Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/333 E. 2019/183 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/333 Esas
KARAR NO : 2019/183
DAVA : İtirazın İptali (Temlik Sözleşmesinden kaynaklanan)
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Temlik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında 15/12/2010 tarihinde imzalanan alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi gereği 7.192,00 USD tutarında parayı davalı şirketten temlik alındığını, sözleşmenin 4. Maddesindeki özel hükümlerin 3. Bölümünde söz konusu para borcunu hangi tarihlerde ve hangi tutarlarda muhataba ödeneceği belirtildiğini davaya, konu borcun 7.192,00 USD tutarındaki bakiyesi sözleşmede belirtilen tarih ve vadelerde ödenmediğini, ödenmeyen borçtan dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, bu nedenle borçlunun icra takibine yaptığı itirazının bütün alacak kalemleri ve faizi yönünden iptalini takibin devamını, takip konusu alacağın % 20’sinden aza olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borcunun bulunmadığını, yetkili mahkemenin Müvekkilinin yerleşim yeri olan Kahramanmaraş mahkemeleri olduğunu, mahkemenin yetkili olmadığını, itiraz doğrultusunda yetkisizlik ile davanın reddini, davacı tarafın % 20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
“‘ Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda; davacı ile davalı ….ŞTİ. arasında 15/12/2010 tarihli alacağın temliki,sulh,ibra ve feragat sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşme hükümlerine göre davalının ödeme yapması gerektiğinden bahisle dava açıldığı, davacının alacak talebinin taraflar arasındaki sözleşmeye dayandığı, davanın niteliği itibari ile mutlak ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, davacının tacir olmadığı, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki …A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi davanın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmamış
olması nedeni ile davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği, davanın 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı(Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181 Karar; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar sayılı ilamları ile aynı mahiyette İstanbul BAM …Hukuk Dairesinin… Esas-… Karar sayılı ilamı) kanaatiyle Mahkememizin görevsizliğine, Mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır