Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/840 E. 2018/574 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/840 Esas
KARAR NO : 2018/574
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü… E.sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ciranta-lehtar olduğu 21/01/2016 keşide tarihli, 22.140,00 TL tutarlı keşidecisi Veysel Kara olan çeke ilişkin olarak kambiyo senedine dayalı icra takibi başladığını, müvekkili şirket yetkilisi şirketin gayrifaal olması nedeniyle icra takibinden haberdar olmadığını, ödeme emri de TK 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, daha sonra davalı tarafından müvekkili şirket yetkilisi Ramazan Kutlu aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Ceza Mahkemesi’nin… E.sayılı dosyası ile ticaret usulüne aykırı terk etmek suçlamasıyla şikayette bulunulduğunu, müvekkili şirket yetkilisine dava dilekçesi ve duruşma günün tebliğ edilmesi üzerine müvekkili çek fotokopisindeki imzanın da kendi imzası olduğu zannıyla davalı vekiline 27.279,58 TL ödeme yaptığını, müvekkili adına çek aslı tarafımızdan icra kasasında teslim alındığında gerçek durum ortaya çıktığını, müvekkili imzası kaşe haline getirildiğini, ıslak imza olmadığını, müvekkiline izafe edilen imzanın sahte olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulünü, sahte imza atılarak icra takibine konu edilen çeke istinaden ödediğimiz 27.279,58 TL’nin ödeme tarihi olan 01/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ödemenin yapıldığı icra dosyası İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası olduğunu, anılan takibe dayanak çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile işbu dava açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı taraf hakkında başlatılan icra takibine konu çekteki imzanın kaşe imza sahte olduğunu, icra dosyasına ödeme yaptıktan sonra çeki icra dairesinin kasasından iade aldıktan sonra fark ettiği iddiasıyla işbu davayı açtığını, davacının bu iddiasının kabulü mümkün olmadığını, kambiyo takiplerinde takibe konu edilen kıymetli evrak icra memuru tarafından kontrol edilir şartları taşıdığı tespit edildikten sonra takip başlatılır ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, müvekkili takibe konu edilen çekin kredi müşterisi tarafından temlik edilmesi üzerine iyi niyetli yetkili hamil sıfatını kazındığını, dolayısıyla davaya konu ödemenin dayanağı çeki müvekkili banka davacı tarafıtan temlik almadığından kötü niyetinden söz edilemeyeceğini, dava dilekçesinin incelemesi sonucunda davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edilen sahtecilik nedeniyle herhangi bir suç duyurusunda bulunulmadığını, davacı yan hakkında başlatılan icra takibine konu borcu kendi rızası ile bilerek ve isteyerek ödemiş olduğundan faiz istemi ve talep etmiş olduğu faiz oranı da yerinde olmadığını, bu nedenlerle davaya konu icra takibi İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyası olduğu için İstanbul Anadolu ATM yetkili mahkeme olduğundan yetkisizliğini, davanın husumet yokluğundan reddini, haksız ve yasal düzenlemelere uygun olmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Yargıtay …Hukuk Dairesinin 08/16/2016 tarih… esas, … Karar sayılı ilamında “… Dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı bir paranın istirdadı istenilmiş olup, bu dava İİK 72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası niteliğinde olup, İİK 72/6 ve 72/7 maddeleri uyarınca ödemek zorunda kalan paranın ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücüsü ve içinde dava açılması gerekir. Davacı davasını 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açmış olduğu davanın bu nedenle reddi gerekirken, Mahkemece hukuki değerlendirmede yanılgıya düşünülerek davanın sebepsiz zenginleşmeye dayandığı iddiası nedeniyle zaman aşımı nedeniyle davanın reddi gerekçesi doğru olmayıp bozulması gerekir…” hukuki görüşüne yer vermiştir,
Yargıtay … HD 04/06/2018 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…İİK 72.maddesi gereğince istirdat davasının icra tehdidi altında ödemenin yapılmasından itibaren 1 yıl hak düşürücü süreye tabi olduğu, davacı vekilinin 03/11/2014 tarihinde ödeme yaptığı, istirdat davasının 31/12/2015 tarihinde açıldığı, bu haliyle öngörülen 1 yıllık istirdat davası süresinin aşılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir…” şeklinde hüküm kurduğu,
Yargıtay 19. HD 24/04/2018 tarih, … E., … K.sayılı ilamında “…somut olayda davacı, davalı tarafından aleyhine girişilen icra takibine konu edilen senetlerin bedelsiz olduğunu ileri sürerek, icra takiplerinde ödenen paranın tahsilini istemiştir. Bu dava niteliği itibariyle İİK’nın 72/7.maddesi uyarınca istirdat davası niteliğindedir. Zira anılan yasa hükmüne göre; “takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan bir şahıs ödediği parayı ödeme tarihinden itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geri alınmasını isteyebilir”. Somut olayda icra dosyalarına yapılan son ödeme 17/08/2011 tarihinde gerçekleşmiş olup, işbu dava 05/07/20136 tarihinde açılmıştılr. Bu durumda dava tarihi itibariyle yasada öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Ceza davasının sonucunun beklenilmesinin sonuca bir etkisinin olmadığı da gözetilmek suretiyle davanın bu nedenle reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek yazılı şeklide hüküm tesisi doğru değildir…” şeklinde hüküm kurduğu görüldü.
İddia, savunma, yukarıda alıntılanan emsal nitelikteki yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibi nedeniyle ödenen İİK 72. maddesi gereği çek bedelinin istirdadına ilişkin olduğu, her ne kadar davacı tarafça sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılmışsa da yukarıya alıntılanan 08.12.2016 tarihli … Esas, … Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere işbu davanın İİK 72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı iade davası olmadığı, dolayısıyla Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere İİK 72. Maddesi gereği, takibe itiraz etmemesi veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren 1 sene içinde, umumi hükümler dairesinde Mahkemeye başvurarak paranın geri alınmasını isteyebileceği, burada belirtilen süre hak düşürücü süre olup Mahkemece resen gözetilmesi gerekeceği, davalı alacaklı vekilinin icra dosyasına 15.07.2016 tarihinde dosya borcunu borçlulardan davamızın davacısı şirket tarafından tamamen ödendiğini beyan edildiği, dolayısıyla borcun tamamen 15.07.2016 tarihinden önce ödendiğinin kabulü gerekeceği, buna göre 1 yıllık yasal sürenin 15.07.2017 tarihinde sona erdiği, davacının ise davayı 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 22/09/2017 tarihinde açtığı anlaşılmakla açılan davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeni ile reddine yönelik aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının hak düşürücü süre dolmuş olması nedeniyle reddine,
2 – 492 sayılı yasa gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın, 465,87 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 429,97 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde davacıya iadesine,
3 – Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, av.asgr.ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.273,55 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4 – Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5 – Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davalı tarafın yokluğnuda davacı vekilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf’a kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır