Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/745 E. 2023/874 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/745 Esas
KARAR NO:2023/874

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/08/2017
KARAR TARİHİ:28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 08/08/2009 tarihinde sürücü …’in idaresindeki ve davalı sigorta şirketinin KZMS (trafik) sigortası olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu yaya halde bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazada araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu ve davalı taraf sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100-TL sürekli ve 100-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 200-TL tazminatın başvuru tarihi olan 29/06/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 08/08/2009 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacı taraf 16/08/2017 tarihinde maddi tazminat talepli iş bu davayı ikame ettiğini ancak davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kanunda öngörülen 8 yıllık uzamış ceza zamanaşımının dolmuş olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, şirketin sigortalısı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasını talep ettiklerini, sakatlık tazminat hesabının uzmanlık gerektirdiğini, hesaplamanın hazine müsteşarlığınca kabul görev aktüer uzmanı tarafından yaptırılmasını, bu konuda uzman olmayan avukata yaptırılmaması gerektiğini, başvuru sahibinin kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, tanzim edilecek olan gerçek zararın davacı tarafın vücut bütünlüğü kaybı oranı değil, meslekte kazanma gücünün daimi kaybı oranındaki gerçek maddi zarar olduğunu bu nedenle dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek meslekte kazanma gücünün daimi olarak ne oranda kaybedildiğinin tespitini talep ettiklerini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini ve dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… CBS 2009/… nolu soruşturma dosyası, trafik kayıtları, hastane kayıtları, kaza raporları, sağlık raporları, sigorta kayıtları, hasar dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54.maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı, 08/08/2009 tarihinde, dava dışı … İnş. Malz. Ve Oto Tic.Ltd.Şti. adına kayıtlı, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki, … plaka sayılı aracın, yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte iken çarpması nedeniyle meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını, bedensel zarara uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketince ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zarar miktarının tespiti ile maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davaları, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten ile davalı sigortalının sorumluluğu paraleldir ve işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve davalı sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Buna göre bedensel zararlara ilişkin tazminat TBK 55. Maddesindeki; “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre belirlenecektir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
… Üniversitesi Rektörlüğü Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan, 21/03/2021 tarihli maluliyet raporunda; “…
1-)11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ve ekinde cetveller esas alınmak kaydıyla ve meslek grup numarası bildirilmediğinden düz işçi alınarak iş gücü kaybı oranı hesaplandığında 08/08/2009 tarihli kaza sonucunda;
-… Üniversitesi Hastanelerine ait 06/05/2019 uygulama tarihli … dosya numarasına ait direkt kafa grafisinde sol frontoparietal bölgedeki kranial açıklığının 4cm2 den az olduğu değerlendirilerek
G1…I (1-A….10) A…%14 olduğu,
-Mr görüntülemesinde solda geri parietalde kortikal-subkortikal yerleşimli sekel ensefalomalezi alanı, korpus kallozum gövde kesimde incelme ve gliotik sinyal (aksonal hasar sekeli?) ve unutkanlık şikayeti için;
G1…I (12-a….30) A…%34 olduğu
-Hastanın oksibital bölgede tariflenen alopesi alanı, saçlı derinin yarıdan çok alanını kapsayan yanıtlar ve yaralar maddesi kapsamında değerlendirildiğinde;
G1…XIV (1-D….7) A…%11 olduğu ancak hastanın mevcut kliniği dikkate alındığında %2 olduğu,
-Balthazard formülü uygulandığında (%34, %14 ve %2) %44 olduğu,
-Olay tarihindeki yaşına (6) göre (E cetveline göre) %37 olarak bulunduğu, 08/08/2019 tarihli kazaya bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %37 olduğu, sekel halinin aldığı ve sürekli olduğu,
2-)Kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi sürecinde ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin meydana gelen santral sinir sistemi hasarı nedeniyle 4 ay olduğu,
3-)Tıbbi iyileşme süresinin meydana gelen santral sinir sistemi hasarı nedeniyle 18 aya kadar uzayabileceği kanaatinde olduğumuzu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Tüm deliller toplandıktan sonra, hesap ve kusur bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Adli Trafik Uzmanı … tarafından hazırlanan 24/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…
A-Kusur Yönünden: Bu trafik kazasının meydana gelmesinde;
1-Önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK’nun 68/b. Md. ile KT. Yönet. 138. Md. Yayalarla ilgili) kuralları ihlal ettiği, taşıt yolu üzerinde karşıya geçerken etkin tedbir almadığı, trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği düşünülen davacı yaya …’nın %50 Oranında Asli Kusurlu” olduğu,
2-Yine Önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna (KTK’nun 47/c,d, 52/b. Md. Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama) karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, taşıt yolu üzerinde tehlike altında yaya grubu varken aracını kontrolsüzce sürmeye devam ettiği düşünülen … plakalı otomobil sürücüsü dava dışı …’ in de “%50 Oranında Asli Kusurlu” olduğu,
3-Kaza tarihinde … plakalı otomobilin KZMS sigortası olan davalı … A.Ş.’ nin ise (KTK’nun 91. Md. Sigorta.) kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı …’in kusuru oranında ve Sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu;
B-Aktüerya Yönünden:
1-… Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen E- …-000-… Sayı ve 21.03.2021 tarihli raporunda;
-17.08.2002 doğumlu …’nın 08.08.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızası,
-E cetveline göre %37 (yüzde otuz yedi) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
-Kaza nedeni ile kişinin tedavisine başlamasından itibaren, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin meydana gelen santral sinir sistemi hasarı nedeniyle 4 (dört) ay olduğu,
-İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 (on sekiz) aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
2-Davacı …’nın 08.08.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası, 9637 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin zararının 736.430,83 TL ve davacının 9650 kusur oranının yansıtılmasıyla nihai maddi zararının 368.215,41 TL olacağı,
3-Usul Ekonomisi açısından davacının 4 aylık bakım gideri hesaplandığı ve davacının Davacı …’nın 4 aylık bakım giderine 9650 kusur oranının yansıtılmasıyla bakım giderinin 1.409,10 TL olduğu,
4-… plakalı otomobil davalı … A.Ş tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatı 150.000,00 TL, Tedavi Masrafları kişi başı teminat limiti 150.000,00 TL olduğu, (2009 yılı)
5-Davacı tarafın başvuru dilekçesinin kabul edildiği tarihten sonraki 8 iş gününün 11.07.2017 tarih olduğu,
6-Sorumluluk, temerrüt tarihi, zaman aşımı ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağı…” sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Dosyanın, varsa gelişen durumun varlığının tespiti ile yeniden rapor alınmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na gönderilen dosyada düzenlenen, 09/01/2023 tarihli maluliyet raporunda;
“… … ve … kızı, 17.08.2002 doğumlu, … … (…)’ın 08.08.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; 1.Kişinin maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Dosyadaki maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp 2. Üst Kurulu’na gönderilmesine karar verilen dosyadan düzenlenen, 02/10/2023 tarihli maluliyet raporunda;
“…. ..(…) hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;
Mevcut belgelere göre;
… ve … kızı, 17.08.2002 doğumlu, … …(…)’ın 08.08.2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının;
A-) 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
Kişinin maluliyet oranının %0(yüzdesıfır) olduğu,
B-) İyileşme(iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18(onsekiz) aya kadar uzayabileceği….” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
… yazılan yazı ile davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması neticesinde bildirilen, 09/10/2017 tarihli cevapta, davacıya ödeme bilgisine rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı, 10/11/2021 tarihli dilekçesi ile, talebini ıslah ederek, toplam 150.000-TL.’nin, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiği, ıslah harcını yatırdığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde ve ıslaha karşı beyan dilekçesinde, süresi içinde zaman aşımı def’inde bulunmuştur.
Karayolları Trafik Kanununun 109/1. maddesinde, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler yönünden, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, aynı yasanın 2. fıkrasında, dava konusu olayın aynı zamanda cezayı gerektiren bir fiil olması halinde ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmesi halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de uygulanacağının belirtildiği, zarara sebep fiilin 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 66.maddesi ile ölümlü trafik kazalarında zaman aşımının 15 yıl, yaralamalı trafik kazalarında ise zaman aşımının 8 yıl olarak öngörüldüğü görülmektedir.
Dosya kapsamı, düzenlenen kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, davalı sigortanın, ölüm/sakatlık için kişi başı teminat limitinin 150.000-TL. olarak belirlendiği, kazaya karışan, … plakalı aracın dava dışı sürücünün kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu ve davalı sigortanın meydana gelen zarardan dava dışı sürücünün kusuru oranında teminat limiti kapsamında sorumluluğu bulunduğu ancak, … ATK Üst Kurulu tarafından düzenlenen 02/10/2023 tarihli maluliyet raporu ile, davacının, tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, kaza nedeni ile on sekiz ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiş olup, bu çerçevede, 08/08/2009 kaza tarihinde meydana gelen trafik kazasında, yürürlükte bulunan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89 ve 66. maddesine göre yaralamalı trafik kazalarında uygulanan ceza zaman aşımının sekiz yıl olduğu, davacının yaralanması ile ilgili gelişen bir durumun varlığının da ispat edilemediği, bu durumda kaza tarihine göre sekiz yıllık uzamış ceza zaman aşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığı, dava tarihi itibariyle talebin zaman aşımına uğradığı, kaldı ki davacının kaza tarihinde yedi yaşında ve on sekiz yaşından küçük olduğu, davacının yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışma iddiasının olmadığı, bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan da bahsedilemeyeceğinden geçici iş göremezlik zararının da oluşmadığı, (Yargıtay 17. HD. 03/11/2020, 2019/… E.-2020/… K., Yargıtay 17. HD. 17/10/2017 T., 2015/… E.-2017/… K.) kanaati oluştuğundan, davacının davasının zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 269,85-TL. maktu karar ve ilam harcından 550-TL. ıslah harcı + 31,40-TL. peşin harcının toplamı olan 581,40-TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 311,55-TL.’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır