Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/8 E. 2021/395 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/8 Esas
KARAR NO:2021/395

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/01/2017
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 18.08.2016 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, dava konusu kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli ve yürürlükte bulunan zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin bulunmadığını, 5684 Sayılı sigortacılık Yasası’nın 14/2B maddesi hükmüne istinaden … Hesabı Müdürlüğü’nün davada davalı taraf olarak gösterildiğini, dava konusu kaza sebebi ile davalıya taraflarınca müracaat edildiğini, açılan … nolu hasar dosyasından taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin dava konusu kaza sebebi ile daimi sakat kaldığını, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere 5.000-TL iş göremezlik tazminatının davalı … Hesabı Müdürlüğü’nün sorumluluğunun kaza tarihi itibari ile şahıs başına azami trafik sigortası poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davacının trafik kazası esnasında sürücüsü olduğu motosikleti kasksız olarak kullanmış olması halinde müterafık kusurlu olduğunun sabit olduğunu, bu sebeple öncelikle Sayın Mahkemenin davacının müterafık kusurunun olup olmadığını, trafik kazası esnasında kask takıp takmadığını araştırması ve bu hususa göre davacı açısından da kusur oranını belirlemesi gerektiğini, davacı tarafın, kazaya sebebiyet veren … plakalı araç ve davacı tarafın kullanmış olduğu araç açısından kusurunu ve bunun sonunda bir zararın oluştuğunu ispatlaması gerektiğini, ayrıca bu zararın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, Sayın Mahkemenin, iddia edildiği üzere dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı araç ve davacı tarafın kullanmış olduğu araç açısından kusur incelemesi yaptırması gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, dava tarihinin itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun tacir niteliği taşımadığı gibi ticari işletme de olmadığını, ayrıca dava konusu aracın ticari bir araç olmadığı gibi zararda, ticari bir işten değil haksız fiilden kaynaklandığını, bu nedenle ticari faizin talep edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…Asliye Ceza Mah. … E. sayılı dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ve inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı; sürücüsü olduğu … plakalı motosiklet ile sürücüsü dava dışı … olan … plakalı araç arasında 18/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bedensel zarara uğradığını, dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan kazaya karışan aracın zorunlu olmasına rağmen, aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun sigortalanmadığını ve bu nedenle meydana gelen zarardan davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğunu bu nedenle, bedensel zarar miktarının tespiti ile kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararları karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … Hesabı oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … Hesabı meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada … Hesabının statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan 07/08/2018 tarih ve … karar nolu raporunda sonuç olarak; “…1. … oğlu 1958 doğumlu …’in 18/08/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı tibia-fibula kırığı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 XII (32a…..1)A %5
E cetveline göre %6,2 (yüzdealtıvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 19/04/2019 tarih ve 469 nolu raporunda sonuç olarak; “…A)Sürücü …’in % 80 ( yüzde seksen ) oranında kusurlu, B)Davacı sürücü …’in % 20 ( yüzde yirmi ) oranında kusurlu olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, Hesap Uzmanı bilirkişi Dr. Öğretim. Üyesi … tarafından hazırlanan 11/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “…Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 18.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %6,2 oranında malul kalan ve %20 oranında kusurlu bulunan …’in maddi zararının (17.674,64) TL olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 05/06/2020 tarih ve 7212 karar nolu raporunda sonuç olarak; “…… oğlu, 1958 doğumlu …’in 18.08.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği,
Kas İskelet Sistemi; Alt Ekstremite Tablo 3.5.b Orta %6 olduğuna göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %6 (yüzdealtı) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişiden alınan 12/11/2020 tarihli ek raporda sonuç olarak; “…Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere 18.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %6 malul kalan ve %20 oranında kusurlu bulunan …’in maddi zararının (20.596,34) TL olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda, aynı bilirkişiden alınan 14/01/2021 tarihli 2.ek raporda sonuç olarak; “…Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere, 18.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu % 6,2 malul kalan ve % 20 oranında kusurlu bulunan …’in maddi zararının (26.562,46)TL olduğu…” sonuç ve kanaatine ulaşıldığını mütalaa ettiği anlaşıldı.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen 26/07/2019 tarih, … sayılı cevapta rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili HMK m.107 kapsamında miktarı belirsiz alacak davası olarak açmış bulunduğu davasında 23/10/2019 tarihinde, bedel arttırım dilekçesi ile iş göremezlikten kaynaklanan tazminatını 5.000-TL. üzerinden, 12.674,64-TL. arttırarak 17.674,64-TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ile eksik harcı ikmal etmiştir.
Davacı vekili, 16/03/2021 tarihinde,toplam 17.674,74-TL. olan maddi tazminat talebini, ıslah ederek toplam 26.562,46-TL. üzerinden, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği ve eksik harcı ikmal ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller ile birlikte düzenlenen kusur, maluliyet, ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, kazanın meydana geldiği 2016 yılı için, Hazine Müsteşarlığı tarafından, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 310.000-TL. olarak belirlenmesi, aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın, nitelik ve miktar olarak teminat limiti kapsamında kaldığı anlaşıldığından, mahkememizde de davacının maddi tazminatı talep hakkı mevcut olduğu, davalı … hesabının meydana gelen zarardan, dava dışı, … plakalı aracın sürücüsü …’in kusuru oranında sorumlu olduğu, ancak, 6098 sayılı TBK. nun 52 maddesi gereğince ve yerleşik Yargıtay içtihatları ve uygulama gereği davacının, kaza tutanağında, sevk ve idaresindeki aracı kullanmak için sürücü belgesinin olmadığı belirtilmiş olup davacının, kendi yaralanması ile sonuçlanan olayda, ehliyetsiz bir şekilde gerekli eğitimleri almadan araç kullanması nedeniyle, kabul edilen 26.562,46-TL. üzerinden, takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılarak, sonuç olarak, davacının davasının kısmen kabulü ile, 21.249,96-TL. maddi tazminatın 19/10/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Yargıtay …. Hukuk Dairesi 26.12.2016 tarih, 2014/… E. ve 2016/… K. sayılı, Yargıtay …. Hukuk Dairesi 21/10/2019 tarih, 2017/… E. ve 2019/… K. sayılı kararları gereği, davacı lehine hesaplanan tazminattan, yasa gereği ve takdiren yapılan müterafik kusur indirimleri sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücreti ve davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 21.249,96-TL. maddi tazminatın 19/10/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 1.814,48-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL + 32,00-TL ıslah harcı + 43,50-TL tamamlama harcı toplamı olan 106,90-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.707,58-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 31,40-TL başvurma harcı + 31,40-TL peşin + 32-TL ıslah harcı + 43,50-TL tamamlama harç toplamı olan 138,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.250-TL bilirkişi ücreti + 322,60-TL tebligat-müzekkere + 1.441-TL ATK fatura masrafları olmak üzere toplam 3.013,60-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır