Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/531 Esas
KARAR NO : 2024/1
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/10/2020
KARAR TARİHİ:05/01/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Tic. Ltd. Şti. mülkiyetinde olan ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile mülkiyeti müvekkile ait olan ve …’ in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karışmış olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinn aracının ağır olarak hasarlanmış ve sigorta şirketi tarafından bu hasar karşılanarak aracın tamirinin, …. Mah. … … … Sitesi … Sok. No:12 … … adresinde mukim … … unvanlı firma tarafından yaptırılmış olduğunu, aracın tamiri akabinde müvekkili şirkete tesliminin kazadan 56 gün sonra ve 10/02/2020 tarihinde gerçekleşmiş olduğunu, müvekkilinin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen 6867 belge numaralı … Seyahat Acentesi İşletme Belgesi kapsamında, sehayat acentesi hizmetleri sunmakta olduğunu, … Seyahat Acentesi sıfatını haiz müvekkilinin, aynı zamanda beş farklı oteli işletmekte olduğunu, müvekkilinin mevzuata ve yetkilendirmelerine uygun turizm amaçlı konaklama, paket tur satışı, yolcu taşımacılığı (havalimanı-otel arası transfer-ulaşım vs) hizmetlerini 7 gün 24 saat esasına göre müşterilerine sunmakta olduğunu, müvekkilinin, anılan yolcu taşımacılığı hizmetlerinin sunumu için gerekli olan ve T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından düzenlenen D2 yetki belgesini de haiz olduğunu, meydana gelen trafik kazasına karışan araç da anılan yolcu taşımacılığı hizmetlerine özgülenmiş olup araçla günde 4 ila 6 kez sefer yapılmakta olduğunu, müvekkilinin yapılan bu seferler neticesinde ticari kazanç elde etmekte iken aracın 56 gün boyunca işletilememesi nedeniyle ticari kazanç kaybına uğramasının söz konusu olduğunu, ticari taksiler tarifesine göre dahi … – … – … bölgesine 120-140-TL ücret tahakkuk ettiğini, müvekkilinin VIP yolcu taşımacılığı yapmakta olup bölgeye göre 250 ila 400-TL arası ücret tahakkuk etmekte olduğunu, müvekkilinin işlettiği beş otelin tamamı … bölgesinde bulunmakta olup toplam 436 odada hizmet verilmekte olduğunu, müvekkilinin sadece transfer hizmeti sattığı müşterilerinin yanı sıra otel müşterilerinin tamamına yakınına havalimanı-otel arası transfer hizmeti vermekte olduğunu, müvekkilinin faaliyetini aynı şekilde sürdürmesi için emsal VIP minibüs araç kiralaması yapması halinde ise 500-600-TL civarında günlük kira ödemesi yapması gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilinin meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğradığı ticari kazanç kaybının tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, dava harcının eksik yatırılmış olup tamamlatılması gerektiğini, davaya konu istemin davalı şirketin ticari kazanç kaybının tespiti ve ayrıca tahsili olup, belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı şirket tarafından dava dilekçesinde iddia ve beyan edilen ayrıca tahsili istenen ticari kazanç kaybının 1.000-TL olmadığı açık olduğundan dava harcının eksik yatırıldığını ve davacı tarafından tamamlanması gerektiğini, davacı tarafından müvekkilleri aleyhinde açılan davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleri olup, görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, somut olayda tam kusurlu olan … plakalı aracı kullananın … olup, müvekkillerine hiçbir kusur atfedilemeyeceğini, müvekkillerinden tazminat talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının şöförünün çok yüksek promil (2.34) alkollü olduğunun tespit edilmiş olup bu hususun kazaya sebebiyet verdiğinin ortada olduğunu, davacının mülkiyetinde olan aracın sürücü görüldüğü üzere kanuna ve yönetmeliğe aykırı hareket etmiş olduğunu, davacının dava dilekçesinde kazaya konu olan araç ile yolcu taşımacılığı yapmış olduğunu beyan etmiş olduğunu, kanunda hususi otomobil dışında yer alan diğer araç sürücülerinin kanlarındaki alkol miktarının 0.20 promilin üstünde olması durumunda araç sürmelerini yasak etmiş olduğunu, bu durumda kazaya konu araç diğer araç kapsamında kalmakta olup, sürücüsünün 0.20 promilin üstünde alkollü olması durumunda trafiğe çıkmasının yasaklanmış olduğunu, oysaki …’in yapılan alkol kontrolünde 2,34 promil alkollü olduğu açık olduğunu, bu sebeplerle söz konusu kaza da müvekkilinin kusurundan bahsedilemeyeceğini, araç sahibi şirket işveren olarak üzerine düşen denetim yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup kusurlu olduğunu, kazaya karışan aracın tamirinin 56 gün sürdüğü iddiası hayatın olağan akışına aykırı olup, kabulünün mümkün olmadığını, ticari kazanç kaybı iddiası ile beyan edilen günlük kazanç fahiş olup, kabulü mümkün olmamakla ispatlanması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle, söz konu dava görevsiz mahkemede açılmış olduğundan görevsizlik kararı verilerek reddini, yine müvekkilleri aleyhine açılmış olan haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Davacı vekili, 03/01/2024 tarihli dilekçesinde; davalılar ile sulh anlaşması yapıldığını, davadan feragat ettiklerini, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan ettiği görüldü.
Davacı vekili, 04/01/2024 tarihli dilekçesinde; davacı yanın açmış olduğu davadan feragat ettiğini, davacının söz konusu feragatini kabul ettiklerini ve hiçbir vekalet ücreti, harç ve masraf talepleri olmadığını, talepler doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Feragat; HMK’nın 307. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen “vazgeçmesi” şeklinde tanımlanmış davaya son veren taraf işlemlerindendir.
Davacı yanın davasından feragat ettiği ve vekaletnamesinde de bu konuda yetkili olduğu anlaşılmakla vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesinin 22. maddesine göre, alınması gereken 427,60-TL.’nın 2/3’ü olan 285,06-TL. harcın, dava açılırken peşin alınan 54,40-TL’.dan mahsubu ile eksik kalan 230,66-TL. harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
3-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın, vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/01/2024
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.