Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/135 E. 2021/238 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/135 Esas
KARAR NO:2021/238

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2016
KARAR TARİHİ:16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı, müvekkili şirketin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili için aleyhine başlattığı takibe, borçlu bildiği ve şifahen kabul ettiği halde, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının 22.01.2016 tarihinde yapılan danışmanlık hizmet teklifinin aynı günde müvekkilince kabul edildiğini, bu sözleşme gereği müvekkilinin … … Ajansı tarafından sağlanan mali desteklerden faydalanması, yatırım proje ve başvurularının hazırlanması konusunda davalının taahhütte bulunduğunu, davalı tarafından yapılan ikna çalışması ile başvurunun kabul edilebilmesi için …’de müvekkilince şube açılması gerektiğinin ifade edildiğini, bu sebeple müvekkilinin 3.138,88-TL şube açılış masrafları yapılması gerektiğini, ancak … … Ajansı tarafından müvekkilinin merkezinin …’de olması gerektiğinden bahisle tekrar yapılan başvurunun ret edildiğini, davalının müvekkiline teşvik çıkaracağı noktasında uzunca süre müvekkilini oyaladığını, TTK gereği basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olduğunu ve müvekkiline edimini yerine getirmediğini, bu konuda uzman olarak danışmanlık hizmetinde bulunan davalının müvekkiline hatır yaptığı iş nedeni ile müvekkilinin maddi zarara uğradığını, kamu kurumları nezdinde itibarının zedelendiğini, müvekkili tarafından davalıya ödenen 1.750-TL + KDV olmak üzere 2.065-TL danışmanlık bedeli ile 3.138,88-TL şube açılış zararlarının ödemesinin davalıya …. Noterliği 20/06/2016 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarname ile talep edildiğini, davalının ihtara… Noterliği 28/06/2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile cevap vererek taleplerine olumsuz cevap verdiğini, bu konuda yapılan takibe itirazın iptali için yasal yollar başvurmaları gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle, itirazın iptali ile takibin tümüyle devamın, haksız ve kötü niyetli itirazdan dolayı %20 oranında icra ve inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/01/2016 tarihli davacı ile danışmanlık teklifi hazırlanarak imzalandığını, formun 3. Maddesinin son bendine göre “Anlaşma maddelerinde taraflarca yerine getirilmeyen hususlardan doğabilecek uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkilidir” denildiğini, davacının müvekkiline …. İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas numaralı dosyada icra takibi başlattığını, borca müvekkilince itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, 22/01/2016 tarihli sözleşmenin konusunun “müvekkili şirket tarafından davalı şirkete, … … Ajansı tarafından öngörülen mali desteklerden faydanılması ile ilgili yatırım projesinin hazırlanmasında danışmanlık hizmeti verilmesi, başvuru dosyasının hazırlanması ve … … Ajansı’na müracaatına ilişkin hizmet verilmesi hususunun kararlaştırıldığını” Sözleşmenin 3.maddesinin 4.bendinde “… Ajansı Projelerinde … Ltd. Şti.’nin hizmet sorumluluğu projenin hazırlanması ve müracaatın gerçekleştirilmesi ve projenin Ajans tarafından kabulü halinde teknik danışmanlık ile sınırlıdır. Hazırlanacak projenin kabulü veya reddi … Ajansı tarafından yapılacak olup … Ltd. Şti.’nin hazırlanan yatırım projesinin kabulü veya reddedilmesi ile ilgili herhangi bir taahhüdü bulunmamaktadır.” denildiğini, davalının onaylanmış olduğu teklif formunda müvekkili şirketin projenin onaylanması ile ilgili herhangi bir taahhüdünün bulunmadığının açık olduğunu, aynı maddenin 6.bendinde de “… Ajansı Proje başvurusu yapan işletme, … … Ajansı kapsamında bulunan …’e resmi kayıtlı olması veya merkez ya da yasal şubelerinin bu ilde kayıtlı olması zorunludur.” denildiğini, davalının bu zorunluluğu bilmediğini ima ederek sözleşme gereği üstlenmiş olduğu ödeme yükümlülüğünün kalan miktarından imtina ederek müvekkilinin hak kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini, davalı şirketin merkezi İstanbul’da olmasına rağmen …’de bulunan Aliağa OSB’nde üretim yapılan büyük bir firma olduğunu, TTK 40. Maddesinde “Her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde, ticari işletmesini ve ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir” aynı maddenin 3. Fıkrasında ise “Merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur” denildiğini, şube tescilinin müvekkili ile aralarında tanzim edilen sözleşmeden önce yerine getirilmesi gereken yasal bir zorunluluk olmasına rağmen bu işlemi gerçekleştirmeyen davalının, … … Ajansı’na yapılan başvuru neticesinde aslında daha önceden yapması gereken bir işlemi yaptığını ve bu durumun faturasını müvekkiline çıkartmayı hedeflendiğini, taraflar arasındaki sözleşmede herhangi bir garanti verilmediği gibi … … Ajansı’nın başvuruyu kabul veya reddetmesinde müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, tarafların bu konuda mutabakata vardıklarını ve sözleşme konusu ticari işin 3.500-TL KDV bedel karşılığında yerine getirilmesi için anlaştıklarını, iş bedelinin yarısının peşinen ödendiğini, kalan yarısının ise proje tesliminden sonraya bırakıldığını, projenin ajansa teslim edildiğini, davacının müvekkiline ödediği 2.065-TL ile şube açılısındaki 3.138,88-TL bedeli talep ettiğini, ancak müvekkilinin sözleşmede herhangi bir garanti vermediğini, … … Ajansının başvuruyu kabul veya reddinden müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kalan bakiyeyi müvekkile ödemediğini, bakiye iş bedelinin tahsili hususunda davalı/borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibi durdurduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemenin yetkisizliğine, davanın reddini, en az %20 tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Asliye Ticaret Mahkemesinin,27/10/2017 tarih, …/… Esas – …/… Karar sayılı kararı ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle, yetkisizlik kararı verilen dosyanın, mahkememize gelerek 2018/135 Esas sayısına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Mahkememiz dosya ile birleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasının, 19/01/2021 tarihli ara karar ile tefrik edilerek mahkememizin … Esas sayısına kaydedildiği ve 19/01/2021 tarihinde karara çıktığı anlaşıldı.
….İcra Müd…. E. sayılı dosyası, 22/01/2016 tarihli Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi, ticari defter ve belgeler, fatura, ihtarname ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
….İcra Müd…. E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde; davacının davalıdan, sözleşme nedeniyle ödenen ve iadesi talep edilen alacağından kaynaklı olarak, asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.203,88-TL.’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, yetkiye, borca, faize ve faiz oranına itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, sözleşmeden kaynaklı olarak ödediği tutarın iadesi talepli takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler SMMM-KGK Bağımsız Denetçi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … ve … Hukuk Fak. Öğr. Grv. Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 29/07/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “….’de faaliyet gösteren davacı/birleşen dava davalısı… vekili tarafından 01/03/2019 UYAP tarihli dilekçe ile “…müvekkilinin defterlerinin …’de olduğu, henüz taraflarına ulaşmadığı ve yerinde inceleme talep ettikleri” beyan edildiği, ancak işbu rapor tanzim edilene kadar davacı vekili tarafından heyetimize bilgi verilmediği ve dolayısıyla da davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmamış olup, işbu sebeple dava dosyası kapsamında işbu rapor tanzim edilmesi gerektiği, davalı/birleşen dava davacısı …taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu hususların yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, yukarıda belirtilen … … Ajansının yazısına göre, davacı…’nin Ajans nezdinde ki … ref. No.lu başvurusu için davacı/birleşen dava davalısının merkezinin İstanbul’da olduğu ve …’de şubesi olduğu bilgisinin verildiği, buna göre davacı/birleşen dava davalısının …’de davalı/birleşen dava davacısının yönlendirmesi ile şube açarak, başvuru için gerekli olan ön şartını sağladığı, ayrıca Ajans tarafından davacı/birleşen dava davalısı… adına yapılan başvurunun … denilen sistem üzerinden kayıtlı … şb olarak başvurması gerekirken; davacı/birleşen dava davalısının merkezinin yasal adı ile başvuru yapıldığı ve sonuç olarak bu nedenle başvurunun ret edildiği, bu yapılan başvurunun başvuru rehberinde belirtilen kritere uymadığı bilgisinin verildiği, … … Ajansı Genel Sekterliği tarafından davacı…’ye 16/03/2016 tarihli “Red İhbarı” açıklaması ile …giden evrak sayılı yazıda; davacı/birleşen dava davalısının İstanbul’da merkezi olduğu ve …’de şubesinin olduğunun tespit edildiği, ancak başvuru rehberindeki; “2.2.3. “Başvurular Nereye ve Nasıl Yapılacaktır” başlıklı bölümünde de belirtildiği üzere …’de kayıtlı şube aracılığı ile başvuruda bulunulmak istenmesi halinde … üzerinden şube adı ile başvuru yapılması gerekirken başvurunun işletmenin merkezinin yasal adı ile yapıldığı görüldüğünden; başvuru sahibinin başvuru rehberinin 2.1.1.3 bölümünde belirtilen “Başvuru Sahiplerinin ve Ortaklarının Uyması Gereken Genel Koşullar” kriterlerini karşılamadığından” bahisle; başvurunun diğer aşamalara geçmeden red edildiği bilgisinin verildiği, davacı/birleşen dava davalısı… tarafından işinde uzman olduğu için anlaşma yapılan davalı/birleşen dava davacısı … Patent tarafından … … Ajansına başvuru ve işlemleri için danışmanlık verilmesi edimini yerine getirmesi gerektiği, davalı … tarafından … denilen sistemde başvuruların davacı/birleşen dava davalısı… adına yönetildiği ve Ajans’a yapılan başvurulan “Başvuru Rehberine” uygun yapılmasının davalı/birleşen dava davacısı …’ın sorumluluğunda olduğu ve davalı/birleşen dava davacısının rehbere hakim olması gerektiği, davacı/birleşen dav davalısı… adına başvuruda bulunurken merkezi İstanbul’da olduğu anlaşılan…’nin merkez yasal adı ile değil … şb adı ile başvuruda bulunması gerekirken; davalı/birleşen dava davacısı … tarafından hatalı adla başvurulduğu husus göz önüne alındığında davalı/birleşen dava davacısı …’ın danışmanlık ücreti olarak davacı…’den bakiye danışmanlık ücretini hak etmeyceğinin mütalaa edildiği;
Esas dava açısından yapılan değerlendirme ile; Davacı/birleşen dava davalısı… tarafından davalı/birleşen dava davacısı … Patent’e ödediği anlaşılan 2.065-TL’yi talep edebileceği, 2.065-TL asıl alacağına 6,62-TL faiz talep edebileceği hesaplanmakla birlikte; davacının işlemiş faiz talebi Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, bu halde 13/07/2016 takip tarihi itibariyle yasal faiz oranı %9,00 olduğu görüldüğünden, davacı/birleşen dava davalısının belirlenen 2.065-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %9,00 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceğinin sayın yargı makamınca değerlendirilebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, davacı/birleşen dava davalısının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu mütalaa edildiği… ” sonuç ve mütalaa ettikleri görüldü.
Taraflar arasında imzalanan Danışmanlık Sözleşmesinin, 3. Maddesi gereği, sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlık halinde … İcra ve mahkemelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle, davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının yerinde olmadığı görülmüştür.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, sözleşme,ticari defter ve belgeler, fatura, ihtarname ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, tarafların ticari defter ve kayıtları sunulmadığından incelenemediği, ancak taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacı yanca sözleşmeye ilişkin olarak, danışmanlık bedeli ve şube açılışına ilişkin masraf ödediği konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı, ihtilafın davalının, sözleşme kapsamında edimini yerine getirip getirmediği ve davacının sözleşmeye istinaden ödenen tutarların iadesini talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede, davacının, …’de şubesi olması ve/veya açması gerektiğini bildiği, bu hükmün davacı tarafından yerine getirilmesi gereken bir edim olduğu bu nedenle davacının davalıdan şube açılış masraflarını talep edemeyeceği, davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini gereği gibi yerine getirmediği, bu nedenle davacının ödemiş olduğu danışmanlık ücretini, ihtarnamenin tebliğ tarihinden takip tarihine kadar olan işlemiş yasal faizi ile birlikte talep edebileceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 2.065-TL. asıl alacak,6,62-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 2.071,62 -TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım üzerinden şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 2.065-TL. asıl alacak,6,62-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 2.071,62 -TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine
2- Kabul edilen alacağın %20’si olan 414,32-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 141,51-TL harçtan peşin alınan 63,06-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 78,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.071,62-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.148,72-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20-TL başvurma harcı + 141,51-TL peşin harç toplamı olan 170,71-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 800-TL bilirkişi ücreti + 231,70-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.031,70-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 409,37-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 800-TL bilirkişi yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 482,48-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktara göre kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır