Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/170 E. 2021/725 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/170 Esas
KARAR NO:2021/725

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/02/2018
KARAR TARİHİ:09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin çocukları olan …’in 03/01/2016 günü bisikletiyle evlerinin yakınında bulunan … doğru gittiği sırada … Mahallesinde bulunan … İlköğretim Okulu önünde, karşı yönden gelen plakası, marka ve modeli tespit edilemeyen, üzerinde Taksi yazan sarı renkli bir aracın çarpması sonucu yaralandığını ve olay yerine gelen yakınları tarafından … Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını, kolluk kuvvetleri tarafından bahse konu kaza yerine intikal edildiğinde kazaya ait iz, emare, eser ve delile rastlanmamış olduğundan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 156. maddesine istinaden kaza raporu düzenlenemediğini ve olay yerini gösteren mobese kaydının da mevcut olmadığının tespit edildiğini, … CBS’nin … sayılı dosyası ile yürütülen soruşturma sonucunda …’in plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen sarı renkli bir aracın çarpması sonucu yaralandığını, yapılan araştırmalara rağmen şüpheli veya şüphelilerin tespit edilemediğini, eylemin TCK’nın 89/2-b maddesi kapsamında kaldığını, bu suretle kimliği belirsiz şüpheli ya da şüpheliler hakkında söz konusu suç açısından daimi arama kararı verildiğini, kaza sonrası … Devlet Hastanesi’ne kaldırılan …’in tibia ve fibula kemiklerinde kırık tespit edildiğini, BTM ile giderilemez durumda olduğunun rapor edilerek … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edilerek burada ameliyat edildiğini, … ATK tarafından düzenlenen 05/04/2016 tarih, … rapor numaralı ATK raporunda …’in trafik kazasına bağlı tibia ve fibula cisim kırığına neden olarak ameliyat edilmesine yol açan künt travmatik yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığını, kişide saptanan kırıkların müşterek hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğunun bildirildiğini, … Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan 20/10/2017 tarih, 6380 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Rapordan da anlaşılacağı gibi kazazede …’in sağ diz hareket kısıtlılığı için arıza ağırlık ölçüsünün 10 olduğunu, meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %10.3 ve kalıcı olduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile uzun süre mağduriyet yaşamış ve sakat kalmış olduğunu, hayatının geri kalanında gelir kaybına uğrayacağını, mağduriyet yaşamaya devam edeceğini, müvekkilleri adına küçük …’in yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için 03/05/2016 tarihli dilekçe ile … Hesabı’na başvuru yapıldığını, davalı … Hesabı’nın bir süre eksik evrak olduğu gerekçesi ile taleplerini değerlendirmediğini daha sonra da eksik evrakların müvekkili tarafından temin edilmesine rağmen kazanın oluş şekli hakkında kanaat edinilemediği gerekçesi ile taleplerini karşılamadığını, oysa hastane raporları, mağdurun beyanı, emniyet tutanaklarının incelendiğinde mağdurun trafik kazası nedeni ile vücudunda kemik kırığının oluşacak şekilde yaralandığının sabit olacağını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkili …’in uğradığı zararın tam ve kesin olarak tespitini, tespit sonucunda çıkacak miktar üzerinden harcın tamamlanması koşulu ve fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000-TL tazminatın (trafik kazasından doğan cismani zarar, iş gücü kaybı ve tedavi giderleri) kaza tarihi olan 03/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın KTK. MD. 97 deki dava şartının yerine getirilmediğinden reddi gerektiğini, buna göre sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde zarar görenin dava açabilir olduğunu, işbu davada kuruma başvuru yapıldığını, 15 gün içerisinde kurum tarafından cevap verildiğini ancak müvekkili kuruma gönderilen evraklarda olayın meydana gelişi ile ilgili olarak eterli bilgi edinilememiş olduğundan dolayı kusur değerlendirmesi yapılamadığını, savcılık daimi arama kararının gönderilmesinin istenildiğini ama davacı tarafından kanuna aykırı bir şekilde dava yolun gidildiğini, bu sebeple zorunlu başvuru belgelerinin tamamının ibraz edilmemesi halinde yapılacak başvuruların geçersiz olacağını, başvuru şartı sağlanmadan açılacak tazminat davalarının da ön şart yokluğu nedeni ile HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, 03/01/2016 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının malul kaldığını, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere yaralanma ve sürekli sakatlık halinde olay tarihi itibari ile kişi başı azami 310.000-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmiş olmalarının davayı kabul anlamına gelmediğini, başvuran için maluliyet tazminatı hesaplaması yapılmasına karar verilmesi halinde 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemenin göz önünde bulundurulması gerektiğini, alınacak maluliyet raporunun karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının A.5(c) bendindeki şartları taşıması gerektiğini, tüm hususlar değerlendirildiğinde ve kazanın meydana geldiği tarih göz önünde bulundurulduğunda kişinin resmi ve yetkili bir hastaneden alacağı sağlık kurulu ve maluliyet oranının tespiti için tedavi sürecinin sona ermiş olması ve kişide bu kazadan dolayı sürekli bir hasara yol açmış olması gerektiğini, mevcut kaza ile ilgili bir rapor alınabilmesinin kaza ile ilgili tedavinin sona ermiş olması ve sonrasında yetkili bir resmi kurumdan rapor alınması gerektiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Poliçesi Genel Şartları A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri başlıklı maddesinin b bendinde açıkça Karayolları Motorlu ARaçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları Sağlık Giderleri Teminatı’nın SGK’nın sorumluluğuna dahil edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; haksız açılan davanın tümden reddini, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumu’ndan veya 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde etkili bir hastaneden rapor alınmasını, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile avans faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS … nolu hazırlık soruşturma dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, sosyal durum araştırma raporları, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararın tahsili davasıdır.
Davacılar, davacı küçüğe, 03/01/2016 tarihinde, bisikleti ile … doğru gitmekte iken, plaka, marka ve modeli tespit edilemeyen bir aracın çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan plaka, marka ve modeli tespit edilemeyen araç nedeni ile meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi zarar tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 20/05/2020 tarihli, 6308 numaralı maluliyet raporunda sonuç olarak; “…21.03.2003 doğumlu …’in 03.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümleri kapsamında;
1)Tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu,
2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat numarası dosyasında Yeminli Adli Trafik Bilirkişisi … tarafından alınan 04/02/2020 tarihli raporda sonuç olarak; “…
5-a)Plakası ve Sürücüsü Tespit Edilemeyen Araç;
Karayolları Trafik Kanununun 52/1-b maddesinde düzenlenen;
Madde 52- Sürücüler;
a)Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak,
b)Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,
c)Diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak,
d)Kol ve grup halinde araç kullananlar, araçları arasında yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak diğer araçların güvenle girebilecekleri açıklıklar bulundurmak zorundadırlar.
Kuralını ihlal ettiğinden, meydana gelen bu kazanın oluşumunda %100 oranında tek asli kusurlu olduğu,
5-b)Bisiklet sürücüsü …’in ise;
Meydana gelen bu kazanın oluşumunda kusurunun olmadığı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Mahkememiz tarafından, Aktüerya Hesap bilirkişisi … tarafından hazırlanan 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
A- Olay: 03.01.2016 günü saat 16:30 sıralarında, … bisikleti ile … Caddesi üzerinde bulunan … … gitmek üzere … Şehir istikametine doğru yolun sağından ilerlerken, arkasında yine … şehir merkezi istikametine seyir halinde bulunan, sürücü ve araç plakası tespit edilmeyen Sarı renkli Ticari taksinin kendisine çarpması neticesi Yaralanmalı Trafik Kazası meydana gelmiştir.
B- Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 04.02.2020 tarihli Raporda;
Olayda;
-Plakası ve sürücüsü tespit edilmeyen Araç sürücüsünün %100 (yüdeyüz) oranında kusurlu,
-Bisiklet Sürücüsü …’in Kusurunun Olmadığı kanaatine varıldığı görülmüştür.
C-1-Adalet Bakanlığı Adli tıp Kurumu Başkalığının 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … sayı, 20.05.2020 tarih ve 6308 Karar nolu Raporunda; davacı …’in sürekli iş gücü kaybının tespit edilmediği ve 9 ay geçici iş göremezlik döneminin olduğu belirtildiği
2-Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 6380 sayı ve 20.10.2017 tarihli Raporunda;
-Şahsın mesleği (düz işçi kabul edilerek) ve yaş (olay tarihli 13) göre hesaplandığında Meslekte Kazanma Gücünden Kayıp Oranının %10,3 (yüzdeonnoktaüç) ve kalıcı olduğu
kanaatine varıldığı,
D-Davacının 18 yaşından küçük olması nedeni ile kaza tarihinden günümüze kadar
%10,3 maluliyeti esas alındığı,
E-Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Anayasa Mahkemesinin kararı ile 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlar esas alınarak davacının maddi zararı Seçenekli olarak hesaplandığı;
1.Seçenek: AYM nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre;
-Davacı …’in 03.01.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası %10,3 maluliyetine/ efor kaybına ilişkin toplam maddi zararının 169.823,71 TL olacağı,
2.Seçenek: 01.06.2015 tarihli Genel Şartlara göre;
-Davacı …’in 03.01.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası %10,3 maluliyetine/ efor kaybına ilişkin toplam maddi zararının 123.964,37 TL olacağı,
F-2016 yılı Teminat limitinin 310.000,00 TL olduğu,
G-Davacı tarafın başvur dilekçesi Davalı … Hesabı tarafından kabul edildiği tarihten sonraki 8 iş günü 17.05.2016 tarih olduğu,
H-Sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye aittir…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … 2. Adlî Tıp İhtisas Kurulu tarafından alınan 19/02/2021 tarih, … numaralı maluliyet raporunda sonuç olarak; “…
1)03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği,
2)21.03.2003 doğumlu …’in 03.01.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (32a ……….1)A %5
E cetveline göre % 3.3(yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
3)İyileşme (iş göremezlik) süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememiz tarafından, Aktüerya Hesap bilirkişisi … tarafından hazırlanan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
a)Kazazede … ‘in olay tarihi itibariyle 12 Yıl 9 Ay 13 Günlük ve efor dönemi içerisinde ve de kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranının %0 (Yüzdesifir) olduğu gerçeği de göz önüne alınarak Geçici iş göremezlik dönemi boyunca efor dönemi içerisinde
yer alan kazazede çocuk … için Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararı hesaplanamayacağı, takdir ve nihai karar Sayın Mahkeme ‘ye ait olmak üzere Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında E Cetveline göre %3,3 (YüzdeÜçVirgülÜç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı dikkate alınarak Geçici iş göremezlik dönemi boyunca efor dönemi içerisinde yer alan kazazede çocuk … için kaza tarihinden itibaren Sürekli İş Göremezlik Zararı hesaplanacağı,
b)Karayolları Trafik Kanunu “nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından hesap tarihi itibariyle henüz bir Yönetmelik Yayınlamadığı için, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3292 E. 2021/1848K Sayılı İlamı ve T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/14963E. , 2021/2953K. Sayılı İlamı da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
c)… Hesabı ve dava dışı SGK tarafından davacı … ‘a sürekli iş göremezlik yönünden yapılan herhangi ödemenin bulunmadığı görüldüğünden herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı,
d)Davacı …’in hesaplanan Sürekli İş Göremezlik Tazminatı tutarının 64.255,85 TL olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacılar vekilince, 07/01/2021 tarihinde,1.000-TL. olan maddi tazminat talebini, ıslah ile 169.823,71-TL.’na arttırarak iş göremezliğe ilişkin maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmış, eksik harç ikmal edildiği görülmüştür.
Davacılar vekilince, 29/07/2021 tarihinde,1.000-TL. olarak talep ettiği iş göremezlik tazminatı talebini, ıslah ile 64.255,85-TL. olarak artırarak iş göremezliğe ilişkin maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacılar davasını, HMK. 107/1 maddesi gereğince bedelsiz alacak davası olarak açmıştır, her ne kadar 07/01/2021 tarihli dilekçesi ıslah dilekçesi olarak sunulmuş ise de, iş bu dilekçe HMK. 107/2 maddesi gereğince bedel artttırım dilekçesi olarak kabul edilmiş olup, 29/07/2021 tarihli dilekçe ile ıslah dilekçesi sunulduğu belirtilmiş ise bedel arttım davasında ıslah yapılamayacağı anlaşıldığından, ıslah hiç yapılmamış gibi karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, toplanan tüm deliller ile birlikte düzenlenen, kusur, Yargıtay ve BAM kararları doğrultusunda 03/01/2016 kaza tarihi itibariyle, 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki meydana gelen kazalar için 30/03/2013 tarihli 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş olan 22/05/2020 tarihli … maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, mahkememizde de, davacı küçüğün, … 22/05/2020 tarihli raporu kapsamında, aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile maddi zararının hesaplanamayacağı ve tazminat alacağının bulunmadığı anlaşılmış olmakla, davacıların meydana gelen trafik kazasında, davalıdan maddi tazminatı talep hakkının bulunmadığı kanaati oluştuğundan, davacıların davasının reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 59,30- TL. harçtan peşin alınan 35,90-TL. + 792,67-TL. ıslah harcı toplamı olan 828,57-TL. harçtan mahsubu ile fazla alınan 769,27-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080-TL. vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacıların yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır