Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/423 E. 2021/726 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/423 Esas
KARAR NO:2021/726

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/05/2018
KARAR TARİHİ:09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 15/05/2018 tarihli verdiği dilekçesi özetle; 09/12/2017 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Cad. .. … istikametine seyrederken … sokağa dönülmez yerden dönmek isterken aracının sol ön kısımları ile … istikametine seyreden ve kavşağa yaklaşırken yavaşlamayan sürücü …’ın idaresindeki … plakalı aracın savrularak ön ve yan kısımları ile park halinde bulunan … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinin … plakalı park halinde bulunan araçta yolcu konumunda olduğunu ve bu kaza neticesinde ağır yaralandıklarını, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre sürücü …’ın asli kusurlu, …’ın ise tali kusurlu bulunduğunu, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketlerinden … Sigorta A.Ş.’de,
… plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketlerinden … Sigorta A.Ş.’de kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi bulunduğunu, poliçe aslının istenmesi talep ettiklerini, kaza sonucunda müvekkillerinin … Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, söz konusu trafik kazasının … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmasının yürütüldüğünü, işbu davanın belirsiz alacak davası olup davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın taraflarınca ikmal edileceğini, davalı sigorta şirketlerine 10/04/2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevapta bir takım eksik evrak bildiriminde bulunulduğunu ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 50-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 50-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkillerine ödenmesini, … Üniversitesi Hastanesi’nde bulunan tüm tedavi belgelerinin mahkememizce istenilmesini, davalı sigorta şirketlerinden poliçe asıllarının istenilmesini, … Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak soruşturma dosyasının istenilmesini,
… plakalı aracın ve … plakalı aracın kaza tarihi olan 09/12/2017 tarihi itibariyle tüm tescil bilgilerinin celbi için ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 07/06/2018 tarihli verdiği dilekçesinde özetle; davacıların dava ehliyetinin olmadığını, davacıların reşit olmadığını, bu sebeple dava açma ehliyetlerinin olmadığını, davada taraf değişikliğinin sonradan yapılmasının mümkün olmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde dayandığı delilleri dosyaya sunmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini ve dava açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkili şirket tarafından tazminat hesabı yapmaya yarayacak evrakların eksiksiz olarak taraflarına iletilmediğini, yapılan başvuruda tazminat hesabına esas olacak, özürlü sağlık kurulu raporu, kusur durumunu gösteren rapor ve gelir belgesinin sunulmadığını, bu sebeple yapılan başvurunun usulune uygun olmadığını, bu durumda henüz dava şartı noksanlığının dahi giderilememiş olduğunu, dava şartı noksanlığı sebebi ile de davanın reddini talep ettiklerini, dava şartının yerine getirilmiş olduğu kabul edilse dahi yapılan başvuruda tazminat hesaplamaya ilişkin belgeler gönderilmediği için müvekkili hakkında temerrüt faizi işletilmemesi gerektiğini, kazaya karışan plakalı aracın müvekkili şirketin nezdinde Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, geçici işgörmezlik tazminatından müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Trafik Kaza Raporunda diğer davalıya poliçe ile bağlı … plakalı araca asli kusur, müvekkiline poliçe ile bağlı … plakalı araca tali kusur tayin edildiğini, müvekkilinin poliçe ile bağlı araca tali kusur tayin edilme gerekçesinin Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/1-a “kavşaklara yaklaşırken hızı azaltmamak” olduğunu, bunun nasıl tespit edildiğini anlayamadıklarını, diğer davalı sigorta şirketine bağlı aracın dönme yasağı olan sokağa girdiğini ve müvekkiline poliçe ile bağlı olan araca bu şekilde çarptığının açık olduğunu, tek yönlü yolda karşı yönden araç gelmesinin beklenen bir durum olmadığını, hız ne kadar az olursa olsun birden önüne araç çıkması halinde vurmama durumunun imkansız olduğunu, bu sebeple rapor tanziminde müvekkiline poliçe ile bağlı aracın kusuru olmadığı kanaatinde olduklarını, bu sebeplerle kusur konusundaki ithamı kabul etmediklerini, kusur konusunda adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, dava dilekçesinde gelir ile ilgili hiçbir delile dayanılmamış olduğunu, bu sebeple davacının gelir konusunda delil sunma hakkı olmadığını, gelir durumunun tanıkla ispatlanmasının mümkün olmadığını, bu sebeple davacının gelir ile ilgili delil ve beyanlarına şimdiden itiraz ettiklerini, bu konuda delil bildirmesine şimdiden muvafakat etmediklerini, davacıların kaza anında 16 yaşında olduklarını, muhtemelen öğrenci olduklarını, doğal olarak gelire sahip olmadıklarını, yani maddi olarak kayıplarının mevcut olmadığını, davacıların kaza sebebi ile ve kalıcı özürlülük durumlarının mevcut olmadığını, dosyada da buna dayanak bir delilin olmadığını, bu sebeple bu talebin reddinin gerektiğini, dosyaya özürlülük oranını gösterir bir rapor sunulmadığını, davacıların kazadan dolayı SGK’dan herhangi bir gelir sağlayıp sağlamadıklarının tespitinin gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; öncelikle dava ehliyeti yokluğundan davanın reddini, dava şartının yerine getirilmemesi sebebiyle (eksik belge) davanın dava şartı sebebiyle reddini, esas incelemesine geçilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletitilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettiklerini görüldü.
Davalı Türkiye (…) Sigorta vekili 25/06/2018 tarihli verdiği dilekçesinde özetle; davacının müvekkili sigorta şirketine yapmış olduğu başvurunun eksik evrak nedeni ile işlem yapılamadığını, dolayısıyla dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsetmenin mümkün olmadığını, dava açılma tarihi itibari ile davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını, davacıların 18 yaşından küçük olmaları nedeni ile dava dosyasında bulunan vekaletname incelendiği zaman vekaletnamenin veli sıfatıyla çıkartılmış olduğunu, yani velayet hükümlerini de içermediğinin aşikar olduğunu, işbu nedenle davada taraf değişikliğinin sonradan yapılmasına muvafakatlerinin bulunmadığını, açılmış bulunan davanın usulden redddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe limitinin maddi olup manevi tazminatları içermediğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte dava dosyasında bulunan kaza tespit tutanağı ile ilgili itirazlarının bulunduğunu, maluliyete dair taleplerin adli tıp kuruluna sevki ile alınacak kusur raporu sonrasında dosya hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, çünkü müvekkili sigorta şirketinin dava konu edilen olayda temerrüde düşmüş olmadığını, davaya konu edilen olayda kazaya karışan araçların ve maluliyet olduğunu iddia ettikleri aracın park halinde olup emniyet kemerlerinin takılı olup olmadığının da belirsiz olduğunu, araçta takılması zorunlu olan emniyet kemerini takıp takmadığı dolayısıyla mütefarik kusurun bulunup bulunmadığının mahkememizce tespitinin gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davaya konu edilen kazaya bağlı olarak müvekkili şirkete yapılmış bulunan tam ve eksiksiz bir başvuru olmaması nedeni ile açılmış bulunan davanın müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri, masraf ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan ettikleri görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacılar; yolcu olarak bulundukları, sürücüsü … olan … plakalı motosiklet ile sürücüsü … olan … plakalı araç arasında 09/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandıklarını ve bedensel zarara uğradıklarını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … Sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … Sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketlerinden tahsilini talep etmişlerdir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalılarda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacıların tazminata esas maluliyet oranları ve iyileşme süreleri ve yoksun kaldıkları kazanç itibariyle bedensel zararlarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından alınan 21/11/2018 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “…Şahsın 09/12/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle,
1-…’ın yaşına göre özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu yönetmeliğine göre özür oranının %21.2 (yirmi bir nokta iki) olduğunu,
2-…’ın geçirdiği trafik kazasından dolayı tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında tazminata esas olmak üzere geçici iş göremezlik süresinin 180 (yüz seksen) gün olduğunu ve geçirdiği trafik kazasından dolayı mevcut lezyonlar göz önünde bulundurulduğunda; 90 (doksan) gün geçici bakıcıya ihtiyacı olduğunun….” bildirildiği görüldü.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/84 talimat sayılı dosyasından, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından alınan 20/06/2019 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “……’ın 09/12/2017 tarihli trafik kazasına bağlı kalıcı fonksiyon kaybının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmelikte Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranına neden olabilecek bir arızasının bulunmadığı, Meslekte Kazanma Gücü Azal ma Oranının % 0 (sıfır) olduğu, yumuşak doku travmasına bağlı tıbbi iyileşme süresinin 2 (iki) hafta olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varılmıştır. Şahsın babası tarafından kazaya bağlı ruhsal şikayetler tariflenmiş olup tarafınızca istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde 6 (altı) ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 Çocuk Psikiyatrisi Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısmen düzelen, düzelmeyen şeklinde) belirtir bir rapor” aldırılarak raporun Anabilim Dalımıza gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası dikkate alınarak istenilen hususlardan tekrar değerlendirme yapılabileceğinin….” bildirildiği görüldü.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/84 talimat sayılı dosyasından, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından alınan 20/06/2019 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “……’ın 09/12/2017 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan maluliyet oranı istem yazınızda belirtilen “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”nden (Resmi Gazete, Ekim 2008, 27021 sayılı) faydalanılarak;
A Cetveli XII. Liste: Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları
Arıza Sıra No:33
Arıza Çeşidi: Tibia, fibula, tibiofibulanın
A–10°’ye kadar angulasyon veya eksen rotasyonu bırakarak tam iyileşmiş kırıkları
A– Tek Taraflı
Arıza Ağırlık Ölçüsü :10
Meslek Grup No: 1 (Düz İşçi olarak alınmıştır.)
Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A
Sonuç olarak; şahsın meslekte kazanma gücündeki azalma oranı şahsın olay tarihindeki yaşına göre ve bugünkü yaşına göre %10,3 (yüzdeonvirgülüç) olarak bulunmuştur. Tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varılmıştır. … Üniversitesi Hastanesi’nin 09/11/2018 rapor tarihli … rapor numaralı 3 hekim imzalı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporunda; şahsın Posttravmatik Stres Bozukluğu ve Majör Depresif Bozukluk ve Davranım Bozukluğu ön tanıları ile izlendiği, psikososyal sağlığı açısından Risperidon ve Sertralin içeren ilaçları düzenli kullanması gerektiği belirtilmiştir. 31/05/2019 tarihinde Anabilim Dalımızda alınan anamnezinde kazadan önce ruhsal şikayetleri olmadığını beyan etmişse de incelenen evraktan kaza öncesinde de travmatik bir olay (annesinin kaybı) yaşadığı anlaşılmıştır. Tarafınızca istenmesi halinde şahsın psikiyatrik şikayetleri nedeniyle takip edildiği beyan edilen Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde ya da tarafınızca uygun görülen bir başka hastanede 3 Çocuk Psikiyatrisi Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısmen düzelen, düzelmeyen şeklinde) belirtir bir rapor” aldırılarak raporun Anabilim Dalımıza gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası dikkate alınarak istenilen hususlardan tekrar değerlendirme yapılabilecektir. Şahsın incelenen evrakında sinir hasarı olabileceği belirtilmiş ancak EMG tetkikini yaptırmayı kabul etmediği anlaşılmıştır. Anabilim dalımızda 31/05/2019 tarihli mauyene sonrası Nöroloji Anabilim Dalından konsültasyon istenmiş ancak gelen cevap yazısında şahsın muayene olamyı ve EMG tetkikini yaptırmayı kabul etmediği belirtilmiştir. Bu nedenle nörolojik açıdan değerlendirme yapılamadığının….” bildirildiği görüldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 22/07/2019 tarihli kusur raporunda sonuç olarak; “…Sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, sürücü …’ın %10 (yüzde on) oranında kusurlu, istiap fazlası yolcunun %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu…” belirtildiği görüldü.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasından alınan; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından alınan 01/10/2019 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “…21/10/2001 doğumlu … adına düzenlenen … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 21/11/2018 tarih … sayılı raporu ile Anabilim Dalımızın 20/06/2019 tarih 1350 sayılı Adli Bilirkişi Kurulu Raporu mukayeseli olarak değerlendirildiğinde;
1-Her iki rapor arasında oransal anlamda fark olmasının en büyük sebebi, raporların farklı yönetmeliklere göre düzenlenmiş olmasıdır.
-… Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 21/11/2018 tarih … sayılı raporu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” (Resmi Gazete, Mart 2013, 28603 Sayı) hükümlerine göre düzenlenmiştir.
-Anabilim Dalı raporumuz ise rapora esas Mahkeme istem yazısında belirtilen “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne (Resmi Gazete, 11/10/2008 tarih 27021 sayılı) uygun olarak düzenlenmiştir.
-Dolayısıyla, her iki raporda esas alınan Yönetmelikler farklı olduğundan ilgili arızaların karşılığı oranlar da birbirinden farklıdır.
2-… Üniversitesi raporunda, kazaya bağlı olarak oluşan bacak kırığından ve skar dokusundan oran verildiği görülmüştür. Herhangi bir psikiyatrik şikayet ya da arızadan bahsedilmediği, dolayısıyla bu konuyla ilgili de bir oran verilmediği görülmüştür.
3-Tarafımızca verilen raporda, sadece bacak kırığından oran verilmiş olmakla birlikte şahsın nörolojik muayene ve tetkiki (EMG) yaptırmak istemediğinden bu hususun değerlendirilmediği yine psikiyatrik açıdan şikayetleri olan hastanın aynı zamanda kaza öncesinde (anne kaybı) olması nedeniyle olaya bağlı psikiyatrik bir tanı kriterini karşılayan psikiyatrik bir hastalığı olup olmadığının (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısmen düzelen, düzelmeyen şeklinde) değerlendirilerek üç imzalı bir psikiyatri raporunun gönderilmesi halinde tekrar değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir.
4-Şahısta meydana gelen bacak kırığının karşılığı olan oranlar farklı yönetmeliklere göre düzenlenmiş olup … Üniversitesi raporunda muayene tarihindeki fonksiyon kısıtlılıkları, Anabilim dalı raporumuzda ise arızanın anatomik kayıp karşılığı göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmıştır. Şahsın … Üniversitesi’nce yapılan muayenesi, olaydan yaklaşık bir yıl sonra (20/11/2018) olup tarafımızca yapılan ilk muayenesi olaydan yaklaşık 1,5 sene sonrasına (31/05/2019) aittir. Dolayısıyla, tarafımızca yapılan muayenede bacak hareketlerinin daha iyi bulunması, kısıtlılık düzeylerinin azalmış olmasının zaman içerisinde iyileşme süreci ile ilgili olarak değerlendirilmiştir.
5-… Üniversitesinin raporunda, hipertrofik skar dokusundan da oran verildiği görülmüştür. Anabilim dalımızın 21/11/2018 tarihli raporunda da belirtildiği üzere, değerlendirmeye esas yönetmelikte bu skar dokusunun karşılığı olmadığından bu hususla ilgili olarak herhangi bir oran verilmemiştir. Kaldı ki, tarafımızca yapılan muayenesinde tespit edilen hipertrofik skar dokusunun vücut yüzeyinin %1’inden azını kapladığı görülmüştür.
Yukarıda ayrıntılı bir şekilde iki rapor arasındaki çelişkiler belirtilmiş olup Mahkemenizce olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü, Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” e göre değerlendirme yapılması istendiği takdirde “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısmen düzelen, düzelmeyen şeklinde) belirtir bir rapor da aldırılarak raporun Anabilim Dalımıza gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası da dikkate alınarak tekrar değerlendirme yapılabileceğinin…” bildirildiği görüldü.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasından alınan; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından alınan 11/12/2020 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “…şahısta birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard formülü uygulandığında; şahsın 09/12/2017 tarihli trafik kazasına bağlı arızaları nedeniyle sürekli engellilik oranı %46,8 (yüzde kırk altı nokta sekiz) olarak bulunmuştur. Anabilim dalımızın 20/06/2019 tarih 1350 sayılı adli bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği gibi tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı ancak varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile de belirlenebileceğinin ….” bildirildiği görüldü.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/183 talimat sayılı dosyasından alınan; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı tarafından alınan 27/11/2020 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “…şu an için major depresif bozukluk ve travma sonrası stress bozukluğu tanılarını karşıladığı, 03/01/2018 – 28/09/2020 tarihleri arasında yaklaşık 2 yıl 8 aydır … Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda düzenli olarak takip ve tedavisine devam etmesine rağmen, dosya notlarına göre son muayene tarihinde de tedaviden kısmi faydalanımının olduğu göz önünde bulundurulduğunda mevcut psikiyatrik bozuklukların kısmen düzeldiğinin….” bildirildiği görüldü.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek tüm dosya kapsamı ile birlikte yeniden rapor alınması için, İstanbul Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’na gönderilen dosyada hazırlanan 30/04/2020 tarihli kusur raporunda sonuç olarak; “…Sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü …’ın kusursuz olduğunun…” belirtildiği görüldü.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasından alınan; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından alınan 07/04/2021 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “…şahısta olaya bağlı gelişen birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard formülü uygulandığında Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı şahsın olay tarihindeki yaşına göre %49 (kırk dokuz) ve bugünkü yaşına göre de %49 (kırk dokuz) olarak bulunmuştur. Tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı ancak varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat raporu ile değerlendirilmesinin daha uygun olacağının…”bildirildiği görüldü.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasından alınan; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından alınan 07/04/2021 tarihli raporda sonuç olarak; … yönünden, “…09/12/2017 tarihli trafik kazasına bağlı fiziksel yaralanması nedeniyle kalıcı fonksiyon kaybının bulunmadığı, dolaıyısyla ilgili yönetmelikte meslekte kazanma gücü azalma oranına neden oalbilecek bir arızasının bulunmadığı, meslekte kazanma gücü azalma oranının %0 (sıfır) olduğu mütalaasına varılmıştır. Yumuşak doku travmasına bağlı tıbbi iyileşme süresinin 2 (iki) hafta olarak kabulünün uygun olacağı, ancak varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile değerlendirilmesinin daha uygun olacağı kanaatine varılmıştır. 10/06/2019 tarihinde Anabilim Dalımızda alınan anamnezinde; şahsın babası tarafından kazaya bağlı ruhsal şikayetler tariflenmiş olup tarafınızca istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde 6 (altı) ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 Çocuk Psikiyatrisi Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını ve tedavi ile çalışma olanağı verip vermeyeceği hususlarını” belirtir bir rapor aldırılarak raporun Anabilim Dalımıza gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası dikkate alınarak istenilen hususlardan tekrar değerlendirilebileceğinin…” bildirildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, davacı vekilinin 15/04/2021 tarihli dilekçe ve 08/06/2021 tarihli celsede beyanı ile, davacı … yönünden hesap bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Aktüerya Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 12/07/2021 tarihli raporda sonuç olarak; “…a)Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09/06/2021 Tarihinde TBMM ‘de kabul edilerek 19/06/2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için, Rapor / Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292E. 2021/1848K Sayılı İlamı ve T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/14963E., 2021/2953K. Sayılı İlamı da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
b) Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. ya da dava dışı SGK tarafından davacılara yapılan herhangi bir geçici veya sürekli iş göremezlik ödemesinin bulunmadığı görüldüğünden davacının zararından herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı,
c) Sayın Mahkeme ‘nin 08/06/2021 tarihli celsesindeki kararı gereği; davacı … ‘ın sürekli maluliyeti bulunmaması ve kaza tarihi itibariyle efor dönemi (Gelir Getiren Herhangi Bir İşte Çalışamayacağının Kabul Edildiği 22 Yaşından Küçük Olduğu Dönem) içerisinde olduğu dikkate alınarak sadece davacı … yönünden Sürekli İş Göremezlik zararı hesaplandığı,
d) Dosya kapsamında yer alan hesap tarihine en yakın tarihli kusur raporu dikkate alındığında davalı … Sigorta A.Ş. ‘ye sigortalı araç sürücünün kusursuz olduğu mütalaa olunduğundan, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden hesap yapılmadığı,
e) Davacı … ‘ın hesaplanan Efor Dönemi + Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının 988.701,69-TL olduğu, hesaplanan zararın kaza tarihi olan 09/12/2017 itibariyle teminat limiti kapsamında 330.000-TL kısmından davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumlu olduğu, teminat limitini aşan 658.701,69-TL zarardan davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin sorumluluğunun olmadığı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacılara rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 20/03/2019 tarih,… sayılı cevabi yazı ile rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacılar vekilinin 16/07/2021 ıslah dilekçesi ile, davacı …’ın davalı … Sigorta poliçe teminat limiti kapsamında 330.000-TL. sürekli iş göremezlik tazminat talebinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesini talep ile ıslah harcını ikmal ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 12/07/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, davacı … yönünden yapılan hesaplama her ne kadar … Üniversitesi’nin 07/04/2021 tarihli, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş maluliyet raporu doğrultusunda %49 maluliyet oranı üzerinden yapılmış ise de, Yargıtay ve BAM kararları doğrultusunda 09/12/2017 kaza tarihi itibariyle, 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki meydana gelen kazalar için 30/03/2013 tarihli … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde, … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü … … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 21/11/2018 tarihli maluliyet raporu doğrultusunda hesaplama yapılması gerektiğinden, aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan toplam tazminat tutarı üzerinden,davacı …’ın %21,2 maluliyet oranı ile talep edebileceği, sürekli iş göremezlik tazminat toplamının 395.616,2-TL. olduğu mahkememizce yapılan hesaplama tespit edilmiştir.
Dosya kapsamı, düzenlenen 30/04/2020 tarihli … ATK kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de davacı …’ın davalı … Sigorta A.Ş.’nden maddi tazminat talep hakkı mevcut olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin meydana gelen zarardan, dava dışı sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 kusuru oranında ve sigorta poliçesi teminat limiti kapsamında sorumlu olduğu, davacı …’ın talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat toplamının 395.616,2-TL. olduğu, ancak davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta poliçesi teminat limiti olan 330.000-TL.’den sorumlu olduğu, diğer davalı … Sigorta sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, iş bu davalı sigortacının, meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunmadığı, davacı …’ın meydana gelen trafik kazasında maluliyetinin bulunmadığı, davalılardan maddi tazminatı talep hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, davacı …’ın davasının, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kabulü ile, 330.000-TL. (sigorta poliçesi teminat limiti kapsamında) sürekli iş göremezlik maddi tazminatın, 26/04/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’dan alınarak, davacı …’a verilmesine,davacı …’ın davasının, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden reddine,davacı …’ın davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın davasının, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kabulü ile, 330.000-TL. (sigorta poliçesi teminat limiti kapsamında) sürekli iş göremezlik maddi tazminatın, 26/04/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’dan alınarak, davacı …’a verilmesine ,
2-Davacı …’ın davasının, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden reddine,
3-Davacı …’ın davasının reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 22.542,30-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL + 1.126,94-TL tamamlama harcı toplamı olan 1.162,84-TL’nin harçtan mahsubu ile geriye kalan 21.379,46 TL harcın … A.Ş.’den (Eski Ünvanı … Sigorta A.Ş.) tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 31.550-TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den (Eski Ünvanı … Sigorta A.Ş.) alınarak davacı …’a verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100-TL. vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100- TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100- TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … A.Ş.’ne (Eski Ünvanı … Sigorta A.Ş.) verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı + 35,90-TL peşin harç + 1.126,94-TL tamamlama harcı + 2.224,48-TL tebligat-müzekkere-talimat giderleri + 1.041- TL ATK Fatura Ücreti + 506-TL. talimat rapor masrafları olmak üzere toplam 4.970,22-TL. yargılama giderinin davalı … A.Ş.’den (Eski Ünvanı … Sigorta A.Ş.) alınarak davacı …’a verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ile davalı … Sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır