Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/341 E. 2018/995 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/341 Esas
KARAR NO : 2018/995
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2016
KARAR TARİHİ: 26/12/2018
Mahkememize açılan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkilin aleyhine davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. numaralı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emri müvekkilime 22.12.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalının yanında 01.02.2012 ve 11.05.2015 tarihleri arasında pazarlama elemanı olarak çalıştığını,müvekkillinin davalı şirketin İzmir/ Karşıyaka bölgesinde işe başladığı dönemde işe başlamasının koşulu olarak davalıya teminat senedi vermek zorunda bırakıldığını, iş akdinin sonlanmasını müteakip de senedin kaybolduğu bahanesiyle iade edilmediğini, davalının kötüniyetli olarak teminat niteliğindeki senedi icra takibine konu ederek, tahsil etmek istediğini, takibe konu 30/09/2015 tanzim tarihli, tanzim yeri İstanbul olan bonoya dayalı borçlu olmadığının tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Davacının davayı görevsiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin sona ermiş olup, iptali istenen icra takibi konusunun işçilik hak ve alacaklarından değil, borç ilişkisinden kaynaklandığını, bu sebeple bu davanın mahkemenizde değil, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, ayrıca davacının müvekkil şirkette satış sorumlusu olarak çalışmış olup bu süre zarfı boyunca davacının şirketi uğrattığı zararların tahsil edilebilmesi amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. numaralı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe gidildiğini, dosya alacağının davacının müvekkil şirkete olan borcunun tahsiline yönelik olduğunu, bu sebeple takip dayanağı kambiyo senedi icra takibine konulduğunu ve davacının borcu kadar kısmı takibe konu edildiğini, takip dayanağı kambiyo senedinin “kayboldu” bahanesiyle kendilerine teslim edilmediğini, takibe dayanak senedin üzerinde teminat olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığını, bir senedin teminat senedi olabilmesi için üzerinde açıkça teminat olduğu ibaresinin bulunması gerektiği, hangi hukuki ilişkiyi teminat altına aldığının belirtilmesi ve ayrıca bir sözleşme ile bu teminat ilişkisinin belirlenmesinin gerekmektiğini, karşı tarafça bu hususların kanıtlanamadığı gibi senet metninden de bu hususların anlaşılmadığını, 6.6100 sayılı HMK’da senede karşı tanıkla ispat yasağının düzenlendiğini, imza ve bedel hususlarında ihtilaf olmayan bonoya karşı, karşı tarafın muvafakati olmadan tanıkla ispat yoluna gitmenin mümkün olmadığını, davacının senede karşı iddiasını tanıkla ispat etmesine muvafakat etmediklerini, davacının gösterdiği tanıklara itiraz ettiklerini, tanıkların da davacı gibi müvekkil şirketle husumeti bulunduğunu, HMK m.255 uyarınca tanıklar hakkındaki itirazımızın değerlendirilmesini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELLER VE GEREKÇE
İstanbul … İş Mahkemesi 26/09/2017 Tarih… E. … K. Sayılı ilamında “6102 sayılı, Türk Ticaret Kanunu”nun 4/1 maddesinde her iki tarafında da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekiişmesiz yargı iş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafında ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Dosya üzerinde yapılan incelemede uyuşmazlığın kambiyo senedi niteliğinde olan bonolardan kaynaklandığı; bonoların, Yeni Türk Ticaret kanununda 776 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, anılan kanunda düzenlenen hususların ticari dava olarak kabul edildiği, 6102 sayılı TTK”nun 5/3 maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi ile İş Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğundan mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan, mahkememizin görevsizliği ile usulden reddine karar verilip aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” karar verildiği ,
Görevsizlik ile mahkememize tevzi edilen dosya … E. Sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur. Dosyanın tetkikinde uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisi nedeniyle verilen bonodan kaynaklandığı ve iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmış, dosya mahkememize İstanbul ….İş Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararı nedeniyle geldiğinden; mahkememizin davaya bakmakta görevsizliğine, kararımızın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine, kararımız kanun yolundan geçmek suretiyle kesinleştiğinde ve yasal süresi içinde başvurulduğunda ise dosyanın görevli ve yetkili İstanbul 2.İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakma görev yetkisinin İstanbul İş Mahkemesine ait olması nedeniyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde aynı konuda İstanbul … İş Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi sebebiyle 6100 sayılı HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Karar Kanun yolundan geçmek suretiyle kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul … İş Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 323 ve 331/2 maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili Mahkemede devam edilmesi halinde harç yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili Mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararınından sonra davaya görevli ve yetkili Mahkemede devam edilmez ise talep üzerine Mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır