Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/834 E. 2019/973 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/834 Esas
KARAR NO : 2019/973

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği 20/09/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkile numune tekstil ürünü verip müvekkil tarafından da istenilen özellik ve kalitede tshirt, sweatshirt üretimi yapılarak davalı şirkete teslim edildiğini, söz konusu üründen daha davalı şirketin üç parti daha sipariş verip hiçbir teslimatta problem yaşamadığını, keza davalıya dördüncü parti ürünlerinin faturaları ile birlikte tesliminin yapıldığını, fakat davalı şirketin dördüncü parti maldan sonra hiçbir ödeme yapmadığını, öyle ki davalı şirketin defaatle uyarılmasına rağmen borcunu ödemediklerini, bunun üzerine davalı şirketin cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsilimi amacıyla İstanbul …İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, keza davalının icra takibine haksız olarak itiraz edip işbu takip durduğunu, hülasa davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesinde her ne kadar ayakkabı satışından bahsetmiş ise de, takibe konan takip talebi ve ödeme emrinde yazılı, ödeme emrine ek olarak gönderilen faturalara bakıldığında görüleceği üzere satıma konu olan emtia ayakkabı değil, tshirt ve sweatshirtler olup, yine davalı şirketçe her ne kadar malların ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de davalı şirket tarafından faturalara itiraz edilmediği gibi süresi içerisinde de ayıp ihbarında bulunulmadığını, keza davalının huzurdaki davaya konu faturalara 14.12.2016 tarihinde 4.000 TL, 21.02.2017 tarihinde 20.000 TL, 14.04.2017 tarihinde 12.000 TL, 24.04.2017 tarihinde 45.000 TL ödemeleri ihtirazı kayıt konmaksızın banka kanalıyla müvekkile ödeyip bakiye borç ise ödenmediğinden sebebiyle yine müvekkilce icra takibine konu edildiğini, öyle ki davalı şirketin malları ihraç ettiğini ve davadışı 3.kişi ile malların satımı konusunda sorun yaşadığını iddia ettiğini, ancak davalı şirket ile müvekkil arasında malların 3.kişiye satımıyla ilgili herhangi bir reklamasyon anlaşmasının bulunmadığını, ve yine takibe konu faturalarda yazılı olan ürünlerin gümrük işlemlerinin yapılması ile ilgili olarak müvekkil ile yapılmış bir sözleşmenin bulunmadığını bu sebeple müvekkilin davalı şirket ile davadışı 3.şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan anlaşmazlıktan yada ürünlerin gümrükteki işlemlerinden dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yukarıda açıklı gerekçelerle davalının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 12/10/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketin söz konusu mallarla ilgili daha öncede istenilen standartlara uygun olması konusunda anlaştıklarını, ancak buna rağmen davacının çakma mal gönderdiğini, öyle ki malların ayıplı olup … Gümrü’ğünde standartlara uymadığı ve çakma olduğu gerekçesiyle imha edildiğini, buna ilişkin … olan belgenin aslını ve tercümesini sunduklarını, söz konusu olay sebebiyle davalı şirketin avukatları tarafından davacıya 07/08/2017 tarihinde ihtar çekildiğini, işbu ihtarda “..bu ürünlerin imha edilmesinin kabul edilmesini, ürünlerin nereden alındığının bildirilmesini ve buna dair belgelerini, sipariş formlarını ve sipariş onayını faturayı sunmalarını” istediklerini, oysa davacının bu ihtar gereği istenenleri yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davacıdan 194 adet sipariş istediğini ancak anlaşmanın aksine 2300 tane ürün gönderildiğini, davacının ayıplı mal sattığının kabul etmesinin gerektiğini, Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … E. … K.sayılı kararının talebimizi destekler nitelikte olup, arz ve izah olunan gerekçelerle haksız yere açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası, fatura, ticari defter ve kayıtlar, anlaşma belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı şirket aleyhine 115.710,00 TL asıl alacak, 3.399,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 119.109,81 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı şirket yetklisinin İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu 29/08/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 26/04/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre “..davacıya ait 2016, 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davalı defterleri inceleme anında ve sonrasında ibraz edilmemiş olduğunu, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında bir sözleşn esinin var olmadığını, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, incelemeler neticesinde, davacı firmanın davalı firmadan 23.08.2017 takip tarihi itibaryile 119.171,20 TL alacaklı olduğunu, takip talebinin de 115.710,00 TL asıl alacak olduğunu, davacı ile davalı arasında 2017 yılıyla ilgili olarak aralarında ticari bir ilişkinin varolduğunu, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturanın 6102 sayılı T.T.K’nun mektubu başlıklı 21.maddesi hükmü gereği dava dosyasında davacı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmamış olduğunu, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların 6102 sayılı T.T.K’nun 5. ticari satış ve mal değişimi başlıklı 23/3 c. maddesi hükmü gereği dava dosyasında davalı tarafından malın ayıplı olduğuna dair bir ihbara rastlanılmamış olduğunu, icra takibinin davalıya 24/08/2017 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlunun 29/08/2017 süre olan 7 (yedi) gün içinde itiraz etmiş olduğunu” raporunda belirtmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf borçlu davalı aleyhine tekstil ürünü satımından kaynaklanan fatura alacağına ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf davacının edimlerini yerine getirmediğini, ürünlerin ayıplı olduğun, gümrükte el konulduğunu davacı tarafa borçlu olmadığını beyan ederek davayı reddetmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı şirket aleyhine 115.710,00 TL asıl alacak, 3.399,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 119.109,81 TL alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı şirket yetklisinin sunmuş olduğu 29/08/2017 tarihli dilekçesi ile yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça sunulan şirketin ticari defterleri dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacıya ait 2016, 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davalı defterleri inceleme anında ve sonrasında ibraz edilmemiş olduğunu, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında bir sözleşn esinin var olmadığını, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, incelemeler neticesinde, davacı firmanın davalı firmadan 23.08.2017 takip tarihi itibaryile 119.171,20 TL alacaklı olduğunu, takip talebinin de 115.710,00 TL asıl alacak olduğunu, davacı ile davalı arasında 2017 yılıyla ilgili olarak aralarında ticari bir ilişkinin varolduğunu, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturanın 6102 sayılı T.T.K’nun mektubu başlıklı 21.maddesi hükmü gereği dava dosyasında davacı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmamış olduğunu, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların 6102 sayılı T.T.K’nun 5. ticari satış ve mal değişimi başlıklı 23/3 c. maddesi hükmü gereği dava dosyasında davalı tarafından malın ayıplı olduğuna dair bir ihbara rastlanılmamış olduğunu, icra takibinin davalıya 24/08/2017 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlunun 29/08/2017 süre olan 7 (yedi) gün içinde itiraz etmiş olduğunu, faiz talebinin mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı şirket tarafından ticari defterleri dosyaya sunulmuş ancak davalı şirket tarafından ticari defterler dosyaya ibraz edilmemiştir. Davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağa ilişkin faturaları işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı tarafça sözleşme gereği ürünlerin teslim edilmediğine yönelik bir itiraz bulunmayıp, ihtilaf ürünlerin ayıplı olup olmadığı ve davalının borçlu olup olmadığından kaynaklanmaktadır. Davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi takip konusu faturalardaki ürünlerin ayıplı olduğunu bu nedenle borçlu olmadıklarından bahisle borca itirazda bulunmuş ise de davalı tarafça ürünlerin ayıplı olduğuna dair süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi ayıp ihbarı yapıldığı ve takip konusu faturalara süresinde itiraz edildiği ve ürünlerin ayıplı olduğu hususunu ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturalardan dolayı ürünlerin ayıplı olduğu ispata elverişli delillerle ispatlanamadığından taraflar arasındaki sözleşme gereği davalıya teslim edilen ürünlerden dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi heyet raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak davalıdan takip konusu fatura toplamı olan 115.710,00-TL alacağının bulunduğu davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüte düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davacı tarafça başlatılan icra takibine borçlu davalı tarafından 115.710,00-TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle belirtilen miktar yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 115.710,00-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle belirtilen miktar yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 7.904,15-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.465,60-TL karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.474,55-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 9 adet tebligat gideri 112,70-TL, bilirkişi ücreti 750,00-TL olmak üzere toplam 862,70-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 838,08-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 12.006,80-TL vekalet ücretinin borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.