Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/764 E. 2021/683 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/543 Esas
KARAR NO :2021/684

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/11/2019
KARAR TARİHİ:26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … A.Ş. ile 19.12.2016 yılında 5 yıllık bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında tüm edimlerini sözleşmenin feshi sürecine kadar eksiksiz ve mükemmel bir biçimde ifa ettiğini, daha sonra bu şirketin unvanının önce …A.Ş., müteakiben de davalı unvanını aldığını, davalı şirketin müvekkili ile yapılan sözleşme hükümlerinden sorumlu olduğunu, davalı şirketin bu çerçevede devralınan şirketle yapılan sözleşmeyi … (16).Noterliği kanalıyla 28.11.2018/… yev nolu ihtar keşide etmek suretiyle süresinin bitimine yaklaşık 3 yıl olmasına karşın hukuka uygun ve geçerli bir sebep göstermeksizin haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini, müvekkilinin bu çerçevede çok büyük zarara uğradığını, sözleşmeye güven duyduğunu, buna göre işini ve ticari yapısını, gereği gibi tüm alt yapısını ve insan kaynağını oluşturduğunu ve sözleşmenin başlangıcından bugüne değin işini de layıkıyla ve eksiksiz olarak yaptığını, bu bağlamda müvekkiline atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmamakta olduğunu, davalının da zaten böyle bir iddiası bulunmadığını, davalının fesih gerekçesi olarak faaliyet konusunu değiştirdiğini beyan ettiğini, müvekkilinin sözleşmenin feshi nedeniyle müspet zararını ve yoksun kaldığı karını talep ettiğini beyanla fazlaya ilişkin başkaca dava hakları ve ayrıca meddeabihi arttırma hakları saklı tutularak BK 107 maddesi bağlamında belirsiz alacak davası niteliğinde otmak üzere sözleşmenin haksız feshi sebebiyle zararlarına karşılık olarak 10.000,00 TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin 28.09.2018 tarihli olağanüstü genel kurulda aldığı karar ile faaliyet konusunu değiştirdiğini, alınan bu karar sebebiyle davacının da aralarında bulunduğu ürün tedarikçileri ile imzalanan sözleşmeleri feshettiğini, müvekkilinin faaliyet konusunu da keyfi olarak değiştirmediğini, ekonomik koşulların zorlaması nedeniyle dağıtım faaliyetine son verdiğini, müvekkili ile davacı arasında imzalanan, 19.12.2016 tarihli Bayilik Sözleşmesi uyarınca davacının, müvekkili şirketin … başbayisi olarak çalıştığını, müvekkili şirketin her türlü dağıtım faaliyetine son vermesi ve bütün sözleşmelerini feshetmiş olması sebebiyle, diğer tüm bayileri ile birlikte, davacı ile olan sözleşmesini de, sözleşmenin “Fesih’ başlığını taşıyan 8. maddesinin 2. bendi uyarınca, … (16).Noterliğinin 28.11.2018/… yev.nolu ihbarnamesi ile feshettiğini, müvekkilinin sözleşmeyi 7 gün öncesinden ihbarda bulunmak koşuluyla tek taraflı ve tazminatsız olarak feshetme hakkının olduğunu, kabul anlamına gelmemek koşuluyla, bir an için davacının iddiasında haklı olduğu, başka bir deyişle sözleşmenin müvekkilince haksız olarak feshedildiği kabul edilse dahi, davacının bu konuda uğramış olduğu herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının müvekkil şirket ile imzalamış olduğu 19.12.2016 tarihli sözleşmenin, müvekkil şirket tarafından geçerli bir nedenle ve usulüne uygun olarak feshedildiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi, ticaret sicil gazetesi, genel kurul toplantı tutanakları, faturalar, ihtarnameler, ticari defter ve belgeler, ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haksız fesih edildiği iddiası ile, kâr kaybı tazminatının, davalıdan tahsilinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasında 19/12/2016 tarihli Bayilik Sözleşmesi, imzalandığı ve sözleşmenin fesih edildiği konusunda ihtilaf bulunmamakta olup, ihtilaf, davalı şirketin sözleşmeyi haksız olarak fesih edip etmediği, haksız fesih edilmiş ise, davacının kâr kaybına ilişkin zarara uğrayıp uğramadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının tespiti noktalarında toplanmakta olup, dayanak belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, tarafların bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat Sayılı dosyasında Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 04/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “… davaya konu bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği ve davacının, sözleşme fesihi nedeniyle mahrum kaldığı kârı davalı şirketten talep edebileceğine karar verilmesi durumunda ; Davacının, davalıdan ; 2019 yılı kârının, 2016-2017-2018 yılları kâr/zararlarına göre hesaplanan 2019- 2020 ve 2021 yılları olası kârından mahsup edilmemesi durumunda 420.217,62 TL., mahsup edilmesi durumunda ise, 418.903,30 TL. mahrum kalınan kâr tazminatı talep edebileceğini…” sonuç ve mütalaa ettiği anlaşıldı.
Tarafların itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/7 Tal. Sayılı dosyasına sunduğu 26/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda “….kök rapordaki görüş ve kanaatini değiştirecek bir durum olmadığını…” sonuç ve mütalaa ettiği anlaşıldı.
