Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/985 E. 2019/853 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/985 Esas
KARAR NO : 2019/853

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/11/2017
KARAR TARİHİ: 11/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı … Bankası A.Ş. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yaptığını, takibe esas olarakta 50.000,00-TL tutarında …numaralı ve 25.07.2016 tarihli çek gösterildiğini, söz konusu takibe esas çek müvekkilinin rızası dışında elinden çıkan birkaç çekten bir tanesi olduğunu, müvekkili bu çekten dolayı borçlu olmadığını, müvekkili üzerine düşen görevi yerine getirerek ilgili çek ve bir kısım diğer çeklerle ilgili İstanbul Anadolu Adliyesi … soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkili şirket sauna ve türk hamamı işiyle fiilen iştigal etmekte olduğunu, davalının icra takibine konu yaptığı çek incelendiğinde müvekkili tarafından düzenlendiği iddia edilen çekin …Şti. emrine düzenlenmiş 50.000,00-TL tutarlı olduğu ve daha sonra ciro yoluyla el değiştirerek netice olarak davalı banka tarafından hamil sıfatıyla icra takibine konu edildiğinin görüldüğünü, davacıdan sonraki cirantoyu tanımadıklarını, cirantalar faal olmayan ya da gerçek olmayan isimlerle gerçek dışı ciranta yapmış olduklarını, gerçek ciro silsilesindeki kişiler olmadığını, çekteki yazılar müvekkile ait olmadığını, dava konusu çek müvekkili şirketin elinde çalınmak suretiyle rızası dışı çıkmış imzası atılı boş çek niteliğinde olduğunu, iştigal konusu kapsamında satın almada kullanılmak için hazır edilmiş olduğunu, bu sebeple imzaları atılmış fakat içeriği tamamen boş vaziyetteyken çalındığını, rıza dışı elden çıkan başka çekle ilgili davalarının İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas numarasıyla görülmeye devam ettiğini, bu davada da çek emrine düzenlendiği görülen … isimli şirket olduğunu, müvekkille bu şirketin herhangi bir ticari alışverişi olmadığını ve müvekkilce bu şirket adına çek düzenlenip verilmediğini, yukarıda izah edilen nedenlerle, öncelikle İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas nolu icra takibinin tedbiren durdurulmasını, ciro silsilesindeki bozukluğun ve borçlu olmadıklarının tesbiti ile menfi tespit davalarının kabulunü, İStanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu takibin iptalini, davalı tarafından kötüniyetli yapılan icra takibi nedeniyle %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, müvekilli bankanın alacaklarının tahsilini teminen, hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayulu dosyasından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takiplerine konu çekin keşidecisi olduğunu, çekin rızası hilafına icra takibinden önce elinden çıktığını, çekin emrine düzenlendiği firma ile iştigal konularının ayrı olduğunu, bu nedenle bu firma lehine çek keşide etmelerinin mantığa aykırı olduğunu, gerçek dışı kişilerin ciranta yapıldığı belirtilerek kötüniyet tazminatıyla birlikte takibin iptali yönünde karar verilmesi talebinde bulunduklarını, davacı tarafın öncelikle müvekkili bankanın söz konusu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini, iktisapta ağır kusuru olduğunu ıspatlamak zaruriti bulunduğunu, müvekkili banka, Türkiyenin önde gelen kurumlarından biri olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi çeki elde ettikten sonra üzerine var olmayan cirantalar eklemeyeceğinin aşikar olduğunu, Sayın Mahkemenizce yapılacak incelemeler neticesinde de, çek üzerinde adı geçen tüm cirantalar var olan şirketler olduğunu, müvekkili banka borçlu … Şti.’den ciro yoluyla söz konusu çeki yetkili hamil sıfatını kazanarak teslim almış olduğunu, tüm ciro silsilesi de tamamlanmış olduğunu, müvekkili bankanın mücerretlik ilkesi kapsamında keşideci ile lehdar arasındaki ilişkiyi bilmesi hem mümkün olmadığını, hem de kanunun böyle bir gerekliliğin olmadığı açıkça kanunda belirtmek suretiyle ortaya konulduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, icra takibinin ihtayati tedbiren durdurulması talebi kanuni şartlar yerine getirilmediğinden reddinilmesini,davacı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi, davanın reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılması yönünde karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya sureti, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, İstanbul CBS’nin … Soruşturma nolu dosyası, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya sureti celp edilmiş ve diğer deliller toplanmıştır.
Dava, İİK ‘nın 72/3. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit talebine konu, …Bankası A.Ş., … Şubesine ait, …çek nolu,25.07.2016 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli çekin, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu edildiği, takip dosyasında alacaklının işbu davanın davacısının borçlularından keşideci …Şti. olduğu, çekin arka yüzünün incelenmesinde lehtar …Şti.’nin ilk ciranta, …Şti.’nin 2. ciranta, …Şti.’nin 3. ciranta, …Şti.’nin 4.ciranta, davamızın davalısı … Bankası’nın son hamil olduğu, çekin dış görünüşünden ciro silsilesinin muntazam bir şekilde birbirini takip ettiği görülmüştür.
Davacı, çekin kendisi tarafından keşide edildikten, sonra elinden rızası dışında çıktığını, bu nedenle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı ise iyi niyetli olarak çeki iktisap ettiğini, meşru hamil olduğunu, mücerretlik ilkesi kapsamında keşideci ile lehdar arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, keşideci olan davacının menfi tespit açamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davacı keşidecinin, aynı çekle ilgili olarak, lehtar ve ilk ciranta …Şti. ve …’e borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açtığı ve davanın derdest olduğu görülmüştür.
İstanbul CBS’nin … Soruşturma nolu dosyası celp edilip incelendiğinde, davacı şirket yetkilisinin, imzalı boş çek yapraklarının rızası hilafına elinden çıktığını, çalındığını iddia ettiği, dosyada 26.09.2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davalı şirket yetkilisine iş bu kararın tebliğ edildiği, herhangi bir itiraz bulunmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamında; dava konusu … Bankası A.Ş., …Şubesine ait, … çek nolu, 25.07.2016 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli çekte, davacının, keşideci durumunda olup, davalı bankanın çeke ciro yoluyla hamil olduğu, çekin arka yüzüne göre ilk cironun çekin lehtarı durumundaki …Şti,. tarafından atıldığı ve davacının ilk ciranta aleyhine, borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açtığı, davacı keşidecinin çekteki imzasını inkar etmediği, çek metnine göre ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk bulunmadığı, imzaların istiklali ilkesi karşısında, davacıya borçlu olmadığını ileri süremeyeceği davalının kötü niyetli olduğuna dair herhangi bir iddiada da bulunulmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin de, dosyada İİK. 72./3 Madde kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı bulunmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 44,40-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.000,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 956,33-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 6.795,89-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.