Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/944 E. 2021/461 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/944 Esas
KARAR NO:2021/461

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:25/10/2017
KARAR TARİHİ:16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili mahkememize verdiği 25/10/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle;07.08.2012 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı otobüsün, … Plaka sayılı motosiklet ile seyir halinde bulunan …’e arkadan çarparak müvekkili …’in babası ve diğer müvekkili …’in eşi olan …’i yaraladığını, yaralanma neticesinde …’in … … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını, …’in kaza nedeniyle beyin kanaması geçirdiği, kaburgalarında ve omurgasında, iki leğen kemiğinde ve belinde kırıklar bulunduğunu, akciğerinin hasarlı olduğunun anlaşıldığını, 3 saat sonra yoğun bakıma alındığını, kaza tarihinden 5 gün sonra 12.08.2012 tarihinde …’in tüm bu yaralanmalar neticesinde hayatını kaybettiğini, kazaya ilişkin olarak takip edilen ve ….Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas no’lu dosyası ile yürütülen davada sanık …’un TCK 85/1 gereği taksirle adam öldürme suçu işlediğine hükmedildiğini, bu karara konu olan ve mahkeme dosyasında mevcut olan, mahkemece yapılan keşif neticesinde tanzim ettirilen 04.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı …’un olayda asli kusurlu taraf olduğunu, olay yerinde azami hız sınırının 50km/saat olmasına rağmen davalının bu sınırı aşar vaziyette aracı kullandığını, vefat eden …’i görmesine rağmen hızını azaltmadığı ve vefat edeni korna çalmak gibi bir eylemde bulunarak uyarmadığı, 2918 sayılı KTK hükümlerine göre arkadan seyir halinde olan sanığın, maktülü yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli mesafede izlemediğinin tespit edildiğini, aynı şekilde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 14.08.2015 tarihli raporunda kazanın oluşumunda sanık …’un asli kusurlu olduğu bildirildiğini, sanık …’un asli kusurlu olması nedeniyle TCK 85/1 maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, kusur durumu, suçun işleniş şekli ve özelliği dikkate alınarak sanığın alt sınırdan ayrılmak suretiyle 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, sözkonusu kazada … tarafından kullanılan aracın özel halk otobüsü olduğunu ve … işletmelerine bağlı olup, … denetiminde olduğunu, bu nedenle … Müdürlüğünün sorumluluğunun doğduğunu, yine kusurlu tarafa ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan davalı … A.Ş.’nin de meydana gelen zarar nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacıların kaza sonucu hayatını kaybeden …’in ölümü nedeniyle maddi ve manevi çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını, açıklanan nedenlerle belirlenecek miktara ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile … için 1000,00 TL … için 1000.00 TL olmak üzere destekten yoksun kalma tazminatı ve dein giderlerine ilişkin tazminata hükmedilmesine, 2.000,00 maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin taraflarına ödenmesine, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 27.09.2017 tarihinden itibaren artan oranlarda Ticari Avans Faizi uygulanmasına, … için 100.000,00 TL. … için 50,000.00 TL olmak üzere 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi taraflarına ödenmesine, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 27.09.2017 tarihinden itibaren artan oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara müteselsilen ve müştereken ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; Müvekkili … yönünden 1.000,00-TL talep edilen maddi tazminatını 17.604,21-TL (aradaki fark 16.604,21-TL) ve … için 1.000,00 TL olmak üzere olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin taraflarına ödenmesine, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 27.09.2017 tarihinden itibaren artan oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına, trafik kazası sonucu eş ve babalarını kaybeden müvekkillerinin manevi acılarını bir nebze dindirebilmek adına … için 100.000,00 TL, … için 50,000.00 TL olmak üzere 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi taraflarına ödenmesine, davalı Sigorta Şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 27.09.2017 tarihinden itibaren artan oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili mahkememize verdiği 28/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; 07/08/2012 günü, müvekkili sigorta şirketine … sayılı poliçe ile sigortalı, … sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı otobüs ile … plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın, müvekkili şirkete 08/04/2012-08/04/2013 tarihleri arasında ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olup, maddi teminatlarının poliçe ile sınırlı olduğunu, davaya konu olan olayda, murisin kullandığı motosiklete kasksız bindiğini, kaza sonucunda başından darbe aldığını ve kafatası çökmesi nedeniyle vefat ettiğinin kaza tespit tutanağı, otopsi tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığını, davacıların murisinin motosiklete kasksız olarak binmiş olmasının BK.nun 44. maddesi uyarınca zarar görenin müterafik kusuru olarak kabul edilmesi ve belirlenecek tazminat miktarında müterafik kusur oranında bir indirim yapılması gerektiğini, mahkemenin ceza dosyasıyla bağlı olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sağlık giderlerini ödeme yükümlülüğünün olmadığını, sağlık giderlerinin SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu ve avans faizi talep edilemeyeceğini beyanla; haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … BELEDİYESİ vekili mahkememize verdiği 13/12/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Dava konusu tazminatın dayanağı müessir olayın yaşanılmasında müvekkili idarenin hiçbir eylem, işlem ve sorumluluğu süz konusu olmadığını, bununla birlikte hizmet kusuru sebebiyle meydana geldiği düşünüldüğünde de idarelerin hizmet kusurlarından dolayı meydana gelecek hasarların tam yargı davalarının konusu içerisine girmekte olup, tam yargı davalarının görülüp, çözüme bağlandığı mercinin İdare Mahkemeleri olduğunu, davanın İdari Yargıda görülmesi gerektiğini, bu sebeple görev itirazlarının dikkate alınarak davanın görevsizlik sebebiyle reddine karar verilmesini, Özel halk otobüslerinin…. Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olduğunu, …, … Genel Müdürlüğünün (…) 16 Haziran 1938 tarih ve 3645 sayılı özel kanunla kurulduğunu, … Belediyesinde ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, idare açısından husumet nedeniyle davanın reddine, müvekkili idarenin hiçbir eylem, işlem ve sorumluluğu süz konusu olmadığından davanın öncelikle görev ve husumet yönünden reddine, aksi halde haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılan davanın reddi ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … GENEL … vekilinin mahkememize verdiği 16/11/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Kazaya karışan araç ile … İşletmeleri Genel … arasında işletenlik açısından bir ilişki bulunmadığını, söz konusu aracın, yapılan ihale neticesinde taşımacılık yapmaya yetki kazanan kişiler tarafından kendi nam ve hesabına işletilen Özel Halk Otobüsü olduğunu, kazaya neden olan sürücü …’nin çalışanı olmayıp üçüncü kişinin işçisi olduğunu, müvekkili idarenin aracın maliki olmadığı gibi, aracı süreklilik arz edecek şekilde kendi hesabına ve tehlikesi kendine ait olmak üzere işletmesinin söz konusu olmadığını, kazaya karıştığı iddia edilen Özel Halk Otobüsünün (…) işleteninin … ve … olduğunu, davanın aracın işletenlerine ihbarını, husumet yönünden davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … ve İhbar olunanlar … ve … vekilinin mahkememize verdiği 20/12/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olup reddi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının kendisinin kusurlu olduğunu, her ne kadar davacılar ….Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılını dosyasını dayanak olarak göstermişlerse de ceza dosyasındaki kusur oranlarının Hukuk Mahkmesini bağlamayacağını, zira kazanın davacıların murisinin motorla yapmış olduğu ani manevradan dolayı meydana geldiğini, trafik polisince tutulan kaza tespit tutanağının hatalı olarak tutulduğunu, davacıların murisinin vefatına sadece kazanın sebebiyet vermediğini, müteveffanın motosiklet kullandığı halde güvenliği için gerekli kask ve diğer malzemeleri kullanmadığı için bu üzücü olayın meydana geldiğini, müvekkilin aracının sigortalı olduğunu, sigorta şirketi tarafından davacılara ödeme yapıldığını, iş bu ödemenin bir makbuzunun ceza dosyasında mevcut olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, masraf ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : İhbar olunan … Şirketi vekili mahkememize verdiği 06/07/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, Masraf ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
07/08/2012 günü … sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı otobüs ile davacıların murisi …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas no’lu dosyasının 14.10.2016 tarihli gerekçeli kararında; sanık savunması, tanık ve mağdur anlatımları, otopsi tutanağı, kaza tespit tutanağı, yukarıda bahsi geçen bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporları ve diğer deliller ve tüm dosya kapsamından 07.08.2012 günü saat 18:30 civarında sanık … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüsün aynı istikamette seyir halinde bulunan … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete arkasından çarpması sonucu ölümle neticelenene trafik kazasında sanık …’un asli kusurlu olduğu, maktulün ise tali kusurlu olduğu bu şekilde sanığın müsnet suçu işlediği anlaşıldığından sanığın TCK 85/1 maddesi uyarınca suç konusunun önemi ve değeri, kusur durumu, suçun işleniş şekil ve özelliği dikkate alınarak sanığın alt sınırdan ayrılmak suretiyle 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
… Belediye Başkanlığı’nın 26/11/2020 tarihli müzekkere cevabına göre 1998 yılından itibaren cenaze ve defin giderlerinin ücretsiz olduğu bildirilmiştir.
Kusurcu bilirkişiler tarafından düzenlenen 24/06/2019 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; Davalı sürücü …’un %65 (yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’in %35 (yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapor olduğu görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ‘nin 21.11.2019 tarih ve 14411 sayılı raporunda; Davalı sürücü … ‘un %65 (Yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü … ‘in %35 (Yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur

Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ‘nin 02.06.2020 tarih ve 3501 sayılı raporunda; Davalı sürücü … ‘un %65 (YüzdeAltmışBeş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü … ‘in %35 (YüzdeOtuzBeş) oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur. Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Genel Kurul Raporu olması nedeniyle karara bu kusur raporu esas alınmıştır.
Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı …’e ait nüfus kayıt örneğinden kaza tarihinde 21 yaşından büyük olduğu, olay tarihi itibariyle destekten yoksun kalma paydaşlığının bulunmadığı anlaşıldığından davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmadığı, 17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de … BAM … Hukuk Dairesinin İstinaf Kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesap yapıldığı, müteveffa … açısından destekten yoksun kalma tazminatı yönünden … A.Ş. tarafından 06.11.2012 tarihinde davacı paydaş eş …’e 37.119,00 TL ödeme yapıldığı, ödeme tarihi itibariyle davacı paydaş eş …’in hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 32.896,32 TL olduğu, ödeme tarihi itibariyle davacı paydaş eş …’in hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarının TAMAMININ (%112,84) AŞARAK karşılandığı, yapılan ödemenin yerinde olup olmadığı konusunda hukuki ve nihai kararın Sayın Mahkeme‘nin takdirinde olduğu, rapor/hesap tarihi itibariyle davacı paydaş eş …‘in hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatının 82.135,33 TL olduğu, yapılan ödemenin rapor/hesap tarihi itibariyle güncellenerek davacı paydaş eş …‘in destekten Yoksun Kalma Tazminatından tenzil edildiği, rapor/hesap tarihi itibariyle davacı paydaş eş … ‘in bakiye destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 17.604,21 TL oluğu, yapılan ödemeler sonrası kalan ZMMS teminat limitleri kapsamından bakiye zararın 17.604,21 TL kısmından (tamamından) davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, hukuki ve nihai kararın Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğunu raporunda bildirmiştir.
Davacılar vekili 05/05/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah etmiş; davacı … yönünden 1000TL olarak talep ettiği maddi tazminatını 17.604,21TL olarak ıslah etmiştir.
Davacılar, sürücüsü … olan, … plakalı … …’nün, 07/08/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile murisleri müteveffa …’in kullandığı … plakalı motosiklete çarpması neticesinde yaralandığını ve akabinde vefat ettiğini, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalılardan … A.Ş. tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması, nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile davalı sigorta şirketi ile birlikte davalı …’dan sürücü, davalı … İşletmelerinden ve … Belediyesinden işleten olarak, tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre destekten yoksun kalmaya ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacıların destekten yoksun kalma ya ve manevi tazminata ilişkin zararlarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ‘nin 02.06.2020 tarih ve … sayılı raporunda; Davalı sürücü … ‘un %65 (YüzdeAltmışBeş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü … ‘in %35 (YüzdeOtuzBeş) oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur. Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Genel Kurul Raporu olması nedeniyle karara bu kusur raporu esas alınmıştır.
Dava konusu kazaya karışan özel halk otobüsü … Müdürlüğünün sorumluluğunda bulunduğundan ve … Müdürlüğünün 16/06/1939 tarih ve 3645 sayılı özel bir kanunla kurulup davalı … Belediyesinden ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğundan; davalı … Belediyesi aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekli olmuştur.
Davalı … yönünden sorumluluğun irdelenmesi noktasında; … Belediyesi sınırları içerisinde yapılan toplu taşımalarda gerekli izinlerin verilmesi ve denetimlerin yapılmasının … Müdürlüğüne ait olup , kazaya karışan aracın özel halk otobüsü olması, aracın üzerinde … … isim ve logosunun bulunması, taşımanın … … adına ve onun izin ve denetiminde gerçekleştirilmesi nedenleriyle hükmolunacak tazminattan davalı … Müdürlüğünün de sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır.
Karara esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişi …tarafından düzenlenen 18/01/2021 tarihli hesap raporunda belirtildiği üzere; 17/07/2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı gereği progresif rant yöntemine göre hesap yapılmış, ödeme yapılan tarihte davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep edebileceği miktarın 32.896,32TL olduğu, davacı …’e 06/11/2012 tarihinde davalı … tarafından ödenen 37.119,00TL dikkate alındığında davacı …’e destekten yoksun kalma tazminatının tamamının aşarak karşılandığı, talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatının kalmadığı, diğer davalı …’in ise kaza tarihinde 18 yaşın üzerinde olduğundan destekten yoksun kalma tazminatı paydaşlığının olmadığı, bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davalılar sürücü …, … ve … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından bu yönde hüküm kurulmuştur.
Davacılar kaza nedeniyle kaybettikleri yakınları nedeniyle davalılardan manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminat, çekilen elem ve üzüntü karşılığı olup tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak, bozulmuş ruhsal ve bedensel huzurun düzeltilmesi için, M.K.nun 4. maddesinde yer alan hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve bu arada sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde takdir ve tayin edilmesi gerekir.
Bu ilkeler çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çevre koşulları davacıların olaydan etkilenme durumu, paranın satın alma gücü, sorumlu bulunan davalıların ödeme gücü ile hak ve nesafet kurallarına göre olay nedeniyle davacıların çektiği elem ve üzüntüye karşılık davacıların TBK m.56/2 kapsamında takdiren davacı …’in açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 10.000TL, davacı …’in açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000TL manevi tazminatın sorumlu bulunan davalılar … ve … Müdürlüğünden kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı … A.Ş. yönünden ise ZMMS’de manevi tazminat talepleri sigorta teminatı dışında kaldığından bu davalı yönünden manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davalı … Belediyesi aleyhine açılan maddi tazminat davasının husumet nedeniyle REDDİNE,
2-)Davalı … Belediyesi aleyhine açılan manevi tazminat davasının husumet nedeniyle REDDİNE,
3-)Davalılar …, … ve … … aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
4-)Davacı …’in açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 10.000TL manevi tazminatın davalılar … ve … Müdürlüğünden kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
5-)Davacıların … aleyhine açtığı tazminat davasının REDDİNE,
6-)Davacı …’in açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000TL manevi tazminatın davalılar … ve … Müdürlüğünden kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
7-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.049 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 519,16 TL ve ıslah ile alınan 285 TL harcın mahsubu ile eksik alınan bakiye 1.244,84 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Müdürlüğünden alınmasına,
8-)Davacının yatırmış olduğu 519,16TL peşin , 285 TL ıslah ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 835,56 TL nin davalılar … ve … Müdürlüğünden alınarak davacılara verilmesine,
9-) Davacılar tarafından yapılan 3.767,70 TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 670,39 TL sinin davalılar … ve … Müdürlüğünden alınarak davacılara verilmesine,
10- ) Davalı … … tarafından yapılan 50 TL yargılama masrafının ret ve kabul oranına göre 41,10 TL sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-) Davalı … Belediyesi tarafından yapılan 200 TL yargılama masrafının davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
12-) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden 4.500 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
13-)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden 4.080 TL ve reddedilen manevi tazminat yönünden 4.080 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
14-) Davalılar …, … ve … … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden 4.080 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara eşit bir şekilde verilmesine,
15-) Davalılar … ve … … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden belirlenen vekalet ücreti davacı tarafa verilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 4.500 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak eşit bir şekilde bu davalılara verilmesine,
16-) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Davacılar ve bir kısım davalılar vekillerinin yüzüne karşı; bir kısım davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*