Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/120 E. 2020/321 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/120
KARAR NO : 2020/321

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe 09/05/2017 – 09/05/2018 tarihleri arasında Akişyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı şirkete ait deponun yer aldığı binanın arka cephesinde bulunan sokağın zemini altından geçen …’ye ait şehir şebeke borusunun patlaması sonucunda deponun içerisine su dolduğunu ve depodaki baza, başlık ve yatak emtiaların ıslanıp maddi hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz raporuna göre sigortalı deponun yer aldığı binanın arka cephesindeki (Dervişan Sokak) asfalt kaplı zeminin altından geçmekte olan …’ye ait ana şebeke su borusunun patlaması sonrası suların toprak zeminden yol bularak düşük kot farkı nedeniyle inşa edilen istinat duvarı ile sigortalı deponun yer aldığı bina arasındaki boşluğa dolarak deponun yangın çıkış kapısı altından depo içerisine yayılarak hasara neden olduğunun tespit edildiğini, sigortalıya 18.10.2017 tarihinde teminat kapsamında 44.448,58 TL tazminat ödendiğini, zararın …’nin görev ve sorumluluğu dahilinde bulunan şehir şebeke borusundan kaynaklandığını davalının görev ve sorumluluğunu gereği gibi ifa edemediği için zarardan sorumlu olduğunu , TTK’nın Md.1472 uyarınca, vekil edenin, sigortalısının haklarına halef olduğunu belirterek 44.449,13 TL tazminatın, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen hasarda müvekkili idarenin bir dahili bulunmadığını, su borusundaki patlamanın şebeke hattı veya daire içi iç tesisat kaynaklı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın hükmedilmesini talep ettiği tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz isteminin hukuka aykırı olduğunu, davalı idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcu olmadığını, idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından dava haksız fiile dayalı olarak açıldığından yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, dava konusu bedelin tarafsız bilirkişiler tarafından yeniden tespit edilmesi gerektiğini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, müvekkili idare aleyhine hüküm kurulmasına yer olmadığına dair beyanlarını sunduklarını ve davalının reddine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile “…TTK’nın 4/1-a maddesine göre, davanın iki tarafının tacir olması ve davanın tarafların ticari işletmesini ilgilendirmesi durumunda nispi ticari dava sözkonusu olur ve davaya bakmakta Ticaret Mahkemesi görevlidir. Görev HMK’nın 114/1-c maddesine göre dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınmalıdır. Bu nedenlerle davanın görev nedeniyle usulden reddine, dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş…” karar verildiği,
Görevsizlik kararı sonrası dosya mahkememize gelerek… Esas sayıya kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, ihtarname, olay yeri fotoğrafları ve dayanılan diğer tüm deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davacı tarafından Akişyeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen hasar bedelinin,TTK. 1472. Maddesi gereğince, davalıdan rücuen tazmini talebine ilişkindir.
İhtilaf, davacının sigortalısına ait deponun bulunduğu sokakta bulunan …’ye ait şehir şebeke borusunun patlaması nedeniyle, davacının sigortalısına ait depoda bulunan malların ıslanarak hasar görmesi nedeniyle, davalının sorumluluğu ve bu sorumluluk noktasında oluşan maddi zarar miktarının tespiti ve meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı ve davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Yüksek İnşaat Mühendisi …ve Sigorta Huk. Uzmanı … tarafından hazırlanan 09/07/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, “…davaya konu hasarın meydana geldiği yerin … Mah. 661 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki yapının Bodrum katında yer alan … adresindeki depo vasıflı alan olduğu, dava dosyası kapsamında hasara neden olan su akıntısının … ana hattında meydana gelen arızanın neden olduğu, hasarın … ana su hattındaki düzenli bakımlar ile önlenebileceği, vaki hasarın, davacı … A.Ş. Tarafından 03/05/2017 tarihinde tanzim edilen 09/05/2017-09/05/2018 vadeli ve… no.lu Akişyeri Paket Sigorta Poliçesi vadesi içinde, poliçede kaydedilen riziko adresinde ve poliçenin sel ve su baskını teminatı kapsamında meydana geldiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 22.17 maddesi kapsamında delil niteliğinde olan eksper raporunda tespit edilen hasarlarla miktarları, poliçe şartlarına uygun olarak yapılan hasar hesaplamasına göre tespit ve takdir edilen ödenebilir tazminat tutarının 44.448,58-TL olduğu, davacı şirketin, davalıdan kaynaklanan hasar sebebiyle mağdur olan dava dışı sigortalısına ödediği 44.448,58-TL tutarındaki hasar tazminatını TTK’nun 1472. Maddesi gereği davalıdan 19/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle rücuen talep etme hakkı olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaştıkları görüldü.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı vekilinin itirazlarını değerlendirir ek raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 18/11/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak: “…kök raporumuzdaki kanaatlerimiz ve görüşlerimiz korunmuştur…” sonuç ve kanaatine ulaştıkları görüldü.
Davacı sigorta şirketince, davalı …’ye, 24/10/2017 tarihli dilekçe ile hasar bedelinin yedi (7) gün içerisinde ödenmesi talepli başvuruda bulunulduğu ve bu talep dilekçesinin davalıya 09/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve temerrüt tarihinin 17/11/2017 olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, ihtarname, olay yeri fotoğrafları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, dava dışı…Şti.’ne ait “…” adresinde bulunan deponun, davacı sigorta şirketince, 09/05/2017-09/05/2018 tarihleri arası Akişyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, sigortalı iş yerinde 13/05/2017 tarihinde meydana gelen su basması sonucu dava dışı sigortalıya ait ürünlerin hasar gördüğü, davacı sigorta şirketi tarafından, hasarla ilgili olarak 18/10/2017 tarihinde, dava dışı sigortalına ödeme yapıldığı, teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ile hasara neden olan su akıntısının davalı …’nin sorumluluğunda bulunan ana su şebeke boru hattında meydana gelen arızadan kaynaklandığı, arızanın meydana geldiği borularda düzenli bakım yapılması ile bu hasarın önlenmesinin mümkün olacağının, bu şiddetteki suyun alınacak yalıtım gibi tedbirlerle önlenmesinin mümkün olmadığının tespit edildiği anlaşıldığından, davalı …’nin eylemi ile meydana gelen hasar arasında illiyet bağı bulunduğu ve davalının sorumluluğu olduğu, davacının sigortalısının zararın meydana gelmesi ve artmasında müterafik kusurunun bulunmadığı, davacının TTK.1472 kapsamında zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olduğu kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile 44.449,13-TL’ nin, davalının temerrüt tarihi olan 17/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulüne, 44.449,13-TL’ nin 17/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 3.036,32-+TL harçtan, peşin alınan 759,24-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.277,08-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 6.578,39-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı + 759,24-TL peşin harç + 4,60-TL vekalet harcı + 152,00-TL tebligat-müzekkere +1.500,00-TL bilirkişi giderleri olmak üzere toplam 2.447,24-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.