Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/387 E. 2020/224 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/180 Esas
KARAR NO : 2020/146

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; sigortalı …A.Ş.’ye ait pamuk iplik emtiasının müvekkili şirket tarafından… numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, muhtelif emtianın, Karachi (Pakistan)-İstanbul(Türkiye) arasında nakliyesi … firması tarafından tam ve eksiksiz sağlandıktan sonra, Ambarlı-İstanbul’dan – …’ye gönderilmek üzere 1 nolu davalı taşıyan ve 2. nolu davalı alt taşıyan nakliyeci firma sorumluluğunda nakledilmek üzere … ve idaresindeki … plaka sayılı araca tam, sağlam ve eksiksiz yüklendiğini, nakliyeye konu emtianın 20/04/2017 tarihinde, sürücünün istirahat amacıyla nakliye aracını …’da bulunan ikamet adresinin önüne park ettikten sonra, araçtaki emtialardan 44 koli iplik emtiasının kimliği belirsiz kişiler tarafından sürücünün uyulması gereken usul kurallarına uymaması ve dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle aracın dorse mührünün koparılması/kırılması suretiyle çalınarak dava konusu hasarın meydana geldiğini, söz konusu olay ile ilgili olarak … Polis Merkezi Amirliği tarafından ifade tutanağı düzenlendiğini, sürücünün ifadesi ile diğer davalı firmaların kusuru ve sorumluluğunun ikrar edildiğini, müvekkili şirketin, yaptırılan eksper incelemesi neticesinde haksız fiil nedeniyle meydana gelen 4.329,60-USD tutarındaki hasar tazminatını, müvekkili şirket tarafından sigortalısına 03/07/2017 tarihinde ödendiğini, taşıyıcının, malı teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar gerçekleşen hasar ve ziyadan sorumlu olduğu, davalılardan taleplerinin poliçe çerçevesinde ödenen 4.239,0-60-USD hasar tazminatının 03/07/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber tahsilinden ibaret olduğunu, davaya konu emtia hasarının, davalının taşıyıcı olarak nakliye işini üstlenmiş olduğu iş görülürken, sürücünün kusuru ile meydana geldiğinden, davalının sorumluluğu söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının haklarına TTK’nın 1472. maddesi uyarınca halef olduğunu, davalının sigortalı şirkete ve dolayısı ile onun yerine kaim olan müvekkili şirkete karşı sorumlu bulunduğundan ve davalılar emtianın kendi sorumlulukları altındayken çalındığını kabul etmelerine rağmen kendilerine yapılan mürcaatlardan sonuç alınamadığı için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, karar kesinleşinceye kadar davalının mal varlıklarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konularak üçüncü şahıslara devrinin önlenmesine karar verilmesini, sigorta teminatı kapsamında kalan 4,239,00-USD bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 31/07/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek USD para birimi cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faiz yürütülmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı… Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, gerçekleşen hırsızlık olayında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, taşınan malların hırsızlığa karşı korunması için alınabilecek tüm önlemlerin alındığını, şoförün vermiş olduğu ifadeden de sabit olacağı üzere hırsızların park halindeki diğer aracın camını kırarak önce araca girdiği, aracı ileriye alarak ürünlerin bulunduğu aracın arka kapasının açılmasını sağladıklarını, hırsızlığın gerçekleştiği taşıma işinde fiili taşımayı gerçekleştiren kişinin müvekkili şirket değil, diğer davalı …olduğunu, müvekkili ile diğer davalı arasında bir taşıma sözleşmesi imzalandığını, taşıma işleminin diğer davalı tarafça gerçekleştirildiğini, sözleşmenin 4/f maddesi uyarınca taşınan ürünlerde kayıp ve hasarın bulunması halinde sorumluluğun diğer davalı … Nakliyat’a ait olacağının belirtildiğini, bu doğrultuda Sayın Mahkemece yapılacak inceleme neticesinde hırsızlığa ilişkin olarak kusurun varlığına kanaat getirilmesi halinde dahi bu kusurun müvekkili şirkete değil, diğer davalıya ait bir kusur olacağını, yukarıda araz ve izah edilen nedenlerle ile davacının haksız ve dayanaksız iddialarının nazara alınmamasını ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalı …Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; söz konusu sigorta poliçesi dava dilekçesi ve eklerinde tebliğ edilmediğinden inceleme yapılamadığını, müvekkilinin zarar veya hasara kasten sebebiyet vermemiş olması ve müvekkilinin sigortalının mallarını taşıyan olması nedeni ile poliçe kapsamında rücudan feragat anlamındaki düzenlemelerin incelenmesi gerektiğini, diğer davalının sahip olduğu poliçe kapsamındaki müvekkilinin zarar ve hasara kasten sebebiyet vermemiş ve kusursuz olması veyahut poliçelerden kaynaklı diğer nedenlerle sorumlu tutulamayacağına ilişkin hususları da kapsar şekilde incelenmesi gerektiğini, müvekkiline izafe edilemeyecek ve kamu düzeninden kaynaklı bir ihlalin sonucu ortaya çıkan zarar mevcut olduğunu, müvekkiline yöneltilebilecek tazminat talepleri gerçekleşen hırsızlık olayında müvekkilinin kusurunun bulunması halinde söz konusu olabileceğini, davacı tarafın … Polis Merkezi Amirliği tarafından alınan ifade tutanağından geçen beyanların ikrar anlamına geldiğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, söz konusu açıklamalarda bir sorumluluk kabulü anlamı çıkartılamayacağını, hasar tespitine yönelik yapılan incelemede eksiklikler tarafımızdan kabul edilmediğini, davacının dava dilekçesi istem bölümünde faiz istem talebi için belirttiği tarih ile ödeme tarihinin uyuşmadığını, davaya ilişkin kabul olmamak koşulu ile tarih ve faiz miktarının kabul edilemez olduğunu, kusur ve sorumluluğu bulunmayan ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda müvekkili açısından davanın reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ifade tutanakları, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, taşıma belgesi, gümrük beyannamesi, savcılık dosyası ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, yurtiçi taşıma sırasında zayi olan bir kısım emtia nedeniyle, davacı sigortacı tarafından, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi kapsamında, dava dışı sigortalısına ödenen hasar bedelinin,TTK. 1472. Maddesi gereğince, davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Taraflar arasında, dava dışı sigortalı ile davalı asıl/üst akdi taşıyıcı …Şti. ile arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu,taşıma sözleşmesi kapsamında emtianın davalı alt/fiili taşıyıcı …Şti. tarafından taşındığı, davalıların, dava dışı sigortalıya ait emtianın taşınması işini müştereken ve müteselsilen üstlendikleri konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilaf, taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan emtiaların, taşıma sırasında bir kısmının çalınması nedeniyle ziyaı ve hasar görmesi sonucu, davalıların sorumluluğu ve bu sorumluluk noktasında oluşan maddi zarar miktarının tespiti ve meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı ve davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Aktüerya ve Sigorta Hukuku Uzmanı … ve Lojistik ve Taşımacılık Uzmanı … tarafından hazırlanan 01/04/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “… somut olayda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun, Taşıma İşleri hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, davalıların TTK Madde 875 kapsamında teslim aldığı emtia eşyaların teslimine kadarki süreçlerde oluşacak zayi ve hasar zararından, TTK Madde 888/3 hükmü uyarına müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, meydana gelen kısmı ziyai ve hasarın, 2 nolu davalı taşıyıcının ifa sorumlusu adamı olan sürücünün eyleminden kaynaklandığını kabulü gerekeceği, bu hususlar doğrultusunda davalıların TTK Madde 886 uyarınca TTK Madde 882 kapsamındaki sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı, TTK Madde 880 kapsamında çalınan emtia-eşyaların fatura bedellerinden davalıların sorumlu olduğu, dosyada mübraz …A.Ş. tarafından hazırlanan Ekspertiz raporunda, Gümrük Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi CIF değeri ve Emtia faturası dikkate alınmak suretiyle değerlendirilerek hesaplanan 4.239,60-USD karşılığı toplam tazminat tutarı olarak 15.932,93-TL davalı taşıyıcıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, nihai sorumluluğun alt/fiili taşımacı 2 nolu davalının üzerinde olduğu, davacının, hasarı poliçe kapsamında ödediği ve TTK 1472 maddesi ve alacağın temliki hükümleri gereği zarar sorumlularına karşı dava hakkına sahip olduğu, davacının dövizcinsinden ödediği zarar bedelini ödeme tarihi olan 31/07/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının ABD doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile talep edebileceği, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanununun md. 3/3 ile HMK md. 266/C.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran Sayın Mahkemeye ait olarak, yüce yargı makamının değerlendirilmesine arz ederiz…” sonuç ve kanaatine vardıkları görüldü.
Davalılar vekilleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekillerinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler tarafından hazırlanan 28/10/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak; “…ek görevlendirme kapsamında, yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;”… kök raporda arz edilen görüş ve kanaatlerimiz değiştirecek herhangi bir yeni bilgi ve belge bulunmadığını, görüş ve kaanatlerimizin devam ettiğini, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı kanunun madde 3/3 ile HMK madde 266/c.2 uyarınca bilcümle tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran Sayın Mahkemeye ait olarak, yüce yargı makamının değerlendirilmesine arz ederiz…” sonuç ve kanaatine vardıkları görüldü.
6102 sayılı TTK’nın 875.maddesinde,” Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
Gecikme halinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresiyle orantılı olarak indirilir, meğer ki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Taşıyıcının, yükün ziya ve hasarından sorumlu tutulabilmesi için yüke özen göstermek yükümlülüğünü ihlal etmiş olması gerekir. Nitekim TTK 876.maddesinde, taşıyıcının özen borcu düzenlenmiş ve en yüksek özeni göstermekle yükümlü olduğu açıklanmıştır. Yüke özen borcunun ihlalinde taşıyanın veya adamlarının kusurlu olması gerekir. TTK 879.maddesi gereğince, taşıyıcı kendi adamlarının ve taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmesi sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olacaktır. Taşıyıcının yükü taşınmak üzere teslim aldığı tarihten teslim ettiği ana kadar geçen süre içinde yükün ziya ve hasarından sorumlu olduğu açık olmakla birlikte kanunda bu sorumluluktan kurtulabilmesi için kurtuluş beyyinesinin getirildiği ve TTK 876.maddesinde açıkça, ziya ve hasarın taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmesi durumunda ve bunun dışında TTK 878.maddesinde belirtilen hallerden birinin mevcut olması durumunda sorumluluktan kurtulabileceği ifade edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ifade tutanakları, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, taşıma belgesi, gümrük beyannamesi, savcılık dosyası ve tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, dava dışı sigortalı ile davalı …Şti. ile arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu,taşıma sözleşmesi kapsamında dava dışı sigortalıya ait emtianın taşınması işinin davalı tarafından, diğer davalı alt/fiili taşıyıcı…Şti.’ne bırakıldığı, davalı alt/fiili taşıyıcı…Şti.’nin eksiksiz ve tam olarak aldığı emtiayı, alıcısına teslime etmeden önce bir kısmını, çaldırmak suretiyle ziyaına ve hasarına sebebiyet verdiği, emtianın bir kısmının çalınmasının, davalının adamı olan sürücünün kusuru ve zilyetliğinde bulunan emtialara karşı özen borcunun gösterilmemesi nedeniyle meydana geldiği davalıların TTK. 875. Madde kapsamında teslim aldıkları emtianın teslimine kadar ki süreçlerde oluşacak zayi ve hasardan TTK. 888/3. Maddesi hükmü gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları ve TTK. 886. Maddesi uyarınca, TTK. 882. Madde kapsamındaki Sınırlı sorumluluk hallerinden yararlanamayacakları, davacı … tarafından, sigorta poliçesi kapsamında taşınan emtianın teminat altına alındığı ve hasarın davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalısına ödendiğinin ödendiği ve davacının TTK.1472 kapsamında zarar sorumlularına karşı dava hakkına sahip olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, 4.329,60-USD.’nin, 03/07/2017 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, 4.329,60-USD.’nin, 03/07/2017 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 1.120,29-TL harçtan, peşin alınan 280,54-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 839,75-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı + 280,54-TL peşin harç + 245,50-TL tebligat-müzekkere + 1.500,00-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 2.061,94-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.