Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/318 E. 2020/785 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/318 Esas
KARAR NO:2020/785

DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/04/2018
KARAR TARİHİ:01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … ilçesinde bir şirket olduğunu, aralarındaki ticari ilişki nedeniyle takibe konu … A.Ş. … … Şubesi … İbanı nolu, …-… … keşideli 20.12.2017 keşide tarihli, … keşideli 25.000-TL bedelli çeki davalılardan …. Şti.’ye verdiğini, bu şirketin de çeki faktoring işlemine tabi tutmak için …’a geldiğini ve başına bir takım olayların geldiğini, şirketin internetten bulduğu dolandırıcıların şirket yetkilisini kandırıp çeki gasp ettiklerinin öğrenildiğini, davalı … şirketi … Asliye Hukuk mahkemesi … Esas – … Karar sayılı 06.12.2017 tarihli kararı ile çekin iptaline karar verildiği ve kararının kesinleştiğini, … şirketi çekin ödenmesini de aldığını, bu aşamadan sonra huzudaki …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takibi ile karşılaşıldığını, davaya konu çek gasp olayı sonucu cirantalardan … İnş.’ın elinden çıktığını, diğer davalı … ile … arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, çekin Mahkeme kararı ile iptaline karar verildiğini bu nedenle takibe konu edilmesinin mümkün olmadığını, davalıların iyi niyetli olmadıklarını, davalılardan takip alacaklısı gözüken şahıs ile ilgili müvekkilinin araştırması sonucu, bu kişinin piyasada çalıntı çekleri toplayıp icra takibi yapan bir kişi olduğunun öğrendiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, öncelikle usulüne uygun bir takip olmadığından takibin iptalini ve icra takibinin teminatsız olarak durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bu taleplerinin kabul görülmediği halde takibe konu çek gasp sonucu davalılardan … şirketinin elinden çıkmış olduğundan TCK 209 gereği teminatsız olarak durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ilk sıradaki taleplerinin kabul görür ve takip iptal edilir ise davalarına takip öncesi açılan menfi tespit davası olarak devam edilmesini ve davaya konu çekin ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi yönünde TCK 209 gereği teminatsız olarak ya da İİK m.72 gereği uygun bir teminat mukabili ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yukarıda sayılan taleplerin hiçbiri kabul görmez ise İİK m.72 gereği icra dosyasına ödenecek olan paranın, kararın kesinleşinceye kadar alacaklı yana ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, akabinde de müvekkili hakkında davaya konu çeke ilişkin başlatılan …. İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı dosyasından müvekkili davalılara borçlu olmadığının tespitini, yargılama harç ve masraflarının ve avukatlık ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…” unvanı adı altında tekstil şirketine sahip bir tacir olduğunu, tacir sıfatıyla yapmış olduğu ticari ilişkilere binaen, ödemelerin bir kısmını kıymetli evraklardan biri olan çek ile kabul ettiğini, bu ticari ilişkinin sonucunda, …/…’dan ciro silsilesi tam, sair çekleri kabul ettiğini, buna ilişkin olarak …/… adına düzenlenen irsaliye faturaların mevcut olduğunu, söz konusu faturalara ilişkin olarak müvekkili davaya konu çeki …’dan teslim aldığını, müvekkilinin basiretli tacirin yapması gerektiği şekilde, çekin kanuni unsurları taşıyıp, taşımadığına ve ciro silsilesinde bir kopukluk olup olmadığına bakarak kabul ettiğini, bankaya tahsil için ibraz ettiğinde ise ödeme yasağı olduğunun banka tarafından bildirildiğini ve hiçbir işlem yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin icra takibi başlattığını, davaya konu çek üzerinde ciro silsilesi tam olduğunu, çek zorunlu unsurların tümünü eksiksiz taşıdığını, hamilin, çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğünün olmadığını, hamilin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerektiğini, çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunun ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olduğunu, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlamasının gerektiğini, müvekkilinin dava konusu çeki davacıya yönelik soygun eyleminden sonra iktisap etmiş olması ve defter kaydının bulunmaması davalının cirantası ile ticari ilişkisi bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermekte olduğunu, çeki elinde bulunduran davalı hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü olmadığını, aksi durumda durumun kabulü, kıymetli evrakın illeten mücerretlik ilkesini ortadan kaldıracağını, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın reddini ve davacının asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
Davalılar …, …. Ltd. Şti. Ve …’ne usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermedikleri görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası, … CBS’nin … Soruşturma nolu dosyası,… Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, çek fotokopisi ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm deliller toplanmıştır.
Dava, İİK.’nın 72/3.maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasının, yargılama sırasından istirdat davasına dönüştüğü görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosya celp edilip incelenmiş, menfi tespit talebine konu … A.Ş., … … Şubesine ait, … çek nolu, 20/12/2017 keşide tarihli, 25.000-TL bedelli çekin, hamiline düzenlendiği, keşidecisinin dava dışı (borçlu) …, 1. cirantasının davacı (borçlu) … Tur. Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti., 2. cirantasının davalı (borçlu) …. Ltd. Şti., 3.cirantasının davalı (borçlu) …, 4.cirantasının davalı (borçlu) … ve davalı (alacaklı) …’nin hamil olduğu, çekin dış görünüşünden ciro silsilesinin muntazam bir şekilde birbirini takip ettiği, davalı alacaklının, davacı borçlu ve diğer davalı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe geçtiği, alacaklı vekilinin, 28/02/2019 tarihinde, dosya borcunun borçlu … tarafından haricen ödendiğinin beyan edilerek ve dosyadaki tüm hacizlerin fekkinin talep edildiği görülmüştür.
Davacı, çekin kendisi tarafından, aralarındaki ticari ilişki kapsamında, davalı …. Ltd. Şti.’ne ciro edilip teslim edildikten sonra, davalı …. Ltd. Şti.’in elinden rızası dışında çıktığını, bu nedenle davalılara borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalılardan, takip alacaklısı hamil … ise iyi niyetli olarak çeki iktisap ettiğini, meşru hamil olduğunu bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davalı (borçlu) …. Ltd. Şti.’nin, davaya konu çekin de aralarında bulunduğu bir ksım çeklerin iptali talepli dava açtığı, 06/12/2017 tarihinde çeklerin iptaline karar verildiği, 25/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… CBS’nin … Soruşturma nolu dosyası celp edilip incelendiğinde, davalı (borçlu) …. Ltd. Şti. elinden rızası dışında çıkan, davaya konu çekin de dahil olduğu bir kısım çekler yönünden müşteki … tarafından, … ilanı üzerinden gittiği adreste bulunan, … isimli firma aleyhine, dolandırıcılık nedeniyle şikayette bulunulduğu, davacı (borçlu) tarafından da, doladırıcılığa konu çekin kullanılmasından dolayı, aynı soruşturma dosyasından, davalı (borçlu) …, davalı (borçlu) … ve davalı (alacaklı) … hakkında şikayette bulunulduğu dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir.Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
6102 sayılı TTK. 686/2. madde (TTK.nun 598/2. Maddesindeki) “poliçe hamilin elinden herhangi bir surette çıkmış bulunursa…”ibaresi, poliçenin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak senedi çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin sahte ciro ile devretmesi halinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan; eş söyleyişle, kötüniyetli ve ağır kusurlu bulunmayan (yeni) hamil korunur. (Poroy-Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15.baskı, s. 154 vd.) (bkz.HGK.13.06.2012 trh 2012/19-185 E. ve 2012/386 K.)
6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 801. maddesi gereğince, çeki ödeyecek muhatap banka için dahi ciro imzalarının geçerliliğinin araştırılması zorunluluk değilken hamilin bu yönde bir yükümlülüğünün bulunduğu ileri sürülemez.(bkz. Yargıtay 11. HD. 19.10.2015 tarih 2015/3692 E. ve 2015/10648 K.)
Tüm dosya kapsamında; … A.Ş., … … Şubesine ait, … çek nolu, 20/12/2017 keşide tarihli, 25.000- TL bedelli çekte, davacının 1. ciranta olduğu, davalıların çeke ciro yoluyla hamil oldukları, çekin arka yüzüne göre ilk cironun davacı tarafından atıldığı ve davacının, 2.cirantaya ticari ilişki nedeniyle çekin, ciro edilip teslim edildiğinin ve davaya konu çekin davalı (borçlu) …. Ltd. Şti.’nin elinde iken doladırıcılığa konu olduğu, davacının, davaya konu çekin, elinden rızası dışında çıkan hamil olmadığı ve davacının çekteki imzasını da inkâr etmediği, çek metnine göre ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk bulunmadığı, imzaların istiklali ilkesi karşısında, davalılara borçlu olmadığını ileri süremeyeceği, yargılamanın devamı sırasında, davaya konu çekin davalı alacaklı …’ye ödendiği ve davanın ödenen 27.000-TL. olarak istirdatının talep edildiği anlaşılmakla, çekin davacının rızası hilafına elinden çıkmadığı, davacı tarafından, 2.cirantaya ticari ilişki nedeniyle ciro yolu ile teslim edildiğinin ve davalı 2.ciranta …. Ltd. Şti.’in elinden çıktığının dava dilekçesinde ve savcılık dosyasında beyan edildiği,istirdat davasını, kambiyo senedini zayi eden hamilin açabileceği, davaya konu çek incelendiğinde de, üzerindeki ciro silsilesinin tam olduğu, davalı (takip alacaklısı) …’nin yetkili hamil olduğu, kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunun da ispatlanamadığı, istirdat davasının davalısının, davanın konusu olan icra takibi alacaklısı, davacısının da ödeme yapan borçlu olması gerektiği, diğer davalılara ödeme yapılmadığının anlaşıldığı, tüm davalılar yönünden davanın reddine, davalı …’nin, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin de, reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 512,94-TL harçtan fazla alınan 458,54-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.505,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin ve diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır