Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/157 E. 2019/330 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/157
KARAR NO : 2019/330
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/01/2014
KARAR TARİHİ: 06/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 31/01/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile, …bank A.Ş. …Şubesine, (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.- TL mevduat yatırmış oldukları varsayılarak) cüzdanını kaybetmiş olmaları nedeniyle, tarih ve numarasını hatırlayamadıkları, vadeli olarak yatırmış oldukları mevduatı henüz paranın vadesi gelmeden 22.12.1999 tarihinde BDDK tarafından banka yönetimine el konulması sonucu paralarının, … Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarılmış olduğu ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile ödenmediğini,mevduatın aktarıldığı … Ltd. adlı paravan bankanın, yıllık 20.000.- USD lisans bedelini dahi ödeyemediğinden KKTC’de bankacılık lisansı iptal edilerek, kapatıldığını, bankaya başvurmanın sonuçsuz kaldığını,…bank A.Ş. yönetimine el konulmasından sonra banka yetkilileri hakkında İstanbul… Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası ile açılan davada, bankaların aracı olarak kullanmak suçundan yargılandıklarını ve mahkum olduklarını,davalı banka ile …bankanın aynı merkezden yönetildiği, sermayesinin aynı olduğu, …bankanın kuruluş amacının da kanuna karşı hile yaparak ve iki ayrı tüzel kişilik perdesi arkasına gizlenerek …banka adına toplanan mevduatın grup şirketlere aktarılmasının sağlanması olduğunun açık bulunduğunu, müvekkilinin kasıtlı olarak …banka adına açılan hesaba mevduat yatırmasını sağlayan ve bu bankanın paravan bir banka olduğunu gizleyen davalı bankanın, müvekkilinin ödenmeyen mevduatından dolayı oluşan zararından dolayı sorumlu olduğunu, zira davalı banka müvekkilinin mevduatını …hesabına aktarılması için müvekkilinin iradesini sakatladığını,yapılan işlem aslında havale görünümlü mevduat toplamak olup, davalı bankanın müvekkilinin mevduatını vadesi geldiğinde işlemiş faizi ile birlikte kendisi tarafından ödeneceğini bildirdiğini, havale görünümlü mevduat toplanmasının mevzuatça yasaklanmış olduğunu, müvekkilinin …bank A.Ş.’ye yatırmış olduğu mevduat, görünüşte KKTC’de kurulu … …Bank Ltd. adlı paravan bankaya havale edilmiş gibi işlem yapılmasına karşın, gerçekte bu yapılmamış ve para …bank A.Ş. yönetimi tarafından … Grubuna ait şirketlere aktarılmış olup, …bank A.Ş. tarafından grup şirketlere usulsüz kredi olarak verildiğinden, …bank A.Ş. kullanmış olduğu bu tutar kadar grup şirketlerden alacaklı duruma geldiğini, bir başka ifade ile, …bank A.Ş.’nin müvekkillerinin aleyhine sebepsiz olarak zenginleştiğini, …bank A.Ş. ile … Security …Bank Ltd. arasında organik bağ bulunduğunu, davalı bankaca vekalet görevinin kötüye kullanıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, müvekkilleri tarafından davalı bankaya yatırılan mevduat alacağının şimdilik 1.000.-TL’sının davalı bankadan hükmen tahsiline, alacaklarına paranın bankaya yattığı tarihten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/09/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini bilirkişi raporuna istinaden 25.09.2014 tarihinde alacak miktarını 1.000 TL’den 18.147,90 TL. artırarak 19.147,90 TL ‘ye yükselterek davasını ıslah etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP: Davalı … BANK A.Ş. vekili mahkememize verdiği 20/02/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek her türlü borcun … tarafından üstlenilmesi sebebiyle, bankanın sorumlu olmadığını, bu sebeple öncelikle husumet yönünden itirazlarının kabulüne karar verilmesini,mahkemece resen taraf değişikliğine hükmedilmesini, banka açısından davanın husumet yönünden reddine, davanın … ve …’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini,bu itirazların reddi halinde dava süresi içinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine, aksi halde davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili mahkememize verdiği 15/04/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle;Davanın … tarafından üstlenilmesinden vazgeçildiğini,davaya feri müdahil olarak katılmayı talep ettiklerini,davanın zamanaşımına uğradığını, Borçlar Kanunu gereğince hile ile ilgili hak düşürücü sürenin geçtiğini,davalı banka ile … Security …Bank Ltd. farklı tüzel kişiliklere sahip olup, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için davalı bankaya husumet yöneltilmesi usule aykırı olduğundan, davanın öncelikle husumet yönünden reddini talep ettiklerini,davacı serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih etmiş olup, müvekkil banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin sakatlanması söz konusu olmadığını,kendisine havale talimatı verilen ilgili bankanın yükümlülüğü, talimatı uygun bir şekilde yerine getirmekten ibaret olduğunu, davalı bankanın mevduat toplama işlemi gerçekleştirmediğini,davacının talep ve talimatı doğrultusunda parasını … Security …Bank Ltd. havale işlemini gerçekleştirdiğini, davacıların, parasını yatıracağı finans kuruluşu hakkında gerekli araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum içine girmesi gerekirken, kendisinden beklenen bu özeni göstermemiş olmasından ya da riske girmesinden müvekkil bankanın sorumlu tutulamayacağını,davalı bankanın … …Ltd. nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisi bulunmadığını,dava konusu işlemler tarihinde …bankaların Bankalar kanununa tabi olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların tasarruf sigortası kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunduğu şeklinde bir kabulün mevcut olmadığını,bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini,ayrı tüzel kişiliğe sahip banka hakkında olumsuz beyanlarda bulunmak, Bankalar Kanununa göre cezai müeyyide gerektiren bir eylem olduğunu,davacılar of shore hesap cüzdanını aldıktan sonra hiçbir itirazda bulunmadığını, mahkumiyet kararının hukuk hakimini bağlamayacağını,davacılar tarafından kandırıldığına veya aldatıldığına dair herhangi bir delil dosyaya ibraz edilmediğinden davanın reddini talep ettiklerini,paranın fiilen Kıbrıs’a gönderilmediği iddialarının dinlenmesine imkan ve olanak bulunmadığını, kayden transferin fiktif (sanal) transfer olmadığını,nimete sahip çıkıp, külfete katlanmamayı hukukun koruyamayacağını,usulüne uygun aciz vesikası alınmadığını, sonuç olarak, ortada davacıların daha fazla faiz getirisi elde etmek için seçtiği bir hesap türü ve parasını bu hesapta değerlendirmek üzere verdiği talimat ve davalı bankanın da davacının bu talimatına uygun gerçekleştirdiği havale işlemi mevcut olduğunu, davacının fazla faiz getirili, ancak devlet güvencesinde olmayan bu yatırımı sebebiyle ulaşamadığı alacağını, gerçeğe aykırı ve mesnetsiz iddialarla davalı bankadan tahsil edebilmek için ikame edilen davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili mahkememize verdiği 24/03/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle;davalı yanın atıfta bulunduğu 18.06.2007 tarihli hissede devir sözleşmesinin … Bank Aş ile değil Merkezi … dışında bulunan … Bank N.V. ile imzalandığını, hisse devir sözleşmesine davacının iddia ettiği şekilde müvekkilini sorumluluk altına sokmadığını, açılan davaya benzer daha önce açılmış bir çok davada davalı banka lehine kararlar verildiğini, … borcu üstlendiğini kabul ettiğinde hükümlerin … aleyhine kurulduğunu, uyuşmazlığın asıl muhatabının … olduğunu belirterek davalı yanında davaya feri müdahil olarak katılmak istediklerini bildirmiştir.
DELİLLER: … …Bank Ltd. Şti.”bankacılık lisansının iptal edildiğine dair KKTC resmi gazete fotokopisi, hesap ekstreleri, hesap açma bilgileri formu, havale talimatı, Banka ve Fon kayıtları, İstanbul …Ağır Ceza Mah. … Esas … Karar sayılı mahkeme ilamı,06/11/200 tarihli … nolu murakıplar raporu, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası,
İstanbul …Ağır Ceza Mah…. Esas …Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı eski banka yöneticileri bankayı aracı kullanarak dolandırıcılık yapmak suçundan mahkum olmuşlardır.
Bozma Öncesi Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacıların davalı bankada açılan hesap tutarı olan 18.000 TL kadar davalıdan alacaklı olduğunu, vade sonlarında davacıya toplam 873,83 TL ödeme yapılmış olup, yapılan ödemeler dikkate alındığında davacı alacağının 22.12.1999 tarihi itibariyle 19.147,90 TL olduğunu, ancak davacılar tarafından 1.000 TL talep edildiğinden talep gereği davacı alacağının 1.000 TL olarak kabulü gerektiğini, hesap müşterek olarak açıldığından kabul edilen tutardan davacıların %50’şer paya sahip olduklarını bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de davalı banka yöneticileri ve çalışanları ceza mahkemesi ilamıyla sabit olduğu üzere bankayı vasıta kılarak mevduat sahiplerini dolandırdıklarının anlaşılması ve davacıların zararlarını …Bankası’ndan tahsil edilememesi nedeniyle gerçekleşmiş olmasına göre Yargıtay 11. HD.’nin 2011/11237 Esas 2013/14037 karar sayılı ilamı dikkate alınarak davalı … Bank’ın zamanaşımı itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava davacı tarafça davalı banka aleyhine açılan …hesabına aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların mevduatlarını …bank A.Ş. … Şubesi’ne vadeli olarak yatırdıklarını, henüz paranın vadesi gelmeden 22.12.1999 tarihinde BDDK tarafından banka yönetimine el konulması sonucu paralarının … Security …Bank Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarılmış olduğu ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar tarafından davalı Bankaya yatırılan mevduat alacağının şimdilik 1.000.-TL’sının davalı bankadan hükmen tahsiline, alacaklarına paranın bankaya yattığı tarihten itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle, talebini 19.147,90 TL ‘ye yükseltmiştir.
Davalı banka vekili, hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek her türlü borcun … tarafından üstlenilmesi sebebiyle, bankanın sorumlu olmadığını savunmuştur.
Fer’i müdahil … vekili, davada zaman aşımı süresinin sona erdiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak, davanın husumet yönünden, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esas yönünden reddini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili, …’ye devrolunan bankaların off-shore hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu davalarda …’nin borcu üstlendiğini, bu nedenle uyuşmazlığın asıl muhatabının … olduğunu ve davanın …’ye karşı açılması gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce 25/11/2014 tarihli duruşmada “Davalı Banka’nın davacılara karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkinden değil haksız fiilden kaynaklanmasına göre, davacılar ancak paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebilecektir. Bu itibarla, mahkemece anılan hususlar gözetilerek ana paraya avans faizi uygulanıp davacılara ödenen miktarların hesaplanacak faizden düşülmesi ve böylece davalı Banka’nın sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeyip hükmedilen bedel içerisinde faizin de bulunduğu nazara alınmaksızın faize faiz uygulanmasına da mahal verecek şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği” gerekçesi ile Mahkememiz kararının bozulması üzerine usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı sonrasında Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda; Davacı alacağı 22/12/1999 tarihi itibariyle 19.120,20 TL. olarak hesaplandığını, her bir davacının payının 9.560,10 TL. olarak hesaplandığını, davacının faizli alacağının 25/09/2014 ıslah tarihi itibariyle 81.554,82 TL. olduğunu, her bir davacının payının 49.777,41 TL. olduğunu, davacının alacağının tahsilatların faize mahsubu suretiyle 22/12/1999 tarihi itibariyle 19.472,09 TL. olarak hesaplandığını, her bir davacının payının 9.736,05 TL. olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava …hesaba aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacıların 12.10.1999 tarihinde 18.000,00 TL yatırarak hesap açtırdığı, vade sonlarında oluşan akdi faizin anaparaya eklenmesine devam olunduğu, hesaptan 16.11.1999 tarihinde 398,08 TL, 22.12.1999 tarihinde ise 475,75 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacılar TL cinsi mevduatlarının davalıya devir edilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradeleri sakatlanarak off-shore hesabına aktarıldığı iddiasındadır. O halde, davanın yasal dayanağını somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 321. maddeleri oluşturmaktadır. Davalı Banka’nın davacılara karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkinden değil haksız fiilden kaynaklanmasına göre, davacılar ancak paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebilecektir. Bu itibarla, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere ana paraya avans faizi uygulanıp davacılara ödenen miktarların hesaplanacak faizden düşülmesi ve böylece davalı Banka’nın sorumlu olduğu miktar belirlenmesi gerekmekte olup, her ne kadar bozma sonrasında alınan bilirkişi raporunda farklı tarihlere göre alternatifli hesaplama yapılmış ise de raporun dosya kapsamına uygun olmaması ve denetime elverişli olmaması nedeniyle karar vermeye yeterli görülmediğinden itibar edilmemiş, farklı bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ise de tarafların talepleri ve beyan dilekçeleri ile bozma ilamının incelenmesi neticesinde yeni bir bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, bozma ilamında belirtilen hususun açık olduğu, kaldı ki bozma ilamında yeni bir rapor alınması hususunda bozma nedeni de bulunmadığından bozma ilamında belirtildiği üzere gerektiğinden ana paraya avans faizi uygulanıp davacılara ödenen miktarların hesaplanacak faizden düşülmesi gerektiğinden tarafların kabulünde olduğu üzere de 12/10/1999 tarihinde 18.000,00-TL olarak yatırılan ana paradan 16.11.1999 tarihinde 398,08 TL, 22.12.1999 tarihinde ise 475,75 TL olmak üzere toplam 873,83-TL’nin mahsubu ile davalı tarafın haksız fiil sonucunda davacıların zarara uğradığı sabit olup davacıların alacak miktarının 17.126,17-TL olarak tespit edildiği 22/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; davacı tarafın toplam 17.126,17-TL alacağının 22/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Devir alan davalı … Bank A.Ş. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan bakiye harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça dava açılırken yatırılan başvuru harcı 25,20-TL, peşin harç 25,20-TL, ıslah harcı 310,00-TL toplamı 360,40-TL karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
3- Davacı tarafça yargılama sırasında bozma öncesi yapılan 400,00-TL bilirkişi ücreti, 149,00- TL tebligat gideri, 3,85-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 552,85-TL ve bozma sonrası yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.052,85-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 941,68-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 4 adet tebligat gideri 56,00-TL yargılama giderinin davanın kabul red durumuna göre 5,91-TL’sinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmının davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.021,73-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilininve feri müdahil vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza*
Hakim …
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.