Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/818 E. 2018/57 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/818 Esas
KARAR NO : 2018/57
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ :29/01/2013
KARAR TARİHİ :06/02/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının mülk sahibi olduğu ve aynı zamanda ikame ettiği …. adresindeki dairede 16.01.2012 günü yagın çıktığını, yangının yayılması, sirayeti yada neşrettiği duman is ve koku sebebiyle bitişik apartmanda ve kendisinin bulunduğu apartmandaki bazı dairelerde hasarların oluşmasına sebebiyet verildiğini, davacının … Dairede kiracı sıfatıyla ikamet eden …’ni Konut sigorta poliçesi ile sigorta teminatı attına almış olduğunu, davacının … dairede kiracı sıfatıyla ikamet eden … ‘yi Konut sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altına almış olduğunu, davacının yangın sebebiyle sigortalılarının dairelerinde ve eşyaların da hasar meydana gelmiş olması sebebiyle her iki sigortalısı adına açtığı hasar dosyalarının sonuçlandırılması için, hasarın sebebinin tespiti ve miktarının belirlenmesi amacına yönelik olarak 5684 sayılı sigortacılık kanunu gereğince sigorta eksperi atamasını yapmış olduğunu, bu sebeple müvekkilinin sigortalısının tazmin edilen 5.100,00TL sigorta zararından 4.000,00TL’sinin 16.04.2012 ve 1.100,00TL’sinin tazmin tarihi olan 03.07.2012’den itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup,12.06.2014 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna itiraz ettiğini beyan etmiş ve 25.06.2014 tarihli celsede hazır bulunarak rapora itirazını tekrarladığını belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava dilekçesi, cevap layihası ve dosyanın tümü hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava;Dava niteliği itibariyle, TTK 1472 maddesine göre halefiyet ilkesine dayalı rücuen tazminat talebine ilişkindir.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN TOPLANAN DELİLLERDEN:
Davacının iddiaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi Sigorta Eksperi .., Sigorta Uzmanı … tarafından tanzim edilen 25/04/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; tarafların iddiaları özetlenmiş, … dairede …’e ait … poliçe nolu 20.02.2011-20.02.2012 vadeli ve … daireye ait …’ye yapılan … poliçe nolu 10.07.2011 ve 10.07.2012 vadeli poliçelerin davacı tarafından düzenlendiğini, … 16.01.2012 tarihinde yangın çıktığını ve konut sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış dairelerde ve eşyalarda hasar meydana geldiğini, eksper raporları ile … dairenin 10.900TL, … dairenin ise 1.100TL olarak belirlendiğini, davacının sigortalısı …’e 6.050TL, … AŞ’ye 2.183TL olmak üzere 8.233TL ödeme yaptığını, …’a ise 1.100TL ödeme yaptığı ve ödeme belgelerinin dosyada mevcut olduğu, davalının sigortacısı … Sigorta AŞ tarafından mali mesuliyet sigorta teminatı kapsamında olmak üzere 4.233TLnin davacıya ödenmiş olduğunu, davalıya ait dairede meydana gelen yangın sonucu davacının sigortalılarına ait yerlere sırayet eden hasar tutarının toplamının 9.333TL olduğu, bu tutarın 4.233TLlik kısmının davalının sigortacısı tarafından ödenmiş olması neden ile 5.100TLlik zarar kısmının davacı … şirketin ödenmesi gerekeceği ve davacı … şirketinin talep ettiği tutarın belirlenen tespit ve tazminat tutarlarının hasarla uyumlu olduğu sonuç ve kanaatine vardıkları görülmüştür.
Sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde sigortalının yerine geçeceği ve gerçekleşen zararlardan dolayı sorunlara karşı tazmin ettiği bedel kadar dava hakkının açmasının yasadan kaynaklanan bir hak olduğu, dosyadaki delil ve belgelerle ve alınan uzman bilirkişi raporları ile açıkça belli olduğu üzere davacının sigorta ettiği … ve … dairelerde davalının maliki olduğu … dairede 16.01.2012 tarihinde yangın çıkması nedeni ile yangının sırayeti sonucunda hasarlar meydana geldiği ve bu hasarların toplam zararlarının eksper raporları ile 9.333TL olup, bunun 4.233TLsinin davalının sigortacısı tarafından davacı … şirketine ödendiği, kalan 5.100TLnin ise davalı tarafından ödenmesi gerekeceği, 5.100TL tazminatın oluş ve zararlara uygun olduğunun bilirkişilerce tespit edildiği, hasar ile uyumlu olduğu anlaşılmakla, bu bedelin 4.000TLsinin davacının ödeme tarihi 16.04.2012 tarihinden ve 1.100TLsinin ise 03.07.2012 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi yolunda mahkememize yasal ve vicdani kanaat gelmekle davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar … tarihli ilamı davalı tarafın talebi üzerine temyiz edilerek Yargıtay ….Hukuk Dairesi … Esas … Karar 08/05/2017 tarihli ilamı ile “Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle,halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz.Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19.maddesinde, her kat malikinin ¸anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği öngörülmüştür.
Davacı sigortacı, yangının meydana geldiği binada yer alan 15 nolu bağımsız bölüm ile, yangının meydana geldiği binanın yan tarafında bulunan binadaki 4 nolu bağımsız bölümde oluşan hasar nedeniyle sigortalılarına ödeme yapmıştır. Davalıya ait bağımsız bölümde çıkan yangın nedeniyle, iki ayrı sigortalı konutta zarar oluşmuş, davacı iki ayrı sigortalısına yaptığı ödemeler nedeniyle, aynı olaydan kaynaklanan iki ayrı hasar için davalıdan rücuen tazmin isteminde bulunmuştur.
Davacının sigortaladığı 15 nolu bağımsız bölüm ile davalıya ait konutun bulunduğu ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olup, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, davacının da sigortalısının halefi olarak açtığı davada sigortalının tabi olduğu görev kuralları cari olacağından; 15 nolu bağımsız bölümdeki hasar yönünden davada Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu açıktır.
Davalıya ait konutun bulunduğu binanın yan tarafındaki binada bulunan 4 nolu konutta oluşan hasar yönünden ise; davacının sigortalısı ile davalı arasındaki uyuşmazlığa haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı ile davacının sigortalısı …’in tacir sıfatı bulunmadığı gözetildiğinde, ticari nitelikte olmayıp haksız fiil vasfı taşıyan uyuşmazlığa bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne ait olduğu izahtan uzaktır.
Bu durumda mahkemece, davacının, sigortalılarının halefi olarak iki ayrı hasar bedelinin rücusu için açtığı davada, hasarın oluştuğu taşınmazların konumu ile sigortalıların gerçek kişi oluşuna göre, 15 nolu konuttaki hasar yönünden davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin, 4 nolu konuttaki hasar yönünden ise davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, tefrik kararı verildikten sonra mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm tesisi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, işin esası hakkında yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2-Bozma neden ve şekline göre, davalı …’ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …’ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine “bozularak mahkememize gelmiştir. Mahkememize gelerek … Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Bozmaya uyulmuş olup, Bozma doğrultusunda aşağıdaki hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM;Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-… davalı ile ilgili olarak 15 nolu konuttaki hasar yönünden İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİ 4 nolu konuttaki hasar yönünden ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ görevli olduğundan davacının dava dilekçesinin usulden reddine,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli 15 nolu konuttaki hasar yönünden İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE ve 4 nolu konuttaki hasar yönünden İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.20/1.maddesi gereğince; kararan kesinleşmesine mütekaip iki haftalık yasal sürede talep dilekçesi verilmemesi halinde, davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar ¸yazılmasına.
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, duruşmada bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, YARGITAY kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır