Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/221 E. 2020/738 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/221 Esas
KARAR NO:2020/738

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/03/2018
KARAR TARİHİ:17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: davacı firmanın fason olarak tekstil ürünleri üzerine cam taşlar ve akrilik aksesuar çakım ve işleme işleri yapan bir firma olduğunu, davalı borçlu firmanın da ürettiği bir kısım ürünlerin üzerine akrilik aksesur çakım işleri yaptırdığını, yapılan iş ve fatura karşılığında davalının davacı firma nezdinde cari borcu oluştuğunu, davalının tüm taleplere rağmen cari borcu ödemediğini, davacının alacağının sağlanması amacıyla …. icra Müdür. … Esas sayılı icra dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, davalı borçlunun süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, takibin devamını, davalının kötü niyetli olması sebebiyle %20’den az olmakak üzere davacıya kötü niyet tazminatı ödenmesini, yargılama gideleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari ilişki gereği, davalı firmanın davacıya müşterisi olan … firması için ürettiği … kodlu … adet kot ceket ve sair tekstil ürünlerinin inci boncuk cam taş ve süslenmesi işini verdiğini, ancak davacı tarafından üstlenilen işin gereği gibi yapılmadığını, yapılan işi kalitesi ve kötü olması sebebi ile ürünlerin … Mağazası tarafından kabul edilmeyerek iade edildiğini, konuyla ilgili davacı tarafın bilgilendirildiğini, ürünlerin tekrar düzeltilmesi mümkün olmadığından kesilen faturalar ile ilgili ihtilaf çıktığını, davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmemesi, zarara uğratması nedeniyle davacıya ihtilaf konusu 29/09/2017 tarih ve … numaralı reklamasyon faturasını gönderdiğini, bu faturanın davacı tarafından haksız ve yersiz kötü niyetli bir şekilde kabul edilmediğini ve …. Noterliğinin … yevmiye numaralı, 29/09/2017 tarihli ihtarnamesi ile reklamasyon faturasının iade edildiğini, belirtilen sebeple, haksız ve yersiz açılan işbu davanın reddini, davacının başlatımş olduğu icra takibinin de göz önüne alınarak takibe konu edilen tutarın en az %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, faturalar, cari hesap bakiyesi, yazışmalar, ihtarname, ticari defter ve kayıtlar, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, fatura ve cari hesap alacağından kaynaklı, 10.240,44-TL. asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek, avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, icra takibinde, borca, faize, faiz oranına ve fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla, İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, kot ceket ve sair tekstil ürünleri üzerine,inci, boncuk, cam, taş vb. Süsleme işinden kaynaklanan, eser sözleşmesi olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
İhtilaf, sözleşme kapsamında, davacı yanca kot ceket ve sair tekstil ürünleri üzerine, yapılan inci, boncuk, cam, taş vb. süsleme işlemlerinin, sözleşme şartlarına uygun teslim edilip edilmediği, ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklanan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, Bilirkişiler Ticaret ve Borçlar Hukuku, Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi …, Tekstil Müh. …, SMMM … tarafından hazırlanan 08/11/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda: “…dava konusunu davacı tarafı, davalı taraf için başlatmış olduğu …. icra Müdr. … E. sayılı dosyasına yapılan cari hesap alacağından kaynaklanan 10.240,44-TL alacağın icra takibine yapılan itirazın iptalinden ibaret olduğu, davacı ve davalının 2017 yılı ticari defterlerinin 3762 sayılı TTK.m.66 , HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ayıplı ifayı ve bu ifaya karşı süresi içerisinde itiraz ettiğini geçerli delillerle ispat edemediği, bu nedenle davacının ticari defterlerde yer aldığı şekliyle davalıdan takip tarihi itibariyle 10.841,44-TL alacağının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalı taraf icra taikbinden önce temerrüde düşürülmediğinden anılan alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, davacı açısından icra inkar tazminatı şartlarının da oluştuğu….” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Davalı vekili tarafından bilirkişi heyeti raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 02/07/2020 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda sonuç olarak: “… davalının ayıplı ifayı ve bu ifaya karşı süresi içerisinde itiraz ettiğini geçerli delillerle ispat edemediği, bu nedenle davacının, ticari defterlerde yer aldığı şekliyle davalıdan takip tarihi itibariyle 10.841,44-TL alacağının bulunduğuun kabul edilmesi gerektiği, davalı taraf icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden anılan alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, davacı açısından icra inkar tazminatı şartlarının da oluştuğu….” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Eser sözleşmeleri kapsamında ayıp, yasa veya sözleşme hükümleri gereğince, bir eserde bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenici, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda, açık ayıplarda (çıplak gözle/gözden geçirmeyle tespit edilebilen) TBK’nın 474’ncü, gizli ayıplarda (sonradan ortaya çıkan ve kullanmadan kaynaklanmayan) ise 477/3 maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu taktirde, aynı Kanun’un 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 475/1 maddesi gereğince, eser; eser sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, eser sahibi, bu eseri kabulden kaçınabilir. Ne var ki eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık yukarıda belirtilen ölçüde önemli değilse, eser sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, bedeli indirebilir; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamalar gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir. Eser sahibine tanınan haklardan hangisini kullanabileceği, mahkemece uzman bilirkişi aracılığı ile eser üzerinde yaptıracağı inceleme sonucu ayıbın derecesi belirlenmek suretiyle takdir olunur.
Eser sözleşmelerine kıyasen uygulama alanı bulan TTK.23/1-c“…Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır…” hükmü de ayıplı ifa halinde ihbar yükümlülüğünü düzenleyen bir hükümdür. Açıkça belli olmayan ve adi bir muayene sonucunda meydana çıkarılamayan ayıplar gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında, yaptırılan teknik bilirkişi incelemesi ile somut olayda, teslim sırasında çıplak gözle anlaşılabilen bir açık ayıbın mevcut olduğu tespit edilmiştir. Eser sözleşmelerinde, ayıbın varlığı kural olarak her türlü delille kanıtlanabilir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşen uygulaması da bu yöndedir. (Yargıtay 15. HD.’nin 06/02/2002 Tarih, 4689/546 Karar vb.) TBK’nın eser sözleşmesini düzenleyen hükümlerine göre, iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz, eseri muayene ve varsa eksik, ayıp ve kusurlu işleri tespit ederek veya ettirerek sonrasında da yine makul sürede ayıpları yükleniciye bildirmekle sonradan ortaya çıkan gizli ayıplarda ise gecikmeksizin yükleniciye bildirmekle yükümlü olup, bildirmediği takdirde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağından kendisine tanınan seçimlik haklarından yararlanamaz. (TBK’nın 474, 475,477/3 maddeleri).
Davalının, ayıplı yapılmış işlerin bedelini gösteren 26/09/2017 tarih ve … seri nolu 16.317-TL.’na havi reklamasyon faturasını, davacıya gönderdiği, davacının faturayı, ….Noterliği’nin … yevmiye numaralı 29/029/2017 tarihli ihtarnamesi ile iade ettiği, iade faturanın davacının ticari defterlerine kaydedilmediği görülmüştür.
Davalı, dosyaya sunduğu davacı ve … mağazası ile yapıldığını belirttiği yazışmaları ve 26/09/2017 tarih ve … seri nolu 16.317-TL.’na havi reklamasyon faturası ile yapılan işin ayıplı ifa edildiğini ileri sürmüş ise de ayrıca buna ilişkin bir tespiti, ihtarı olmadığı gibi yargılama aşamasında da bu iddiasını ispatlayacak başkaca bilgi ve belge sunmamış olduğu, davalının ayıp iddiası dikkate alındığında ayıbın niteliğinin açık ayıp olduğu, açık ayıbın kontrol sorumluluğunun sözleşmenin tarafında olduğu, davacının açık ayıp iddiasını yasal süreler içerisinde yerine getirmediği, davacının, takibine ve davaya konu faturalarının, davalının defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafca her ne kadar iade faturası düzenlendiği iddia edilse de, iade fatura kesilmesi, davaya konu belirtilen işlerin eksik ve kusurlu olarak ifa edildiği anlamına gelmediği gibi, ayıplı işlerin fatura yoluyla davacı yüklenici tarafa usulünce bildirildiği (ayıp ihbarında bulunulduğu) anlamına da gelmeyeceği, davalının, ayıpların kabule icbar edilemeyecek nitelikte olup olmadığı konusunda açık bir beyanda bulunmadığı, davalının ayıp ihbarını süresinde yerine getirdiği konusunda ispat vasıtası getiremediği gibi, ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde davalı tarafça gerçekleştirilmiş herhangi bir tespitin bulunmadığı, mahallinde bilirkişi incelemesi sırasında ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişiye gösterilmediği, davalı vekilinin de, bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde “ayıplı olan ürünlerin ayıpsız numunesinin bilirkişilere sunulmuş olduğunun beyan edildiği…” ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin akıbetinin belli olmadığı, davalının iddia ettiği zararına ilişkin delil sunmadığı anlaşıldığından, davalının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; faturalar, cari hesap bakiyesi, yazışmalar, ihtarname, ticari defter ve kayıtlar, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu alınan, denetime ve hüküm kurmaya elverişli, bilirkişi kök ve ek raporları ile, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya yapılan iş karşılığında fatura düzenlendiği, tarafların ticari defterlerinde davaya konu faturaların yer aldığı, davalının kendisine düzenlenen ve gönderilen faturalara, TTK.21 ve 23.maddeler göre, faturaların kendisine ve içeriğine yasal süre içerisinde bir itirazı olduğuna ilişkin dosyaya belge sunmadığı, faturalara konu, kot ceket ve sair tekstil ürünleri üzerine işlenen inci, boncuk, cam, taş vb. süsleme işlemlerine ilişkin ayıp iddiasının teslim sırasında çıplak gözle anlaşılabilen bir açık ayıba dayandığı, davalı yanca, basiretli bir tacir olarak, açık ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve zararın ispat edilemediği, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin akıbetinin belli olmadığı ürünler üzerinde inceleme yapılamadığı anlaşıldığından, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle, faturalar ve cari hesaba dayalı, talep gibi alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 10.240,44-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren, avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 10.240,44-TL. asıl alacak üzerinden yaptığı itirazın iptaline asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren, avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına
2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 2.048,08-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 699,52-TL harçtan, peşin alınan 123,69-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 575,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı + 123,69-TL peşin harç + 177,70-TL tebligat-müzekkere + 2.250-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 2.587,29-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır