Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/307 E. 2019/791 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/307 Esas
KARAR NO : 2019/791
DAVA : İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/04/2018
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıya ödenmemiş kira borcundan dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasından ilamsiz icra takibi başlatıldığını davalı tarafından borca itiraz edilerek icra takibinin durduğunu, kira sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini ve karşılıklı olarak ibralaşıldığını iddia etmekte ise de böyle bir durum söz konusu olmadığını, davalının (borçlu) kötü niyetli olarak icra takibini durdurmak için bu şekilde beyanda bulunduğunu, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı şekilde icra takibine itiraz ettiğini. Müvekkili ile takibe konu kira sözleşmesinin 01.01.2011 tarihinde 10 yıllık olarak imzalandığını, 10.01.2016, 10.02.2016, 10.03.2016, 10.04.2016, 10.05.2016, 10.06.2016, 10.07.2016 tarihlerinde ödemesi gereken her ay için 2.500 TL toplamda 17.500 TL kira borcunu ödemediğini, bu nedenler ile davalının icra takibine itirazının iptalini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin devamına karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı müvekkili arasında 01/01/2011 tarihinde 2.500 TL kira bedeli ile kira sözleşmesi imzalandığını, taraflar 28/01/2011 tarihli fesih sözleşmesi ile 01/01/2011 de imzalanan bu sözleşmeyi kira sözleşmesini feshettiğini, tarafların feshettikleri sözleşme yerine aynı tarihli aylık kira bedeli 500 TL olan sözleşmeyi akdettiklerini, davacı tarafın fesih olan sözleşmeye dayanarak haksız kazanç elde etmek amacıyla icra takibi başlattırdığını, belediye tarafından parselin hangi taşınmaza ait olduğunun tespiti yapılmış ve mecur taşınmazın yarısının bitişikte yer alan taşınmaza dahil olduğu tespit edildiğini, mecurdan ayrılan parselle birlikte taşınmazın kullanılmaz hale geldiğini ve müvekkili tarafından hiçbir şekilde kullanılmadığını, taşınmazın kullanılamaz hale gelmesi üzerine müvekkili firma yetkilisi ve kendisini davacı firma yetkilisi olarak tanıtan Hamdi Kitapçı’nın anlaşarak 01/01/2011 tarihli aylık 2500 TL kira bedelli sözleşmeyi feshettiğini, avalı müvekkilce hiçbir şekilde kullanılmayan bir taşınmaz için ve taraflarca feshedilen bir kira sözleşmesine dayanılarak 17.500 TL tutarında icra takibi başlatılmasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın haksız kazanç elde etme çabasında olduğunu, bu nedenle davanın reddini, haksız ve kötü niyetli dava nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
Dava İ.İ.K.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
HMK.nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK.nın 138.maddesine göre Mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Somut olayda uyuşmazlık konusu; taşınmazın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesine istinaden kira alacağı bedeline ilişkin icra takibine davalının yaptığı itirazın iptalidir. Taraflar arasındaki ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK’nın 4.maddesine göre görevli Mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu Mahkememizin bu davada görevli olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olması sebebiyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE; mahkememiz görevsiz olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.