Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/13 E. 2019/71 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1054 Esas
KARAR NO : 2019/38
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ: 27/11/2017
KARAR TARİHİ: 16/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 01/08/2012 tarihli dava dilekçesini özetle;
Müvekkilinin, … Şirketi’nin …) … nolu elektrik abonesi olduğunu, müvekkiline gönderilen 2012/02 fatura dönemli, 18/02/2012 fatura tarihli, 28/02/2012 son ödeme tarihli, … seri nolu … fatura nolu fatura içerisindeki K/K kullanım bedeli olan 1.802,49TL müvekkili tarafından ödendiğini, yine müvekkiline gönderilen 2012/01 fatura dönemli, 18/01/2012 fatura tarihli, 28/01/2012 son ödeme tarihli, …seri nolu … sıra nolu fatura içerisindeki K/K kullanım bedeli olan 1.847,66-TL müvekkili tarafından ödendiğini, haklı davalarının kabulüne, müvekkilinden haksız biçimde tahsil edilen Kaçak Kullanım Bedeli’nin taraflarına geri ödenmesini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ile dava açtıkları görüldü.
CEVAP
Davalı vekilinin 28/08/2012 tarihli cevap dilekçesini özetle;
Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep ile davaya cevap verildiği görüldü.
DELİL VE GEREKÇE
Mahkememizin 13/04/2015 tarih ve … Es. … K. Sayılı ilamında “Bu nedenlerle davalı tarafından davacı aboneden kayıp kaçak bedeli adı altında haksız olarak bedel alındığı, davacının haksız tahsil edilen bu bedeli iadesini isteyebileceği kanaatine varıldığından 2012/1 ve 2012/2 dönemine ait faturalardan dolayı tahsil edilen toplam 3.650,15 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği ,
Karar davalı …A.Ş vekili tarafından temyiz edildiği ,
Yargıtay … Hukuk Dairesi 25/09/2017 Tarih… Es. , … K. Sayılı ilamında “…Uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada 17.06.2016 Tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış , bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da ) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., Geçici 19. ile 20.maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Bozma nedenlerine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA…” içtihadında bulunduğu anlaşıldı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, kesilmiş olan elektrik faturalarındaki kayıp kaçak, perakende satış hizmeti, sayaç okuma, iletim ve dağıtım ile TRT payı adları altında tahsil edilmiş bedellerin KDV’lerinin iadesi isteminden ibarettir.
Yargılama sırasında 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nın Kanundaki yetkileri genişletilerek bu bedeller maliyet kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı Kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19 “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması ve tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması gibi hallerde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte konusuz kalmıştır. Buna göre dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yeni yasa nedeni ile konusuz kalan dava hakkında, karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. (Yargıtay 3.HD nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı)
Davanın açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih ve… Esas-… K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararları gereği içtihat durumuna göre davacının dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2017 gün ve 2016/20808 Esas, 2017/10060 Karar sayılı ve yine aynı Daire’nin 07.06.2017 gün ve 2016/20106 Esas, 2017/9319 Karar sayılı ilamları). Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline (Yargıtay 3.HD nin 25.09.2018 tarih ve 2018/5745 E.,2018/9024 K. sayılı ilamı) karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından, ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 54,25 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatan 9,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 21,15 TL başvurma harcı + 44,40 peşin harç + 205,00 TL tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 270,55 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip … ¸
e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.