Borçlar Hukuku Uzmanı Prof. Dr. … ve YMM … tarafından hazırlanan 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…Taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesi 19.12.2016 tarihinde 5 yıl süreli olarak akdedilmiştir. Sözleşmenin 8.2 nolu maddesinde yer alan hükme göre; “şirket (davalı) 7 gün öncesinden yazılı olarak ihbar etmek kaydıyla dilediği zaman sözleşmeyi tek taraflı ve tazminatsız olarak fesih yetkisini de haizdir”. Bu hüküm ile davalı/bayilik verene, taraflar arasındaki sözleşmeyi, davacı/bayiye 7 günlük fesih süresi tanımak suretiyle 7 günlük fesih süresinin sonunda geçerli olmak üzere, sebepsiz olarak (haklı sebep belirtmek zorunda olmaksızın) feshetme hakkı tanınmıştır. Kanunda düzenlenmemiş (atipik) ve sürekli edimli sözleşme niteliğindeki Bayilik Sözleşmelerinde, taraflardan birine veya her ikisine, belirli bir fesih bildirim süresinin sonunda hüküm doğurmak üzere sözleşmeyi, sebepsiz (haklı sebep belirtmek zorunda olmaksızın) feshetme hakkı tanınması, hukuka uygundur. Bu tür fesih hakkı doktrinde, “olağan fesih hakkı” olarak nitelendirilmektedir. Fakat, taraflar arasındaki sözleşmede davalıya tanınmış olan olağan fesih hakkına ilişkin “7 günlük fesih bildirim süresinin” kısa olduğu ve bu nedenle de, bu kısa fesih öneli uygulanmak suretiyle davalının sözleşmeyi feshetmesinin somut olayda MK.md.2’deki dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığının somut olayın hal ve şartları çerçevesinde incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Aşağıda bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılacaktır:
-Davalı, davacıya 30 günlük fesih süresi tanımak suretiyle sözleşmeyi feshetmiştir. Söz konusu hükümde öngörülmüş olan 7 günlük fesih bildirimi süresini, iyiniyet göstergesi olarak 30 güne çıkardığı anlaşılmaktadır.
-Davalının, sözleşmenin devam ettiği süre içinde, davacıya yüksek miktarda Katkı Payı ödemeleri yaptığı anlaşılmaktadır.
-Davacı ile davalı arasındaki Bayilik Sözleşmesinin akdedilmesinden sonraki süreçte, davalı şirketin iştiğal konusunu oluşturan, “dergi, gazete, kitap vb satımı işinin” getirdiği kazancın,ülkenin sosyal ve ekonomik durumu nedeniyle iyiden iyiye azaldığı ve bunun sonucu olarak,davalı şirketin iştigal konusunu değiştirdiği ve bu nedenle de, bayileri ile arasındaki bayilik
sözleşmelerini feshettiği ve dolayısıyla, davacı ile arasındaki bayilik sözleşmesini de feshettiği anlaşılmaktadır.
-Somut olayın yukarıda açıklanan hal ve şartları incelenip değerlendirildiğinde; davacının sözleşmede kendisine tanınmış olan, “olağan fesih hakkını” dürüstlük kuralına aykırı şekilde kullanmadığı, sözleşmeyi haklı olarak feshettiği kanaatine varılmaktadır. ….
-Davalı sözleşmeyi haklı olarak feshetmiş olduğu için de; davacının davalıdan, sözleşmenin normal süresinin sonuna kadar mahrum kalmış olduğunu iddia ettiği karın tazminini talebe hak kazanamadığının…” sonuç ve mütalaa edildiği anlaşıldı.
Taraflar arasında imzalanan,19/12/2016 tarihli Bayilik Sözleşmesi’nin 8.2. Maddesi, “..Şirket, 7 gün öncesinden yazılı olarak ihbar etmek kaydıyla dilediği zaman sözleşmeyi tek taraflı ve tazminatsız olarak fesih yetkisine haizdir..”hükmüne havidir.
Davalı şirketin, 12/10/2018 tarih, 9680 sayılı, gazetede yayınlanan, 28/09/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı kararı ile, faaliyet konusunu değiştirdiği, gazete, mecmua vb. dağıtım işinden tamamen çıktığı bu nedenle, davalı şirketin, davacıya, … 16.Noterliği’nin, 28/11/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, “…faaliyet konusunu değiştirdiği, dağıtım , satış, pazarlama faaliyetlerini sonlandırdığı, … her ne kadar bayilik sözleşmesinin 8.2.maddesi uyarınca ,7.günün sonunda başkaca ihtara ve ihbara gerek olmaksızın sona erecek idiyse, tebliğden itibaren 30 gün sonra sözleşmenin fesih edileceği…” konulu ihtarname keşide edildiği görüldü.
Davacı yanca, … 2.Noterliği’nin 27/12/2018 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile,”… taraflar arasında münakit 19/12/2016 tarihli sözleşmenin feshinin tamamen haksız ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, haksız feshe karşı…kanundan ve … sözleşmeden kaynaklanan tazminat haklarının saklı olduğu….” hususunun keşide edildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi, faturalar,ihtarname, ticari defter ve belgeler, tüm dosya kapsamına göre alınan 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında 19/12/2016 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığı, davalının 12/10/2018 tarih, 9680 sayılı, gazetede yayınlanan, 28/09/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı ile dağıtım faaliyetlerine son verdiği, 28/11/2018 tarihli ihtarname ile haklı bir sebebe dayanarak, sözleşmede belirtilen usule uygun bir biçimde, taraflar arasında mevcut Bayilik Sözleşmesini fesih ettiği, davacının davalıdan mahrum kalınan kâr mahrumiyeti tazminatını talep hakkı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 111,48-TL’nin karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 29-TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır