Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/510 E. 2019/1381 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/510
KARAR NO: 2019/1381

DAVA : Menfi Tespit- İstirdat
DAVA TARİHİ: 27/03/2018
KARAR TARİHİ: 07/11/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalıların babası olduğunu, müvekkili tarafından imza edilmiş, üzerinde 150.000 ve adres yazılı bulunan boş senedin davalılar tarafından doldurularak üzerine vade ve tediye tarihi atılarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri ile icra takibine konulduğunu, davalıların, davacının eski oturduğu ve yılbaşında henüz taşındığı adresine, orada bulunmaması sebebiyle ise mernis adresine tebligat çıkararak takibi kesinleştirdiğini, ancak davacının 01/01/2018 tarihinden itibaren farklı adreste oturduğunu ve davalıların da bunu bildiğini, bono incelendiğinde çıplak gözle dahi vade ve tediye tarihini içeren rakamların senet üzerindeki diğer yazı ve rakamlara benzemediğini, müvekkilinin sadece 150.000 Euro ve adresteki yazıları eli ile yazdığını, senet üzerinde vade tarihi olarak görülen 01/02/2018 ile tediye tarihi olarak görülen 01/10/2014 tarihini yazmadığını, senet üzerine bunların sonradan ilave edildiğini, senette oynama olduğunu ve senedin dolayısıyla takibin bu sebeple iptali gerektiğini, ayrıca vade tarihi ile tediye tarinin ayrı ayrı tarihler olduğunu, senedin üzerinde tanzim yeri ve tarihi olmadığından kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığını, ayrıca 2004 yılında üniversitede okuyan ve çalışmayan davalıların babalarına borç vermelerinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, müvekkilinin davalılara İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve haksız ve üzerinde oynama yapılmış senet ile icra takibi yapıldığı için tazmianta hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili verdiği cevap dilekçesi ile; icra takibinde ödeme emrinin borçlunun mernis adresine gönderildiğini, tebligat kanununa uygun tebliğ edilen ödeme emrinin bir ajitasyon aracı olarak kullanılması ve davacının kendi öne sürdüğü ihmalkarlığının müvekkillerine yükletme çabasını kabul etmediklerini, takibe konu kambiyo senedinin geçerli bir senet olduğunu, davacının bedel ve imzaya herhangi bir itirazının olmadığını, davacıya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen İcra Hukuk Mahkemesine de herhangi bir dava yolu ile borca itirazda bulunmadığını, senette düzenleme yerinin mevcut olduğunu, davacının tüm iddialarının hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/04/2018 tarih ve … E., … K. sayılı kararı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava; İİK’nın 72. maddesi gereğince açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası celbedilerek incelenmiş, taraf delilleri toplanmış, senet ve davalılar tarafından sunulan borç sözleşmesi incelenmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalılar … (…) ve … (…) tarafından davacı … aleyhine 150.000 Euro bedelli bonoya istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davacının adresinin bulunduğu mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine çeşitli bankalara 89/1 haciz ihbarnamesinin gönderildiği, … Bankasında bulunan hesabından icra dosyasına ödeme yapıldığı, icra dosyasına 02/04/2018 tarihinde yatan paranın 812.459,25 TL olduğu, 04/04/2018 tarihinde düzenlenen reddiyat makbuzu ile yapılan kesintilerden sonra davalılar vekiline 734.675,41 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
İcra takibine konu senedin incelenmesinde; vade tarihinin 01/02/2018, tediye tarihinin 01/10/2014 olduğu, 150.000 Euro bedelli olduğu, borçlunun davacı, lehtarlarının ise davacılar olduğu, düzenleme tarihi içermediği görülmüştür.
Davalılar vekili tarafından sunulan borç sözleşmesinin incelenmesinde; davacının kızları olan davalıya tazminat olarak ödemek üzere 150.000 Euro borçlu olduğunu kabul ettiği, ancak bu borcunu eski eşi … dışında herhangi birisiyle evlenmesi halinde ödeyeceği, borçla ilgili davalılara tarihi açık bir senet verildiği, bu senedin tarihinin davalıların yukarıda belirtilen şart gerçekleştiğinde işleme konulacağının belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 26/03/2019 tarihli dilekçesi ile, açılan menfi tespit davasının yargılaması sırasında icra müdürlüğüne borcun ödenmesi nedeniyle davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini, 812.459,25 TL ödemenin tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacı dava konusu senette vade ve tediye tarihlerinin ayrı ayrı tarihler olduğunu ve tanzim tarihi bulunmadığını, bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmadığını, o tarihlerde öğrenci olan ve çalışmayan kızlarına herhangi bir borcunun olmadığını, davalılar tarafından sunulan borç sözleşmesinde evlenmeme şartına bağlı olarak senedin verildiğinin belirtildiğini, bu sözleşmenin de medeni hakları kullanmaktan önceden feragat ettirilmesi gibi kişilik haklarının kullanmasını önlendiğinden geçersiz olduğunu belirterek borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdatını talep etmiştir.
Dava konusu senedin düzenleme tarihinin bulunmadığı, vade ve tediye tarihlerinin farklı tarihler olduğu anlaşıldığından ve TTK.nın 776/1-f maddesine göre düzenleme tarihinin bonoda bulunması gereken zorunlu unsur olduğundan, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 02/07/2013 tarihli 2013/17615 E- 2013/24759 K sayılı kararı)
Davalılar tarafından sunulan borç sözleşmesinde; dava konusu senedin davacının eski eşi Z.Şebnem Ünaldı dışında herhangi biriyle evlenmemesi karşılığında verildiği, evlendiği takdirde senedin ödenmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
TBK.’nın 26. maddesinde; “Taraflar sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilir.” aynı kanunun 27. maddesinde “kanun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür’.’ şeklinde düzenleme bulunduğu, taraflar arasında yapılan borç sözleşmesi ile davacının eski eşi dışında başka birisiyle evlenmeme koşuluna bağlı olarak senet verildiği, evlenmeme koşulunun kişilik haklarına aykırılık teşkil etmesi nedeniyle TBK.’nın 27/1 maddesine göre borç sözleşmesinin ve bu sözleşmeye göre verilen dava konusu senedin kesin hükümsüz olduğu, bu nedenle borç sözleşmesinin ve senedin geçerli olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerden dolayı dava konusu senedin kambiyo senedi vasfında olmaması, borç sözleşmesinin ve kambiyo senedinin TBK.’nın 27/1. maddesi gereğince kesin hükümsüz olması nedenlerinden dolayı davalılar tarafından davacı aleyhine bu senede dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ve yargılama sırasında icra dosyasına borcun ödenmesi sebebiyle davacının istirdat talebinin kabulü ile, icra dosyasına yapılan 812.459,25 TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davanın açılan menfi davası olması ve yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmesi nedeniyle ve davalıların geçerli olmayan borç sözleşmesine ve kambiyo senedine dayalı olarak ve gerçekte borçlu olmadığını bildikleri babaları hakkında icra takibi yapmaları nedeniyle kötü niyetli oldukları kabul edilerek davacının kötü niyet tazminatı talebinin İİK’nın 72/5-6 maddeleri gereğince kabulüne karar verilmiştir.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-a) Davanın KABULÜ İLE, davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına konu senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti ile, bu dosyada yaptığı ödeme olan 812.459,25 TL nin ödeme tarihi olan 02.04.2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Davacının kötüniyet tazminat talebinin İİK.nın 72/5-6 maddesi gereğince kabulü ile, ödenen miktarın % 20′ si olan 162.491,85 TL kötüniyet tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre alınması gereken 55.499,09 TL harçtan peşin alınan 13.874,78 TL harcın mahsubu ile, eksik olan 41.624,31 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 12.045,12 TL peşin harç ve 1.829,76 TL tamamlama harcı toplamı 13.910,68 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 46.448,37 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 790 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

**Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*