Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/428 E. 2018/428 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/428 Esas
KARAR NO : 2018/428
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline … A.Ş ‘nin Ocak 2014 ile Aralık 2014 tarihleri arasında müvekkiline müvekkiline elektrik hizmeti verdiği , …A.Ş’nin Mayıs 2013 ile Aralık 2013 tarihleri arasında elektrik hizmeti verdiğini , … A.Ş ‘nin Şubat 2014 ile Aralık 2014 tarihleri arasında elektrik hizmeti verdiğini , davalı elektrik şirketleri ile müvekkili şirket iş yerine sağladığı elektrik hizmeti için müvekkili şirkete her ay faturalar düzenlediğini ,ancak bu faturalarda , elektrik tüketim bedelinin haricinde , herhangi bir hizmet karşılığı olmayan kayıp -kaçak elektrik bedeli , dağıtım bedeli , perakende satış hizmet bedeli ve iletim sistemleri kullanma bedeli gibi haksız ve hukuka aykırı olarak tahsilatlar yaptığını , … A.Ş ‘nin Ocak 2014 ile Aralık 2014 tarihleri arasında müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen kayıp – kaçak bedeli için 2.000 TL dağıtım bedeli için 500 TL , iletim bedeli için 500 TL olmak üzere 3.000 TL , … A.Ş’nin Mayıs 2013 ile Aralık 2013 tarihleri arasında müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen kayıp – kaçak bedeli için 2.000 TL dağıtım bedeli için 500 TL , iletim bedeli için 500 TL olmak üzere 3.000 TL , … A.Ş ‘nin Ocak 2014 ile Aralık 2014 tarihleri arasında müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen kayıp – kaçak bedeli için 2.000 TL dağıtım bedeli için 500 TL , iletim bedeli için 500 TL olmak üzere 3.000 TL ‘ davalılardan avans ( reeskont ) faizi ile tahsil edilerek davacı müvekkiline verilmesini , yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkiline kayıtlı 8 adet abonelik sahibi olduğunu, davaya konu elektir faturalarında yer alan bedelleri müvekkilinin belirlemediğini, müşterilere gönderilen elektrik faturaları 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu gereğince Enerji piyasası Düzenleme Kurulu Kararıyla onaylanan ve uygulanması emredilen tarifelere göre düzenlendiğini, dava konusu bedellerin belirlenmesine yönelik kurul onaylı tarifelerini uygulanması müvekkili bakımından yasal bir zorunluluk olduğunu, dava konusu bedelleri belirlemek üzere alınan kuruk kararı enerji piyasası düzenleme kurumunun düzenleyici bir işlemi olarak idari yargı denetimine tabi bulunduğunu, kayıp kaçak bedeli ve tarifenin diğer unsurları faturalarda gösterildiği 2011 yılından sonra tanımlanmakta ve belirlenmekte olan bir bedel olmadığını, bu bedel daha önce perakende satış lisansına da nasip olan dağıtım şirketinden elektrik satın alan tüketicilere aktif enerji bedeli içerisinde 2011 yılı öncesinde de tahakkuk ettirilmiş bedel olduğunu, kayıp kaçak bedelleri EPDK tarafından belirlenmekte ve EPDT tarafından onaylanan tarifenin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, perakende satış şirketlerinin maliyetlerini karşılamak için elektrik piyasası kanunu ve ilgili yönetmeliklerle belirlenmiş bir bedel olup tarifedeki maliyet unsurlarından olduğunu, dağıtım tarifeleri elektrik piyasası kanununun 17.maddesi gereğince elektrik enerjisinin dağıtım tesisleri üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında fark gözetilmeksizin uygulanacak dağıtım hizmetine ilişkin fiyatları hükümleri ve şartları içerdiğini, dava ile ilgili iadesi istenen bütün bedeller elektriğin içindeki unsurlar olup mevzuat çerçevesinde iadesi mümkün olmayan bedeller olduğunu, bu nedenlerle davanın yetkisizlik kararı verilerek davanın yetkili Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesini gönderilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kayıp kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet bedeli, iletim ve dağıtım bedeli adı altında gösterilen bedellerin iadesine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Somut olayda emsal nitelikteki Yargıtay … Hukuk Dairesi 10/10/2016 Tarih … E., …K. Sayılı ilamında ” …. HMK ‘nın 6/1 maddesi uyarınca ” (1) genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açtığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ” bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’ nın 19. Maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ” yetki itirazının ileri sürülmesi ” başlıklı 19/2 . Maddesinde ; ” yetkinini kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir . Yetki itirazında bulunan taraf , yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. ” hükmünü içermektedir. Yine 116/1-a maddesinde ” kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını ” ilk itiraz ” olarak düzenlemektedir. 117/1. Madde ise ” ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır ; aksi halde dinlenemez ” hükmünü içermektedir. Son olarak cevap dilekçesini verme süresi başlıklı 127/1. Maddesi ise ” cevap dilekçesini verme süresi , dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanamamasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya bir defaya mahsus olmak ve bir ayı
geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilene karar taraflara derhal bildirilir. ” şeklinde düzenleme getirmektedir. ” şeklinde karar verdiği anlaşıldı.
İddia, savunma, emsal nitelikteki yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki Elektrik satış sözleşmesinin 12. Maddesinde taraflar arasında doğacak her türlü ihtilafın hallinde yetkili mahkemenin Eskişehir mahkemelerinin olduğunun belirlendiği, taraflar tacir olup somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralınını bulunmadığı bu nedenle HMK 17. Maddesi gereği sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğu, sözleşmedeki yetki şartı münhasır yetki şartı olup HMK17. Maddesi kapsamında sadece sözleşmede münhasıran belirlenen mahkemenin yetkili olduğu, bu kapsamda da Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan, davalının süresindeki yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin HMK 116/1-a maddesi yetkisizliği gereğince aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın yetki ilk itirazının kabulu ile HMK 116/ 1-a maddesi gererğince mahkememizin yetkisizliğine,
2-Karar kesinleştiğinden HMK 20 . Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır