Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/43 E. 2021/486 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/43 Esas
KARAR NO:2021/486

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/01/2018
KARAR TARİHİ:22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Caddesi … istikametine seyri esnasında olay yeri yol çalışması bulunan … sokak kavşağına geldiğinde orta refüj ve yaya kaldırımında bulunan yaya geçidi yaklaşımı levhalarını dikkate almadığını ve sağından soluna kavşak başından geçiş yapan …’e aracın sağ ön aksanları ile çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü … taraf olduğu olayda 2918 sayılı kanunun 84. Maddesinin 8 bendi 57/1 bendi kuralarını ihlal ettiği kanaatine varıldığını, davacının tedavi ve ameliyat süreçleri geçirdiğini, toplanacak delillere göre davacının güç kaybı tazminatının 6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca hesaplatılarak hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, davacının tedavi giderlerinin kaza geçtirdiği tarihten tamamen iyileşinceye kadar geçen sürede pek çok masraflar yaptığını, bu masrafları davalılardan istenebilecek tedavi ve tüm iyileşme giderlerinin uzman bilirkişi aracığıyla hesaplatılmasını talep ettiklerini, trafik kazası sonucu ağır yaralanma ve beyin kanamasının yarattığı ruhsal yaşamsal olumsuzluklar ile davacının genç kız oluşu göz gözetilerek, 50.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini, kaza yapan … plakalı araç, kaza tarihi itibariyle geçerli trafik sigortası bulunmadığı nedeni ile davalı … hesabına müracaat edildiğini, neticede 33.1913-TL müvekkili adına davalı sigortadan tahsil edildiğini, ancak müvekkilde oluşan maluliyet oranı ve kaza tarihinde ki yaşı dikkate alındığında söz konusu tazminatın yetersiz olduğunun anlaşıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle, sigorta şirketi yönünden yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptalini, davalarının kabulünü, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden sürücüsü ve işleten yönünden ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte tahsilini, yaşanılan kaza neticesinde ağır yaralanan davacı müvekkilinde oluşan elem ve ızdırabı bir nebze olsun dindirebilmek için zenginleşme aracı olarak değerlendirilmeyecek olan 50.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zaman aşımını uğradığını, davaya konu trafik kazası 30/06/2012 tarihinden meydana geldiğini, savcılık dosyasından anlaşılacağı üzere, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf zararı ve tazminat yükümlüsü/yükümlülerini bildiğini, buna rağmen yıllarca maddi ve manevi tazminat davası açmadığını, bu nedenle itirazlarının olduğunu, meydana gelen trafik kazasında müvekkiline atfedilecek bir kusur olmadığını, kazanan dava dilekçesinde anlatıldığı gibi olmadığını, davacının yoldan karşıya geçmek için bir anda yola fırladığını, bu durumu gören müvekkilinin hemen frene bastığını, kornayla davacı tarafı uyardığını, ancak davacının durmadığını, neticede söz konusu üzücü kazanın meydana geldiğini, 30/06/2012 tarihli davacı tarafın annesinin savcılık dosyasına müşteki sıfatıyla verdiği beyanında da müvekkilinin kaza sonrası üzerine düşüni yaptığını söylediğini, kusuru bulunmayan müvekkili hakkında … CBS’nın … soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacı tarafın tedavi giderleri talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın manevi tazminat talebinin yersiz ve fahiş olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat talebi, ortada müvekkilinden kaynaklanan bir kaza olmadığından bu talebin yersiz olduğunu, bu nedenle reddinin gerektiğini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, öncelikle zamanaşımı itirazlarının nazara alınarak reddini, aksi kanaat halinde davacının davasının esastan reddini, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı … Hesabı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; karşı tarafın başvuru şartını yerine getirmediğini, davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, dosya münderecatında bulunan makbuz ve ibraname gereğince, davacı taraf tüm tazminat alacaklarına ilişkin olarak müvekkili kurumdan başka bir alacağın kalmadığını müvekkili kurumu işbu kaza ile ilgili olarak ibra ettiğini, bu nedenle işbu davanın açılmasının hukuken geçerli olmadığını, davanın reddinin gerektiğini, müvekkili davacıya ödenen tazminatı uzman aktüere hesaplatarak ödediğini, karşı tarafça imzalanan ibranamenin hukuken geçerli olduğunu, karşı tarafın işbu dava ile ibranamenin iptalini istemesi ve müvekkili kurumdan ek tazminat talep etmesinin hukuken geçerli olmadığını, müvekkili kurum geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, müvekkili kurumdan karşılanacak zararlar yönetmelikle belirlendiğini, davacı vekilinin istemiş olduğu tedavi giderleri yönünden müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun olmaması nedeniyle tedavi giderleri açısından davanın reddinin gerektiğini, … hesabının sorumluluğu teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, başvuru şartını yerine getirmeyen davacının davasının usulden reddini, haksız, mesnetsiz usul ve yasaya aykırı davanın reddini, aksi durumda, kusur maluliyet ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı… vekilinin cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava yetkisiz mahkemede açıldığını, söz konusu dosyada esas yönden bir inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı yanın taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davaya konu trafik kazası 30/06/2012 tarihinden meydana geldiğini, savcılık dosyasından anlaşılacağı üzere, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf zararı ve tazminat yükümlüsü/yükümlülerini bildiğini, buna rağmen yıllarca maddi ve manevi tazminat davası açmadığını, bu nedenle zaman aşımını nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkillere atfedilecek herhangi bir kusurun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu kaza sebebiyle … CBS’nin … Sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını ancak mağdurun alınan beyanında şikayetçi olmadığını belirtmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacı tarafın müvekkiller aleyhine fahiş tutarda maddi ve manevi tazminat talebi talep ettiklerini, soruşturma aşamasında davacı ve şikayetçi olmayacaklarını bildirilmelerine rağmen eldeki davanın ikame edilmiş olmasının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddini karar verilmesinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davacının haksız davasının usulden reddini, davacının dava dilekçesine karşı itiraz ve beyanlarının kabulü ile Mahkemece aksi kanaat olması halinde ise davacının haksız davasının esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS … nolu hazırlık soruşturma dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, sosyal durum araştırma raporları, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tahsili davası ile TBK’nın 56. maddesinden kaynaklanan manevi tazminatının tahsili davasıdır.
Davacı, 30/06/2012 tarihinde, davalı…’in işleteni olduğu, … sevk ve idaresindeki, … plakalı aracın, yaya olarak yürüdüğü esnada kendisine çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu olmasına rağmen, aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun sigortalanmadığını ve bu nedenle meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın da sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi zarar tazminatının tüm davalılardan, uğramış olduğu manevi zarar tazminatının davalılar… ve …’tan işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin 29/08/2019 tarih … sayılı raporda “…davalı sürücü …’ın %70 oranında kusurlu, davacı yaya …’in %30 oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
… Adli Tıp …. İhtisas Kurulunun 06/07/2020 tarih ve … karar numaralı raporunda “…. kızı, 1979 doğumlu …’in 01/07/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11/10/2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyle araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
… Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 03/02/2021 tarih ve … sayılı raporunda “…Dosyanın bu haliyle Cumhurbaşkanlığının 4 sayılı kararnamesinin 16.maddesi 1 nolu fıkrası kapsamında değerlendirilmediğinden, İkinci Üst Kurulu gündemine alınmasını gerektirecek özellikler taşımadığı..” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler …. Makine Fakültesi Öğretim Üyeleri, Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Öğr. Grv. … tarafından hazırlanan 28/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…davalı … plakalı otomobilin sürücüsü … %70 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … olayda %30 oranında kusurlu olduğu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseyi atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı…” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Aktüerya Hesap bilirkişisi … arafından hazırlanan 24/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda, “….’in 30/06/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası 12 aylık geçici iş göremezlik zararının 9.151,38-TL olacağı, davalı … Hesabı tarafından ödenen tutarın güncel değeri, davacı için hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatından tenzili sonrası – 35.113,91-TL eksi bakiye olduğundan davacının bakiye maddi tazminat alacağı bulunmadığı, SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, davalı … Hesabına ihbar tarihinden sonraki 8 iş günü 31/01/2017 gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56. maddesi hükmüne göre “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz ön önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.
Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hakim, M.K’nın 4. maddesi gereğince hak ve nesafet göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmeli, manevi tazminat miktarı tespit edilirken somut olayın özelliği, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, geçici ve sürekli iş göremezlik oran ve süreleri, tedavi süreci, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmelidir.
Bu ilkeler çerçevesinde, İstanbul ATK’ndan alınan maluliyet raporu ile davacının, geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak maluliyet tayinine yer olmadığının belirlenmesi durumunda davacı yönünden manevi tazminat takdirine yer olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, toplanan tüm deliller ile birlikte sigorta poliçesi, düzenlenen kusur,maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de, davacının, maddi tazminat talebi yönünden, davalı … Hesabı tarafından dosyaya sunulan ödeme kapsamında, aktüer bilirkişi tarafından bakiye maddi tazminat alacağının bulunmadığının hesaplandığı anlaşılmış olmakla, davacının meydana gelen trafik kazasında, davalılardan maddi tazminatı talep hakkının bulunmadığı; davacının, mahkememizce alınan maluliyet raporu ile maluliyet tayinine yer olmadığının tespit edildiği, davacının bu yaralanma nedeniyle ruh ve vücut bütünlüğünün bozulduğuna ilişkin TBK.56. Maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğinin ispat edilemediği anlaşıldığından manevi tazminat takdirine yer olmadığı, davacının talep ettiği tedavi giderlerine ilişkin dosyaya fatura, makbuz ve belge sunulmadığı ve bu taleplerinin ispat edilemediği kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine, karar vermek gerekmiş, ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 174,20-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 114,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar… ve …’a verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Hesabına verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar… ve …’a verilmesine,
6-Davalı … Hesabının yapmış olduğu 50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Hesabına verilmesine,
7-Davalılar… ve …’ın yapmış olduğu 2.250-TL bilirkişi ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar… ve …’a verilmesine,
8-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı/vekilerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır