Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/957 E. 2019/324 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/957 Esas
KARAR NO : 2019/324
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/10/2017
KARAR TARİHİ: 06/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 27/10/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plaka sayılı aracın 26/06/2015 tarihinde … plaka sayılı araç şoförünün %100 kusurlu olması nedeniyle kazada hasar gördüğünü, davalının kaza tespit tutanağında kusurlu olduğunu beyan ettiğini, kaza sebebiyle aracın 7 gün onarımda kaldığını, onarım süresince ticari işlerini yerine getiremedğini, günlük 110 TL. kazanç kaybından 7 günlük kazanç kaybının davalılardan tahsilini, 26/06/2015 tarihi itibariyle 901,00 TL. Kazanç kaybı tazminatının ve kaza tarihinden itibayer işleyecek yasal faizin tahsilini, davalının üzerine araç var ise teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …Şti.’ye yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
Davalı …’a çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:İstanbul Anadolu …İcra Müd. … Esas sayılı dosyası, trafik kaza tespit tutanağı, aracın günlük kazancını gösterir emsal belgeler, aracın servis evrakları, resimler, araç trafik kayıtları, ekspertiz raporu, tüm dosya kapsamı.
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde;Davacı alacaklı şirket tarafından davalı borçlular aleyhine aracın değer kaybından kaynaklı alacağına ilişkin 901 TL. asıl alacak alacak için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalılar aleyhine açılan trafik kazasından kaynaklı kaznç kaybından dolayı uğranılan zarara yönelik tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalılardan aracın kaza nedeniyle davacının uğradığı zararın 7 günlük kazanç kaybının davalılardan tahsilini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
Diger davalı şahsa çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında Davacı alacaklı şirket tarafından davalı borçlular aleyhine aracın değer kaybından kaynaklı alacağına ilişkin 901 TL. asıl alacak alacak için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kaza 26/06/2016 günü saat 16.30 sularında, Ankara Mimar sok. Deveciler istikameti sokullu sokak yönünde seyreden davacı … Plaka sayılı araç ile sürücü … yönetimindeki mülkiyeti davalı şirkete ait … plakalı araçların çarpışması sonucunda hasar meydana gelmiştir.
Somut olayda, davacı alacaklı şirket tarafından aracın kullanılamamasından kaynaklanan kazanç kaybı alacağına ilişkin ilamsız icra takibine girişildiği, davanın konusunu haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin borcun oluşturduğu anlaşılmıştır. Takip dosyasına bakılacak olursa; davacı alacaklının yerleşim yerinin Eyüp/İstanbul olduğu, davalı/borçluların ikametgahının … ilçesi olduğu, haksız fiilin … ilçesi sınırlarında gerçekleştiği dolayısıyla icra takibine yetkili icra dairelerinin de Ankara icra daireleri olup, İstanbul Anadolu icra dairelerinin yetkili olmadığını ifadeyle hem yetki itirazında bulunmuş, hem de borçlu olmadığını bildirerek borca da itiraz etmiştir. Bu itiraz nedeniyle takip durmuştur. Öncelikle, ilamsız takipte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69. maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67. maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir. Her iki halde de gerek mahkeme gerek tetkik mercii takibe yapılan itiraz nedenleri hakkındaki incelemesinde bu nedenler içinde varsa yetki itirazını öncelikle incelemek ve karar vermek zorundadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, itirazın iptali davasında mahkeme icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı tetkik merciinin yerine geçerek çözümleyecektir. Bu nedenle mahkemenin İcra İflas Kanununun 50/2. maddesi hükmü doğrultusunda tetkik mercii gibi önce icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı inceleyip kesin olarak sonuçlandırması gerekir. Öte yandan sayılanlardan önce bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için, usulüne uygun şekilde yetkili yerde yapılmış geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK’nın 67. maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re’sen gözetilmek zorundadır. Yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığı altında mahkememizce Tetkik Mercii yerine geçilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik borçlu itirazı hakkında inceleme yapmak, yetkisiz olduğu kabul edilirse geçerli icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekecektir.
Bu durumda gerek icra dosyası kapsamına ve gerekse davalıların yerleşim yeri adreslerine bakıldığında, haksız fiilin Ankara’da gerçekleştiği, davalı borçluların ikamet adresinin … ilçesi olduğu ve ödeme emrinin bu adreste borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. İlamsız icra takiplerinde borçlunun ikametgahı mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu tartışmasız olup, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve yine yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alındığında, davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı sonucuna varılmaktadır. O halde yapılan takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığının kabulü karşısında geçerli bir icra takibinden söz edilemeyeceğinden, İİK’nın 67. maddesinde dikkate alındığında dava şartının gerçekleşmemiş olduğu sonucuna varılmış olup, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından açılan davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde yukarıdaki gerekçeyle sehven dosyanın itirazın iptali davası olduğu zannıyla davanın usulden reddine karar verilmiş ise de gerekçeli karar yazım aşamasında bu durum fark edilmiş, davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davanın arcın kullanılamamasından kaynaklı kazanç kaybından kaynaklanan tazminat davası olduğu ancak dosya içerisinde icra dosyası suretinin incelenmesi ile dava konusu alacakla aynı konuda ve miktarda icra takibi yapıldığı ve borçluların takibe yönelik yetki ve borca karşı itirazda bulunmaları nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği görüldüğünden dosyanın sehven itirazın iptali davası olduğu zannıyla yukarıdaki şekilde hatalı karar verilmiş olup bu hususun ancak taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulması halinde düzeltilmesi mümkün olduğundan başkaca herhangi bir işlem yapılmayarak gerekçe bu şekilde açıklanmıştır.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan dava hakkında, itirazın iptaline konu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılmış olması nedeniyle İİK 67. maddesi gereğince ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK 114/2 maddesi gereği dava şartı eksikliğinden HMK 115/2 maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 31,40-TL karar harcının mahsubu ile bakiye 13,00-TL karar harcının davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza*
Hakim …
e-imza*
* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.