Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/503 E. 2018/465 K. 12.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/503 Esas
KARAR NO : 2018/465
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili davalılardan …’ın sahibi olduğu … ŞTİ 2005 yılından senetlerin düzenlendiği tekstil ürünleri satmış ve teslim ettiğini, davalı satın aldığı ürünleri bedelinin ödemediğini, bunun üzerine müvekkili aldığı malların karşılığında 06/05/2009 düzenleme tarihli 6 adet senet düzenleyip verdiğini, senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı ile iletişime geçtiğini, davalını şirketinin borca battığını görünce senetleri icraya koymadığını, icra takibin açıldığı tarih olan 22/04/2016 tarihinin öncesinde müvekkili davalının maddi imkanlarının gayet yerinde olduğunu, Antalya da inşaat yaptığını öğrenmesi üzerine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyasıyla 43.955,32 TL alacağının tahsili zımnında icra takibi başlattığını, davalı taraf 20/06/2016 tarihinde borca soyut haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu, davalını itirazı tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın ticari avans faiziyle birlikte tahsilini, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adresi Antalya olup hakkında başlatılacak icra takibinde ve davalarda Antalya İcra Müdürlükleri ile mahkemeleri yetkili olduğunu, diğer davalı şirket ile davacı arasındaki satım ilişkisi davacı tarafında da beyan ettiği üzere 2005 yılına ait olduğunu, davacının satım akdine dayandırdığı takip ve alacağı zamanaşımına uğradığını, bu sebepten reddi gerektiğini, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe dayanak yapılan senet açık şekilde diğer şirketin borcu olduğunu, bir an için takip dayanağı senet yönünden müvekkili de borçlu olduğu kabul edilse dahi senet kambiyo vasfını yitirdiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile müvekkili açısından iptalini, haksız başlatılan icra takibi sebebiyle alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, ilamsız icra takibinde itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşıldı.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde yetki itirazında bulundukları, dosyanın yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Somut olayda emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesi 10/10/2016 Tarih… E.,… K. Sayılı ilamında ” …. HMK ‘nın 6/1 maddesi uyarınca ” (1) genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açtığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’ nın 19. Maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ” yetki itirazının ileri sürülmesi ” başlıklı 19/2 . Maddesinde ; ” yetkinini kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir . Yetki itirazında bulunan taraf , yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. ” hükmünü içermektedir. Yine 116/1-a maddesinde ” kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını ” ilk itiraz ” olarak düzenlemektedir. 117/1. Madde ise ” ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır ; aksi halde dinlenemez ” hükmünü içermektedir. Son olarak cevap dilekçesini verme süresi başlıklı 127/1. Maddesi ise ” cevap dilekçesini verme süresi , dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanamamasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilene karar taraflara derhal bildirilir. ” şeklinde düzenleme getirmektedir. ” şeklinde karar verdiği anlaşıldı.
İddia, savunma, emsal nitelikteki yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali için iş bu davanın açıldığı, açılan davada HMK 6/1 maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılması gerekeceği, yukarıda belirtilen yetki kuralları kesin yetki kuralı olmadığından davalının süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunması gerekeceği, dvalı tarafa dava dilekçesi ve eklerinin tebliğinin, adresine önce normal usulle tebliğ edilip tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde TK 21/2 maddesi gereği tebligat zabtı üzerine adresin mernis adresi olduğu, tebligatın yapılamaması halinde iade edilmeyerek TK 21/2 maddeye göre tebliğ edilmesi şerhinin düşülerek tebliğ edilmesi gerekeceği, bu usule uygun yapılmayan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin cevap dilekçesinin de süresinde verildiğinin, dolayısıyla yetki ilk itirazınında süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu durumda, davalı tarafından yasal süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunulduğu anlaşıldığından yetkili mahkemenin yukarıda ki yetki kuralları doğrultusunda belirlenmesi gerekeceği bu kapsamda somut olay bakımından davacının ve davalının adresi Muratpaşa Antalya olup HMK 6.maddesi gereğince Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu, davalının yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin HMK 116/1-a maddesi yetkisizliği gereğince aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın yetki ilk itirazının kabulü ile HMK 116/ 1-a maddesi gereğince mahkememizin yetkisizliğine ,
2-Karar kesinleştiğinden HMK 20 . Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır