Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/471 E. 2018/670 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/471 Esas
KARAR NO : 2018/670
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/03/2013
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile, davalı ile davacı arasında 22.06.2011 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, buna karşılık davalının 75.078,46 TL borcu kaldığını,Davalı borçlunun satış sözleşmesi ile müvekkiline 9 adet çek verdiğini, bu çeklerden 31.08.2012 tarihli 71.000,00 TL lik çeke davalının talebi üzerine Mardin Sulh Hukuk Mahkemesinin… E. sayılı ve 31.08.2012 tarihli yazısıyla ödeme yasağı konulduğunu, 07.03.2013 tarihinde itiraz ettiklerini, mahkeme kararı sebebiyle çekin bedelinin tahsil edilemediğini, Davalı aleyhine yapılan icra takibindeki asıl alacağın 71.000,00 TL lik kısmının tahsil edilmeyen çekle ilgili 4.078,46 TL.lik kısmın ise eksik ödemelerden kaynaklandığını, alacağın tahsili için yukarıda ayrıntılı icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu,Davalının itirazında yaptıkları daire alanlarının 130 m2 nin altına düşürdüklerinden %18 olan KDV nin %1 e düştüğünü, müvekkilinin kendilerine %17 KDV yi iade etmesi gerektiğini, böylece davacının borcu kalmayacağını belirttiğini, oysa davalıya kesilen faturaların bir kısmının %1 den kesildiğini, davalıların davacıdan KDV alacağı bulunmadığını, Davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili ile davacı arasında 22.06.2011 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile 143 daireden oluşan projede ihtiyaç duyulan iç kapı ve aksesuarlarından oluşan ürünlerin üretimi ve montajı şartlarının hüküm altına alındığını, imzalanan sözleşmenin ekindeki belgede, sözleşme bedelinin KDV dahil 560.059.87 TL olarak açıklandığını, KDV oranının % 18 olarak hesaplandığını, sözleşme uyarınca toplam 9 adet 560.000,00 TL lik çeklerin verildiğini, çeklerden 31.08.2012 tarih 71.000,00 TL bedelli çek haricinde diğerlerinin ödendiğini, bina inşaat ruhsatının 05.01.2009 tarihinde alındığından 60 nolu KDV sirkülerinde sayılan İnşaat Taahhüt işlerinin % 1 KDV ye tabi olduğunu, bu nedenle sözleşme konusu iş bedeline % 1 KDV uygulanması gerektiğini, sözleşmede belirtilen % 18 olarak gösterilen KDV oranı %1 uygulandığında davacıya borçlu olmadıklarının ve 71.000,00 TL lik çekin bedelsiz kaldığının anlaşılacağını, açıklanan nedenlerle sözleşmeye konu 474.627,01 TL üzerinden % l KDV hesaplandığında KDV bedelinin 4.746,27 TL olacağını, bu durumda 80.686,59 TL KDV iadesi söz konusu olacağını, müvekkilinin söz konusu sözleşmeden borcu kalmayıp, alacaklı olacağını, Davacının faturaların bir kısmını %1 oranından kestiğini beyan ettiğini, faturaların tamamının %1 den kesilmesi gerektiğini, sözleşmede belirtilen iş bedelinin açık ve net olduğunu, müvekkiline sözleşme harici iş yapılmadığını, bilirkişi incelemesi ile bu hususun ortaya çıkacağını, davacının kesmiş olduğu bazı faturaların müvekkilinin kayıtlarında olmadığını, davacıya iade edildiğini, mahallinde yapılacak keşif ile davacının ek iş yapmadığının görüleceğini belirterek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizdeki yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 32.446,00 TL asıl alacağın ve %17,75 geçmeyecek şekilde değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte ve diğer talepname koşulları ile tahsil edilebilmesi için davalının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine, istinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi … Esas… Karar ve 08/05/2018 tarihli ilamı ile; “… davacı şirket ticari şirket olup, TTK’nın 16/1 maddesi hükmü uyarınca tacir ise de, davalı … olup, Yargıtay Yüksek …Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihat ve uygulamalarıyla yapı kooperatifleri tacir olarak kabul edilmediğinden, davada her iki taraf tacir olmadığı gibi diğer şartların da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Görev kamu düzeninden olup, her aşamada mahkemece re’sen gözetilmelidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne dair esas hakkında hüküm kurulmuş olması hatalı olduğu…” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalının Yapı kooperatifi olduğu ve Yargıtay Yüksek …Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre yapı kooperatiflerinin tacir olarak kabul edilmediğinden, davada her iki tarafın tacir olmadığı ve davanın Mahkememizin görev alanına girmediği, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, talep halinde HMK nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanan 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır