Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/826 E. 2023/58 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/826 Esas
KARAR NO :2023/58

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:21/03/2016
KARAR TARİHİ:01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalılar tarafından kurulan … İnş. Turz. San. Ve Tic. A.Ş. -… Adi Ortaklığı ile davacı arasında 10.06.2015 tarihli “… 16. Kısım Müteferrik İçme suyu İnşaatı Alt Yüklenici Sözleşmesi ” imzalandığını, sözleşmenin 3. ve 4 maddeleri uyarınca davacı tarafından yüklenilen her türlü iş ve edimlerin eksiksiz olarak yerine getirilerek davalılara teslim edildiğini, sözleşmenin 4.1.5 maddesi uyarınca 18.12.2015 tarihli … fatura numaralı 56.056 TL bedelli ve … fatura numaralı 50.224,76TL bedelli olmak üzere toplam 106.280,76 TL tutarlı 2 adet fatura düzenlenerek TTK m. 21 hükmünce davalıya iadeli taahhütlü gönderildiğini, davalılar tarafından faturaların iade edildiğini, davalıların söz konusu faturaları tebellüğ etmekten ve imzalanmaktan imtina ettiklerini, sözlü görüşmelerden de bir sonuç alamayınca Beyoğlu … Noterliği’nin 05.01.2016 tarih tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ekinde takibe ve davaya konu faturaların davalılara teslim edildiğini, davalılar tarafından kurulan adi ortaklığın kendisine tebliğ edilen her iki faturayı … 20. Noterliği’nin 15.01.2016 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ekinde kendilerine iade edildiğini, davalıların sözleşmenin 4.1 maddesinde “ödeme esasları” başlığı altında düzenlenen edimlerini de yerine getirmediklerini, sözleşmede öngörülen süreler dahilinde çekleri müvekkili şirkete teslim etmediği gibi nakit ödeme de yapmadıklarını, müvekkil şirketin alacağını tahsil edebilmek amacı ile dava konusu iki faturanın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası davalı şirkete aleyhine başlatılan icra takibine de davalı/borçlularca kötü niyetli olarak itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu beyanla itirazın iptaline, vekalet ücreti ve dava masraflarının karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; takipteki borçlu ile davadaki davalıların farklı olması …. İcra MD. … E. Sayılı dosyasında borçlu olarak “… inşaat turizm san. ve Tic A.Ş.- … adi ortaklığı” yazılı olduğunu, huzurdaki davanın adi ortaklığı oluşturan şirket ve şahıs aleyhine ayrı ayrı açıldığını, bu nedenle itirazın iptaline yönelik talebin (davanın) reddi gerektiğini, dava dilekçesinin 2. maddesinde “yüklenilen her türlü iş ve edimler eksiksiz olarak yerine getirilmek sureti ile” ibaresi mevcut ise de bu iddianın haklı ve doğru olmadığını, zira işin sadece geçici kabulünün yapılmış olup henüz kesin kabulü ve kesin hesabın yapılmadığını, İhale kurumu olan … tarafından henüz kesin kabul ve kesin hesap yapılmadığını, davacı şirketin üstlendiği edimlerin Ana Sözleşmede ve alt yüklenici sözleşmelerinde yazılı olduğunu, ALT yüklenici sözleşmelerinin birçok maddesinde ana sözleşmeye atıfta bulunulduğunu, bu nedenle davacının edimleri belirlenirken ana sözleşmeye de bakılması gerekeceğini, davacının gönderdiği faturalara itiraz ettiklerini, bu nedenle davacı tarafın öncelikle fatura içeriği işleri ifa ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacı şirketin unvan değişikliği İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunda … sicil numarası ile kayıtlı olan davacı şirket “… Yapı İnşaat Hafriyat Gıda Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi” unvanına sahip iken 2014 yılında unvan değişikliğine giderek “… … İnş. San. Ve tic. Ltd. Şti.” unvanını aldığını, dolayısıyla unvanı değişse de aynı şirket olduğunu, davacı şirket ile “… inşaat turizm san. Ve tic. A.Ş.- … adi ortaklığı” arasında 10.01.2013 tarihli “… 16. Kısım Müteferrik İçme Suyu İnşaatı Alt Yüklenici Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin imzalandığını, unvan değişikliğinden sonraki dönemde davacı şirket ile “… İnşaat Turizm San. VE TİC. A.Ş.- … Adi Ortaklığı” arasında 10.06.2015 tarihli “… 16. Kısım Müteferrik İçme Suyu İnşaatı Alt Yüklenici Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, bu maddede bahsi geçen iki sözleşmenin, işbu dilekçede kısaca ‘Alt Yüklenici Sözleşmeleri’ olarak anılacağını, İski ile yapılan ana sözleşmenin yüklenici sıfatı ile “… İnşaat Turizm San. Ve tic. A.ş.- … adi ortaklığı” ile ‘İşveren idare’ sıfatı ile “…Genel Müdürlüğü’ arasında 14.06.2012 tarihli tarihli “… 16. Kısım Müteferrik İçme Suyu İnşaatı Yapım Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, işbu dilekçede kısaca ‘ana sözleşme olarak anılacağını, “… 16. Kısım Müteferrik İçme Suyu İnşaatı Yapım İşi” işbu sözleşmede kısaca ‘Yapılacak İŞ7 veya ‘İŞ’ olarak anılacağını, ana sözleşmenin başlığından da anlaşılacağı üzere adi ortaklık tarafından yüklenici sıfatı ile içme suyu inşaatının yapımının üstlenildiğini, ana sözleşme ile üstlenilen işlerin bir kısmının bir üst maddede yer verilen sözleşmeler ile alt yüklenici sıfatı ile davacı şirkete verildiğini, davacı şirketin alt yüklenici sözleşmeleri gereğince bazı edimler üstlendiğini, bu edimlerinden bir kısmını yerine getirdiğini, bu nedenle bir kısım, hesap, kayıt, sözleşme ve belgelerin İSKİ’de mevcut olduğunu, davacı şirketin, alt yüklenici sıfatı ile edimleri belirlenirken bu ana sözleşmenin de nazara alınması gerekli olduğunu, teslim edilen ve hesabı verilmeyen malzemenin Ana Sözleşme ile İSKİ’den alınan İŞİN, bir kısmının yapımında kullanılacak olan boru vb. gerekli malzemelerin, adi ortaklık ve davalılar tarafından temin edilmiş ve davacı şirkete teslim edilmiş olduğunu, davacı şirketin teslim aldığı malzemelerin bir kısmını İŞİN yapımında kullanmış ancak bir kısmını ise kullanmamış olduğunu, bunun üzerine davacı şirkete, teslim aldığı malzemelerin hesabını vermesi bildirilmiş ise de davacı şirketin bu hesabı vermekten, sürekli kaçındığını, davacı şirketten, sözleşmeler konusu işlerin yapımı için teslim aldığı malzemenin ne kadarını nereye kullandığını açıklaması istendiğini, fakat davacı şirketin bunu açıklamak yerine olmayan alacağı için hukuki süreç başlattığını, davacı taraf hukuki süreç başlatınca davalıların da İŞİN yapımı için davacı tarafa teslim ettikleri ancak kullanılmayan malzemenin iadesi veya bedelinin ödenmesi talebi ile hukuki süreç başlattığını, davalılar tarafından … 20. Noterliğinden gönderilen 15.01.2016 tarih ve A … sayılı ihtarname ile, davacı şirketten teslim aldığı ancak kullanmadığı malzemeleri iadesi etmesi talep edilmiş ise de bugüne kadar herhangi bir malzeme iade edilmediği gibi herhangi hesap da verilmediğini, Adi ortaklık tarafından düzenlenen faturanın … inşaat turizm san. Ve tic.A.Ş.- … adi ortaklığı” tarafından 31.01.2016 tarih ve 918180 sıra sayılı ve 147.126,20-TL. bedelli fatura düzenlenmdiğini, davacıya teslim edildiği halde işin yapımında kullanılmayan malzemelerin bedelinin fatura edildiğini, faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafın bu faturaya noter aracılığı ile itiraz etmiş ve aynı zamanda faturayı iade etmiş olduğunu, adi ortaklık tarafından düzenlenen 31.01.2016 tarih ve 918180 sıra sayılı fatura, tekrar davalılar tarafından noter aracılığı ile davacı şirkete gönderildiğini, davacı şirketin teslim aldığı ancak ‘yapılacak işin’ yapımında kullanmadığı malzemeleri iade etmediği gibi bedelini de bugüne kadar davacının alacağının bulunmaması tarafların busgüne kadar cari hesap sistemi ile çalıştıklarını, bu hesaba göre dava tarihi itibarıyla davacı şirketin, davalılardan veya adi ortaklıktan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, tam tersine davacı şirketin davalılara (adi ortaklığa) borçlu olduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 05/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; mali inceleme neticesinde: davacı şirketin 2015-2016 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirketten 80.814,43 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin 2015-2016-2017 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının karşılıklı düzenlenen 253.406,96TL. tutarındaki 3 adet faturadan (56.056TL.+50.224,76TL.+(davalı tarafından düzenlenen)147.126,20TL.) ve 2014 yılından devir gelen 2.117,64TL tutarındaki devir bakiyeden kaynaklandığını, taraflar arasındaki toplam cari hesap uyuşmazlığının 259.119,03 TL olduğunu, teknik inceleme neticesinde: davalı …, 511 mt-Ф100’lük Boru=511/6 = 85,16 Adet, 584 mt-Ф200’lük Boru = 584/6 = 97,33 Adet, 357 mt-Ф250’lük Boru=357/6 = 59,50 Adet borunun, iş bitiminde davacı tarafından kendilerine iade edilmediğini savunduklarını, oysa Malzeme Teslim Tutanakları ile Boru Döşenen Cadde ve Sokak Listesi birlikte incelendiğinde Ф200 ve Ф250 lik boru imalatlarının yapılan iş listesinde bulunmadığını, bu nedenle işin geçici teslim tarihi 29/06/2015‘den 7 ay sonra 31/01/2016 tarihli düzenlenen malzemelerin iade edilmediğine dair faturaya konu boru çapları yapılan imalatla ilgili düzenlen tutanaklarla uyuşmadığından, Ф200’lük ve Ф250’lük boru imalatlarının ise düzenlenen Boru Döşenen Cadde ve Sokak Listesi tutanağında hiç olmamasından dolayı davalı … yetkilisince düzenlenen fatura tutarının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından düzenlenen faturalara konu işin ise sözleşme kapsamında yapılan işler olduğunu, ancak faturalara ait hakedişlerin dava dosyasına sunulmadığını, ilk sözleşmeden sonra ikinci bir sözleşmeyle işin yaptırıldığı göz önünde bulundurulduğunda, dava dosyasında yapılan işle ilgili eksik ve noksan olmadığı dikkate alındığında Alt Taşeron-Davacının bu miktarlarda işi yapmış olabileceğini, sözleşme bakımından yapılan inceleme neticesinde: davalıların taraf sıfatını haiz olup olmadığı hususundaki değerlendirme usul hukuku alanına girdiğinden buna ilişkin incelemenin yapılamadığı, takdirin Mahkeme’ye ait olduğunu, davacı (unvan değişikliğinden önce … Yapı İnşaat Hafriyat Gıda Turizm Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.”unvanı) ile … İnş. Turz. San. Ve Tic. A.Ş. – … Adi Ortaklığı arasında adi yazılı şekilde, 10.06.2015 tarihinde “… 16.Kısım Müteferrik İçme suyu İnşaatı Alt Yüklenici Sözleşmesi”nin imzalandığı; sözleşmenin, TBK m. 470 vd. hükümlerince “eser sözleşmesi” niteliğinde olduğunu, TBK bakımından davacının “yüklenici”, davalının da davacı karşısında “işsahibi” sıfatını haiz olduğunu, davacının, işi tamamlamasına rağmen eser bedelinin kendisine ödenmediği iddiasıyla icra takibi (İst. 27. İcra Müd. 2016/4345E.) başlattığınu, 25.01.2016 tarihli icra takibinde 56.056 TL.(fatura) + 525,24 TL. (İşlemiş Faiz-Reeskont-İskonto Faizi 3092s.k.) (18.12.2015-25.01.2016) + 50.224,76 TL.(fatura) +549,03 TL. (İşlemiş Faiz-avans faizi 3092s.k.)
(18.12.2015-25.01.2016)= 107.355,03 TL.nin ödenmesinin talep edildiğini, teknik inceleme neticesinde dava dosyasında yapılan eser imalatıyla ilgili olarak eksik işin olmadığınu, alt taşeron (davalının yüklenicisi olan) davacının, bu miktarlarda işi yapmış olabileceği yönündeki tespit, eğer Mahkemece kabul edilirse bu halde sözleşmeye dayalı olarak icra takibine konu edilen iki adet fatura bedeli (56.056TL.+50.224,76TL.=106.280,76TL.) açısından davacının alacak hakkına sahip olduğunu, icra takibinde istenen işlemiş faiz talebi yönünden değerlendirme yapıldığında ise dosya kapsamı incelendiğinde davacı tarafından tanzim edilerek davalıya gönderildiği iddia edilen iadeli taahhütlü mektup (barkod no: …) zarfının fotokopisinin üzerinde “iade-kabul edilmedi” notuna rastlanmakla birlikte (her ne kadar “Posta Alındısı” fotokopisinden görüleceği üzere “cari hesaba istinaden fatura” açıklamasına yer verilmiş olsa da) bu zarfın içinde icra takibine konu edilen iki faturanın da olup olmadığı anlaşılamadığından fatura tanzim tarihi nazara alınarak faizin istenemeyeceği kanaatine varıldığını, ancak davacının, Beyoğlu 20. Noterliğinde 05.01.2016 tarihinde düzenlenen 181 yevmiye numaralı ihtarname ile icra takibine konu edilen iki faturanın da gönderilerek davalılardan tebliğden itibaren üç gün içinde fatura bedellerinin ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin 08.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmekle bu tarihe üç gün eklendiğinde (TBK m. 92 ve 117/II hükümlerince) 12.01.2016 tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varılacak olursa bu tarihten itibaren takip tarihi olan 25.01.2016 tarihine kadar (12.01.2016-25.01.2016) 56.056TL. (fatura bedeli) için 179,69TL. işlemiş reeskont faizinin ve 50.224,76TL. (fatura bedeli) için 187,83TL. işlemiş avans faizinin hesaplanabileceğini, faizin türü bakımından takdirin Mahkeme’ye ait olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 25/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; kök raporlarında herhangi bir değişiklik olmadığını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 22/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; davacı( unvan değişikliğinden önce … Yapı İnşaat Harfiyat Gıda Turizm Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.”unvanı) ile … İnş Turz. San. Ve Tic. A.Ş- … Adi Ortaklığı arasında adi yazılı şekilde, 10/06/2015 tarihinde “… 16. Kısım Müteferrik içme suyu inşaatı Alt Yüklenici Sözleşmesi”nin imzalandığını; sözleşmenin TBK 470 vd. hükümlerince “eser sözleşmesi” niteliğinde olduğu, TBK bakımından davacının “yüklenici”davalının da davacı karşısında “işsahibi” sıfatını haiz olduğunu, davacının, işi tamamlamasına rağmen eser bedelinin kendisine ödenmediği iddiasıyla icra takibi (İst. 27. İcra Müd. 2016/4345E.) başlattığını, 25.01.2016 tarihli icra takibinde 56.056 TL. (fatura)+525,24 TL.(işlemiş faiz – reeskont-iskonto faizi2092 s.k.) (18.12.2015-25-01-2016)+50.224,76 TL (fatura)+525,24 TL (işlemiş faiz -avans faizi 3092 s.k.) (18.12.2015-25.01.2016)= 107.355,03 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının karşılıklı düzenlenen 253.406.96 TL. tutarındaki 3 adet faturadan (56.056 TL+50.224,76 TL.+ (davalı tarafından düzenlenen) 147.126,20 TL) ve 2014 yılından devir gelen 2.117,64 TL tutarındaki devir bakiyeden kaynaklandığını, taraflar arasındaki toplam cari hesap uyuşmazlığının 259.119,03 TL olduğunu, teknik inceleme netincesinde: kök ve ek rapordaki tespitlerin değişmediğini, davalı …, 511 mt-Ф100’lük boru=511/6=85,16 adet, 584mt- Ф200’lük boru=584/6=97,33 adet, 357 mt-Ф250’lük boru=357/6=59,50 adet borunun, iş bitiminde davacı tarafından kendilerine iade edilmediğini savundukları, oysa Malzeme Teslim Tutanakları ile Boru Döşenen Cadde ve Sokak Listesi birlikte incelendiğinde Ф200 ve Ф250lik boru imalatlarının yapılan iş listesinde bulunmadığını, bu nedenle işin geçici teslim tarihi 29/06/2015’den 7 ay sonra 31/01/2016 tarihli düzenlenen malzemelerin iade edilmediğine dair faturaya konu boru çapları yapılan imalatla ilgili düzenlenen tutanaklarla uyuşmadığından Ф200’lük ve Ф250’lük boru imalatlarının ise düzenlenen Boru Döşenen Cadde ve Sokak Listeleri tutanağında hiç olmamasından dolayı davalı … yetkilisince düzenlenen fatura tutarının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından düzenlenen faturalara konu işin ise sözleşme kapsamında yapılan işler olduğunu, ancak faturalara ait hakedişlerin dava dosyasına sunulmadığını, ilk sözleşmeden sonra ikinci bir sözleşmeyle işin yaptırıldığı göz önünde bulundurulduğunda, dava dosyasında yapılan işle ilgili eksik ve noksan olmadığı dikkate alındığında alt taşeron- davacının bu miktarlarda iş yapmış olabileceğini, 16/05/2016 ve 20/04/2021 tarihli davalı vekilince verilen dilekçeler ekinde sunulan Malzeme Teslim Tutanak listesinin bulunduğunu, sonradan sunulan bu belgelere göre değerlendirme yapılıp yapılmayacağını takdirin Mahkeme’ye ait olduğunu, kök rapor ve ek rapordaki görüşte farklılık olmadığını, 16 Mayıs 2016 tarihli dilekçe ekinde sunulan dilekçe ekinde sunulan 12 adet teslim tutanağı tarihi 2013 yılı olduğu halde kök raporda itiraz ekinde sunulan dilekçe ekinde sonradan dava dosyasına konu bir adet teslim tutanağı tarihinin ise 2012 yılına ait olduğunu, bu takdirin de Mahkeme’ye ait olduğunu, davacıyla yapılan ilk sözleşme tarihinin 10/01/2013 ve ikinci sözleşme tarihinin ise 10/06/2015 olduğunu, davalı hangi gerekçeyle 10/01/2013 tarihinde sözleşmesi imzalanan işi kapsamında kullanılacak malzemeleri, sözleşme tarihinden tam 25 gün önce 17/12/2012 tarihinde davacıya teslim ettiğinin anlaşılmadığını, imalatı hakedişlerde görüldüğü gibi hiç yapılmayan bir malzemenin sözleşmeden önce taşerona teslimi işin reel akışıyla çelişmekte olduğunu, malzeme teslim tutanakları ile boru döşenen cadde ve sokak listesi birlikte incelendiğinde Ф200 ve Ф250 lik boru imalatlarının yapılan iş listesinde bulunmadığını, ilk sözleşme tarihinden 25 gün önce verildiği iddia edilen malzemelerin yaklaşık 4 yıl sonra, yani davacı taşeronla her iki sözleşme kapsamında yapılan işler tamamlanıp, işin geçici kabullerin yapılmasından sonra, taşeron davacının alacak haklarını talep etmesiyle birlikte “aaaa benimde sizden, sizin yapmadığınız ancak benim size teslim ettiğim ve sizden de 4 yıl boyunca hiç alamadığım borularım vardı, bunlar için size fatura düzenledim ve toplam 147.126,-TL alacağım var” şeklindeki ifadenin, şantiye iş akışı ve işin sahada yapılmasıyla çelişmekte olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 27/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı yanın takibe konu faturalardaki işi yapmış olabileceğini, 18.12.2015 tarihli 027840 fatura numaralı 56.056 TL bedelli ve … fatura numaralı 50.224,76 TL bedelli olmak üzere toplam 106.280,76 TL tutarlı faturalardan dolayı alacaklı olduğunu, çatalca bölgesine ilişkin alt yüklenici sözleşmesinin 10.01.2013 tarihli olduğunu, 17.12.2012 tarihinde teslim edilen malzemenin sözleşme ile ilgisinin kurulamadığını, söz konusu belgenin delil kuvvetinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, Mahkemece tutanakta bahsi geçen boruların teslim edildiği kabul edildiği takdirde, davacının bu boruları kullanmamış olması ve davalının boruların iade edilmemesi nedeniyle faturalamasının haklı görülebileceğini, Mahkemece tutanağın boruların teslim edildiğini ispat etmeye yeterli olmadığı sonucuna varması durumunda ise davalının faturaladığı alacağı talep edemeyeceği sonucuna varıldığını mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 26/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; dosya muhteviyatında mevcut, sözleşmeler, tutanaklar, hakedişler ile bunlara dair ataşmanlar ve sair bilgi, bulgu ve belgeler ışığında; dosya kapsamı dışında başkaca işlerde kullanılıp kullanılmadığı ya da kimin için kullanıldığı hususları ayrı tutulmak kaydıyla; Ф 100 ve Ф 150’lik boruların tümünün dosyada mevcut anılan iki sözleşme kapsamında da kullanıldığını, Ф 200 ve Ф 250 çaplı boruların ise dosyadaki iki sözleşmede de kullanılmadıklarının anlaşıldığını, bu boruların teslim edildikleri 17/12/2012 tarihi itibariyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı rayiçleriyle bedellerinin ise; global ve takribi olarak toplam 51.830,85-TL. bedel mertebesinde olacağını mütalaa etmişlerdir.
Davalılar tarafından adi ortaklığa karşı başlatılan icra takibinin geçersiz olduğu belirtilip husumet itirazında bulunulsa da, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/12-574 E., 2003/564 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere takip adi ortaklığa karşı yapılsa da davalılara ödeme emrinin tebliğ edilip, davalıların icra takibine karşı süresinde itirazda bulunmaları ile taraf teşkili tamamlandığından davalıların bu itirazı yerinde bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve davalılar arasında 10.01.2013 tarihli ve 10.06.2015 tarihli iki sözleşme imzalandığı, davacının 10.06.2015 tarihli … 16.Kısım Müteferrik İçmesuyu İnşaatı Alt Yüklenici sözleşmesi kapsamında yapılan işlerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini fakat davalıların davaya konu 2 fatura bedelini ödemediği belirterek davalılar hakkında icra takibi yaptığı, takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davalılar tarafından 17/12/2012 tarihli tutanakta belirtilen boruların taraflarına teslim edilmediğinin bu nedenle davacıya fatura kesildiğinin savunulduğu, davaya konu 17/12/2012 tarihli tutanakta belirtilen boruların davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespiti için bilirkişi heyetinden alınan 26/11/2022 tarihli ek raporda 100 ve 150’lik boruların davacı tarafından kullanıldığının, fakat 200 ve 250’lik boruların her iki sözleşmede de kullanılmadığının tespit edildiği, kullanılmayan boruların bedelinin 51.830,85 TL olduğu, davacının kestiği faturalara konu işin eksik ve kusurlu olmadığı dikkate alındığında davacı tarafından yapılmış olduğunun bilirkişilerce tespit edildiği, bu nedenle davacının dava konusu faturalara ilişkin davalıdan alacaklı olduğunu ispatlamış olduğu gözetilerek, davacının kestiği iki fatura bedelinden davalıların davacıya teslim ettiği ancak kullanılmayan boruların bedeli olan 51.830,85 TL’nin mahsubu ile davacının davalılardan talep edebileceği miktarın hükümde gösterilen tutar olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın likit olduğu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, davalıların kötü niyet tazminatı talebi davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 54.449,91 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında 10.889,98 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 3.719,47 TL harçtan, peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 2.441,24 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 1.278,23 TL peşin harç toplamı olan 1.307,43 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200 TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 3.315,90 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.698,80 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan 3.060 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.492,29 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır