Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/46 E. 2022/114 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/46 Esas
KARAR NO:2022/114

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/01/2018
KARAR TARİHİ:22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin çocukları olan …’in 29/08/2013 tarihinde, davalılardan …’nın sürücüsü, …’nın maliki olduğu, … Sigorta A.Ş.’ne … nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın çarpması sonucu elim bir şekilde hayatını kaybetmiş olduğunu, olayla ilgili soruşturma başlatılarak sürücü … hakkında kamu davası açıldığını ve asli kusurlu bulunarak mahkumiyetine karar verilmiş olduğunu, yaşanan bu elim olay sonucu müvekkillerinin açısından manevi ağırlığı ömür boyu devam edecek katlanmaz acının ve sonuçta meydana gelen zararın telafisinin hiçbir şekilde mümkün olmayacağını, müvekkillerinin hiçbir zaman unutamayacakları bu kazanın verdiği ızdırabı bir ömür boyu yüreklerinde taşıyacaklarını, müvekkilleri baba … ve anne …’in daha gencecik olan oğulları…’i böyle vahim bir olay sebebiyle kaybederek acıların en büyüğü olan evlat acısını yaşamış olduklarını, …’in ölümüyle birlikte müvekkillerinin de manen ölmüş ve tüm aile için hayatın çekilmez hale gelmiş olduğunu, müvekkillerini çocukları…’in ölümü nedeniyle, kendileri için ömür boyu devam edecek olan boşluğu hiçbir şeyin dolduramayacak ve bir ömür boyu acısını ve üzüntüsünü yaşayacaklarını, bu sebeple de yaşadıkları kaybın ve üzüntünün telafisinin mümkün olmayacağını, müvekkillerinin aleyhine meydana gelen zararların manen karşılanması, olay nedeniyle duydukları elem ve ızdırabın dindirilmesinin mümkün olmayacağı gibi genç yaşında hayatını kaybeden…’in yeniden hayata döndürülmesinin de imkansız olduğunu, ancak davalıların müvekkillerinin zararlarını sınırlı da olsa karşılamasının gerekmekte olduğunu, bu nedenle zararın bir ölçüde karşılanacağı düşünülerek Mahkememize başvurma zarureti doğmuş olduğunu, kazadan sonra müvekkillerinin maddi zararlarının karşılanması için taraflarınca davalı sigorta şirketine 11.11.2013 tarihli dilekçe ile ihbarda bulunulmuş olduğnuu, ihbardan sonra davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu hasar dosyası oluşturulmuş olduğunu, davalı sigorta şirketi nezdinde oluşturulan … nolu dosya kapsamında davalı sigorta şirketi kendi hesap uzmanlarına yaptırdığı hesabı dikkate alarak, maddi zararlarımızı yasal süresi geçtinden sonra kısmen gidermiş ve tüm müvekkilleri için toplamda tarafımıza 30.000-TL ödeme yapmış olduğunu, bu bedel fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak alınmış olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödenen bu miktar, müvekkillerini yoksun kaldıkları desteğe ilişkin maddi zararlarını karşılamamakta olduğunu, bakiye alacaklarının şu an için belirsiz olup, ancak alınacak uzman bilirkişi raporu sonucunda belirli hale geleceğini, bu sebeple de fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak kısmi dava açma zarureti doğmuş olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde oluşturulan … nolu hasar dosyasının Mahkememizce celbinin talep olunduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini olarak, baba … için 30.000-TL, anne … için 30.000,00-TL olmak üzere toplam toplam 60.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, baba … için 1.000-TL destekten yoksun kalma, anne … için 1.000-TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 2.000-TL maddi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte tüm davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden 11/11/2013 ihbar tarihinden ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 29/08/2013 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın müvekkili şirkete 22/02/2013 – 2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitlerinin kişi başı 250.000-TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminat dışı olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabilir olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluk olmadığını, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğuna kanaat getirilmesi halinde, açıkladıkları hususların dikkate alınarak taleplerin değerlendirilmesi gerektiğini, dava öncesinde, dava konusu kaza sebebi ile müvekkili şirkete başvurulmuş olduğunu, müvekkili şirket tarafından … numaralı hasar dosyasının açılmış olduğunu, …’in vefatı nedeniyle, … sayılı dosyasına istinaden davacılar için asgari ücretin CSO 1980 ölüm tablosu %3 Teknik faiz ile 30.159.34-TL ödeme 13/01/2014 tarihinde yapılmış olduğunu, bakiye teminatlarının dikkate alınması gerektiğini, tekrar aktüer hesabı yapılması halinde yapılan ödeme tutarının yanında faiz güncellemesinin de dikkate alınmasının gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketçe yapılan ödeme tutarı ve ödeme tarihinden hesaplama tarihine kadar geçen süre için hesaplanan faiz tutarı, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiğini, davacıya yapılan ödemenin denetlenmesinde; ödeme tarihi olan 13/01/2014 tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, daha ileri bir tarihteki verilerin dikkate alınması halinde davacı yararına haksız kazanıma yol açacağını, Yargıtay kararlarında da davacıya yapılan ödemenin denetlenmesinde; ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmasının gerekmekte olduğunun geçtiğini, söz konusu hesaplamanın yapılmasına müteakip; davacıya yapılan ödemenin tüm zararı karşıladığının tespit edilecek olduğunu, yapılacak hesaplama neticesinde zararın karşılanmadığının tespit edilmesi halinde ise davacılara ödenen sigorta tazminatının faizi ile birlikte güncellenmesinin gerekmekte olduğunu, hesaplama yapılırken, bilirkişi raporunda bilinen dönem gelirleri yasal faizi ile güncellenerek rapor tarihine getirilmesi gerektiğini bilinmeyen dönem gelirinin ise en son geçerli ücret esas alınarak hesaplanması gerektiğini, müvekkili şirketçe tazminat ödemesi yapılarak sorumluluğun bertaraf edildiği bilinen dönem gelirleri için; paranın zaman değerindeki kaybının kendiliğinden giderilmiş olacağını, taraflarınca yapılan ödemenin, yasal faizi ile güncellenerek, rapor tarihine getirileceğinden, tüm değişkenler ortak bir tarihte birleştirilmiş olacağını, aksi halde, bilirkişi rapor tarihine kadar ikinci kez faiz yürütülmüş olmakta olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı; sorumlulukları yerine getirildiğinden davanın reddine , kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde, davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, yapılan hesap sonucundan müvekkili şirketçe yapılan ödemenin ve güncellenmiş faizinin mahsup edilmesini, bakiye tazminat hesaplanması halinde, faiz başlangıç tarihinin borcun talep edilebilir hale geldiği hesap raporu tarihi olarak dikkate alınmasını ve yasal faize hükmedilmesini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin incelenmesi, eğer kesinleşmedi ise bekletici mesela yapılması gerektiğini, dava konusu destekten yoksun kalma, maddi ve manevi tazminat talebi ile başlatılmış olup görevsiz mahkemede ikame edildiğini, davanın asliye hukuk mahkemesinde ikame edilmesi gerektiğini, ceza dosyasında; meydana gelen kazada müvekkilinin tali kusurlu atfedildiğini, trafik kazasının davalı müvekkilinin kullandığı araca arkadan çarpması sonucu gerçekleşmiş olduğunu, meydana gelen kazada aracından indikten sonra haberdar olan müvekkilinin kazanın önüne geçmesinin mümkün olduğunu, maktul …’in trafikte zikzaklar çizerek geldiğinin tanıkların ifadesine göre sabit olduğunu, bu nedenle kaza olacağından haberi bile olmayan müvekkilinin kaza ile ilgili olarak tazminattan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, ölümlü kazanın meydana gelmesinde birinci derecede asli kusurun davacıların vefat eden çocuğu olduğunu, müvekkilinin dönüş yapacağı sırada trafik mevzuatına göre hareket ederek öncelikle ön ve arka kontrolü ve dönüş yapacağı yolun müsait olup olmadığını kontrol ettiğini, bundan sonra tam dönüş anında bir çarpma sesi duyarak aracından indiğini, kaza olduğunu o an anlamadığını, aracından inince bir motosikletin aracına arkadan vurduğunu gördüğünü, bu tespitlere, kaza tutanağına ve ceza dosyasındaki belge ve bilgilerle maddi olgulara göre, davacıların murisi olan motosiklet sürücüsü birinci derecede asli kusurlu olduğunun sonucuna varıldığını, ölenin ne iş yaptığının ve aylık kazancının ne olduğunun davacı tarafından beyan edilmemiş olup bunun imzalı ücret bordrolarıyla kanıtlanması gerektiğini, öte yandan görev sırasında trafik – iş kazası geçirip geçirmediği, SGK tarafından gelir bağlanmışsa, bunun peşin değerinin tazminattan indirilmesi gerekeceğinden, SGK’dan bu hususun sorulması gerektiğini, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, talep edilen tazminatların meydana gelen elim kazada hiçbir kusuru olmayan müvekkilinden istenmesinin hukuki ve vicdani olmadığını, davalılar tarafından manevi tazminat istenmiş olup kusur oranı ne olursa olsun taksirle ölüme sebebiyet, sorumluların ekonomik gücünü yok edecek derecede yüksek bir tazminat isteğini haklı kılmayacağını, yukarıda açıklanan nedenlerle; kazanın oluş şeklini ve maddi vakıaları dikkate alarak doğru ve isabetli bir değerlendirme yapabilecek nitelikte uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmasını, davacıların tüm delillerini sunmalarını ve taraflarına tebliğ ettirmelerine ve buna göre ek savunma haklarının saklı tutulmasını, davacıların ölen desteğinin görev sırasında kaza geçirmesinin bir trafik – iş kazası olmasına göre, SGK’dan hak sahiplerine bağlanan gelirlerin (rücua tabi) peşin değerlenin sorulmasını, manevi tazminat isteklerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı …’ya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, nüfus kayıtları, mirasçılık belgesi, kaza raporları, otopsi raporları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, nüfus kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması,SGK, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 53.maddesinde düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının ve TBK’nın 56. maddesinden kaynaklanan manevi tazminatının tahsili davasıdır.
Davacılar, 29/08/2013 tarihinde, davalı …’nın maliki olduğu, davalı … sevk ve idaresindeki, … plaka sayılı aracın, müteveffa … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması ile meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde davacıların desteği …’in vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan ZMMS sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminat taleplerinin tüm davalılardan, manevi tazminat taleplerinin davalılar … ve …’dan tahsilini talep etmişlerdir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacıların yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Makine Mühendisi/Trafik Kusur Uzmanı … ve Hesap Uzmanı …tarafından hazırlanan 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…
1-Davalı … sigorta nezdinde ZMSS olan 3… plaka sayılı araç sürücüsü …’nın KTK’nun 52/a, 5/b-5, 67. maddeleri ile Trafik Yönetmeliğinin 94/f,g,j maddelerini ihlal etmesi sonucu meydana gelen olayda %65 (Yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğu,
2-Müteveffa motosiklet sürücüsü …’in ise KTK’nun, 36, 52/a ve 78. maddelerini ihlal etmesi ve tedbirsizliği nedeniyle önleyemediği olayda %35 (Yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğu….” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davalı sigorta vekilinin itirazları ve tüm dosya kapsamı incelenerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 16/03/2020 tarihli Bilirkişi ek raporunda; “…
1-Davalı … sigorta nezdinde ZMSS olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın KTK’nun 52/a, 53/b-5, 67. maddeleri ile Trafik Yönetmeliğinin 94/f,g,j maddelerini ihlal etmesi sonucu meydana gelen olayda %65 (Yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğu,
2-Müteveffa motosiklet sürücüsü …’in ise KTK’nun, 36, 52/a ve 78. maddelerini ihlal etmesi ve tedbirsizliği nedeniyle önleyemediği olayda %35 (Yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
3-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek ZARARDAN İNDİRİLDİĞİ,
4-Davacı …’in talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 48.058,37-TL OLDUĞU,
5-Davacı …’in talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 50.609,98-TL OLDUĞU…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davalı Sigorta vekilinin kusur raporuna itirazları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 30/10/2020 tarihli kusur raporunda; “…
A) Müteveffa sürücü …’in %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,
B) Davalı sürücü …’nın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacılar vekilinin itirazları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, Bilirkişiler … … Üniversitesi’nde görevli Öğretim Görevlisi … … …, Prof.Dr…. ve Prof.Dr…. tarafından hazırlanan 05/02/2021 tarihli kusur raporunda sonuç olarak; “…
1-… plakalı motosikletin müteveffa sürücü …’in %80 oranında kusurlu olduğu,
2-Davalıya sigortalı … plakalı kamyonetin sürücüsü …’nın %20 oranında kusurlu olduğu,
3-Somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Dosya davacıların talep ettiği tazminat miktarlarının hesaplanması ve ek rapor alınması için bilirkişi Hesap Uzmanı …’ya tevdi edilmiş ve 24/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “…
a) Yapılan ödemelerin yerindeliğinin tespiti açısından ödeme tarihi esas alınarak yapılacak hesaplamada yapılan ödemelerin yapıldığı tarihte yürürlükte olan ZMMS Genel Şartları ve poliçenin başlangıç tarihinin 22.02.2013 yani genel şartların yürürlüğü girdiği 01.06.2015 tarihinden ÖNCE, ödemenin de 13.01.2014’de yani Anayasa Mahkemesi ‘nin İPTAL kararının Resmi Gazete ‘de yayınlanmasında ÖNCE gerçekleştiği dikkate alınarak PMF-1931 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b) Rapor/hesap tarihine göre yapılan hesaplamada, Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR GENEL ŞARTLAR” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/3089E. , 2021/3441K. , 2021/3834E. 2021/4568K. , 2021/17154E. , 2021/4325K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
c) Davalı sigorta şirketi tarafından 13.01.2014 tarihinde davacı anne … ‘e 16.065,47-TL davacı baba … ‘e 14.093,88-TL olmak üzere toplamda 30.159,34-TL ödendiği, yapılan ödemelerin davacıların hesap tarihine göre hesaplanan zararlarından ödeme tarihi ile hesap tarihi arasında geçen süre zarfında %9 yasal faiz oranında güncellenerek tenzil edildiği,
d) Müteveffanın, muhtemel eş ve çocukların payının hesaplanarak ayrıldığı,
e) Ödeme tarihine göre değerlendirildiğinde;
– Davacı paydaş anne … ‘in hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının 11.319,23-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %141,93 oranında aşarak karşılandığı,
-Davacı paydaş baba … ‘in hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının 10.086,20-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %139,73 oranında aşarak karşılandığı,
f)29.06.2021 olan Rapor/Hesap Tarihine Göre Değerlendirildiğinde;- Davacı paydaş anne … ‘in hesaplanan zararının 62.157,89-TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 34.473,78-TL olduğu, bu tutarın yapılan ödeme tenzil edildikten sonra kalan bakiye 219.840,65-TL teminat Limiti dâhilinde olduğu,
-Davacı paydaş baba … ‘in hesaplanan zararının 43.591,80-TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 19.305,15-TL olduğu, bu tutarın yapılan ödeme tenzil edildikten sonra kalan bakiye 219.840,65- TL teminat Limiti dâhilinde olduğunun…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacıların müteveffanın, annesi ve babası olmaları nedeniyle müteveffa yaşasa idi davacılara destek olacak olduğu, böylece desteklik durumunun var olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Davacılar, olay nedeniyle, davalı sürücü …’dan ve davalı araç maliki …’dan manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminat çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için M.K.nun 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları davacıların olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, davalıların ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre olay nedeniyle davacıların çektiği elem ve üzüntüye karşılık, davacı … için takdiren 10.000-TL., davacı … için takdiren 10.000-TL. manevi tazminatın, davalı sürücü … ve davalı araç maliki …’dan , TBK m.56/2 kapsamında talep etme hakkına sahip olduğu takdir olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm deliller sonucu düzenlenen kusur ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de, davalı sigorta şirketinin 13/01/2014 tarihinde davacılara ödeme yaptığı, aktüer bilirkişinin, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemelerin, ödeme tarihi itibariyle hesaplanması ile davacı anne … yönünden zararın %141,93 oranında aşarak, davacı baba … yönünden zararın %139,73 oranında aşarak karşılandığı, davacıların, davalılardan destekten yoksun kalma talep haklarının bulunmadığı ve davalıların sorumluluğunun kalmadığı kanaati oluştuğundan, davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminatına ilişkin davalarının reddine, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacıların yaşları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kazanın, davacılarda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alındığında, davacıların, davalılar … ve …’ya karşı açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 10.000-TL., davacı … için 10.000-TL. manevi tazminatın, 29/08/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davasının reddine,
2-Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 10.000-TL., davacı … için 10.000-TL. manevi tazminatın, 29/08/2013 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.366,20-TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 211,77-TL. ve ıslah harcı 330,18-TL. olmak üzere toplam 541,95-TL. harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 824,25-TL. karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yatırılan 211,77-TL. peşin, 330,18-TL. ıslah ve 35,90-TL. başvurma harcı olmak üzere toplam 577,85-TL.’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan 4.400-TL bilirkişi ücreti + 462,45-TL tebligat-müzekkere + 323-TL ATK fatura masrafları olmak üzere toplam 5.185,45-TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 653,36-TL.’nın, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, geriye kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır