Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/900 E. 2019/784 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/900 Esas
KARAR NO : 2019/784
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2017
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 11/10/2017 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
Müvekkilinin internet ortamında ticari faaliyet gösteren … adlı sitede 2014 yılından itibaren ticari faaliyet göstermekte olup kendine ait … adlı internet mağazasında firmalardan tedarik ettiği ürünlerin satışını yaparak 09/02/2017 tarihinde davalı firmadan … sipariş koduyla 30 adet … Ayak Törpüsü 2 başlıklı ürünü sipariş ettiğini, 1 adedini sipariş eden son tüketiciye gönderdiğini, fakat ürünü alan tüketici ürünün kutusunu açtığında ürünün sahte olduğundan bahisle müvekkil ve firmasını … adlı siteye şikayet ettiğini, bunun üzerine … sitesi yetkilileri tarafından müvekkilinin arandığını ve satmış olduğu ürünün bir örneğini vakit kaybetmeden kendilerine göndermesi istediklerini, gönderilen ürünleri … yetkililerince incelendiğinde kutularının orjinal ancak içindeki ürünlerin sahte olması nedeniyle müvekkile ait olan ve 2014 yılından bu yana faaliyet gösteren … adlı sanal mağazayı kapatarak tüm satışlarını engellediklerini, müvekkilin söz konusu durum sonrasında vakit kaybetmeden davalı firma ile iletişim kurarak durumu bildirmişse de kendisine geri dönüş yapılmaması üzerine 29/06/2017 tarihinde …Noterliği’nden … yevmiye no’lu ihtarnameyi çektiğini ve uğramış olduğu kazanç kaybı ile zararlarını talep ettiklerini, davalı firmanın ise 11/07/2017 tarih… yevmiye nolu Beyoğlu 3.Noterliği vasıtasıyla gönderdiği ihtarnamesinde müvekkilin taleplerine yanıt vermeyerek ticari ahlak ve ticari örf adetler uyarınca basiretli bir tacir hassasiyetinde bulunmadığını, söz konusu yaşanan mağduriyetin kendisinden kaynaklanmadığını asıl mağduriyetin kendisinde oluştuğunu anlatmışsa ise de … sitesi müvekkilin sanal mağazasını tekrar açmadığını ve böylece müvekkilin yaklaşık 4 yıl emek verdiği mağazasından olduğunu, bununla da kalmayarak ticari itibarı hiçbir kusuru olmadan lekelendiğini, söz konusu emek ve ticari itibar yanında maddi kayba da uğradığını, satış yaptığı ay baz alınarak muhasebe kaynaklı kazancı incelendiğinde aylık ortalama 1.280,00 TL zarara uğradığının görüldüğünü, ayrıca müvekkilin tekrar aynı ticari intibayı sağlayarak yeni kuracağı mağazayı geliştirmesinin günümüz piyasa koşullarında en az 2 yıl bulacağı düşünüldüğünde basit bir hesapla 1.280,00 TLX24 ay= 30.720,00 TL kazanç kaybının açıkca ortada olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan gerekçelerle müvekkilin uğramış olduğu kazanç kaybının tespitine, 5.000,00TL kazanç kaybı ve maddi zarar ile müvekkilin ticari itibarının zedelenmesi sonucu uğradığı 10.000,00 TL manevi zararın davalıdan tahsiline, yargılama gideri gibi vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili 14/11/2017 tarihli verdiği dilekçesi özetle;
İş bu dava dosyasından müvekkili hakkında haksız ve kötü niyetle dava açıldığını, süresi içinde davaya cevaplarını sunduklarını, davacının iddialarını redettiklerini, davacının ürünün kendisine teslim edildiğinde basiretli bir tacir gibi davranarak derhal ayıp incelemesi yapması gerektiğini, gönderilen ürünün miktarı (30 adet) dikkate alındığında inceleme yapmasına engel olmasının mümkün olmadığını, davacı ürünün orijinal olmadığını düşünüyorsa T.T.K md. 23/1 (c) bendi gereğince 2 gün içerisinde ayıp ihbarında bulunması gerektiğini, ancak Şubat ayında satın alınan ürünler ile ilgili iddiasının tam 4 ay sonra ileri sürdüğünü, süresi içinde bildirilen herhangi bir ayıp ihbarı bulunmadığını, bu sebeple müvekkiline kusur atfedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu hususlarda Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2003/9378 E. 2004/6338 K.sayılı 28/05/2004 tarihli karannın olduğunu, davacının ürünleri satın alırken bu ürünlerin orijinal olmadığını bildiğini, kendisine teslim edildiğinde ürünlerin imitasyon ürünü ve bitmekte olup buna göre sipariş verdiğini, davacının bu ürünlerin imitasyon ürün olduğunu bilecek ve gördüğü anda anlayabilecek vasıfta bir kişi olduğunu, uzun yıllardır bu sektörde iş yaptığını, davacının söz konusu ürünleri dilekçe ekinde sunduktan sözleşmelerden anlaşılacağı üzere tanesini 14,90 TL’den satın aldığını, ürünün piyasa rayicinin ise 70,00 TL ile 100,00 TL arasında değiştiğini, davacının söz konusu ürünlerin imitasyon ürün olduğunu bilerek satın aldığını, bu yüzden süresi içinde herhangi bir ayıp ihbannda bulunmadığını, davacı bilerek bu ürünü satın atmasına rağmen müvekkiline kusur atfederek zarar talebinde bulunmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu hususta Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 21/09/2004 tarih ve 2004/4234 E. 2004/12501 K. Sayılı ilamı ile Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 25/11/2013 tarih ve 2013/13379 E. 2013/18788 K.sayılı tarihli kararlarının olduğunu, davacının satın aldığı ürünün piyasa rayicinin çok altında olduğunu bilerek satın aldığını, bunun varsa bir ayıbı bilerek satın aldığını gösterdiğini, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi nin 2013/13379 E. sayılı emsal kararında da açıkça hüküm altına alındığı üzere davacının bunu bilerek satın alması sebebine buna dayalı herhangi bir zarar talebinde bulunabilmesi hukuken mümkün olmadığını, yukarıda açıklanan hususlann davanın haksız ve kötü niyetli olduğuna yeter nitelikte olduğunu, ek olarak davacının müvekkilinden satın aldığı ürün sebebi ile elektronik marketin kapandığını ispat etmekle mükellef olduğunu, müvekkilden satın aldığı ürünün siparişi ile zarar arasındaki illiyet bağını kurması gerektiğini, bunu dosyaya sunduğu deliller ile ispat edemediğini, davacının bir çok kez ….com tarafından başka ürünler ile ilgili kötü hizmet sunması sebebi ile uyarı aldığını, söz konusu elektronik mağazanın kapatılması ile müvekkilinin yaptığı satış arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, konu ile ilgili olarak davanın …A.Ş’ye (….com) ihbar edilmesini talep ettiklerini, ihbar olunan şirket davacının elektronik dükkanının kapatılma sebebini, davacının söz konusu üründen toplam kaç tane sattığını ve daha önce aldığı uyanları dosyaya ibraz ettiğinde söz konusu durumun müvekkil şirket ile herhangi bir illiyetinin olmadığının ortaya çıkacağını, müvekkilinden aldığı ürün miktan ile ….com isimli internet sitesi üzerinden satılan ürünün miktan karşılaştırıldığında davacının kötü niyeti ve haksız durumu bir kez daha ortaya çıkacağını, yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek sebeplerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Bilirkişi Prof. Dr. …’nın 18/01/2019 tarihli kök raporlarında “…Davacı tarafın asili inceleme günü mahkemede bulunduğunu ancak ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediğini, davalı tarafın ise inceleme gününde mahkemede bulunmadığını, ticari defterleri de ibraz etmediğini, davalı taraf kendi iktidannda bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediğini, dava dosyası kapsamından davacının davalıdan aldığı ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin bir süresinde ihbarı/noter ihtarnamesi v.b. gibi tevsik edici bir belgenin görülemediğini, aynca davacının davalıdan aldığı ürünle ilgili şikayetin söz konusu olduğu müşterisine kaç adet ve kaç TL’den satış yaptığı hususlarının aydınlatılması gerektiğinin düşünüldüğünü, dolayısıyla ….com sahibi …A.Ş.’den bu hususlarda dava dosyasına herhangi bir cevap gelmediğini, davacının defterlerini incelemeye sunmaması ve davacının zarar iddiasını bu haliyle davalı ile ilişkilendirilemeyeceğini” raporlarında belirtmişlerdir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, alım satım sözleşmeden kaynaklanan, ayıplı mal nedeniyle uğranılan kazanç kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.
Davacının www…..com adlı internet sitesinde … adlı internet mağazasında değişik firmalardan tedarik ettiği ürünlerin satışını yaptığı, 09/02/2017 tarihinde davalı firmadan … sipariş koduyla 30 adet … Törpüsü 2 başlıklı ürünü sipariş ettiği, her ne kadar davacı, söz konusu bu ürünlerin sahte olduğundan bahisle www…..com adlı internet sitesinin sanal ortamdaki mağazasını kapattığını ve bu nedenle zarara uğradığını iddia etmiş ise de, bu yönde bir delil ibraz edilmediği, verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen ticari defterler ibraz edilmediği bu nedenle hem ayıplı mal satışı hem de ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan bir kazanç kaybının bulunduğunun somut olarak ortaya konulamadığı ayrıca aksinin kabulü halinde dahi ayıplı mal satışının kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemeyeceği, bu nedenle manevi tazminat talep etmek için yasal şartların oluşmadığı, ayıp ihbarının süresinde davalıya yapıldığı hususunda da bir delil bulunmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 211,77 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden taktir olanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden taktir olanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 45,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.