Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/915 E. 2018/451 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARI
ESAS NO : 2017/915 Esas
KARAR NO : 2018/451
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri adlarına kayıtlı gayrimenkul üzerinde ihyası istenen şirkete ait ve bedelsiz kalan ipoteğin fekki için ihyası istenen şirkete karşı Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, işbu dosyada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün müzekkere cevabında şirketin 31.07.2013 tarihinde resen terkin edildiği belirtilmiş olduğunu bu sebeple Mahkeme, 28.09.2017 tarihli ara kararı ile tarafımıza şirketin ihyası davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek …nün 375932-0 sicilinde kayıtlı … ve … Şti … isim ve adresli şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğünün, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, “..Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği inceleneceğini, tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” (TTK.m.32). Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiği, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddeceğini, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektireceğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerekmekte olduğunu, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılacağını, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise de , terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkil Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkil sicil müdürlüğü uyacağını, Müvekkil Sicil Müdürlüğünü, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları Bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir. Davacı Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dava dosyasında; ihyası istenen… ve… Şti. aleyhine ipoteğin fekki davası açtığı, mahkemenin 28/09/2017 tarihli 1 nolu celsesinde dava dışı şirketin tasfiye olarak terkin edildiğinden şirket ihya davası için süre verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay … HD.nin 23/01/2017 tarih …Esas …Karar sayılı kararında; dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.nın 547/2.maddesi gereğince mahkemece ihya isteminin kabulünbe karar verilmesi halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarını veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin, sadece şirketin ihyasına karar verilmesiyle yetinilmesi doğru olmayıp bozma kararı verildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi hükmü gereğince ticaret sicilinden resen terkin edildiği, TTK’nun geçici 7. Maddenin 2. Fıkrasında “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanamayacağının” düzenlendiği, yine geçici 7. Maddenin 15. Fıkrasında “…Ticaret sicilinden kaydı silinin şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak terkin tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri” hükmünün düzenlendiği, anılan yasal düzenlemelere göre davacının tüzel kişiliğinin yeniden ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından ve atıf yapılan yargıtay kararında da anlaşıldığı üzere; celbedilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 01/11/2017 tarihli yazılarında … ve… Şti.’nin 6102 TTK nın geçici 7. Maddesine göre kapsama alındığı, sicil kaydının bu kapsamda kapatıldığına dair bir karar olmadığı, şirketin tasfiyesine 31/07/2013 tarihinde karar verildiği ve resen tescil edildiği, 12/08/2013 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği anlaşılmış olup, davacının alacağını alabilmesi için şirketin sırf bu dosya ile ilgili olarak ihyasına karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …sayısında kayıtlı … ve … Şti.nin Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere şirketin İHYASINA,
Tasfiye memuru olarak …’in TAYİNİNE,
Aylık 800,00 TL ücret takdirine,
2-Ayrıca ticaret sicilde TESCİL VE İLANINA,
3-Davalı kurum, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olduğundan ve ayrıca Yargıtay …Hukuk Dairesinin 09/02/2015 tarili, … esas ve… sayılı içtihadı da dikkate alınarak yasal hasım sayıldığından, Yargılama gideri, Harç ve Vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına yer olmadığına.
4-Peşin alınan 31,40 TL maktu harçtan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 4,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, Hazine adına irad kaydedilmesine.
5-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin , taraflar üzerinde bırakılmasına.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır