını içeren 01/06/2017 tarihli Tespit Tutanağında yer alan tespitler, davacının da imzasının içeren Kesinti Tutanağında yer alan tespitler, davacının da imzasını içeren 22.11.2017 tarihli Hakediş Raporunda yer alan tespitler, her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olan 109.152,47-TL bedelli kesinti tutarını içeren fatura ve raporumuzun teknik kısmındaki tespitler dikkate alındığında; davacının “tekrardan yaptığı boya işinin” daha önce yapmış olduğu” boya ve alçı işinde” ortaya çıkan ve davalının işi gereği gibi yapmamasından kaynaklanmış olan ayıp ve eksiklerin giderilmesi için yapılmış olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de davacının bu işlerin bedelinin ödenmesini davalıdan talebe hak kazanamadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 08/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “…kök rapordaki kanaat ve düşüncelerimizde bir değişiklik olmadığının….” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilince, 24/11/2020 tarihinde, 50.000-TL. olan tazminat talebini, ıslah ile toplam 127.705,22-TL.’na arttırarak,talep edilen tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği ve ıslah harcının ikmal edildiği görülmüştür.
Davacı yanca, davalı … dava dışı …. A.Ş.’ne, … 15.Noterliği’nin, 24/10/2017 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, “…ihtarnamenin konusu olan daire içi duvar boyaları işinin szöleşme harici yeniden yapılan kısımlarıyla ilgili işçilik ve diğer ücretlerin üç gün içerisinde ödenmesinin …” tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme eser sözleşmesi olup, eser sözleşmesi, TBK. ‘nın, 470 maddesi ile “ Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde açıklanmıştır. Eser sözleşmelerinde TBK’nın 479/1 maddesi gereği iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek; yüklenicinin borcu ise, TBK’nın 471/1 maddesi gereği eseri iş sahibinin amacına uygun, menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir.
Eser sözleşmeleri kapsamında ayıp, yasa veya sözleşme hükümleri gereğince, bir eserde bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda, açık ayıplarda (çıplak gözle/gözden geçirmeyle tespit edilebilen) TBK’nın 474’ncü, gizli ayıplarda (sonradan ortaya çıkan ve kullanmadan kaynaklanmayan) ise 477/3 maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu taktirde, aynı Kanun’un 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 475/1 maddesi gereğince, eser; eser sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, eser sahibi, bu eseri kabulden kaçınabilir. Ne var ki eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse, eser sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, bedeli indirebilir; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamalar gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sözleşme ve ek protokoller, ihtarname, tespit tutanağı, hakediş raporu, faturalar, ticari defter ve belgeler, tüm dosya kapsamına göre alınan 24/06/2021 tarihli kök ve 08/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında davalı (işverenin) inşa ettiği ince yapı işleri imalatlarının yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi imzalandığı, davacı (yüklenici) yanca sözleşmeye konu dairelerin iç duvarlarının alçı ve boya işinin yapıldığı, ancak davalı yanca yapılan işin teslim alınmadığı ve davalı yanca alçı ve boya işinin yeniden yapıldığı konusunda uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın önce yapılan alçı ve boya işinde ayıp ve eksiklik olup olmadığı, davalının davacının hak edişinde yaptığı kesintisinde haklı olup olmadığı ve sonra yapılan işin yeni iş niteliğinde olup olmadığı noktalarında toplandığı, taraflar arasında imzalanan, 01/06/2017 tarihli Tespit Tutanağı incelendiğinde, iş bu tutanak ile ayıp ve eksik işlerin belirtildiği ve bu işlerin davacı yanca tamamlanarak, 23/06/2017 tarihine kadar davalıya teslim edilmesi konusunda tarafların anlaştığı, aynı zamanda 22/11/2017 tarihli davacı yanca imzalanan Hakediş Raporunda yer alan tespitler ve her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olan 109.152,47-TL. bedelli kesinti tutarını içeren fatura ve teknik bilirkişilerce tespit edilen hususlarla, davacının önceden yapmış olduğu alçı ve boya işinde ayıp ve eksiklikler olduğu, ayıp ve eksikler hususunda tutanak tutulduğu ve davacının işleri yeniden yapmaya başladığı, davalının, davacının hak ediş alacağından yaptığı kesinti nedeniyle haklı olduğu, davacı yanca ayıp ve eksikliğin, kullanılan boyadan kaynaklandığı iddia edilmiş ise de bu hususun ispat edilemediği, davacının tekrardan yaptığı boya işinin daha önce yapılan boya ve alçı işinde ortaya çıkan ve davacının işi gereği gibi yapmamasından kaynaklanmış olan ayıp ve eksikliklerin giderilmesi için yapıldığı ve bu hususun tutanak ve hakediş raporu ile tespit edildiği, davacının bu işlerin bedelinin ödenmesini davalıdan talebe hak kazanamadığı kanaati oluştuğundan verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 853,88-TL ve 1.328-TL ıslah harcı ile birlikte alınan toplam 2.181,88-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.101,18-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.082-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yapmış olduğu 3.070,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır