Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/742 E. 2019/549 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/742 Esas
KARAR NO : 2019/549
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/08/2017
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında toptan kot kumaşı satışı nedeniyle 03/02/2016 ve 04/02/2016 tarihli faturalar düzenlendiğini ve bu kot kumaşların davalı şirkete teslim edildiğini, düzenlenen faturaya herhangi bir itirazın olmadığını, müvekkilinin davalı tarafla birçok kez görüşme yaptığını ancak borcuna karşılık ödeme yapılmadığını, bu nedenle fatura alacağına ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Es sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, yapılan itiraz sonrasında icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız olmasından dolayı icra takibine yaptığı itirazın iptalini, haksız ve kötü niyetli itirazdan dolayı % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil şirkete kot sattığını, fatura düzenlediğini ve kot kumaşları teslim ettiğini iddia ettiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir şekilde borç doğuracak hukuki bir ilişki olmadığını, davacı tarafın tek başına fatura kesmesinin karşı tarafı borca sokacak bir işlem olmadığını, müvekkili şirkete böyle bir mal teslim edilmediğini, sadece davacı tarafın 03/02/2016 tarihinde … seri numaralı sevk irsaliyesi ile faturasız olarak getirmiş olduğu malların … tarafından teslim alındığını ve bir gün sonra gelen mallar yanlış olduğu için getiren nakliyeci …’a 04/02/2016 tarihli …seri numaralı sevk irsaliyesi ile iade edildiğini, müvekkil şirkete tebliğ edilmiş bir fatura olmadığı için iade faturası da kesilmediğini, davacı tarafın dilekçesinde sunmuş olduğu 04/02/2016 tarihli… ve… seri numaralı sevk irsaliyesi ile teslim ettiğini iddia ettiği ürünlerin ise hiçbir şekilde müvekkil şirket tarafından teslim alınmadığını, sevk irsaliyesinden anlaşılacağı üzere sadece nakliyecileri …’a teslim etmiş olduğunu, bu nedenlerden dolayı müvekkili aleyhine açılan itirazın iptali davasının ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacının icra takibinin konusu olan meblağın % 40’ından aşağı olamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ile cevap verdiği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 109.483,10 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm diller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişi … tarafından hazırlanan 27/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davacının 2016 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla (kebir ve envanter defterleri döktürülmediğinden), bununla birlikte davacının kebir ve envanter defterleri döktürülmemiş olması nedeniyle yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı görülmekle, delil kabiliyetleri Mahkemenin takdirinde olduğu, davalı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran Sayın Mahkeme’nizin takdirinde ve görev alanı içinde bulunduğu,
Sayın Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde
Davacının muhasebe kayıtlarına göre; 16.08.2016 takip tarihinde davalıdan 109.483,10 TL alacaklı olduğu, TCMB verilerinden 16.08.2016 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %10,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 109.483,10 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği,” sonuç ve kanaatine varıldığı mütala edildiği anlaşıldı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 109.483,10 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı – borçluya 23/08/2016 Tarihinde tebliğ edildiği ve davalı – borçlu tarafından 23/08/2016 tarihinde yasal 7 günlük süre içinde borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu davacı alacakı tarafından 15/08/2017 Tarihinde yasal bir yıllık süresi içerisinde İİK 67. Maddesi gereği itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
İddia , savunma, alınan bilirkişi raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı her ne kadar davalıya kot kumaşı sattığını, malları teslim ettiğini, bu nedenle 03/02/2016 ve 04/02/2016 tarihli iki adet fatura düzenlediğini malları teslim almasına karşın davalının fatura bedelini ödemediğini, icra takibinde haklı olduğunu iddia etmiş ise de; davacı davalıya malları teslim ettiğini kanıtlayamamıştır. Kumaşların teslim edildiğine dair belge davacının nakliyecisi tarafından imzalanmıştır, imzalı beyan sunulan kişi nakliyecidir. Davacının ticari defter ve belgeleri de usulüne uygun tutulmuş olmadığından davacı lehine delil olarak değerlendirilemez. Açıklanan nedenlerle davacı alacağını ve davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Davalı taraf kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de bu husus sehven kararda karşılanmamış, ancak davacının kötüniyeti ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekli olmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı yasa gereğince alınması gereken 44.40 TL harcın dava açılırken peşin alınan 1.322,28 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.277,88 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine ,
3- Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Av. As. Üc. Tarifesi gereğince taktir olanan 11.508,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
¸Bu belge 5070 sayılı Kanun Kapsamında Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.