Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/771 E. 2019/1188 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/771 Esas
KARAR NO : 2019/1188

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/08/2017
KARAR TARİHİ: 30/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, davalı şirkete 02.12.2016 / 2017 tarihleri arasında kasko sigortalı olan …’ın maliki olduğu… plaka sayılı aracın 01.04.2017 tarihinde hasar gördüğü, araçta 14.407,10 TL hasar meydana geldiği, davalının kasko poliçesi genel şartları gereği KDV dahil hasarın tamamından sorumlu olduğu, somut olayda davacının aracını davalının anlaşmalı olmadığı serviste 12.669,00 TL karşılığında tamir ettirdiği ve buna ilişkin faturanın olduğu, davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda parça bedelinden 2.097,00 TL iskonto yapılarak hasar tespit edildiği, davalının anlaşmalı ya da yetkili servisleri ile yapmış olduğu anlaşmanın sigortalıyı bağlamayacağı, aracını kendi imkanları ile başka serviste tamir ettirdiğinden iskonto yapılmadan davacının gerçek zararının tespiti gerektiği, yaptırılan ekspertiz incelemesi için 250,00 TL ödendiği, davalı sigorta şirketine 25.04.2017 tarihinde başvuru yapıldığı, sigortalı …’ın sigorta şirketinden alacağını hukuka uygun olarak temlik yolu ile müvekkil … A.Ş.’ne devrettiğini beyan ederek şimdilik 3.400,00 TL hasar bedeli ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhattap şirketin temerrüt tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istediğini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 03/10/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kusur oranı ve Kaza-Hasar arasındaki nedensellik bağının belirlenmesi gerekliği, hasar bedeline ilişkn ekspertiz raporu sübjektif öğeler barındırmakta olduğu, denetime elverişsiz, eksik ve hatalı incelemeler içerdiği, davacı tarafça düzenlettirilen raporda belirtilen hasar tespitinin inandırıcı olmadığı, raporda eksik ve yanlış verilerin mevcut olduğu, beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamından davacı tarafca trafik kazasından kaynaklı olarak … plakalı araçta, meydana gelen hasarın aracın Kasko Poliçesi kapsamında, davalı sigorta şirketinden tahsiline yönelik dava açıldığı anlaşılmıştır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, BK.mad.183 vd. maddeleri gereğince alacağın temliki yoluyla temlik aldığı, davalı… A.Ş. ‘nin, … nolu Kasko Poliçesi ile sigortaladığı, dava dış … ‘ın maliki ve işleteni olduğu, … plakalı hususi kullanım amaçlı otomobilde meydana gelen hasarın bedelini istemektedir.Davalının sorumluluğunun kaynağı davacı ile yaptığı kasko sigorta sözleşmesidir. Taraflar arasındaki bu sözleşme 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemidir.
Davacının temlik aldığı alacak bakımından temlik verenin tacir olmaması ve temlik veren ile davalı arasında hususi kullanımdan kaynaklanan kasko poliçesi bulunuyor olması, alacağın temliki ile alacak kasko poliçesinden kaynaklanmış olma niteliğini kaybetmeyip uyuşmazlığın çözümünde kasko poliçesi dahilinde değerlendirme yapılması gerekmesi, ruhsatta tacir veya ticari işletme değil temlik verdiği dava dilekçesi ile beyan olunan dava dışı …’ın sahip olarak görünmesi uyuşmazlığın mutlak ticari dava sayılan davalardan olmaması sebebiyle mahkememiz görevli olmadığından ve tüketici mahkemesi görevli olduğu, görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmakla görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
4-Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
5-Ön inceleme aşamasının tamamlanması hususunun görevli mahkemede değerlendirilmesine;
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize ya da en yakın Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza