Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/357 E. 2020/344 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/599 Esas
KARAR NO: 2020/350

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:05/07/2018
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; davalı şirket ile müvekkili bankanın … şubesi arasında 20/05/2016 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden müvekkili bankaca davalı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı borçluların kredi geri ödemelerini düzenli olarak yapmamasından dolayı hesabın kat edilerek kredi borcunun ödenmesi için …. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi düzenlenerek davalılara gönderildiğini, ihtarnamenin borçlulara 26/12/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların gönderilen ihtarnamede borca itiraz etmediklerini, tebliğ edilen ihtarnameye rağmen borç ödenmeyince borçlular hakkında … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, borçlular ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 6.2 maddesine göre bu sözleşmeden çıkacak anlaşmazlıkların … (…) Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini, bu nedenle icra müdürlüğüne yapılan itirazın yerinde olmadığını, davalıların faize ve ferilerine olan itirazlarının gerçeği yansıtmadığını, davalılarca yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ile, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; yetkili mahkemenin …Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetkili İcra Müdürlüğünün …İcra Müdürlüğü olduğunu, ayrıca müvekkilleri ile davacı banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinin 6502 sayılı Kanunun 3/1-l. maddesi gereğince tüketici işlemi olduğundan, görevli Mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı müvekkillerinin bankaya hiç bir kredi borcu olmadığını, davaya konu kredinin … A.Ş. hesaplarına davacı banka tarafından aktarıldığını, davalı müvekkillerin davacı bankanın müşterisi olmadığını, davacı bankanın müşterisinin … A.Ş. olduğunu, … A.Ş. şirketinin bankalara olan borçları sebebi ile iflas erteleme kararı alındığını, iflas ertleme tedbir kararından sonra 6-12 aylık süre zarfında, bankalara olan borçlarını yapılandırma sürecine girdiğini, o dönemde davacı …ne olan borcunu da yapılandırdığını, öncelikle asıl kredi borçlusu olan müvekkili …. Ltd.Şti. hakkında takip yapması gerektiğini, şahıs müvekkilleri hakkında direkt icra takibi yapılmasının yerinde olmadığını, tüzel kişi şirketten alacağını tahsil edemezse, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; kefil sıfatı olan müvekkilleri … ve … hakkında icra takibi başlatması gerekeceğini, oysa Bankanın bu kurala uymadan asıl borçlu ve kefiller hakkında birlikte takip başlattığını, Müteselsil kefalet sözleşmelerinin geçersiz olduğunu; icra takibinde kefil sıfatı ile borçlu görünen müvekkilleri … ve …’un Kefalet akdinin matbu olması hasebiyle ve TBK.’nun genel işlem koşulları ve kefalet akdini düzenleyen amir hükümlerine aykırı olması sebebi ile kredi borçlusu şirket dışındaki … ve …’un icra takibinde kefil sıfatı ile takibe konu edilmelerinin mesnetsiz olduğunu, davacı bankanın alacak miktarını kabul etmediklerini, bu hususta alacak miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, davacı bankanın yıllık % 60 faiz oranı üzerinden işlemiş faiz ve takip sonrası işleyecek temerrüt faiz talebi ve %5 oranında BSMV talebi etmesinin hukuken yerinde olmadığını, faiz oranını kabul etmediklerini, müvekkillerine kredi kullandırırken söz konusu faiz oranları hakkında hiçbir açıklama yapılmadığını, tek taraflı hazırlanan Genel Kredi sözleşmesinin hukuken geçersiz olduğunu, ayrıca alacağın miktarının kesin olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Dava İİK.nın 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporları alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine; 863.399,58 TL asıl alacak, 43.681,64 TL işlemiş faiz, 31/01/2018 tarihli 20.186,27 TL ödeme mahsubundan sonra 907.081,22 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 6.2 maddesi gereğince Mahkememiz ve İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan davalıların Mahkememizin ve İcra Müdürlüğünün yetkisine yaptıkları itirazın, Mahkememizin görevli olması nedeniyle göreve ilişkin itirazlarının ve zamanaşımı süresi geçmediğinden, zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davalıların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınması için … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
Bilirkişi … sunmuş olduğu 03/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı … Ltd. Şti. defterlerinin kayıt ve nizamı ile ilgili olarak VUK 215. Madde hükümlerine ve dava konusu işlemlerin kayıtları bakımından muhasebe sistemi uygulama genel tebliğine uygun olduğunu, kayıtların birbirini tamamladığı ve teyit ettiğini, davalı … Şti. nin 2017 yılı kayıtlarında Davacı ….’den 31/03/2017 tarihinde 900.000 TL kredi kullandığı, 31/12/2017 tarihi itibari ile 836.962,81 TL Kredi borcu olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce Bankacı bilirkişi …’dan alınan 18/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı banka ile davalı asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında 20/05/2016 tarihinde 1.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda davalı asıl borçluya kredi kullandırılması nedeniyle ticari bir ilişkinin doğduğunun anlaşıldığını, davalı kefiller … ve … ‘un da iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından dolayı borçtan 1.000.000 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, davalı asıl borçlu ve kefillerin temerrüt tarihlerinin aynı olması nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, takip tarihi itibariyle; asıl alacak 863.145,52 TL, işlemiş faiz 15.087,07 TL, mahsup edilecek ödeme olan 20.186,27 TL’nin düşüldüğünde kalan 878.232,59 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine Bilirkişi …’dan alınan 21/01/2020 tarihli ek raporunda; takip tarihi itibariyle; asıl alacak 863.145,52 TL, işlemiş faiz 15.087,07 TL, mahsup edilecek ödeme olan 20.186,27 TL’nin düşüldüğünde kalan 878.232,59 TL alacaklı olduğunu, %60 ‘lık temerrüt faiz talebinin kabul edilmesi halinde ise, asıl alacak 863.145,52 TL, işlemiş faiz 41.180,14 TL, mahsup edilecek ödeme olan 20.186,27 TL’nin düşüldüğünde kalan 906.699,66 TL alacaklı olduğunu, takip tarihinden başlamak üzere, 863.145,52 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %60 oranında temerrüt faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalılardan istenebileceğini belirtmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde: davacı banka ile davalı asıl borçlu … Tic. Ltd. Şti. arasında 20/05/2016 tarihinde 1.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalılar … ve … ‘un bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları, kefalet limitlerinin 1.000.000 TL olduğu, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle davacı banka tarafından, davalılara gönderilen ihtarname ile hesabın kat edildiği, Genel Kredi Sözleşmelerinde davacı banka tarafından uygulanan faiz oranının % 40 olduğu, Genel Kredi Sözleşmesinin 2.7.1. maddesine göre bu oranın % 50 fazlası olan % 60 temerrüt faizinin talep edilebileceği, bu nedenle bilirkişi tarafından ek raporda ikinci seçenek olarak yapılan hesaba göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan; 863.145,52 TL asıl alacak, 41.180,14 TL işlemiş faiz ve ödeme tutarı 20.186,27 TL’nin mahsubundan sonra kalan 906.699,66 TL alacaklı olduğu ve yıllık % 60 oranında temerrüt faiz ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin talep edilebileceği anlaşıldığından, bu miktar icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın bu miktar yönünden iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına ve reddedilen kısım için davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalıların kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla; davalıların …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 863.145,52 TL asıl alacak ve 41.480,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 906.699,66 TL alacak için yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren 863.145,52 TL asıl alacağa, yıllık % 60 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanarak takibin devamına, fazla ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın % 20 si olan 181.339,93 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre alınması gereken 61.936,65 TL harçtan peşin alınan 10.955,27 TL’nin mahsubu ile, kalan 50.981,38 TL harcın davalılardan tahsiline,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma ve 10.955,27 TL peşin harç toplamı 10.991,17 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 62.384,98 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen kısma göre hesaplanan 381,56 vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 4.677 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.675,03 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yatırdığı gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır