Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/165 E. 2021/34 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:… Esas
KARAR NO:2021/31

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/01/2017
KARAR TARİHİ:19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait aracın … poliçe no ile kasko sigortası ile sigortalıyken 04/01/2015 tarihinde yapılan kaza nedeniyle ağır olarak hasarlandığını, davalıya kazanın ölümlü olması nedeniyle yaşanan elem ve acı nedeniyle kazadan yaklaşık iki ay sonra başvuru yapıldığını, ancak davalı tarafından bir dönem hasar dosyası açılmayarak müvekkilinin sürekli oyalandığını, müvekkilinden istenen tüm evrakların teslim edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını beyanla … plakalı aracın kasko rayiç değerinin hasar dosyasının açıldığı 07/11/2015 tarihinden itibaren faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunarak rizikonunun doğru ve gerçeğe uygun bir şekilde ihbar edilmediğini, rizikonunun gerçekleşmesinde istenebilecek belgelerin müvekkili şirkete iletilmeden dava açıldığını, hasar ihbarında, araç sürücüsüne ait ehliyetin ve kaza tespit tutanağının müvekkili şirkete verilmesi gerektiğini, ancak davacı tarafından bu eksikliğin tamamlanmadığını, bu nedenle davacının taleplerinin eksik belgeler karşılanıncaya kadar beklemeye alındığını, kazanın iz ve emarelerini belirleyen trafik kazası tespit tutanağı bilgilerine göre dava konusu kazanın, herhangi bir dışsal sorundan meydana gelmediğinin görüldüğünü, dolayısıyla sürücünün alkol aldığı ve aya neden olabilecek dışsal herhangi bir etken de olmadığı dikkate alındığında, dava konusu kazanın alkolün etkisi ve tesiri altına meydana geldiğinin sabit olduğunu, somut olayda … plakalı araç sürücüsünün alkollü olduğu bilindiğine göre, yasal sınırın üzerinde alkollü olduğunun tespit edilmesi halinde dava konusu riziko KTK ve Kasko Sigortası Poliçesi Genel Şartları uyarınca teminat dışında kalacağını, dava konusu kaza ve hasarın taraflar arasında akdedilen kasko sigortası poliçesi teminatı haricinde bulunduğunu beyanla öncelikle davanın görev yönünden usulden reddine, dava konusu zararın, sigortalı aracın sürücüsü, alkolün etkisindeyken meydana geldiğinden ve davacı tarafından söz konusu rizikonun gerçeğe uygun olarak ihbar edilmediğinden, teminat dışında kalan dava konusu tüm taleplerin esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. Tüketici Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarih ve… E.- … K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın, mahkememize geldiği ve … Esas’ına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Kasko Sigorta poliçesi, … CBS … nolu soruşturma dosyası,….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E-… K. sayılı dosyası, hasar dosyası, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, meydana gelen trafik kazasında, aracın pert olması nedeniyle kasko rayiç değerinin tahsili davasıdır.
Davacı, maliki olduğu … plakalı aracın, 04/01/2015 tarihinde, sürücü müteveffa … yönetiminde meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle pert olduğunu ve aracın, davalı … şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle şimdilik 100-TL’nin 07/11/2015 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsilini talep ettiği görülmektedir.
İhtilaf, sigortalı araçta meydana geldiği iddia olunan hasarın sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, kazanın salt (münhasıran) alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediği, davacı tarafça talep edilen tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, tazminat miktarının tespiti noktalarında toplanmakta olup, ihtilaf hususlarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Makine Mühendisi Prof. Dr. … ve Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 08/04/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda;
“…1-Kaza sonucu hasar zararı 83.00,00 TL (SeksenÜçBin TL) dir.
2-Kafa münhasarın alkolün etkisi ile olmuştur…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Mahkememizin 19/11/2019 tarihli 5 nolu celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince, tüm dosya kapsamı, taraf vekillerinin itiraz ve beyanları da değerlendirilmek suretiyle bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş, aynı bilirkişi heyetinden alınan 17/03/2020 tarihli ek-1 raporda;
“…1- Kaza sonucu hasar zararı 83.00,00 TL (SeksenÜçBin TL) dir.
2- Kazada Sürücü maktul …’nın alkollü olduğu ancak kazanın münhasıran alkolün etkisi ile olmadığı…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Mahkememizin 22/09/2020 tarihli 6 nolu celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile, davalı vekilinin itirazları, tüm dosya kapsamı ile birlikte aracın onarım kabul etmez bir hale gelip gelmediğinin, tam hasarlı sayılıp sayılmayacağının tespiti ile mevzuat gereği pert sayılıp sayılmayacağına ilişkin bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş, aynı bilirkişi heyetinden alınan 11/11/2020 tarihli ek-2 raporda;
“…1-Kaza sonucu hasar gören aracın onarılması halinde araçta onarım masraflarına ek olarak 30.000,00 TL de değer kaybı olacağı, dolayısıyla araçtaki gerçek hasar miktarının 61.720,25 + 30.000,00 = 91.720,25 TL olduğu,
2-Aracın pert total sayılması halinde gerçek maddi zararın 83.000,00 TL (SeksenÜçBin TL) olacağı,
3-Aracın onarılması ekonomik olmadığından tam hasarlı sayılması gerektiği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibarıyla sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması, tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının kanıt yükü 6762 sayılı TTK’nın 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine, aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)
….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacının … A.Ş., davalısının …. Ltd.Şti., dava konusunun 04/01/2015 tarihinde … plakalı aracın yapmış olduğu kaza nedeniyle, araç sürücüsünün desteklerine yapılan ödemenin davalı şirketten rücuen tazminine ilişkin olduğu, davanın 17/10/2019 tarihinde, “…Kazayı yapan ve vefat eden sürücü …’a ait alkol muayenesi raporu bulunmadığından ve bilirkişi raporuna göre de kazanın havanın yağışlı olması ve gece görüş şartlarına göre hızlı ve kontrolsüz şerit değiştirmekten kaynaklanması nedeniyle davacı tarafın, sigortalı olan davalıya rücu hakkı bulunmadığından, davacının davasının reddine.. ” karar verildiği, ve kararın tarafların istinaf etmemesi nedeniyle, 10/12/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… CBS … soruşturma dosyası celp edilip incelendiğinde, 02/06/2015 tarihinde, 2015/5305 Karar numarası ile, Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği, müteveffa sürücünün …’ın dosya içerisinde alkol raporunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … vekilince, her ne kadar müteveffa sürücü …’ın alkollü olduğu ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği iddia edilmiş ve sürücünün alkol durumunun tespiti için yeniden hastaneye müzekkere yazılması talep edilmiş ise de, mahkemeye celp edilerek incelenen gerek … CBS … soruşturma nolu dosyası, gerek ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyalarında sürücünün alkollü olduğuna ilişkin belge ve bilgi bulunmadığı anlaşıldığından yeniden müzekkere yazılması talebinin reddine karar verilmiş, mahkememizce alınan 17/03/2020 tarihinde nöroloji uzmanından alınan rapor ile de “…sürücünün, kaza sırasında güvenli araç sürme yeteneğini kaybetmesine sebep olacak derecede alkollü olduğunu gösteren somut bir alkol değerinin bulunmadığı, bu nedenle kazanın kesin olarak alkolün etkisi ile olduğuna dair kanaate varılamadığı..” belirtilmiştir.
Davacı vekilinin, HMK m.107 kapsamında miktarı belirsiz alacak davası olarak açmış bulunduğu davasında, 10/09/2020 tarihinde, bedel arttırım dilekçesi ile 100-TL. üzerinden açtığı davayı, 83.000-TL.’na arttırdığını, 22/12/2015 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ile eksik harcı ikmal ettiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgeleri birlikte değerlendirilmesi neticesinde, alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğundan, mahkememizde de, davacı tarafa ait … plakalı sigortalı aracın davalı … şirketi tarafından 04/06/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kasko sigorta poliçesiyle sigorta kapsamına alındığı, sigorta poliçesinin geçerli olduğu dönemde, 04/01/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, sigortalı araçta hasar meydana geldiği, nöroloji uzmanından alınan bilirkişi raporu ile kazanın salt alkolün etkisi altında oluştuğuna dair kanaate ulaşılamadığının tespit edildiği,davalı … şirketinin, sigortalı aracı kullanan kişinin, alkol alarak sigortalı aracı kullandığını ispat edemediği, teknik bilirkişi tarafından alınan bilirkişi raporu ile de sigortalı araçta oluşan hasar tutarı dikkate alındığında, sigortalı aracın, onarımının ekonomik olmadığı, bu nedenle pert total olarak kabul edilmesinin gerektiği ve kaza tarihi itibariyle sigortalı aracın ikinci el piyasa değerinin 108.000 TL ve sovtaj değerinin de 25.000-TL olduğunun tespit edildiği, davacı vekili tarafından, bedel artırım dilekçesi ile sigortalı aracın sovtaj değerinin düşülmesi ile hesaplanan 83.000-TL. maddi zararın talep edildiği ve davalının sigorta poliçesi teminatı limiti kapsamında bu hasardan sorumlu olduğu kanaati oluştuğundan davacının davasının kabulü ile 83.000-TL.’nin, 22/12/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile 83.000-TL.’nin, 22/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 5.669,73-TL harçtan, peşin alınan 31,40-TL harcın ve 1.415,72-TL tamamlama harcının mahsubu ile geriye kalan 4.222,61-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye gereğince taktir olunan 11.590,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 31,40-TL peşin harç + 1.415,72-TL tamamlama harcı + 180,70-TL tebligat-müzekkere + 1.600-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 3.259,22-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır