Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/528 E. 2020/523 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/528 Esas
KARAR NO:2020/523

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/06/2018
KARAR TARİHİ:06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/09/2016 tarihinde “Bilgi Teknolojileri Destek, Danışmanlık ve Dışkaynak Kullanımı Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığını, davalıların sözleşmeyi feshettiklerini, 29/08/2017 tarihinde e-mail yolu ile bildirdiklerini, Sözleşmenin 8.1. maddesine göre sözleşmenin bitiş tarihinden en az otuz gün öncesinde yazılı bir bildiri yapılması gerektiğini, aksi takdirde sözleşmenin 6.1. maddesi gereğince sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık süreler ile devam edeceği hükme haiz olduğunu, davalıların sözleşmeyi feshettiklerini e-mail yoluyla bildirdiklerini ancak usulüne uygun bildirim yapılmaması nedeniyle sözleşmenin yenilendiğini, sözleşmenin hükmüne aykırı hareket edildiği gerekçesi ile 13/09/2017 tarihinde … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalılara sözleşmenin yenilendiğinin ve 1 yıllık bakım bedelinin ödenmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalıların ihtarnameye cevap vermemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, 15.000-USD alacaklarının mevcut olduğunu, takibe itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere borçlunun icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından taraflar arasında akdedilmiş hizmet sözleşmesi gereği 15.000-USD alacaklı olduğuna dair başlatılan takibe itiraz edildiğini, davalı şirketlerin 02/08/2017 tarihli e-posta ile 01/09/2016 tarihli sözleşmeye devam etmek istemeyerek davacı ile farklı edimler içerir yeni sözleşme yapılması teklifinde bulunduklarını, davacı şirketin cevap vermediğini, 29/08/2017 tarihinde e-posta gönderilerek sürecin netleşmesini sağladıklarını, aslında feshin 02/08/2017 tarihli e-mail ile gerçekleştiğini, davacının haksız olduğunu öne sürerek, haksız davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan 09/01/2016 tarihli Bilgi Teknolojileri Bakım, Destek ve Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi, ticari defterler, ihtarname, cari hesap raporu ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas dosyası incelendiğinde; davacının davalılardan, 09/01/2016 tarihli hizmet sözleşmesinden kaynaklanan,15.000-USD. asıl alacak, 761,92-USD. faiz olmak üzere toplam 15.761,92-USD. ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek döviz cinsi faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların süresi içerisinde, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla, İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, 09/01/2016 tarihli Bilgi Teknolojileri Bakım, Destek ve Danışmanlık Hizmetleri Sözleşmesi mevcut olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamakta olup, ihtilaf sözleşmenin davalılarca süresi içerisinde fesih edilip edilmediği,davacı alacaklının davalıdan, alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Hukukçu Doç. Dr. … ve Mali Müşavir … tarafından hazırlanan tarihli bilirkişi raporunda; “…Yukarıda yer alan tespitler sonucunda sözleşmenin hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemenize ait olmak üzere takip tarihi itibariyle, icra inkâr tazminatı vs. istemler münhasıran Yüce Mahkemenin değerlendirmesi içinde kalarak;
Davacı şirketin 1 yıllık Hizmet Sözleşmesi tutarı asıl alacak zımnında 15.000,- USD’yi takip ve dava konusu yaptığı.
Sözleşmenin 8.1. maddesinde “İmzalandığı tarihten itibaren 12 ay süre ile geçerlidir.” hükmüne göre sözleşmenin bitiş tarihinin 01.09.2017 olduğu vc Taraflarca sözleşme bitiş tarihinden otuz (30) gün öncesinde sözleşmenin fesih edildiğine dair yazıl i bir bildin yapılmadığı takdirde, sözleşmenin 6. 1 maddesi gereğince kendiliğinden birer yıllık süreler ile devam edeceği. Sözleşmenin 6.1 maddesinde .sözleşmeye konu olan hizmetlerin ftyatlandırılması l yıllık Sistem Destek vc Bakım Hizmetini kapsamak kaydı ile toplam 15.000,- USD her ay, 1.250,- USD faturalandırılacakJir, hükümlerinin yer aldığı mali tetkikat kapsamında görülmüştür. 02.08.2017 tarihli e-maîlin delil kıymetinin takdiri Sayın Mahkemeye aittir. Bu mailin delil kıymeti taşıdığı Saym Mahkemece benimsenecek olursa, burada kayıtsız şartsız, bozucu yenilik doğurur mahiyette bir irade açıklaması görülmediğinden, bu e-mail bir fesih beyanı olarak değerlendirilmemiştir. Ancak bu alanda da nihai hukuki tavsifin sayın Mahkemeye ait olduğu izahtan varestedir.
Yukarıdaki yorum benimsenerek yanlar arasındaki ilişkinin l yıl uzadığı kabul edilse dahi, eylemli olarak is tzörme kevfıveti ortadan kalktığından, burada Sayın Mahkeme eğer bir “işlem temelinin çökmesi” sebebiyle ilişkinin yürümediği ancak davacının sözleşme gereği “Kar kaybı” talep edebileceğini değerlendirir ise, salt sö/leşmesel lafzi içerikle doğrudan bağlı kalınmayıp, TBK 114/2’nin yollaması ile TBK 50/2 hükmü davacının böylesi durumlarda “önlem almak” yükümü altında olduğuna, aksi davranışın ise TBK 52/1 uyarınca “zararı arttırıcı davranış” olacağına işaret etmekte olduğu düşünülebilir. Bu haliyle bakılınca takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere “6 aylık” sürenin önlem almak için makul süre olduğu vc bu durumda, davacının talebinin %50 oranında indirimle kabulü uygun görülebilir.
Davacı şirketin 01.09.2017 tarihinden sonra davalı şirket adına herhangi bir fatura düzenlenmediği, ancak zaten somut durumun bir düzenlenmiş fatura alacağı değil, sözieşmesel esaslı “Kar/gelir kaybı giderimi” talebi ve iddiası olduğu,
*) Davalı şirketin hizmet sözleşmesinden dolayı kesintisiz borçlu olduğuna karar verilmesi halinde/seçeneğinde davacı şirketin asıl alacak olan 15.000- USD yanı sıra takip anına dek gecikme faizi de talep edebileceği, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 768,75 USD olarak, hesaplandığı, davacı talebinin 761,92 USD olduğu,**)ancak bir difter seçenek olarak yukarıda sunulan ve TBK 50 ile 52. maddelere dayalı değerlendirmenin***) yahut bir 3. seçenek olarak davalı yanın savunmaları benimsenerek davanın reddi seçeneğinin Sayın Mahkemenin takdiri içinde kaldığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraflar arasında imzalanan 01/09/2016 tarihli sözleşmenin, Sözleşme Bedeli ve Ödeme Şekli Başlıklı 6. Maddesi ile “…İş bu sözleşmeye konu olan hizmetlerin fiyatlandırılması 1 yıllık Sistem Destek ve Bakım hizmeti kapsamak kaydıyla toplam, 15.000-USD., her ay 1.250-USD. faturalandırılacağı…” Süre ve Fesih başlıklı 8.maddesi ile,”…iş bu sözleşme taraflarca imzalandığı tarihten itibaren 12 ay süre ile geçerlidir. Taraflar sözleşme bitiş tarihinden 30 gün öncesinde, sözleşmenin fesih edildiğine dair yazılı bir bildiri yapılmadığı takdirde, iş bu sözleşme 6.1.maddesi gereğince kendiliğinden birer yıllık süre ile devam edeceği… “ ve İhbarlar ve Tebligat başlıklı 9.madde “…iş bu sözleşmenin feshine ilişkin bir bildirim noter vasıtasıyla yapılmakla geçerli bir tebligatın hükümlerini doğuracağı…” belirlenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 01/09/2016 tarihli sözleşmenin yine, Süre ve Fesih başlıklı 8. Maddesi ile “…Emobil, iş bu sözleşme ile üstlendiği hizmetlerin ifasını hiç ve gereği gibi yerine getirmediği veya üstlenmiş olduğu taahhütlerin herhangi birini ihlal etmesi durumunda, “müşteri” kendisinden kaynaklanan herhangi bir hata veya kusur yok ise Emobil’e çekeceği bir yazılı ihtar sonrası iş bu ihlal bir (1) ay içerisinde giderilmez ise, yazılı ikinci ihtar sonrasında iki (2) aylık hizmet bedeli karşılığında sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olacağı… Taraflardan herhangi biri sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshetmek istediği takdirde tazminat olarak karşı tarafa 1 yıllık bakım bedeli kadar tutarı, ayrıca peşin ödemeyi kabul ettiği…” belirlenmiş olup davalı yanca, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam yerine getirmediğine ilişkin sözleşmenin 8. Maddesi gereği belirtilen şartlarda belge dosyaya sunulmamıştır.
Davacı yanca, …Noterliği’nin, 13/09/2017 tarih,… nolu yevmiye ile davalılara “…sözleşmenin süresi sona ermeden tarafınızca feshedilmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülmüş 15.000-USD. tutarındaki meblağı tebliğ tarihinden itibaren 3 (üç) gün içinde nakden ve def’aten ödenmesi…” ihtarnamesi gönderildiği anlaşılmış,davalılarca ihtarnameye cevap verildiğine dair bir belge dosyaya sunulmamıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan sözleşme, İcra dosyası, ticari defterler, ihtarname, cari hesap raporu, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, tarafların tacir olduğu, davalı tarafından her ne kadar, davacının sözleşmeden kaynaklanan görevlerini tam olarak yerine getirmediği, bu nedenle sözleşmeye aynı şartlarla devam etmek istenilmemesi ve farklı edimler içerir sözleşme yapılması talepli olarak davacı şirkete gönderilmiş olan 02/08/2017 tarihli e-posta ile sözleşmenin süresinde fesih edildiğinin kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. Maddesi gereği, davalıların sözleşmenin bitim tarihinden bir ay önce ve 9.maddesi gereği noter vasıtasıyla yapacakları bildirim ile sözleşmeyi feshetmeleri gerektiği, e-postanın süresi içerisinde yapılmış bir fesih beyanı olarak değerlendirilemeyeceği, davacının davalılardan sözleşmenin 6.maddesi kapsamında 15.000-USD.’nı ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edebileceği, davalıların icra takibine yaptığı itirazlarının yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından,15.000-USD. asıl alacak ve 761,92-USD. faiz olmak üzere toplam 15.761,92-USD. üzerinden yaptıkları itirazlarının iptaline, 15.000-USD. asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren itibaren fiili ödeme tarihine kadar, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD. cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, takibin devamına,alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında kabul edilen döviz kuru alacağın, takip tarihindeki TL. kuru üzerinden %20’si olan icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile DAVALILARIN …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından,15.000-USD. asıl alacak ve 761,92-USD. faiz olmak üzere toplam 15.761,92-USD. üzerinden yaptıkları İTİRAZLARININ İPTALİNE, 15.000-USD. asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren itibaren fiili ödeme tarihine kadar, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD. cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, takibin devamına,
2-Kabul edilen alacağın, takip tarihindeki TL. kuru üzerinden %20’si olan 12.987,82-TL. icra inkar tazminatının DAVALILARDAN alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 5.021,39-TL harçtan, peşin alınan 1.165,04-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 3.856,35-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 10.356,15-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı + 1.165,04-TL peşin harç + 29,62-TL tamamlama harcı, 301,00-TL tebligat-müzekkere + 1.500,00-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 3.031,56-TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır