Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/173 E. 2018/142 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/172 Esas
KARAR NO : 2018/141
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve davalıların icra takibine itiraz ettiğini, davacı müvekkilinin ortakları … ve …’in uzun yıllardır birlikte sağlık sektöründe faaliyette bulunmakta olup müvekkil şirketi de uzun yıllar önce kurduklarını, müvekkili tarafından … markası adı ile pek çok işletme kurulduğunu, Özel hastanelerin daha yeni yeni kurulmaya başladığı 1990 lı yıllarda sağlık
sektöründe çığır açacak şekilde … ismi altında faaliyete başladıklarını, uzun suredir ülkemize yurt dışından en çok hasta getiren kuruluşlardan birisi olduğunu, Taa ki davalı … ile tanışıp hisse devri anlaşması ve ardından işletmenin aleyhine yapana kadar olduğunu, davalılarda … A.Ş. müvekkili şirketten hastane işletme ruhsatı devralan şirke davalı gerçek kişiler ise yazılı sözleşmelerde davalı şirkete müşterek borçlu ve müteselsil konumunda olduğunu, davacı müvekkil şirket ortaklarından Mustafa Tunçer davalı … ile 2014 yılında tanıştıklarını, daha sonra Davalı … 2015 yılı Aralık ayında … ‘e mide küçültme ameliyatı gerçekleştirdiğini, … ile davalı -… aynı sektörde faaliyette bulunduklarından birbirleri ile birtakım fikir alışverişlerinde bulunduklarını, kendisine ait bir hastanesi olmayan sadece küçük bir muayenehanesi bulunan davalı …, müvekkili şirket ortağı …’e, müvekkilinin Hastanesi olan … … hastanesinde imkanların iyi olduğunu , burada kendisinin mide ameliyatı yapabileceğini, hatta günde 10 ameliyatın yapılmasının mümkün olduğunu ve hatta bu İşin karlı bir iş olduğunu sürekli anlatmış müvekkili şirket ortaklarına ortaklık teklifinde bulunarak ikna etmeye çalıştığını, müvekkili şirket ortakları davalıyı düzgün ve sözüne güvenilir bir kişi gibi görerek davalının ısrarları sonucunda belirli bir pay devri yaparak davalı … ile ortak olmak için müvekkili şirket … A.Ş.den belirli bir pay almak için 01.09.2016 tarihinde yazılı pay devri anlaşması yapıldığını, bu pay devri anlaşması ile ilgili düzenlemeler dosyada bulunan bu sözleşmede açıkça yazılı olduğunu, bu sözleşmeye göre davalı taraf müvekkillere pay devri karşılığı sözleşmede yazılı tutarlarda nakit ödemeler yapacaklarını, davalı tarafa devredilecek pay toplamı müvekkil şirketin toplam ortaklık payının %33,33 ü olup bu payın sözleşme tarihindeki değeri 15.000.000 TL olduğunu, sözleşmede ödeme şartlarının ayrıca düzenlendiğini, ancak davalı taraf 01/09/2016 tarihli sözleşmede yazılı ödemeden toplamda sadece 7.500.000,00 TL ödemeyi müvekkil şirket ortaklarından … hesabına ödemiş ancak diğer ortağa İse herhangi bîr ödeme yapmamış olduğunu, davalı taraf müvekkil şirket ortaklarından …’e hisse devir bedeli olarak sözleşme gereği 7.496.047,25 TL yi banka yoluyla ödediğini, ancak diğer ortağa ise pay devir bedeli ödemediğini, davalı tarafça 01.09.2016 tarihli sözleşme gereği sözleşmede taahhüt edilen ödemelerin zamanında yapılmaması ve diğer edimlerinin yerine getirilmemesi üzerine taraflar arasında bu kez 01.09.2016 tarihli sözleşmenin tadili mahiyetinde 02.06.2017 tarihli ek sözleşme yapıldığını, buna göre % 33,33 hisseye ilaveten davalı …, bu kez % 11,67 lik hisseyi de 8.000.000,00 TL gibi bir bedel belirleyerek devralma hususunda müvekkil şirket ortakları ile anlaşmaya vardıklarını, ek sözleşme gereği ödemelerin 2017 yılı sonlarına kadar yapılması anlaşılmış ancak davalıların bu sözleşmeye de uymadıklarını, davalı taraf , müvekkilinin kendisini kandırdığını, müvekkilinin parasını geri istediğini ancak müvekkillerinin bu parayı iade etmediğini iddia ettiklerini, taraflar arasındaki ilk sözleşme 01.09.2016 tarihi olduğunu, bu tarihten işbu davanın ikame edildiği tarihe kadar müvekkillerinden davalı tarafça para talep edilmediğini, aksine müvekkillerinin davalı tarafın ödediği parayı iade etme istemleri davalı tarafça reddedildiğini, davalı taraf burada da soyut iddialarda bulunduğunu, davalı , bugüne kadar tek bir ihtarname ile bile müvekkillerinden ödediği parayı geri istemediklerini, aksine davalının sürekli edimlerinden kaçınması neticesinde müvekkilim şirket tarafından sözleşmenin feshi gibi ihtarname dahi keşide edildiğini, davacı müvekkil şirket ve yetkilileri akdi edimlerini yerine getirmesine karşılık davalı taraf sürekli olarak edimlerini yerine getirmekten imtina etmiş , sürekli olarak edimlerini savsakladığını, hatta müvekkili şirket tarafından akdin feshi hususunda İhtarname bile keşide edilmek zorunda kalındığını, dosyada toplanacak delillerle de davalı tarafın edimlerini yerine getirmekten kaçınan taraf olduğu , sürekli yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını, ödemelerini dahi yapmadığı sabit olacağını, davalı taraf edimlerini taraflar arasındaki tüm sözleşmelere uygun şekilde yerine getirmemiş buna rağmen kalkıp müvekkili şirket ve ortaklarını suçlamak yoluna gittiğini, davalı şirket adına devri yapılan … İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde
düzenlenmiş bulunan Hastane İşletme ruhsatının kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, gerçek kişi davalıların mal varlıklarının uyap üzerinden sorgulanarak kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, davalı tarafın bekletici mesele ve takas-mahsup talebinin reddine ,davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin 900.000,00 TL asıl alacak ve ferileri yönünden iptali ile takibin devamına, davalıların iflasına, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle %20 deri aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü iddialarına karşı ayrıntılı dilekçelerini sunmadan önce davacının tedbir talebine cevap karşı itirazları ve ilk beyanlarını davacının tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ettikleri, davacı tarafça alacak talebine mesnet olarak Mahkemenize sunulan … Bankası … Şubesine ait 5.000.000 (Beş milyon) TL bedelli … çek nolu keşidecisi müvekkil … A.Ş olan avalisti müvekkil … olan çek, bir teminat çekidir. Taraflar arasında halen geçerli olan 24.08.2017 tarihli Hastane İşletme Ruhsatı Devir sözleşmesi Madde 2/1 gereğince verilen bu teminat çeki, 5.000.000 TL bedelli olup sözleşmede öngörülen 5.900.000 TL’deki bakiye bedel olan 900.000 TL çek bedelinin KDV’sini, oluşturduğunu, teminat çeki de teminatını oluşturduğu sözleşmenin karşı tarafa yüklediği tüm edimlerin tam ve eksiksiz yapılması koşuluyla teminat işlevini yerine getirebileceğini, karşı taraf, sözleşmedeki edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmemiştir. Bilakis ayıplı ifası, hilesi ve müvekkilin gabin halinden yararlanması mevcut olduğunu, bu eksikliklere ilişkin olarak da Mahkeme tespiti, … Üniversitesi uzman raporu ve bu eksikliklerden kaynaklanan zararların tazmini ve de özellikle davaya konu edilen işbu teminat çekinden kaynaklı borcun olmadığına yönelik menfi tespit davası açıldığını, karşı taraf, davaya mesnet yapılan sözleşme ekinde belirtilen ve müvekkile satışı gerçekleştirilen bir kısım demirbaşları kaçırmış ve müvekkile teslim etmediğini, satılan ve teslim edilen hastanenin hastane yönetmeliklerine aykırı bir sürü yasa dışı yapı ve uygulamalar içerdiği, bu haliyle Hastanede faaliyet göstermenin usul ve yasaya ve de insan sağlığına çok büyük tehlike oluşturacağı anlaşıldığını, yani karşı tarafın sattığı hastane yönünden gizli ayıbı söz konusu olduğunu, yine bu sözleşmeyle devredilen eski Migros yeri olarak tabir edilen kısmın temel güçlendirmesi, tadilat ve tamirat bedeli olduğundan çok daha yüksek gösterilerek hile yapılmak suretiyle müvekkil kandırıldığını, karşı taraf, dava dilekçesinde inkâr etse de hile ile tamirat bedeli olarak 20.000.000 TL ödeme yaptığını çeşitli evraklarla müvekkile beyan ederek satış bedelinin yüksek belirlenmesini sağladığını, oysa daha sonra mal sahibi … …. Belediyesi İşletmecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından yaptırılan teknik inceleme neticesinde karşı tarafın 20.000.000 TL olduğunu iddia ettiği tüm restorasyon ve tamir bedelinin 1.477.057,26 TL tespit edildiğini, bu üç hususa ilişkin olarak sözleşmeye aykırılıklar ve gizli ayıplar davalıya … Noterliğinin … Yevmiye 09.11.2017 tarihli ihtarname ile ihtar edildiğini, ayrıca karşı tarafın, yukarıda bahsettiğimiz demirbaşları kaçırması, gizli ayıbı, hilesi ve müvekkilin gabin halinde yararlanması durumu için İstanbul … Sulh Mahkemsinin … Değişik İş dosyasından da tespit davası açıldığını, tüm bunlarla da yetinilmeyerek konusunda otorite kabul edilen … Üniversite Mimarlık Fakultesine müraacaat edilmek suretiyle hastane yönetmeliklerine aykırılık ve gizli ayıp, hile, gabin iddialarımıza ilişkin olarak hastanede detaylı bir teknik inceleme raporu alınmış ve haklılığımız tevsik olunduğunu, sözleşme ilişkisi kapsamında davalı …Ş’nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve de sözleşmenin önemli unsurları hakkında müvekkili hile ile yanıltması üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde de menfi tespit davası açıldığını ve dava … Esasını aldığını, bu davada, müvekkilin uğradığı zararların davalılardan tazmini ile müvekkilin zararlarına ilişkin bedeller toplamı kadar işbu mesnet 24.08.2017 tarihli sözleşme ile karşı tarafa verilen … Bankası … Şubesine ait 5.000.000 (Beş milyon) TL bedelli … çek nolu keşidecisi müvekkil … A.Ş olan avalisti müvekkil … olan çek yönünden şimdilik 5.000.000 TL (Beşmilyon) borcumuzun olmadığının tespitine ve çekin icra takibine konu edilmemesini teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edildiğini, davacı taraf da, davaya mesnet çekin muaccel olduğunun tespiti ve çek bedelinin tahsili için İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyasından menfi tespit davası açtığını, bu dava, tarafımızca açılan İstanbul … ATM’nin … Esas dosyasıyla birleştiğini, İstanbul … ATM’nin … Esas davası halen derdest olup yapılacak yargılama neticesinde müvekkillerin haklılığı ortaya çıkacağını, bu sebeple iş bu itirazın iptali davasına mesnet icra takibindeki taleplere ilişkin zaten derdest bir dava mevcut olduğundan öncelikle derdestlik itirazımız doğrultusunda davanın reddini talep ettiğini, derdestlik itirazımızın kabul edilmemesi halinde tarafları, konusu İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyası ile aynı olan Sayın Mahkemeniz dosyasının İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyası ile birleştirilmesini talep ettiğini, Mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde ise İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyasının Mahkeme dosyası yönünden bekletici mesele yapılmasını ve takas mahsup talebinin kabul edilmesini talep ettiğini, zira davalı müvekkillerin davacıdan olan alacağı tespit edilmeden davacının icra takibinde haklı olup olmadığının tespiti mümkün olmayacağını, davacı taraf kusurlarına ilişkin yaptığımız tespitler açtığımız davalar ve Uzman kurullardan aldığımız teknik raporlar karşısında dava açacağımızı ve bu sebeple uğradığımız ve uğrayacağımız tüm zararlarımızı dava yoluyla kendisinden talep edebileceğimizi, tazminat isteyebileceğimiz ve ödenmemiş bedel yönünden bu zararların takas ve mahsubunu talep edebileceğimizi çok iyi bildiği için iddialarımızı gizleyerek mahkemeleri yanıltmak suretiyle defalarca farklı mahkemelerden ihtiyati haciz kararı almaya çalıştığını, zira karşı tarafın bizim iddiamız savunmalarımız ve delillerimiz olmaksızın, yokluğumuzda işlem yapabileceği tek dosya ihtiyati haciz dosyası olduğunu, bu işlem bile karşı tarafın hukuki hakkını kullanmak gibi gözükse de aslında kötü niyetinin başka bir tezahürü olduğunu, davacının … Sağlık Hizmetleri A.Ş., İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş dosyasından ihtiyati haciz talep ettiğini, Mahkeme çekte keşide tarihinin bulunmaması sebebiyle ihtiyati haciz talebini reddettiğini, davacı taraf bu defa, daha önceki red kararından bahsetmeyerek İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş dosyasından aynı gerekçelerle ihtiyati haciz talep ettiğini, mahkemece çekin sözleşmeye bağlı olarak verilen çekin teminat çeki olması ve sözleşmesel edimlerin ifası yönünden uyuşmazlık bulunması, çekin keşide tarihinin olmaması, alacağın varlığının yargılama gerektirmesi sebepleriyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, davacı …, 02.01.2018 tarihinde yine ihtiyati haciz talep etmiştir2. İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik İş dosyasından uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi ve çekte keşide tarihi yer almaması sebepleriyle bu ihtiyati haciz talebi de reddedildiğini, davacı taraf, esasen sözleşmesel edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle muaccel olmayan teminat çekini tahsil etmek amacıyla her türlü yolu denediğini, davacı, 5.000.000 TL bedelli teminat çekine ilişkin borcun olmadığı hususunda menfi tespit talebimiz bulunduğunu bildiği halde ve çekin muacceliyeti hususunun yargılama gerektirdiği ihtiyati haciz red karar gerekçelerinde belirtilmesine rağmen, yeniden ihtiyati haciz talep etmek amacıyla bu defa yargılama gerektiren ve zaten İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyasından talep ettiğimiz 5.000.000 TL bedelli çeke ilişkin borcun olup olmadığının tespitini beklemeksizin, çekin teminat fonksiyonunun kalktığının tespiti için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş dosyasından delil tespiti talep ettiğini, davacı yanın amacı, sözleşmesel edimlerini yerine getirmediği ve müvekkilleri hileli davranışları ile yanılttığı hususu gündeme getirilmeden sanki tüm sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmiş gibi teminat çekinin kolay yoldan tahsilini sağladığını, bu sebeple hali hazırla yargılaması devam eden bir hususta müvekkillerin savunma hakkını saf dışı bırakarak kendisine delil oluşturmaya çalıştığını, davacı, 17.01.2018 tarihinde 4. kez İhtiyati haciz talebinde bulunmuş olup bu ihtiyati haciz dosyası İstanbul…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş dosyasına düştüğünü, davacı, daha önce 02.01.2018 tarihinde yaptığı ihtiyati haciz talebi İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesince … Değişik İş dosyasından reddedildiği için hukuku dolanarak zorladıkları ihtiyati haciz talebinin aynı mahkemeye düştüğünü görünce İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin bu taleplerini de reddeceğini anlayarak bu Mahkemedeki ihtiyati haciz talebinden feragat etmiştir. Bunun üzerine Mahkemece talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verildiğini, davacı, 17.01.2018 tarihinde aynı gün 5. defa ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, bu defa dosya İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Değişik İş numarasını almış ve bu dosyadan da ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, davacı, uyuşmazlığa konu teminat çekine ilişkin olarak menfi tespit ve çek bedelinin tahsiline ilişkin dava açmış olmasına rağmen aynı alacağa ilişkin hukuka aykırı olarak iş bu itirazın iptali davasına mesnet icra takibini başlattığını, davacı, süreklilik arz eder şekilde 5.000.000 TL bedelli teminat çekine ilişkin mükerrer davalar açmakta, icra takipleri başlatmakta ve ihtiyati haciz taleplerini devam ettirdiğini, müvekkilleri tarafından, karşı tarafa, toplam hastane satış bedeli olarak belirlenen 23.430.000 TL’den şu ana kadar 10.296.000 TL ödeme yapılmıştır. Bu kadar ödeme yapan bir sözleşme tarafının, sözleşmedeki bakiye ödemelerden kaçınma ihtimali olamaz. Bu vesile ile hatırlatmak isteriz, bu ödemenin 800.000 TL’lik kısmı, sözleşme gereği, karşı tarafa verilen vadesi gelmemiş 2018, Nisan- Mayıs- Haziran çeklerine ait ödemeler olduğunu, müvekkilinin bu ödemeyi yapmasının sebebi, …’ün, mal sahibi … karşısında icrai işlemlere maruz kalmasını ve mağdur olmasını önlemek olduğunu, zira karşı taraf … A.Ş, hastaneden ayrılırken mal sahibi …’a ödeyemediği birikmiş kira borcu sebebiyle …’a söz konusu çekleri vermiştir. Müvekkil … A.Ş. ise …’ün icrai işlemlere maruz kalmaması adına vadesi gelmemesine rağmen çekleri ödeyerek …’ün mağdur olmasını önlediğini, müvekkillinin, … A.Ş.’nin mağdur olmaması için vadesi gelmeyen 4 çeki ödediğini, bu denli iyi niyet gösteren bir taraf için mal kaçırma şüphesinden bahsetmek abestle iştigal olduğunu, müvekkilinin yaptığı ve yapacağı bütün ödemeler, kayıtsız şartsız borç ikrarını havi müvekkil … A.Ş.’nin keşideci ve diğer müvekkil …’in avalist olarak attığı imza ile … altına alındığını, ancak asıl karşı tarafın sözleşme gereği edimlerini ifa etmemesi yönetmeliklere yasalara aykırılıkları gizlemesi, hileli davranışlarla sözleşme bedelini yüksek olarak belirlenmesine sebep olması üzerine kandırılan ve mağdur edilen müvekkilleri olduğunu, gizli ayıp, hile, gabin sebepleri çerçevesinde asıl müvekkilin … A.Ş’den alacağı mevcut olduğunu, müvekkillerinin bahsi geçen bu alacağı, sebepten mücerret kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren diğer çeklerden mahsup etmesi mümkün olmadığına göre, söz konusu teminat çekinden mahsup edilmesi gerektiği açık olduğunu, ayrıca ve önemle belirtmek gerekir ki, karşı taraf, kamu borçları başta olmak üzere piyasa borçlarını ödemekten imtina eden bir ticari şirket olduğunu, devraldığı hastaneye yatırım yapan ve yatırımlar yapmaya devam eden, yurtiçi adresleri belirli olan ve aktif olarak ticari faaliyetlerine devam eden, davacının sözleşmeye aykırı eylemleri sebebiyle zarara uğrayan ve davacıdan alacaklı olan müvekkillerinin, şahsi malları hakkında ve devre konu hastane İşletmesinin ruhsatı hakkında tedbir kararı verilmesi usule ve yasaya aykırı olacağı gibi müvekkiller için çok ağır bir yaptırım olduğunu ileri sürerek tedbir talep eden … Sağlık Hizmetleri A.Ş’nin bu zamana kadarki, hileli ve kötü niyetli edimleri, müvekkillerin iyi niyetle vadesi gelmeyen çeki dahi ödediği, ancak karşı tarafça iddia edilen söz konusu alacağın muacceliyeti hususunun hile, gizli ayıp ve gabin hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve yargılamayı gerektirmesi, müvekkiller yönünden kaçma veya mal kaçırma yönünde şüphe olmaması hususları dikkate alınarak tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dava dosyasının istendiği; incelenmesinde; tarafların, davanın konusunun aynı olup, davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
H.M.K.nun 166/1. maddesi gereğince “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar ” hükmünü getirmiştir.
HMK.nun 166.maddesi uyarınca davanın her aşamasında talep üzerine ya da kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirme kararı verilebileceğinden;
Mahkememizin bu dosyası ile İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası arasında tarafları ve konusu bakımından hukuki irtibat bulunduğundan, Mahkememiz dosyasının HMK 166/1 maddesi gereğince, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, birleştirmenin İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılarak bundan sonraki yargılama faaliyetlerinin o dosya üzerinden yürütülmesine ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle;
1-Mahkememizin işbu dava dosyası ile İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, verilecek hükmün her iki dava dosyasının da etkileyeceği anlaşıldığından dosyamızın İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Birleştirme kararı yazıldığında İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına gönderilmesine,
Esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır