Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/29 E. 2019/915 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/29 Esas
KARAR NO : 2019/915 Karar DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 10/01/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sağlık sektörüne bilişim hizmetleri sunduğunu, 17/09/2010 tarihinde davalı şirket ile sözleşmenin imzalandığını, işbu sözleşmenin ekte de sunulan 2.maddesi gereğince tıp merkezi otomasyon programının tüm kullanım haklarını içerecek şekilde davalı şirketin hastanesine kurulup tüm bakım ve işletim hizmetlerinin ise müvekkili şirketçe yapıldığını, müvekkilin sözleşmece üstüne düşün tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalının icra takibine konu fatura bedelleri olan 21.546,05 TL’yi ödemediğini, bunun üzerine müvekkilin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalı şirketin takibe hiçbir borçlarının olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiklerini, itirazın haksız olduğunu borcun ödenmediğini bu nedenle takibi yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 21/02/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkil şirket aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, anılan icra takibine yasal süresi içinde yapmış oldukları itiraz neticesinde takibin durduğunu, davacının huzurdaki haksız ve kötü niyetli davasını kabul etmediklerini, öyle ki, davacının anılan faturalar ile iddia ettiği gibi “bilgi işlem sistemi kurulması ve eğitimi” işini yapmadıklarını, davacının sunmuş olduğu sözleşmenin müvekkili ile üçüncü kişi şirketi olan …Şti. arasında 17/09/2010 tarihinde yapıldığını, davacı şirket ile yine üçüncü kişi …Şti. arasındaki 14/06/2012 tarihli “yetki belgesi” nin müvekkili şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ve bu yukarıdaki açıklı sebeplerle davacı tarafın haksız ve kötü niyetli davasının reddini talep etmiştir.

DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 20.871,86 TL fatura alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı vekilinin İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 15/08/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 05/03/2019 tarihli raporuna göre “..davacı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketin takip tarihi itibariyle 20.871.78 TL borçlu olduğunu, aynı tarih itibariyle davalı şirket ticari defterlerine göre davacı şirketin ise 16.223.86 TL alacaklı olduğunu, buna göre taraflara ait ticari defter kayıtlarındaki bakiye farkının 4.647,92 TL olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirket hesaplarına yapılan ödemeler sebebiyle 03/07/2015 tarihinde 1.644.00 TL ve 30/09/2015 tarihinde 3.004,00 TL tutarındaki borç kayıtlarının sözü edilen farka sebep olduğunu, bu kayıtlara ait açıklamalarda “… Ödeme” ve “… Ödeme” ifadelerinin yer aldığını, söz konusu ödemelerin davacı şirket kayıtlarında ise görünmediğini, ödemelerin yapıldığı banka hesabının davacı şirkete ait olup olmadığı konusunda dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığını, takip ve dava konusu alacağa dayanak gösterilen irsaliyeli faturalar üzerinde, hizmetin alındığına ilişkin herhangi bir imza veya kaşe bulunmadığını, davalının, davacı şirketin icra takibine konu ettiği faturalarının bedelsiz olduğunu, anılan faturalarda belirtilen “bilgi işlem sistemi kurulması ve eğitimi” işini hiçbir zaman yapmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılında başlayıp 2016 yılına kadar devam ettiği, 31/12/2014 tarihi itibariyle bakiyede mutabık oldukları, söz konusu ticari ilişkiye istinaden, davalı şirket tarafından, davacı şirket hesaplarına 31/12/2015 tarihine kadar ödemelerin yapılmaya devam ettiğini, bunlara ilişkin kayıtların her iki taraf ticari defterlerinde de bulunduğu” raporlarında belirtmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf borçlu davalı aleyhine fatura alacağına ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf davacının fatura konusu işi hiç bir zaman yapmadığını, davacı şirkete borçlu olmamaları nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 20.871,86 TL fatura alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı vekilinin İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 15/08/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin ticari defterlerine göre davalı şirketin takip tarihi itibariyle 20.871.78 TL borçlu olduğunu, aynı tarih itibariyle davalı şirket ticari defterlerine göre davacı şirketin ise 16.223.86 TL alacaklı olduğunu, buna göre taraflara ait ticari defter kayıtlarındaki bakiye farkının 4.647,92 TL olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirket hesaplarına yapılan ödemeler sebebiyle 03/07/2015 tarihinde 1.644.00 TL ve 30/09/2015 tarihinde 3.004,00 TL tutarındaki borç kayıtlarının sözü edilen farka sebep olduğunu, bu kayıtlara ait açıklamalarda “… Ödeme” ve “… Ödeme” ifadelerinin yer aldığını, söz konusu ödemelerin davacı şirket kayıtlarında ise görünmediğini, ödemelerin yapıldığı banka hesabının davacı şirkete ait olup olmadığı konusunda dosyada herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığını, takip ve dava konusu alacağa dayanak gösterilen irsaliyeli faturalar üzerinde, hizmetin alındığına ilişkin herhangi bir imza veya kaşe bulunmadığını, davalının, davacı şirketin icra takibine konu ettiği faturalarının bedelsiz olduğunu, anılan faturalarda belirtilen “bilgi işlem sistemi kurulması ve eğitimi” işini hiçbir zaman yapmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılında başlayıp 2016 yılına kadar devam ettiği, 31/12/2014 tarihi itibariyle bakiyede mutabık oldukları, söz konusu ticari ilişkiye istinaden, davalı şirket tarafından, davacı şirket hesaplarına 31/12/2015 tarihine kadar ödemelerin yapılmaya devam ettiğini, bunlara ilişkin kayıtların her iki taraf ticari defterlerinde de bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili yargılama sırasında tanık dinletme talebinde bulunmuş, mahkememizce davalı vekilinin tanık dinletme talebinin dosyanın niteliği ve düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitler nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları ile alının bilirkişi raporuna göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında bilgi işlem sistemi kurulması ve eğitimi işine ilişkin ticari ilişki bulunduğu, bu nedenle davacı tarafça takibe konu faturaların düzenlendiği anlaşılmakla, davalı tarafça faturaya konu işin hiçbir zaman yapılmadığı yönünde savunmada bulunulmuştur. Bu haliyle tarafların incelenen ticari defter ve kayıtları ile davacı şirket ile davalı şirket arasında hizmet satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı şirket tarafından davalıya tedarik edilen bilgi işlem sistemi kurulumu ve eğitiminden kaynaklanan alacaktan dolayı takibe konu faturaların düzenlendiği, taraflar arasında borca ilişkin mutabakat bulunduğu tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğu sabit olup, davalı taraf faturaya konu işin hiç yapılmadığını ve davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de bu hususu ispata yarar delil ibraz edememiş aksine dava dışı şirket tarafından satılan bilgi işlem sisteminin kurulum ve bakım işlemlerinin davacı tarafından yapıldığı, dava dışı şirket ile davalı şirket arasındaki sözleşme ile bunun belirlendiği, bu kapsamda davalının daha önceki aldığı hizmetler karşılığı ödeme yaptığı ve takip konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu açıktır. Bu haliyle davacı taraf takip konusu fatulardan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan 16.223,86-TL alacağının bulunduğu,Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 16.223,86-TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen miktar yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 16.223,86-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 1.108,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 844,65-TL karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 304,70-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 7 adet tebligat gideri 88,50-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL olmak üzere toplam 688,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 535,18-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 2.725,00-TL vekalet ücretinin borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.