Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/96 E. 2021/262 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/96 Esas
KARAR NO:2021/262

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/01/2017
KARAR TARİHİ:23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat malzemeleri ve mekanik işler sektöründe lider kuruluşlardan birisi olduğunu, davalının ise kompansatörler esnek metal hortumlar imalatında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin … A.Ş.’ye ait … inşaat projesinde yüklenici olarak görev aldığını ve söz konusu inşaatın mekanik sistemlerinin imalat ve montaj işini üstlendiğini, davalı şirketin bahse konu projede kullanılmak üzere müvekkili şirkete …Rekorlu … Kompansatör isimli ürünü sattığını, müvekkili şirketin kompansatör montajını yapmasından bir müddet sonra 30/04/2016 tarihinde üründe patlama meydana geldiğini, karşı taraf şirket görevlilerinin olay yerine gelerek incelemelerde bulunduğunu ve bağlantıların hatalı olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili şirket bu kez bağlantıları davalı şirket görevlilerinin istediği şekilde yaptığını, ancak söz konusu ürünün gece saatlerinde patlamış olduğunu ve etrafa su saçarak blok içerisinde yer alan dairelere su basmasına sebebiyet verdiğini, su taşması sonucunda daire içerisinde yer alan duvar boyaları, parkeler, klimalar, mutfak dolapları, süpürgelikler, yangın tesisatının zarar görüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin hak kaybına uğramaması için davalıya …. Noterliğinin … yevmiye nolu, 05/05/2016 tarihli ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye davalı tarafından herhangi bir olumlu yaklaşım olmadığı için söz konusu ürünlerin ayıplı olduğunun tespiti amacıyla …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dava dosyası ile tespitler yapıldığını, alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere ürünlerin ayıplı olduğunu ve davanın açılmasında kusurlu olduğunu, davalının müvekkiline ayıplı ürün sattığını, gerçekleşen zarardan ötürü müvekkilinin maddi olarak zarara uğradığını, müvekkilinin maruz kaldığı bütün zararlardan davalının aslen ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin hasar nedeniyle uğradığı zararın tam olarak belli olmadığını, bu sebeple müvekkilinin haksız fiil nedeniyle zararının tazmini için HMK 107 uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile… A.Ş. arasında 19/04/2016-19/04/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … Ürün Sorumluluk Sigorta Poliçesi imzalandığını, bu nedenle dava sonunda verilecek olan kararın bir ihtimal müvekkili şirket aleyhine sonuçlanması ihtimali göz önünde bulundurularak, müvekkili şirketin … A.Ş.’ye rücu hakkı doğacağından öncelikle işbu davanın bu şirkete ihbarını talep ettiklerini, davacı şirketin şikayeti üzerine müvekkili şirketin teknik birimince şantiye ziyareti gerçekleştirilmiş olup ürünlerle ilgili montaj hataları olduğunun davacıya bildirilmiş olduğunu ve şirketin ilk patlama sonucu yapılan uyarılar doğrultusunda tesisatta yaptığı iyileştirmenin de yetersiz olduğunun ifade edilmiş olduğunu, sahada yapılan incelemeler neticesinde, ürün montajlarının doğru yapılmadığını, hatta bağlanmış kompansatörlerin belli noktalarda hattın ağırlığını taşımak zorunda kaldığının görüldüğünü, montaj yetersiz olmasına rağmen 2 ay boyunca aşırı zorlamalara maruz kalarak ve herhangi bir kılavuzlama yapılmaksızın çalışılmış olduğunu ve bu süreçte ürünlerin yorulduğunu, sonrasında yapılan düzeltmelerin de yetersiz olması nedeniyle ürünlerin bütünlüğünün bozulduğunu, müşteri memnuniyetini sağlamak adına inceleme yapmak üzere, dava konusu ürünün müvekkili şirketçe talep edildiğini, fakat davacı şirketin ürün tesliminden kaçındığından müvekkili şirketin teknik birimince inceleme yapılamadığını, davacı tarafından satın alınmış ürünlerin montaj işleminin hatalı yapıldığının net bir biçimde görüldüğünden, müvekkili şirketin zararın tazmini açısından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafça açılan davanın reddi gerektiğini, dava konusu olayda müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmamakta olup patlama olayında kusurun tamamen davacıya ait olduğunu, öncelikle davanın … A.Ş.’yc ihbarına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. Asliye Ticaret Mah. … D.İş sayılı tespit dosyası, ihtarnameler, e-posta yazışmaları,sözleşme, faturalar, tutanak, hasar dosyası,teknik rapor, fotoğraflar, tanık beyanları, ticari defter ve kayıtları dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, davacının, davalıdan satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile uğranılan zararın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
İhtilaf, zarara sebep olan su sızıntısının, ürünlerin montajından kaynaklanan bir hatadan/kusurdan mı yoksa üretimden kaynaklanan bir hatadan/kusurdan mı kaynaklandığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında toplanmakta olup, ürünlerdeki hatanın/kusurun değerlendirilmesi ve alacak miktarının tespiti için davaya konu belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Davalı tanığı …, Mahkememizin 25/06/2019 tarihli duruşmasında dinlenmiş, davalı tanığı duruşmada; “Ben şuanda … çalışmıyorum, ancak çalıştığım dönemde …Mal. Firmasının taahhütünü üstlendiği … Şantiyesinde … … Kompansatör … modelli ürünün patlaması ile ilgili bir şikayet oluştu, ben patlamayı görmedim ama biz patlama yerine gittiğimizde olay gerçekleşmişti, patlama nedeniyle sızan sular bir kaç kat aşağıya inmişti, kaçıncı katta olduğunu şuan hatırlayamıyorum, ancak 7 katın zarar gördüğünü hatırlıyorum, duvarlar, boyalar, zemin döşemeleri, halılar zarar görmüştü, biz ürünü tanıdığımız için …teknik servis sorumlusu … ile olay yerine gittik, hem beraber gittik hem de …ayrı gitti. Yaptığımız incelemede … Kompansatör montajında hata olduğunu gördük. Konuyla ilgili … yapıdan hem yazılı hem sözlü tedbir almalarını istedik, hatırladığım kadarıyla 2 patlama olmuştu, bu patlama başka bir kompansatörde olmuştu, ancak aynı üründen tek bir patlama değil bir kaç üründe patlama oldu, biz yaptığımız incelemelerde kompansatörlerin sabitlenmesi gerektiğini gördük, …Malzemelerine sabitlemeleri için bildirdik, bu tesisatların sabitlediler, ancak daha sonraki incelemelerimizde tam sabitlenmediğini gördük, gerekli uyarıları kendilerine yaptık, ürün özellikleri hakkında bilgi sahibiyim, ürünün sıcaklığa bağlı olarak değişen basınca dayanıklılığı vardır, örneğin 50 derece sıcaklıkta 10 bara dayanırken 80 derece sıcaklıkta daha düşük bir basınç dayanımı olabilir, montajı uygulamacı firma tarafından yapıldı. Yani … Yapının bir kaç firması vardır, anca o işi …olarak taahhüt edip yaptılar, ürünün basınçtan patladığına dair bir iddiamız yoktur, ürünün çalışmasının bulunduğu yerde çok yüksek bir basınç ve sıcaklık yoktur, ortam olarak 10 bara kadar dayanabilmektedir, kompansatörlerin borularının içinden geçen sıcaklık önemlidir, ortam sıcaklığından kastım borunun içinden geçen sıcıklıktır, ürünün bağlantı hataları vardır, bu da basınçtan ve sıcaklıktan bağımsızdır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …, mahkememizin 17/12/2019 tarihli duruşmasında dinlenmiş, davalı tanığı duruşmada; “ben davalı …. Firmasında teknik servis sorumlusu olarak çalışmaktayım, davacı tarafından maddi hasar bilgisi tarafımıza ulaştırıldığında yerinde incelemek üzere hasarın olduğu yere gittim. Olay yerinde İncelemelerde bulunduk. Davacı firmanın şantiye sorumlusu ile inceleme yaptık, bizim sattığımız … kompasatör ürünün montajının yanlış yapıldığını tespit ettim. Biz üretici firmayız, montajını biz yapmıyoruz. Sattığımız ürün alan kişi tarafından kurulumu yapılır. Makine incelendiğimde montajının yanlış yapıldığını gördüm, İlgili parçanın 10 bar su basıncına dayanaklı olduğunu biliyorum, ilk olay gerçekleştiğinden saha satış sorumlumuz … yerinde incelemelerde bulundu. Makinayla ilgili uygulanması gereken montaj kurallarını bildirdi. Aynı olay diğer dairede de olunca bu sefer ben gittim. Aynı hataların orada da yapıldığını gördüm. Ufak tefek düzeltmeler yapılmıştı ancak olayın olmasını engelleyecek düzeltmeler değildi. Örneğin bizim sabit nokta istediğimiz yerde kayar mesnet yapmışlardı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler İnşaat Mühendisi … ve Makine Mühendisi … tarafından hazırlanan 16/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “…1-Sayın Mahkemenin Makina Bilirkişisini haklı görmesi halinde davacı ….Tic.A.Ş. nin davalı … San. Ve Tic. A.Ş den 7 071.66 TL Ve işveren … A.Ş den 7 071.66 TL alacağı olduğu,
2-Sayın Mahkemenin İnşaat Mühendisi Bilirkişinin dava dışı işverenin söz konusu davanın bir tarafı olmadığını dolayısıyla Makina Mühendisi Bilirkişinin ancak davacı ve davalıyı veya bunlardan birini kusurlu bulabileceğini, tespit edilen hasar bedelinin buna göre kusurlu tarafa yükleneceği görüşünün Sayın Mahkeme tarafından kabulü halinde hesaplanan 9 650,-TL’nin Davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesi gerektiği,
3-Heyetimizce Tespit edilen 1 v 2 maddedeki Davacı alacağının,tespit tarihi olan 28.06.2016 tarihi itibariyle Ticari avans faizinin hesaplanması için dosyanın bir Mali Müşavir muhasebeciye tevdiinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişi heyetinden alınan 12/11/2020 tarihli ek raporda; “…Yeniden dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmelerimiz neticesinde Ek Raporumuz İle değiştirilecek herhangi bir husus tespit edilememiştir…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettikleri anlaşıldı.
Davacı vekilince davadan önce zarar ilişkin olarak yaptırılan, …. Asliye Ticaret Mah. … D.İş sayılı tespit dosyası, celp edilip incelendiğinde, iş bu dosyadan düzenlenen,28/06/2016 tarihli rapor ile, “…ilgili cihazın üretim hatası nedeniyle çalışma basıncına mukavemetsiz kalarak arıza göstermesi neticesinde zararın meydana geldiği..” nin mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; tespit dosyası, ihtarnameler, e posta yazışmaları, sözleşme, faturalar, tutanak, hasar dosyası, teknik rapor, fotoğraflar, tanık beyanları, ticari defter ve kayıtları ile dayanılan diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre alınan kök ve ek bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu, ticari ilişki kapsamında, davacının davalıdan davaya konu ürünleri satın aldığı, ürünlerin montajının davacı yanca yapıldığı, teknik bilirkişilerce de tespit edildiği üzere, davalının sattığı ürüne ilişkin, ürün kataloğunun, kullanıcıları net bilgilendirmek ve yönlendirmekten uzak olduğu, muğlak bilgiler verdiği, ürünün tolerans ölçülerini verip montajının nasıl yapılmasına ilişkin gerekli bilgilendirmeleri açıkça yazmadığı ve davalının bu hususta kusurlu olduğu; davacının, davalıdan satın aldığı ürünün, dava dışı firma ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında verilen teknik şartname koşullarına uygun olmadığı, kalitesiz, ölçüsüz ve bilgi eksikliği ile montajın yapıldığı, patlamanın, yanlış ve uygun olmayan montajdan kaynaklandığı ve davacının bu hususta kusurlu olduğu, mahkememizce öncelikle dinlenen davalı tanıklarının da olayın montaj hatasından kaynaklandığını ve patlamadan sonra montaj bilgilendirmesi de yapıldığını beyan etmeleri karşısında, davacı ve davalının eşit kusurlu olduğu kanaati oluştuğundan, bilirkişilerce tespit edilen zarar bedeli üzerinden, davacının davasının kısmen kabulü ile 9.650-TL.’nın, davalının ihtarnameyi kabul etmediğini bildirdiği cevabi ihtarname tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilerek, 17/05/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 9.650-TL.’nın, 17/05/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 659,19-TL harçtan peşin alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 317,64-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 31,40-TL başvurma harcı + 341,55-TL peşin harç toplamı olan 372,95-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500-TL bilirkişi ücreti + 292-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 1.792-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 140,89-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır