Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/26 E. 2021/783 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/26 Esas
KARAR NO:2021/783

DAVA:Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ:28/04/2016
KARAR TARİHİ:25/11/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin … Devlet Hastanesi nezdinde beyin cerrahisi malzemesi ihalesi neticesinde doğan 30/12/2008 tarih ve … nolu faturaya konu alacağını, … 6. Noterliği 26/03/2009 tarih ve … yevmiye nolu 250.992 TL miktarlı temlikname ile davalıya temlik ettiğini, temlik borçlusu … Devlet Hastanesinin kesinleşmiş ödeme aşamasındaki söz konusu temliğe konu parayı hastane idaresindeki doktorlara komisyon vermemesi nedeni ile gerçek dışı ayıp iddiasında bulunarak müvekkiline ödemediğini, davalı şirketin temlik borçlusu … Devlet Hastanesinden temliknameye konu parayı tahsil edemeyince ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile temlikname ile birlikte faktoring sözleşmesi ekinde aldığı kambiyo senedine dayanarak müvekkili hakkında 238.000 TL asıl alacak miktarı üzerinden 13/11/2009 tarihinden icra takibi başlattığını, takip dosyasından müvekkilinin çeşitli hastanelerde alacakları üzerine haciz koymak sureti ile 146.907 TL tahsilat yaptığını, müvekkilinin işyerinde menkul mal haczi yapıldığını, davalı şirketçe … 6. Noterliğinin 26/03/2009 tarih ve … yevmiye nolu temlikname sebebi ile … Devlet Hastdanesine dava açmaması sebebi ile müvekkilinin haklı alacağına kavuşamadığını, davalı şirkete … 7.Noterliğinin 25/01/2010 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini, ihtarname ile temliği geri iade etmemesi ve dava açmaması sebebi ile uğrayacağı zararların tahsilini talep edecekleri ve hukuki sorumluğunun bildirildiğini, davalı şirketin bu ihtarname ile temerrüte düşmüş olduğunu, davalı şirketin söz konusu temliknameye dayanarak açacağı dava ile temliknameye konu alacağı tahsil edebilecek konumda olduğunu, bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla 249.249 TL maddi tazminatın ve 150.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesi ile; … Mahkemelerinin bu davada yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin dava konusu hak ve alacaklarını 3.kişiye temlik edildiğini, davanın esastan reddi gerektiğini, temliknamenin davacıya iade edilmesinin tek koşulunun davacının müvekkiline olan tüm borçlarını ifa etmesi şartı olduğunu, davacının ise bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini belirterek, davacının taraflar arasında imzalanan Faktoring sözleşmesi hükümleri hilafına davranmış olması nedeni ile davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince 05/04/2017 tarih ve 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, davacı vekilinin kararı istinaf ettiği, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 09/10/2017 tarih ve 2017/… Esas, 2017/… Karar sayılı ilamıyla yerel mahkemenin yetkisizlik kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve dosyanın Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dava maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, faktoring sözleşmesi, temlikname, fatura, temlik teyit yazısı, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, bono ve ihtarnameler ile diğer deliller incelenmiş talimat yolu ile tanık beyanları alınmış ve bilirkişi raporları alınmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. … ve … mahkememize sundukları 22/10/2020 tarihli raporlarında; davalının taraflar arasında akdedilmiş olan faktoring sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir yükümlülüğünü ihlal etmediğini, bu nedenle de davacıya karşı herhangi bir tazminat ödememe yükümlülüğünün bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişiler … ve Dr. Öğr. Üyesi … mahkememize sundukları 15/09/2021 tarihli raporlarında; Davalının 08.04.2009 tarihli 238.000 TL bedelli bonoyu takibe koymasının sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, Temlik konusu alacak için yaptığı ödemeler ve ferileri tamamen iade edilmeden davalının alacağı geri temlik etmekten bütünüyle kaçınmasının sözleşmeye aykırı bir davranış teşkil etmediği, Davalının temlik borçlusuna dava açma yükümlülüğünün bulunmadığı, Davacının temlik ettiği alacağın tahsiline ilişkin olarak temlik borçlusu hastane aleyhine açtığı davanın reddedilmesi sebebiyle uğradığı zararların kendi riski kapsamındaki davranışı sebebiyle oluştuğu, Davacının davalıdan talep ettiği tazminat alacağının bulunmadığını belirtmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine uğranılan zararların tahsili için maddi tazminat ile manevi tazminat talebinde bulunulduğu, davacının 26.03.2009 tarihli “Temlikname” ile borçlusu … Devlet Hastanesi olan 30.12.2008 tarihli … numaralı 250.992 TL bedelli fatura alacağını davalıya devrettiği, temlik edilen alacağın borçlusu konumundaki … Devlet Hastanesinin 02.04.2009 tarihinde temlik alacaklısı davalıya gönderdiği yazı ile nakit akışına göre ödemenin yapılacağını bildirdiği, davacı ile davalı arasında 08.04.2009 tarihli Faktoring Sözleşmesi mevcut olduğu, davacının davalıya 08.04.2009 düzenleme tarihli, 08/10/2009 vade tarihli ve 238.000 TL bedelli bono verdiği, davalının 13.11.2009 tarihinde 238.000 TL bedelli senedi …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu ettiği, icra dosyasına yapılan toplam tahsilatların 216.693,48 TL olduğu, davacının davalıya 25.01.2010 tarihli gönderdiği ihtarnamede; Temlikname ile 30.12.2008 tarihli … numaralı 250.992 TL bedelli fatura alacağını davalıya devrettiğini, … Devlet Hastanesinin satın alınan malzemelerin ayıplı olduğu gerekçesiyle alacağı ödemediğini, davalının hastaneye hukuki süreç başlatması gerekirken başlatmadığını, davalının davacı ve kefiller aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlatarak alacağı tahsil ettiğini, temliknameye konu alacağın davacıya iadesi ile temliğin iptalini talep ettiği, davalının davacıya gönderdiği 03.02.2010 tarihli ihtarnamede; fatura konusu teslim edilen ürünün ayıplı olması sebebiyle temlik edilen alacağın davalıya ödenmediğini, bu nedenle davalının faktoring sözleşmesi uyarınca teminatlarla ilgili icra işlemlerine başlandığını, temel hukuki ilişkiden doğan hakların kullanımının davacıya ait olduğunu, icra işlemlerine başlanmakla birlikte alacak henüz tamamen tahsil edilmediğinden temliğin iadesinin mümkün olmadığını, temliğe konu alacak üzerinde davalının ilk sırada talep hakkı bulunduğunu, temlik iade edilirse davalının öncelikli talep hakkı bulunmayacağını, temliğe konu alacak üzerinde davalıdan sonra başka temlik veya sair takyidat bulunup bulunmadığının belli olmadığını, tüm borçların ferileri ile birlikte tahsil edilmesi durumunda davalıya yapılan temliğin iptal edilebileceğini bildirdiği görülmüştür.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; davacının 22.03.2010 tarihinde temlik borçlusu konumundaki dava dışı hastane aleyhine, temlik konusu 30.12.2008 tarihli … numaralı fatura alacağına ilişkin olarak 249.249 TL’nin tahsili amacıyla dava açtığı, Mahkemece davacı tarafından dava konusu alacağın temlik edilmiş olması sebebiyle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesince onandığı, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında davacının müşteki olarak yer aldığı, edimin ifasına fesat karıştırma ve rüşvet suçlamasından şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında … 6. Noterliğinin 26/03/2009 tarih ve … yevmiye numaralı 250.299 TL bedelli temlik bulunduğu, bu temliknamede, “…Bu temliknamede yer almayan hususlarda … A.Ş. ile imzalanmış olan Faktoring Sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağının, işbu temlik sözleşmesinin bahse konu Faktoring Sözleşmesi’nin eki ve ayrılmaz parçası olduğun düzenlendiği görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında 08/04/2009 tarihli 250.000 TL bedelli faktoring sözleşmesi bulunmaktadır. Faktoring Sözleşmesinin II/4.maddesinde; “Müşteri, Faktor tarafından yazılı olarak muvafakat edilmedikçe, temlik konusu alacakların ödenmesini teminat altına almakla yükümlüdür. Bu teminatlar ayni, şahsi veya bu amaçla tanzim ve Faktora ciro ile teslim edilen kıymetli evraktan ibaret olabilir.” düzenlemesinin bulunduğu, Buna göre 08.04.2009 tanzim tarihli ve 08.10.2009 vade tarihli 238.000 TL tutarlı bononun temlik konusu alacağın teminatı olarak verildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle temlik konusu alacağın ödenmemesi üzerine davalının senedi takibe koymasında sözleşmeye aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin I1/14.maddesinde “III. Bölüm hükümleri saklı kalmak kaydı ile, LOB’nde bulunulmadıkça, vadeden 30 gün içinde her ne sebeple olursa olsun tamamen veya kısmen ödenmeyen alacakları Müşteri temellük etmek ve bu alacaklar için yapılan finansman ödemelerini, ferilerini iade etmekle yükümlüdür. İade (II/12) madde hükmü uyarınca yapılır. Alacakların geri temliki Faktor tarafından tek taraflı olarak tanzim edilmiş dekontla gerçekleştirilir. Faktor aksi taraflarca her bir alacak için ayrı ayrı olmak üzere kararlaştırılmadıkça borçluya karşı ihbar, ihtar ya da protesto keşidesi ile yükümlü bulunmadığı gibi borçluyu takibe, borçluya karşı dava ikamesine mecbur değildir. Faktor bunun gibi borçlu tarafından kendisine yöneltilen temel ilişki ya da alacağa ilişkin bilcümle defi ve itirazları tahkik, cevaplandırma ve ikame olunan dava, tedbir gibi talep ve işlemleri takibe, ihbara mecbur değildir. Müşteri, bu nedenlerle Faktor’a karşı her ne nam altında olursa olsun bir talep ve dava hakkına sahip değildir. Müşteri’nin bu feragatı, hakların kullanılmasının süreye tâbi olduğu haller için de geçerlidir.” hükmünün yer aldığı, buna göre temlik edilen borç ne sebeple olursa olsun vadeden 30 gün içinde kısmen veya tamamen ödenmediği takdirde temlik eden davacı devrettiği alacağı geri temlik almak ve kendisine yapılan ödemeleri davalıya iade ile yükümlü olduğu, alacağı geri temlik almak ve alacak için yapılan ödemeleri iade etmenin sözleşmede davacıya yüklenen bir yükümlülük olduğu, temlik konusu borç ödenmediğinden davacı kendisine yapılan ödemeleri ferileriyle birlikte davalıya iade edip alacağı geri temlik almadıkça yükümlülüğünü yerine getirmemiş olacağı, davalıya kısmi bir geri temlik yükümlülüğü yüklenmediğinden temlik konusu alacak için yaptığı ödemeleri ve ferilerini tamamen elde edinceye kadar alacağı geri temlik etmekten bütünüyle kaçınmasının, sözleşmeye aykırı bir davranış teşkil etmediği, sözleşme uyarınca davalının borçluya ihbar, ihtar, dava açma yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının temlik ettiği alacağın tahsiline ilişkin olarak temlik borçlusu hastane aleyhine açtığı davanın reddedilmesi sebebiyle uğradığı zararlar kendi riski kapsamındaki davranışı sonucu meydana geldiği, bu nedenle söz konusu zararlardan davalının sorumlu tutulamayacağı, sonuç itibariyle; davalının 08.04.2009 tarihli 238.000 TL bedelli bonoyu takibe koymasının sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, Temlik konusu alacak için yaptığı ödemeler ve ferileri tamamen iade edilmeden davalının alacağı geri temlik etmekten bütünüyle kaçınmasının sözleşmeye aykırı bir davranış teşkil etmediği, Davalının temlik borçlusuna dava açma yükümlülüğünün bulunmadığı, Davacının temlik ettiği alacağın tahsiline ilişkin olarak temlik borçlusu hastane aleyhine açtığı davanın reddedilmesi sebebiyle uğradığı zararların kendi riski kapsamındaki davranışı sebebiyle oluştuğu anlaşıldığından, davacının davalıdan her hangi bir tazminat talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 6.818,18 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 6.758,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3-4 ve 13/4 maddeleri gereğince maddi tazminat davası için 5.100 TL, manevi tazminat davası için 5.100 TL olmak üzere toplam 10.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır